Winterlight aslında
Tim Ingham adlı bir İngiliz müzisyenin tek kişilik projesi. Gençliğinde
My Bloody Valentine ve
Cocteau Twins gibi rüyâlar âleminin müziğine marka olmuş isimlere öykünen çeşitli gruplarda çalmış olan
Ingham, meşhur olamadan araya başka mühim şeylerin girmesiyle müzikten aktif olarak elini eteğini çekmiş. Aradan yıllar geçtikten sonra birgün laptopuyla müzik yapabildiğini keşfetmesiyle tekrar sahalara farklı bir mevkide dönmeye karar vermiş. Esasen bu saha dediğimiz şey, öyle tıka basa dolu stadyumlar veya devasa konser salonları değil. Gece geç vakitlerde bir laptop ve bir kulaklıkla geçirilen saatlerin meyvesi de
Hope Dies Last olmuş. Gece geç vakitlerde bir laptop ve bir kulaklıkla dinlenildiğinde ise
Tim Ingham'ı ve müziğini anlamanın ya da anlamaya yaklaşmanın nasıl bir deneyime dönüştüğü anlatılacak türden değil.
Tim Ingham'ın kendine lâyık gördüğü isim ise
Ingmar Bergman'ın 1963 tarihli yapıtlarından biri olan
Winter Light'tan gelmekte. Normalde bu bilgiye herhangi bir kaynaktan ulaşmamış olsaydık
Winterlight adının öyle durup dururken de çıkmış olabileceğine kanaat getirebilirdik. Oysa albümde filmin orijinal adı olan
Nattvardsgästerna adlı bir bestenin de bulunması, en azından
Bergman külliyatından haberdar olanlar için kaynağı doğrudan işaret etmekte. Çok sevdiği karısının ölümü üzerine hayatın anlamını sorgulamaya kalkan, ama nasıl yapacağını bilememenin çaresizliğinde debelenen bir rahibin hikâyesini anlatan
Nattvardsgästerna, her yönüyle bir "inanca olan inanç ihtiyacı" filmidir gözümde nedense. Biraz umudunu yitirmişlik vardır
Bergman'da. Oysa tek kelime etmeden sadece müziğin ambient, shoegaze, dream pop akışkanlığına kapılmış
Ingham şarkılarının toplandığı albümün adı
"Hope Dies Last"tır. Buradaki farklılaşmayı ne yönde anlamamız gerektiğini bir
Ingham röportajı okumadan kestirmek zor görünüyor.
Ama
Hope Dies Last, umudu olduğu kadar umutsuzluğu, bir sorgu yılgınlığını, bir dünyevi çaba gereksizliğini iliklere kadar indirgeyen, gerçeküstü bir atmosfer yaratan albümlerden. Umuda veya umutsuzluğa, nereye isterseniz çekebileceğiniz modların kelebekler misali havada uçuştuğu bir iklim bu. Çoğu ambient albümde bu partiküllere rastlamak olasıdır. Bana şu sıralar
Hope Dies Last denk geldi ve müzik beni tam ortasına aldı. İçinden çıktığım vakit normal hayata dönüşümün çok sade olması için müzik dinleme eylemine bir süre (kısa da olsa) ara vermem gerektiği hissine kapıldım. Gece geç vakitlerde bir laptop ve bir kulaklıkla dinlenildiğinde nasıl kederli bir krala/kraliçeye dönüşebileceğinizin hayreti saklıdır bulabilene. Evet belki umut en son ölür. Yine de ölür. Ama onun ölümsüz olduğunu ümit etmek de aradığımız şeylerden biri olsa gerek.
1. A Sky Full Of Clouds
2. Between Joy
3. Your Wings Make You Fly
4. Awake and Sleeping
5. Suddenly Something Good
6. Nattvardsgästerna
7. Swept
8. Plattenbauten: Palast
9. Zvenya
10. Line Of Flight
11. Of All The Things
12. I Still Hope
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder