24 Ocak 2022 Pazartesi

Union Of Knives - Endless From The Start

 
Chris Gordon, Dave McClean, Craig Grant adlı üç Glasgowlu müzisyen tarafından 2004 yılında kurulan Union Of Knives, pek çalışkan bir grup sayılmaz. İlk albümleri Violence & Birdsong 2006'da çıkmış. Yine aynı yıl bir de EP yapmışlar. Sonra bu isim altında sırra kadem basmışlar. Muhtemelen başka projelerde yer almışlardır. Union Of Knives'ın başka projelerde çalışan üç adamın hobi olsun diye bir araya geldikleri kaçamak bir grup olduğunu dahi düşünmekteyim. 15 yıl sonra ikinci albümü çıkarmanın başka bahaneleri varsa bilmiyorum, araştırmadım da. Ama birkaç istisna dışında kaçamak grupların çok da iyi şeyler çıkardıklarını pek görmedim. Oysa Union Of Knives bu uzun süreye hiç de hobi olsun gibi durmayan iki kaliteli albüm sığdırmış. Electronica, indietronica, industrial, alternative pop, neo-psychedelia gibi zengin bir mutfaktan beslendikleri, Radiohead ve Massive Attack'ten çok etkilendikleri için türdaşları arasında son zamanlarda dinlediğim en iyi soundlardan birine sahipler. Kasım 2021'de çıkan ikinci uzunçalar Endless From The Start ise benim için 2021'in en iyi üçüncü albümüydü. 15 yıl önceki Violence & Birdsong'u aşmaları zaten şaşırtmıyor ama aradan geçen yıllara rağmen çok da kopuk sayılmazlar. Yaptıkları tür gereği şarkı tasarlamanın, seslerle oynamanın sınırı olmadığı için, yaratıcılıklarını çok verimli kullanmaları şaşırtmıyor. Gerçi uzun süre böyle bir elektronik albüm görmeyince biraz şaşırtıyor denebilir. Bu müziğin geleceğine dair ümit saçan albümlere ne kadar hasret kaldığımız hatırlatılıyor.

Aslında Radiohead ve Massive Attack'ten etkilendikleri bilgisi önden yüklenince otomatik olarak beklenti çıtasının yükselmesi bir talihsizlik. Herkes etkilendikleri isimler ayarında müzik yapacak diye bir durum yok. Birilerinden etkilendiğinizi söylersiniz ama bambaşka bir müzik yaparsınız veya azlı çoklu benzerlikler gösterirsiniz. Union Of Knives ikinci tarife daha yakın. Albüme giriş yaptığımız şarkı olan There's A River gibi bir şarkıyı Massive Attack neredeyse 20 yıldır yapamıyor. Şarkının artan, sonra sabit kalan gerilimi albümün geri kalanı için ümit yüklemesinde bulunuyor. High On Account Of 0, There's A River'ın beş buçuk dakikalık gerginliğini biraz olsun hafifleten, elektro hamurunu biraz daha pop sosuyla servis eden bir parça. A Moth That Found A Flame ile yavaştan Union Of Knives tarzıyla tanışmakta olduğumuz duygusu hasıl olmaya başlıyor. Şarkının perküsyon yüklemeleri, kaliteli gerilim ambiyansını sadece elektronik bileşenlerden yaratmayabilecekleri fikrini de bu tanışma merasimine bilgi olarak sunuyor. A Tall Tale adlı şarkıyla yavaş yavaş kafamda oturan bu müziğin, kendi kalite seviyesini bozmadan radyolarda bile çalınabilecek bir versiyonuyla karşılaşıyorum. A Tall Tale'e Londralı electropop, synthpop, dream pop grubu Ladytron solisti Helen Marnie sesiyle konuk olmuş ve zaten uçmakta olan şarkıya bir de kadın zerafeti eklenmiş.


Sıradan devam edince karşımıza An Animal çıkıyor. Sert davullarla, saykodelik vokallerle, kozmik seslerle gitarsız bir rock şarkısı gibi kendi görkemli atmosferini yaratıyor. Albümün göbeğine yerleştirilmiş bir bomba misali patlayan Like Butterflies, benzetildiği o dev isimlerle alakası olmayan harikulade bir pop ışıltısı. Benim için 2021'in en iyi şarkılarından biri olması sebebiyle eskitmekten korktuğum için her aklıma estiğinde dinlemekten kaçındığım güzelliklerin arasında saklıyorum onu. Whispering On The Curves ise dinledikçe sanki U2'nun Achtung Baby evrenine ait bir şarkı gibi gelmeye başladı. Ritmik drum machine tasarımını melankolik bir ambiyansla ve içli İrlanda vokal anımsatmalarıyla süslemiş bir başka Union Of Knives lezzeti. Grubun vurmalı çalgılara dair hassasiyeti Something In Your Rhythm ile sürüyor. Öyle ki bu şarkının sonlarına doğru onun ritmine afro tribal bir seanstaymış gibi alışıp hipnotize olduğumuzu fark ediyoruz. A Little Life'ta vokale tekrar Helen Marnie geçiyor ve şarkının o marşımsı ritmik sertliğini yumuşak (ve bence bir miktar seksi) sesiyle tuhaf bir dengeye oturtuyor. Her şey o kadar güzel, o kadar karizmatik biçimde ilerliyor ki, arada yer doldursun diye konmuş vasat tek bir şarkı bulamıyorum.

Biraz düşünsem başka gruplara veya başka şarkılara benzetebileceğim, belki biraz düşününce İtalyan electropop grubu Planet Funk'ı andıran Minneapolis'in özünde bir dans şarkısı olmamasına rağmen dans ettirme potansiyeline ve hem ismiyle, hem de tribal-techno-house-trance kırması cismiyle kapanışı yapan Close'un sinematik aromasına kapılarak albümü bitiriyoruz. Endless From The Start'ı çoğu yıl sonu en iyiler listesinde göremezsiniz. Artık böyle şeylere şaşırmıyorum. Hatta böyle albümlerden ne kadar az kişinin haberi olursa o kadar hoşuma gidiyor. Öte yandan tüm kalitesine rağmen ticari başarı elde etmeyen, yıl sonu listelerine alınmayan bu albümlerin devamının gelmeyeceği korkusu da canımı sıkmıyor değil. Örnekleri mevcut. Tabii bu başarı tanımını umursamayıp inandığı müziği albümler dolusu sürdürenler de var. "Hit Şarkı" tarifini biliyoruz. Ne var ki herkesin hiti kendine. Benim için Endless From The Start tam bir hit deposu. Kimlere benzetildiği de umurumda değil. Union Of Knives kendi olabilmiş bir albüm yapmış. Üçüncü albüm için bir 15 yıl daha beklemem. Erken gelirse ne ala. Endless From The Start kendi sonsuzluğunun başlangıcı bir albüm zaten.

1. There's a River
2. High on Account of 0
3. A Moth That Found a Flame
4. A Tall Tale (feat. Helen Marnie)
5. An Animal
6. Like Butterflies
7. Whispering on the Curves
8. Something in Your Rhythm
9. A Little Life (feat. Helen Marnie)
10. Minneapolis
11. Close

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder