1989'da New York'ta kurulan Helmet ile tanışmam, 1994 tarihli The Crow Soundtrack'te yer alan Milquetoast şarkısı ile olmuştu. Bu nasıl bir müziktir, Helmet kimdir, albümü var mıdır gibi sorular etrafımızı sarmışsa, o dönemin en iyi başvuru kaynaklarından biri Ankara, Tunalı Hilmi'deki Tunalı Pasajı'nın alt katında yer alan Shades Müzik adlı dükkandır. The Crow kasetini yasal yollardan alabilirdiniz. Ama bir Helmet albümünü bandrollü olarak bulma ihtimaliniz Ankara'da denize girme ihtimaliniz kadardı. Bu yüzden soluğu Shades Müzik'te alırdınız. Yurtdışından gelen CD veya plaklardan kasete çekim yapılan bu kutsal mekana girmeden önce vitrine asılmış son çıkan rock, blues, metal albüm kapaklarında kaybolmayı çok severdim. Milquetoast şarkısının yer aldığı Betty'yi bulma ümidiyle gitmediğim bir gün, o vitrinde Betty'nin kapağını görmem, yaşadığım ilk dumurdu. 60'lı yılların easy listening ya da vokal caz albümlerine benzeyen bu kapağın altında süper bir alternative metal soundu yatıyordu.
Yaşadığım ikinci dumur ise, Betty'yi kasete çektirdikten sonra hiç beklemediğim şekilde içinde Milquetoast ayarında daha bir sürü şarkı bulmak, üstelik birkaç tuhaf denemeye de rastlamış olmaktı. Aslında Helmet demek, Page Hamilton demek. 88-89 yıllarında içinde üç adet Susan adlı müzisyenin bulunduğu alternative/noise rock grubu Band Of Susans'da gitar çalan Hamilton, üç sıkı müzisyenle Helmet'i kurduktan sonra kendi evine çıkmış oldu. Ama ev arkadaşları sürekli değişiyor, sabit bir Helmet kadrosu oluşmuyordu. Grubun üçüncü albümü olan Betty'ye kadar Henry Bogdan (bas) ve John Stanier (davul) ile birlikte gelen gitar ve vokaldeki Hamilton, diğer gitar için Peter Mengede isimli arkadaştan boşalan yere Rob Echeverria ile anlaştı. O da 96'ya kadar grupta kaldı. Yani Helmet'in değişmeyen tek elemanı, kurucu başkan Hamilton'dı. Şimdi burada "o gitti böyle oldu, şu geldi söyle oldu" kıyasları yapacak kadar Helmet donanımım yok. Her ne kadar kritik ve ticari başarı yönünden ikinci albüm Meantime en başarılı Helmet işi kabul edilse de, benim için Betty'den daha iyi bir albümleri yok.
"Milquetoast ayarında" diye başlayan bir cümle, pekala "Wilma's Rainbow veya Biscuits For Smut ayarında" diye de başlayabilirdi. Rollo'nun da dahil edileceği bu şarkılardaki kıvrak zeka, artık funky ya da groovy ne derseniz deyin, Helmet gibi hardcore ve metal ile içli dışlı gruplardaki çağdaşlığın, vizyonerliğin bir göstergesi benim için. Mesela Biscuits For Smut'ın enstrümantal halini Beastie Boys'un yine 1994'te çıkmış Ill Communication albümüne koysanız kimsenin ruhu duymaz. Orada da bu kez "Sabotage ayarında" diye başlayan bir cümle kurmamız olası. Tempolu hali ve kıvraklığı kadar, orta ve belki bir tık altı şarkılardaki ağır karizması da yabana atılamaz. Street Crab, I Know, Clean, hele de 90'larda odamda sesini kökleyip dans etmişliğim bile olan Speechless gibi bu kategoriye örnek şarkılar da kendi groove ve funky hamlelerini ağır çekimle, ağır ve emin adımlarla dile getiriyorlar. Şarkı dağılımlarıyla sağlanan denge de kusursuz olunca Betty bütünüyle kendi ritmini bulmuş kanlı canlı bir güce dönüşüyor. Favori albüm tanımlarımdan biri de bu ritmini bulmuş olma haliyle alakalıdır. Dinleyenin gözünde o ritmi elde etmek yıllar, on yıllar sürmüştür zira.
Rollo ve The Silver Hawaiian'ı basçı Bogdan ile birlikte yazan, 1931 yılından kalma Beautiful Love'ı da coverlayan Hamilton, geri kalan tüm şarkıları tek başına yazmış. Wayne King Orchestra'nın popüler bir caz standartı olan Beautiful Love'ı iki dakikalık tuhaf bir deneyselliğe döken Helmet, yine ikişer dakikadan oluşan The Silver Hawaiian ile kozmik bir boogie rock, kapanıştaki Sam Hell ile de akustik bir dirty blues girişiminde bulunuyor. Meantime'ın başarısının ardından hayranlarının tepkisini çekme pahasına böyle girişimlerde bulunan Hamilton, kendi müzikal arzularını hayranlarının beklentilerinin önüne koyarak nasıl bir kral olduğunu göstermiş zamanında. Benim için Betty'den başka iyi bir Helmet albümü gelmedi belki ama en azından Betty diye bir albüm var hayatımda. Gitar, bas, davul üçlüsünün beni soktuğu döngüyü, ruhumu besleyen sertliğini, zamansız gücünü, hırpalayan enerjisini çok seviyorum. Betty, rock ve metal müzikteki "alternatif" kelimesinin, hardcore önündeki "post" kelimesinin ve içine doğduğu "grunge" kelimesinin hakkını aynı anda verebilmiş özel bir albüm.
1. Wila's Rainbow
2. I Know
3. Biscuits for Smut
4. Milquetoast
5. Tic
6. Rollo
7. Street Crab
8. Clean
9. Vaccination
10. Beautiful Love
11. Speechless
12. The Silver Hawaiian
13. Overrated
14. Sam Hell
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder