Suzan Köcher's Suprafon, Suzan Köcher ile beraber dört müzisyenden kurulu Alman bir grup. Almanya'dan fazla bir örneğini görmediğim üzere psychedelia ve dream pop yanında americana, alt-country, pop rock, indie rock karışımı lezzetli bir müzik yapıyorlar. Öncesinde Suzan Köcher'in iki adet albümü var. İkisini de merak edip dinledim. İlkini pek beğenmesem de 2019 tarihli ikinci albüm Suprafon, americana, desert rock, alt-country ağırlıklı gayet kaliteli bir işti. Bu albümün ardından Suzan Köcher's Suprafon adıyla çıkan üçüncü albümü In These Dying Times ise bu yazının konusu. Yukarıda belirtilen karışımı oluşturan elementlerin çeşitliliğine rağmen şarkılar birbirlerinden farklı özellikler sergilemiyorlar. Aynı tür ve telden çalarken yüzeyde indie pop/rock görüntüsü veriyorlar. Diğer türleri de bu ana gövde içinde çok iyi eritiyorlar. Deneysel ve eklektik olmadan, dinlemesi kolay ve zevkli bir modda seyrediyorlar. Bu da akılda kalıcılık sağlıyor. Bende sağladığı başka bir şey de nostalji oldu. Örneğin albüme adını veren açılış şarkısı sanki 90'larda bir radyodan fırlamış güzellikteydi. Bu tarifi gözünde (kulağında) canlandıramamış ve o nostalji tanımlamasını anlamamış olanlar için yapacak bir şey yok. Tamamen hissi bir durum bu. Üstelik bu nostalji albüm boyunca (iyi ki) yakamı bırakmadı. In These Dying Times ile birlikte Camera'dan da aynı nostalji tadını aldım. Hatta Camera'dan biraz daha güçlü aldım diyebilirim.
Suzan Köcher's Suprafon'un en iyi yaptığı şeylerden biri de alternatif country duygusunu indie ve pop karakterine işleyişi. Özellikle Maybe I'm A Lemon ve kapanışta yer alan 9 dakikalık Desert Air Motel sağlam birer western ambiyansı kuruyorlar. Bu arada Desert Air Motel çok iyi şarkı ama 9 dakika olmasına hiç gerek yoktu. Zaten yaklaşık son 3-4 dakikası sanki yer doldursun diye uzatılmış ya da ucuna enstrümantal bir başka şarkı eklenmiş gibi duran gereksizlikte. Yine de rahatsız edici bir durum yok. Genel olarak 9 şarkının benim açımdan rahatsız edici, sıkıcı hiç bir yanı yok. Tam tersi, albüme alıştıkça yavaş yavaş sindirmek istedim. Hemen bitmesini istemediğiniz bir burger veya bir şişe bira misali. (Ya da ikisi aynı anda!) Bana göre albümün en iyilerinden biri olan Living In A Bad Place, içindeki olgun pop duygusuyla albüm geneliyle arasındaki az farkı hissettiriyor. In These Dying Times ve Camera'dan bahsederken unuttuğum Falling For Autumn'u da ekleyerek albümün sürekli vurguladığımız 90'lar tınısına hayran kaldığımı ifade edeyim. O yıllarda çıkmış olsa, sağlam bir tanıtımla Sheryl Crow veya Alanis Morisette klasmanında yer alabilirdi. Onlara çok benzediği veya hit canavarı albümler çıkardığı için değil, 90'lar kadın alternatif rock kulvarına müzikal ruh olarak çok yakıştığı için. Suzan Köcher'in çok ayrıcalıklı olmayan ama karizması da hissedilen sesi, kulakta döndükçe akşam üstü meltemi estiren soundu ile yan yana gelince insanın içi cız ediyor. Hemen 90'lara ait bir çalma listesi aramaya başlıyor.
1. In These Dying Times
2. Maybe I'm a Lemon
3. Sleepless Strangers
4. Seventeen
5. Living in a Bad Place
6. The Trip
7. Camera
8. Falling For Autumn
9. Desert Air Motel
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder