19 Mayıs 2011 Perşembe

The Ragged Jubilee - American Moan


Dinlemeye başladığım albüm The Ragged Jubilee adlı bir grubun American Moan ismi lâyık görülmüş müzik dünyasına ilk adımı. İlk şarkı Blood On The Highway başlıyor ve akustik bir kısa girişin ardından dağdan bayırdan kopmuş blues rock bir şarkıya dalıyoruz. Derken daha ilk cümleden "Blood On The Highway" diye söze başlayan öyle bir vokal giriyor ki, oturduğum yere çivilendiğimi hissediyorum. Sanki Joe Cocker veya ona benzeyen herhangi bir tecrübeli blues rock vokalinin çatallı, miskin ama ölesiye tutkulu sesi kulaklarımı silkeliyor. Şarkının kendisi de artık o saatten sonra kötü bile olsa kulak kesilmeyi hak ediyor. Kaldı ki o harika sesin kalıbına cuk oturan bir beste Blood On The Highway. Albümün devamında sizi atının terkisine atıp parçalı bulutlu uzak diyarlara dörtnala sürecek şarkılar silsilesi bekliyorsunuz. Ne var ki atın ayağı öyle olmuyor. Evet, o diyarlara götürüyor ama bu kez pek de alışık olunmadık bazı farklılıklarla.

The Ragged Jubilee, altı aslan parçasından oluşan Californialı genç bir grup. Grubun eşi benzerini bulabilmek için müzik tarihinin olağanüstü seslerinden örneklendirmeler yapmanızı gerektirecek vokalinin adı ise Ethan Burns... Joe Cocker, Tom Waits, Johnny Winter gibi adamlar çatır çatır şarkı söylemeye başladığında muhtemelen bir portakalda mikroskobik nokta olan bu çocuk, sanki 40 yıllık bourbon içicisi, Lucky Strike tiryakisi gibi kışkırtıcı bir deformasyona sahip olağanüstü sesiyle söylüyor şarkıları. Böyle bir sese sahip olunca şarkılar da bir anda ikinci plâna düşüveriyor. Taklit olamayacak kadar doğal, yağmurda ıslanmış, sonra da üşütmüş kadar hüzünlü, güzel şeyler söylermiş kadar öfkeli tondan titreşimler yayan bir sesten söz ediyorum. Gerisi teferruat gibi kalıyor. Fakat hiç de öyle değil.


İlk paragrafın sonundaki "alışık olunmadık bazı farklılıklar"a baktığımızda, The Ragged Jubilee'nin tanıdık blues rock tınılarının ait olduğu köklü geleneklerden beslendiği kadar, kendi tarzlarını oluşturma çabalarını da görüyoruz. Büyüdükleri coğrafyaya ait blues ve country temellerine, örneğin The Allman Brothers Band ve Lynryrd Skynyrd'a bağlı oldukları kadar okyanusun öte yakasından Led Zeppelin ve Deep Purple'a da hayran şekilde büyümüşler. Bu tadına doyulmaz karışımı daha ilk albümden ne derece ölçülü yansıttıkları tartışılsa da, hiç popülist bir tavır izlemeden, tribünlere oynamadan içlerinden geldiği gibi tasarlamışlar şarkılarını. Ritimler, köprüler, nakaratlar, sololar sürekli kafalarına göre takılıyor. Adının Aaron Wick olduğunu öğrendiğim ve bu bilginin hiç de gereksiz olmadığını düşündüğüm davulcuları da grup için ayrı bir nimet. Ethan Burns grup için ne kadar büyük bir şans ise, Aaron Wick de bir blues rock grubu için o kadar sıradışı bir davulcu. Bu ikisinin sürekli tetikte, canlı ve tutkulu arayışları şarkılara %100 yansıyor.

The Ragged Jubilee şarkılarının her biri grubun ortak ruhunu inşa eden sağlam tuğlalar. Blood On The Highway'in açtığı kapıdan birer birer süzülen bestelerden hüzün dozu yüksek Miss Me While I'm Gone, kıvrak ritmiyle aklımı başımdan alan Treason, ilk yarısı çok sıkı bir blues rock, ikinci yarısı psychedelic bir tripten oluşan Mississippi Water, biraz da High Horse, Another Woman vs. Yitip gitmesini hiç istemediğim, her sene bir albüm yapsa yeridir diyeceğim, bana göre içinde bulunduğumuz yılın en flaş gruplarından birisi The Ragged Jubilee. Gelecekte ufka doğru emin adımlarla ilerleyecektir. Grup olarak ilerlemese bile aklı başında olan kimsenin rock ve soul ses tellerini bir gırtlakta toplamış Ethan Burns'ün peşini kolay kolay bırakacağını hiç sanmıyorum artık.

1. Blood On The Highway
2. High Horse
3. Miss Me While I'm Gone
4. Just A Little Blood
5. Another Woman
6. Treason
7. Country Girl
8. Shelter In The Mainline
9. Going Down To Texas
10. Mississippi Water
11. Rhythm

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder