22 Nisan 2017 Cumartesi
M.I.A. - AIM
Sri Lanka asıllı İngiliz Mathangi Arulpragasam, ya da onu tanıyıp sevdiğimiz adıyla M.I.A., bir şarkıcı, söz yazarı, besteci, yapımcı, yönetmen, fotoğrafçı, moda tasarımcısı, model, aktivist olarak karpuzları koltuğa sığdıramayınca kamyon kasasına koyup direksiyona geçmiş bir güzel insan. Kendisi 1975 Londra doğumlu olup, 6 aylıkken ailesiyle tekrar Sri Lanka'ya dönmüş. İç karışıklıklarla cebelleşen Sri Lanka'nın militan örgütlerinden birinin kurucusu olan babası Arular yüzünden gençlik yılları sürekli ev değiştirerek geçen Mathangi, 80'lerin sonundaki iç savaş sonrası, kardeşleri ve annesi Kala ile beraber sığınmacı olarak tekrar Londra'ya dönmüş. Başarılı öğrenim hayatı, Central Saint Martins Güzel Sanatlar Okulu'ndan dereceyle mezun olmasıyla sona ermiş. Sinema ve görsel sanatlar ağırlıklı bir eğitim almış olmasına ve bu alanda irili ufaklı işler yapmasına rağmen gönlü müziğe kaymış. Onu tanıyıp sevmemize vesile olan da bu gönül kayması olmuş. Gereksiz gibi görünse de bu kısa özgeçmiş, iyi bir müzisyenin kariyer basamaklarının nasıl süzgeçlerden geçerek önümüze şarkı formatında geldiğini göstermesi açısından önemli sayılır.
Önce isminden başlayarak "Missing in Action" terimine tekabül eden M.I.A.'da karar kılan Mathangi, buraya yazsak sığmayacak bir dolu girişim ve aktivite sonucu albüm çıkaracak düzeye kadar gelmiş. Karpuz taşımayı sevdiği için müzikte de tür olarak electropop, UK hip-hop, synth punk, funk, world, alternative R&B, avant-pop şeklinde kendine stilsizlikten bir stil yaratmış. Buradan itibaren "-miş -mış" eklerini bırakıyorum. Zira kendisini albüm çıkarmaya başladığı dönemden itibaren takip ederim. Bazen söver, sıklıkla da överim. Ama çok severim. Babasına ithafen Arular (2005), annesine ithafen Kala (2007), belki kendine ithafen ΛΛ Λ Y Λ (2010) ve Matangi (2013) albümlerinde hem sevdiğim, hem de nefret ettiğim şarkılar vardır. Kimselere benzememesine hep saygı duyduğumdan, sevdiklerimi tam sevmiş, kızdıklarımı da onun stilinin bir parçası olan deneysel arayışlarındaki sanatsal özgürlüklere bağlamışımdır. Gördüm ki 2016 tarihli 5. albüm AIM'de durum değişmemiş. Tadı, tuzu, deneyselliği, farklı ve zengin pop algıları yine yerli yerinde duruyor. Yine Borders, Go Off, Visa, Talk gibi enfes alternatif pop besteleri, yine Jump In, Bird Song gibi deneyselliğiyle uyutan şarkılar mevcut.
Finally, Ali R U OK?, Platforms şarkıları da M.I.A.'nın kaliteli tarafını yansıtan şarkılar olarak severek dinlediklerimin arasında. Gener8tion adıyla piyasa yapan bir Fransız DJ ile ortaklık kurduğu The New International Sound Pt. 2 gibi şahane bir şarkının (videosu da aynı şahaneliktedir) albüme alınması da güç katmış. Fakat 18-24 Nisan’daki Dünya Geri Dönüşüm Haftası kapsamında sürdürülebilirlik ve geri dönüşüm için farkındalık yaratmak adına ünlü giyim firması H&M işbirliği ile hazırladığı ve bence gelmiş geçmiş en iyi M.I.A. şarkısı olan Rewear It'in albüme konmayışı ancak reklam, telif mevzularıyla açıklanabilir. Eğer bunlar engel olmadıysa açıklanamaz. Albümün 17 şarkılık deluxe versiyonunda yer alan ismini saydığım bu şarkılara 1-2 tane daha ekleyerek toplamda 10 şarkılık temiz bir albüm elde edebilecek iken, kalan 7 şarkının yarattığı şişkinlik albümün daha farklı konumlandırılmasına sebep oluyor. Bu durumu en iyi ifade eden yorum ise bir eleştirmenden "odaklanma eksikliği" olarak gelmiş. Bana göre bu eksiklik, kalabalığın hafifletilmesiyle ortadan kaldırılabilir, Rewear It'in liderliği ile tam anlamıyla bir veda albümü hüviyeti kazanabilirdi. Evet, veda!
M.I.A. yaptığı açıklamada AIM'in son albümü olduğunu belirtmişti. Müzikten kopmayacağını, birtakım ortak veya solo projelerle kaçamaklar yapabileceğini, fakat albüm çıkarmayacağını da sözlerine eklemişti. benim anladığım, bundan sonra sahip olduğu tüm karpuzlardan dilim dilim yiyeceği yönünde bir karar almış olması. Güçlü bir aktivist olarak (ki kendisi 2009 yılında Time dergisi tarafından "En Etkili 100 Kişi"den biri seçilmiş) ırkçılık, cinsiyetçilik, göçmen politikaları, bireysel silahlanma, çevre kirliliği gibi pekçok konuda elinden geleni yapmış bir insan. Her ne kadar bu fikirlerini şarkılarında öne çıkarsa da, popüler müzik piyasası para getirecek boş işler peşinde olduğundan ona pek fazla yüz vermedi. Zaten kendisi de indie kalmaktan gayet memnundu. Ama bu bağımsızlık hali Madonna, Jay Z gibilerle takıldığınızda bazı sıkıntılara da yol açmıyor değil. İşte bu yıpranmışlığı üzerinden atmak, kafasını dinlemek, çok çaba ve zaman gerektiren müzikten uzak durmak suretiyle kendine başka işler için yer açabilmek istemesi son derece doğal. Yine de yerini dolduracak pek kimse olmadığından bu doğallık biraz can sıkıcı. Hayranları olarak bize saygı duymak ve arada yapacağı o müzikal kaçamakları yakalamak düşer. Tabii bir de geride bıraktığı alternatif pop zerreciklerine sahip çıkmak.
1. Borders
2. Go Off
3. Bird Song (Blaqstarr Remix)
4. Jump In
5. Freedun
6. Foreign Friend (feat. Dexta Daps)
7. Finally
8. A.M.P. (All My People)
9. Ali R U OK?
10. Visa
11. Fly Pirate
12. Survivor
13. Bird Song (Diplo Remix)
14. The New International Sound, Part 2 (feat. Gener8tion)
15. Swords
16. Talk
17. Platforms
Etiketler:
* İngiltere,
2016,
Electronic,
Hip Hop/Rap,
Indie Pop,
Pop,
Trip Hop
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder