28 Şubat 2025 Cuma

Issız Ada Radyosu Arşivi (Şubat 2025)

Wolvespirit - Bullshit
Yıl: 2025 Almanya
Tür: Hard Rock, Psychedelic Rock
"F" Rate: 5/10
I.A.R. tavsiyesi: "Brain Eater"
This Is Wreckage - Transaction / Service
Yıl: 2025 İngiltere
Tür: Post-Hardcore, Post-Punk
"F" Rate: 7/10
I.A.R. tavsiyesi: "I, in Exit"
SHA-LA-LEES - Hex
Yıl: 2025 Belçika
Tür: Punk, Garage Rock
"F" Rate: 6/10
I.A.R. tavsiyesi: "Ride"
VA - Yeşilçam Film Müzikleri ve Şarkıları
Yıl: 2025 İngiltere/Türkiye
Tür: Funk, Psych, World, Disco
"F" Rate: 9/10
I.A.R. tavsiyesi: Arşivplak & Gofret - "Sakar Şakir (Dilo Dilo Yaylalar)


Giac Taylor - The Last Sicilian Standing
Yıl: 2025 Belçika
Tür: Garage Rock, Alternative Rock
"F" Rate: 6/10
I.A.R. tavsiyesi: "Path of Love"

Lack of Afro - From the Volt, One
Yıl: 2024 İngiltere
Tür: Funk, R&B, Soul
"F" Rate: 5/10
I.A.R. tavsiyesi: "Dance of the Scorpions"
Lack of Afro - From the Volt, Two
Yıl: 2025 İngiltere
Tür: Funk, R&B, Soul
"F" Rate: 6/10
I.A.R. tavsiyesi: "Spooky"
Mdou Moctar - Tears of Injustice
Yıl: 2025 Nijerya
Tür: Tishoumaren, World, Blues Rock
"F" Rate: 7/10
I.A.R. tavsiyesi: "Takoba"
Naxatras - V
Yıl: 2025 Yunanistan
Tür: Psychedelic Rock, Space Rock, Progressive Rock
"F" Rate: 7/10
I.A.R. tavsiyesi: "Numenia"
Dave Matthews Band - Where Are You Going: The Singles
Yıl: 2025 ABD
Tür: Pop Rock, Blues Rock, Jam Band
"F" Rate: 8/10
I.A.R. tavsiyesi: "Grey Street"

Eurythmics - Be Yourself Tonight
Yıl: 1985 İngiltere
Tür: Pop Rock, New Wave, Pop Soul
"F" Rate: 7/10
I.A.R. tavsiyesi: "Sisters Are Doin' It for Themselves (feat. Aretha Franklin)
Polar Noir - ComingUp for Breath
Yıl: 2025 Almanya
Tür: Indie Pop, Dream Pop, New Wave
"F" Rate: 6/10
I.A.R. tavsiyesi: "Circles"
The Bracknall - Falling Out of View
Yıl: 2025 İngiltere
Tür: Indie Rock
"F" Rate: 6/10
I.A.R. tavsiyesi: "No Way Back for Me"


Köy Kardeşler - Köy Kardeşler
Yıl: 2024 Türkiye
Tür: Folk, World, Groove
"F" Rate: 7/10
I.A.R. tavsiyesi: "Anatolian Bond"

Tate McRae - So Close to What
Yıl: 2025 Kanada
Tür: Dance-Pop, Alt-Pop
"F" Rate: 5/10
I.A.R. tavsiyesi: "2 Hands"

Ramones - Ramones
Yıl: 1976 ABD
Tür: Punk
"F" Rate: 9/10
I.A.R. tavsiyesi: "Blitzkrieg Bop"
Valentine OST
Yıl: 2001 ABD
Tür: Alternative Metal, Nu-Metal, Electronic
"F" Rate: 7/10
I.A.R. tavsiyesi: BT - "Smartbomb"
bdrmm - Microtonic
Yıl: 2025 İngiltere
Tür: Dream Pop, Shıegaze, Indietronica
"F" Rate: 6/10
I.A.R. tavsiyesi: "John on the Ceiling"

The Late Speakers - Freaking News
Yıl: 2025 Fransa
Tür: Indie Rock, Garage Rock
"F" Rate: 6/10
I.A.R. tavsiyesi: "Limousine"


Adwaith - Solas
Yıl: 2025 İngiltere
Tür: Neo-Psychedelia, Dream Pop
"F" Rate: 7/10
I.A.R. tavsiyesi: "Miliwn"

23 Şubat 2025 Pazar

Blood Incantation - Absolute Elsewhere

 
ABD'nin Denver'ında 2011 yılında kurulan Blood Incantation, çok başarılı iki EP ile tansiyonu yükselttikten sonra Starspawn (2016), Hidden History of the Human Race (2019) ve Absolute Elsewhere (2024) adında üç acayip albümle yoluna devam eden bir grup. Daha sonra bu EP'lere iki tane daha eklemiş. Ama onları albüm bütünlüğünde dinlemek müthiş bir deneyim. Death, doom ve progressive metal diyerek basitçe altından kalkabileceğimiz künyesinde bundan daha fazlası var. İşin içine space rock, hatta space/dark ambient unsurları da koyarak çok daha özgün bir sound elde eden grup, oya gibi işlediği sertliğini progressive rock ve bu ambient deneyselliğiyle sağaltmanın kitabını yazıyor adeta. Kendilerini tanıma şerefine Absolute Elsewhere albümüyle nail oldum. Her müzik türünde olduğu gibi death metal'de de ortalıkta milyon tane grup olunca insan farklı sesler, zeki sentezler, sertliğe abanmayıp onu dönüştürmeye uğraşanlar arayışına giriyor. Onca grup sistemde cirit atarken, hatta bazıları boşa yer işgal ederken, kalburüstü olanları keşfedebilmek için deneme yanılmalara ya da güvenilir kaynakların yorumlarına ihtiyaç hasıl oluyor. İşte bu ikincisi sayesinde tanıdığım Absolute Elsewhere, haklı olarak yarattığı rüzgara kapılmaktan kendimi alamadığım modern bir metal anıtı. Bu arada güvenilir kaynakların övdüğü bir grubu ve albümünü anlamadığım, sevmediğim de çok olmuştur. Fakat Absolute Elsewhere başka bir alem. Üçer parçaya bölünmüş The Stargate ve The Message konseptleri. Başlayalım.

The Stargate

[Tablet I]: Türler arası paslaşmaların ustalıklı örneklerinden biriyle başlıyoruz. Progressive metal olark başlayıp, psychedelic rock'a, oradan tekrar başladığı yere dönen ilk Tablet, vokalist Paul Riedl'ın çok iyi işlenmiş ses düzeniyle duyulan ürkütücü ve gizemli bağırışları sayesinde death metal ile dirsek temasını da kaybetmeyen bir tasarım.

[Tablet II]: İlk Tablet'in sonuyla bağlanan Brian Eno'msu ambient açılış, meğer açılış değil, 5 dakikalık Tablet II'nun ilk 3 dakikasıymış. Bu ambien atmosferi sağlayan ise Almanya'nın 1967'den beri progressive electronic duyeni Tangerine Dream'den başkası değil. Daha doğrusu, 2005'ten beri grupta yer alan synth ustası Thorsten Quaeschning'in Tangerine Dream'i temsilen yaptığı harikulade bir dokunuş. Kalan 2 dakikanın yarısına kadar akustik gitar ve flütün öncülük ettiği bir girizgahın ardından tansiyon ufak çaplı bir kaosa kadar yükseliyor. Hiçbir şekilde şikayetçi olmayıp, bu enfes dakikaların tadını çıkarmayı sürdürüyoruz.

[Tablet III]: Standart bir progressive death metal olarak ilerlerken tam orta yerinde birden kısa bir perküsyon arası verince mutlu bir "ne oluyoruz" ifadesi beliriyor suratımda. O kısacık anda Sepultura'nın efsane Roots albümündeki (bir ara oralara da bir Amazon gezisi yapacağız) şahane perküsyon numaraları aklıma geldi. Keşke daha uzun olsaydı. Neyse sonra kaldığı yerden başka riff ve ritmle bölüm sonu canavarını alt etmeye çalışan bir başka yoğunlukla The Stargate faslının finalini yapıyorlar.


The Message

[Tablet I]: Yine yaldır yaldır, birinci sınıf bir progressive (death) metal yoğunlukla bezeli Tablet I, sadece ortalarda kendini gösteren lead gitar hamleleriyle az da olsa bir fark yaratmakta. Riedl'ın korku filmlerinden fırlamış vokali acayip zevkli tabii.

[Tablet II]: Absolute Elswhere'in en özel tabletlerinden birine geldik. Yine sıkı bir açılış, yavaş yavaş sakinlik ve 2 dakikanın sonunda bambaşka bir şeye dönüşerek yine sakince bir havalanış. Hem de nereye biliyor musunuz? Pink Floyd evrenine! Çoğu yerde bu destinasyona King Crimson denmiş gerçi. Ben ondan pek anlamam. Paul Riedl mı söylüyor tam emin değilim ama puslu bir David Gilmour vokali anımsatışı ve A Momentary Lapse Of Reason ile The Division Bell arası döneme uygun enfes bir psychedelic rock ambiyansı hissettim. Öyle ki, bu iki albüme çok uzun zamandır geri dönmediğimi yüzüme vururcasına retro bir hüzünle kuşatıldım. 

[Tablet III]: Final 11:27 dakikalık epik bir tabletle yapılıyor. Gümbür gümbür speed metal şeklinde başlamışken, artık albümün bizi alıştırdığı üzere ne zaman birden kesip başka bir sounda geçeceği, o soundun ne olacağının çekici belirsizliğine kendimizi bırakıyoruz. Bu hız 2 dakika sürüyor ve birden kesilip böyle akustik gitarlı, perküsyonlu, flütlü sakin vokalli saykodelik, egzotik bir huzur dönüşüyor. Peyderpey alternative metal ve death arası paslaşmalarla yoluna devam ederken yine birden baştaki speed tonuna, ama bu defa daha güçlü ve daha epik bir biçimde dönüyor. Ta ki bu sound fade out olana, yaklaşık 2 dakika sanki geride kalan 40 dakikalık muhteşem yolculuğun sonuna gelinmiş olmasının huzurunu iliklerde hissettirmeye oynayana kadar.

Blood Incantation bir arayışın mükafatlarından biri. Zaman zaman çöle dönen death evreninde bir vaha. Tangerine Dream, Brian Eno, Pink Floyd, King Crimson gibi referansların bir death metal albümünde geçmesinin ironisini yaşattığı için albüme minnettarım. Bu haliyle death metal alemini ikiye bölmüş bir yapısı da var. Tabii anam babam death metalden şaşmayan kemik kitleyi de çok iyi anlıyor, onları buradan selamlıyorum. Ben de brutal, black ayırmadan sevdiğim bir grubu tam seviyorum. Ama bizi de anlayın. Blood Incantation gibi daha çok gruba, Absolute Elsewhere gibi daha çok albüme ihtiyacımız var.

1. The Stargate [Tablet I]
2. The Stargate [Tablet II] (feat. Tangerine Dream)
3. The Stargate [Tablet III]
4. The Message [Tablet I]
5. The Message [Tablet II]
6. The Message [Tablet III]

14 Şubat 2025 Cuma

The Halo Effect - March Of The Unheard

 
1990'da kurulmuş, 14 stüdyo albümü çıkarmış İsveçli melodic death metal, alternative metal grubu In Flames üyeleri, artık tek iş geçindirmediğinden mi nedir, 2019'da bu defa The Halo Effect adında bir başka melodic death metal grubu daha kurmuşlar. 2022'de kendi adıma orta karar diyebileceğim Days Of The Lost isimli ilk albümlerini muhtemelen aynı yıl dinlemiştim. Pek iz bırakmamış olacak ki üç yıl sonra March Of The Unheard ile geri döndüklerinde ilk kez The Halo Effect dinliyormuş gibiydim. In Flames hala aktif görünüyor. Hatta en son 2023'te Foregone adlı 14. albümlerini çıkarmışlar. Days Of The Lost'u hatırlamadığım gibi, hiç In Flames dinleyip dinlemediğimi de hatırlamıyorum. Oysa metal camiasında çok popüler olduğunu biliyorum. Tişörtlerine, bazı albüm kapaklarına aşinayız. Kariyerlerinin başı olan 90'lı yıllarda yaptıkları 3-4 albüm çok methedilir. Bir ara oralara bakılır. The Halo Effect'in March Of The Unheard'ünü duyduktan sonra mutlaka bakılır. Sound farkı var mıdır, şarkılar istenen randımanı verir mi bilemem. Zaten death metal'in "melodic" olanıyla ilişkim, çoğu dinleyenin talepleriyle benzer biçimlerde paralellik gösteriyorsa iyidir. Melodi ve sertliği dengelenmiş, sağlam rifflere ve etkileyici bir vokale sahip şarkılar. March Of The Unheard bunlara sahip bir albüm. Çok büyük şeyler vaat etmiyor belki ama tecrübesi sayesinde vaat ettiklerini gerçekleştirmede hiç sıkıntı çekmiyor.

Albümden dört tekli çıkmış. Bunlardan Detonate'i duyar duymaz hemen kenara çekip emniyete aldım. Şahane riffleriyle epik bir death/senfonik metal örneği. Hani şu fazla poz yapmadığı halde durduk yere destansı gaza gelmeler yaşatan türden. Aslında melodic death metalin fazla "melodic" olanını pek beğenmiyorum. Ama The Halo Effect istisnalardan biri oldu benim için. Böylelikle power metale yaklaşıp o kanaldan güzel sesler veriyor. Bu kriterle bakılacak olursa özellikle A Death That Becomes Us ve What We Become nefis besteler. Bunlara Cruel Perception, Between Directions, The Burning Point ve enstrümantal akustik duruşuyla kapanışa konması çok isabetli Coda da eklenince March Of The Unheard'ü 2025'in en iyi metal albümleri arasında anmamak için neden kalmıyor bana göre. Belki benzeri çok geldi, yapılmamış bir şey yapmıyorlar. Lakin tecrübelerini bu basmakalıp formüller üzerinde bile o kadar zinde ve ruh sahibi biçimde gösteriyorlar ki, kapıp götürmeleri çok kolay oluyor. Tüm İskandinav ülkeleri gibi İsveç'in de bu türe katkıları muazzam. The Halo Effect ise bu katkıları sağlamış gruplardan biri olan In Flames'in kollarından biri olarak yoluna gururla devam ediyor. Belki de en güçlü kolu olarak.

1. Conspire to Deceive
2. Detonate
3. Our Channel to the Darkness
4. Cruel Perception
5. What We Become
6. This Curse of Silence
7. March of the Unheard
8. Forever Astray
9. Between Directions
10. A Death That Becomes Us
11. The Burning Point
12. Coda