Punk müzikle uzun süredir limoni bir ilişki içerisindeyim. Belki seçimlerim yanlıştı ama dinlediğim albümler çok tekdüze, ruhsuz, amaçsızca hız yapan işlerdi. Çok sevdiğim bu türün son yıllarda bu kadar sıradanlaşmasına gerçekten üzülüyorum. Pop punk, post-punk, garage punk gibi yan sanayi ürünlerinden şu aralar benim için en heyecan vericisi post-punk. Ümidimi kesmemenin ödülünü nihayet Londralı beşli Bad Nerves'ü tanımakla almış sayıyorum. Nedense debut sandığım Still Nervous adındaki albümlerine girip, kan ter içinde bir yarım saat geçirdikten sonra 2020'de kendi adlarını taşıyan bir ilk albümleri olduğunu öğrenmek güzeldi. Sıcağı sıcağına ona da daldım. Çok iyi iki albümle türe taptaze kan getirmiş son yılların en iyi punk gruplarından biri oldukları tartışılmamalı. Zaten kendilerini tarif etmek için "Ramones ve Strokes'un evlilik dışı çocukları" deniyor. Bu sık sık başvurulan "bastard" tarifini pek enteresan bulmasam da, bu defa doğruluğunun hakkını vermeliyim. Gerek Ramones'daki, gerekse Strokes'taki power pop/garage punk karışımının mükemmel bir örneği Bad Nerves...
Tabii iş, bu karışımı mükemmel bir şekilde uygulamakla bitmyor. İyi şarkılar yazmak zaruri. İyi ve kötü göreceliğini bir kenara bırakıp keyfimin kahyası modunda 12 adet Bad Nerves şarkısına bakınca bırak bir tane kötü şarkıyı, eh veya meh diyeceğim bir tane bile yok. Adeta bir hit deposu. Burada "hit" kelimesi, popüler olmak için kasıntı şarkılar anlamına gelmesin. Bazen bir aşağılama ifadesi olarak kullanılabilen hit kelimesinin bu şarkıları gölgelemesine izin vermem. Kaldı ki hitlere karşı önyargılı da olmamalı insan. Grubun punk enerjisine, hız ve uyumun güzelliğine, coşkun gitar rifflerine, şarkıların "catchy" bir kaliteyle tasarlanışlarına hayran kaldım. Yine punk gibi, son yıllarda yavan bir döngüye girdiğini düşündüğüm power pop ile de dirsek teması bulunan, hiç sevmediğim pop punk tuzaklarına da düşmeyen Still Nervous, beni duvardan duvara vurduktan sonra bile kafamdaki şapkayı düşüremediyse, o şapkayı seve seve çıkarıyorum.
Albümün 6. şarkısı Sorry'ye gelene kadar dinlediğimiz beş şarkının yıkıp geçtiği yaklaşık 10 dakika çok acayip. Antidote'undan USA'sine, Plastic Rebel'ından Don't Stop'ına durmak bilmeyen, ama birbirinin aynısı olmaktan belli çizgilerle ayrılan bu şarkılar benim gibi punk müziğe hafif küskünlük içinde olanlara kafa açıcı birer barış çubuğu adeta. Bu barış hardcore şeklinde değil de pop havasında seyrediyor. Sorry'ye geldiğimizde ise tempoyu biraz düşürüp, yine yoğun, yine enerjik, bana bir nebze hüzünlü de gelen etli kemikli bir pub rock yaptıklarını görüyoruz. Bu da bizi albümün yarısına ulaştırıyor. İkinci yarıda da bu kez Alright'ından Too Lazy To Love'ına, Jimmy The Punk'ından You Should Know By Now'ına yine tempoyu düşürmüyor, disiplini bozmuyor, karavana atmıyorlar. The Kids Will Never Have Their Say ile de güzel bir kapanış yapıp 2024'ün en iyi punk albümlerinden, hatta 2024'ün en iyi albümlerinden birinin altına Bad Nerves kaşesini vuruyorlar. Onlardan aldığım gazla, punk albümlerine biraz daha fazla şans vermek gerektiğini düşündüm. Bad Nerves gibi birilerini ıskalamak istemem doğrusu.
1. Don' Stop
2. Antidote
3. USA
4. You've Got the Nerve
5. Plastic Rebel
6. Sorry
7. Television
8. Jimmy the Punk
9. Alright
10. You Should Know By Now
11. Too Lazy to Love
12. The Kids Will Never Have Their Say
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder