31 Ekim 2024 Perşembe

Issız Ada Radyosu Arşivi (Ekim 2024)

Planet of Zeus - Afterlife
Yıl: 2024 Yunanistan
Tür: Stoner Rock
"F" Rate: 7/10
I.A.R. tavsiyesi: "No Ordinary Life"

The Surfrajettes - Easy as Pie
Yıl: 2024 Kanada
Tür: Surf Rock
"F" Rate: 6/10
I.A.R. tavsiyesi: "Spice Up Your Life"


Bongolard - DYTYR?
Yıl: 2024 Hollanda
Tür: Alternative Rock
"F" Rate: 6/10
I.A.R. tavsiyesi: "Suits"


Abbie Ozard - Everything Still Worries Me
Yıl: 2024 İngiltere
Tür: Indie Pop
"F" Rate: 5/10
I.A.R. tavsiyesi: "I Don't Know Happiness Without You"
Goat - Goat
Yıl: 2024 İsveç
Tür: Psychedelic Rock, Heavy Psych
"F" Rate: 8/10
I.A.R. tavsiyesi: "Ouroboros"
The Wild Things - Afterglow
Yıl: 2024 İngiltere
Tür: Pop Rock, Hard Rock
"F" Rate: 6/10
I.A.R. tavsiyesi: "Only Attraction (feat. Pete Townshend)"
Kneecap (OST)
Yıl: 2024 İrlanda
Tür: Hip-Hop/Rap
"F" Rate: 7/10
I.A.R. tavsiyesi: Kneecap - "Sick in the Head"
The Last Oblation - Apex
Yıl: 2024 İspanya
Tür: Death Metal
"F" Rate: 6/10
I.A.R. tavsiyesi: "The Tinkerer"


Kylie Minogue - Tension II
Yıl: 2024 Avustralya
Tür: Dance-Pop
"F" Rate: 5/10
I.A.R. tavsiyesi: "Midnight Ride (with Orville Peck & Diplo)"







Arşivplak & Gofret - Anadolu Funk
Yıl: 2024 İngiltere
Tür: Funk, Rock, Psychedelic, Pop
"F" Rate: 8/10
I.A.R. tavsiyesi: "Etrafına Bakıp Durma"
Vitesse X - This Infinite
Yıl: 2024 ABD
Tür: Alternative Dance, Dream Pop, Electronic
"F" Rate: 7/10
I.A.R. tavsiyesi: "In Finding"
The Courettes - The Soul of... The Fabulous Courettes
Yıl: 2024 Danimarka
Tür: Garage Rock, Soul Rock
"F" Rate: 6/10
I.A.R. tavsiyesi: "Stop! Doing That!"

Bad Monkey OST
Yıl: 2024 ABD
Tür: Rock, Pop Rock
"F" Rate: 7/10
I.A.R. tavsiyesi: The War on Drugs - "You Wreck Me"

Temple Smoke - Monolithic Evolution
Yıl: 2024 Tayvan
Tür: Stoner Rock
"F" Rate: 5/10
I.A.R. tavsiyesi: "Cheap Fingers"

Fasıl-ı Jazz - Alva
Yıl: 2024 Türkiye
Tür: Alternative Pop, Sophisti-Pop, Electronic, Cover
"F" Rate: 8/10
I.A.R. tavsiyesi: "Gamzedeyim Deva Bulmam"


Fasıl-ı Jazz - Folktronic
Yıl: 2024 Türkiye
Tür: Alternative Pop, House, Electronic, Cover
"F" Rate: 7/10
I.A.R. tavsiyesi: "Zühtü"
Fasıl-ı Jazz - Echoes
Yıl: 2024 Türkiye
Tür: Electronic, House
"F" Rate: 7/10
I.A.R. tavsiyesi: "Echoes"

Dolores Forever - It's Nothing
Yıl: 2024 İngiltere
Tür: Art Pop, Indie Rock
"F" Rate: 6/10
I.A.R. tavsiyesi: "Not Now Kids"

Grace Bergere - A Little Blood
Yıl: 2024 ABD
Tür: Alternative Rock, Indie Rock
"F" Rate: 6/10
I.A.R. tavsiyesi: "Come and Go"
Suzan Köcher's Suprafon - Suprafon
Yıl: 2019 Almanya
Tür: Dream Pop, Psychedelic Rock, Alt-Country
"F" Rate: 7/10
I.A.R. tavsiyesi: "Poisonous Ivy"

29 Ekim 2024 Salı

Suzan Köcher’s Suprafon - In These Dying Times

 
Suzan Köcher's Suprafon, Suzan Köcher ile beraber dört müzisyenden kurulu Alman bir grup. Almanya'dan fazla bir örneğini görmediğim üzere psychedelia ve dream pop yanında americana, alt-country, pop rock, indie rock karışımı lezzetli bir müzik yapıyorlar. Öncesinde Suzan Köcher'in iki adet albümü var. İkisini de merak edip dinledim. İlkini pek beğenmesem de 2019 tarihli ikinci albüm Suprafon, americana, desert rock, alt-country ağırlıklı gayet kaliteli bir işti. Bu albümün ardından Suzan Köcher's Suprafon adıyla çıkan üçüncü albümü In These Dying Times ise bu yazının konusu. Yukarıda belirtilen karışımı oluşturan elementlerin çeşitliliğine rağmen şarkılar birbirlerinden farklı özellikler sergilemiyorlar. Aynı tür ve telden çalarken yüzeyde indie pop/rock görüntüsü veriyorlar. Diğer türleri de bu ana gövde içinde çok iyi eritiyorlar. Deneysel ve eklektik olmadan, dinlemesi kolay ve zevkli bir modda seyrediyorlar. Bu da akılda kalıcılık sağlıyor. Bende sağladığı başka bir şey de nostalji oldu. Örneğin albüme adını veren açılış şarkısı sanki 90'larda bir radyodan fırlamış güzellikteydi. Bu tarifi gözünde (kulağında) canlandıramamış ve o nostalji tanımlamasını anlamamış olanlar için yapacak bir şey yok. Tamamen hissi bir durum bu. Üstelik bu nostalji albüm boyunca (iyi ki) yakamı bırakmadı. In These Dying Times ile birlikte Camera'dan da aynı nostalji tadını aldım. Hatta Camera'dan biraz daha güçlü aldım diyebilirim.

Suzan Köcher's Suprafon'un en iyi yaptığı şeylerden biri de alternatif country duygusunu indie ve pop karakterine işleyişi. Özellikle Maybe I'm A Lemon ve kapanışta yer alan 9 dakikalık Desert Air Motel sağlam birer western ambiyansı kuruyorlar. Bu arada Desert Air Motel çok iyi şarkı ama 9 dakika olmasına hiç gerek yoktu. Zaten yaklaşık son 3-4 dakikası sanki yer doldursun diye uzatılmış ya da ucuna enstrümantal bir başka şarkı eklenmiş gibi duran gereksizlikte. Yine de rahatsız edici bir durum yok. Genel olarak 9 şarkının benim açımdan rahatsız edici, sıkıcı hiç bir yanı yok. Tam tersi, albüme alıştıkça yavaş yavaş sindirmek istedim. Hemen bitmesini istemediğiniz bir burger veya bir şişe bira misali. (Ya da ikisi aynı anda!) Bana göre albümün en iyilerinden biri olan Living In A Bad Place, içindeki olgun pop duygusuyla albüm geneliyle arasındaki az farkı hissettiriyor. In These Dying Times ve Camera'dan bahsederken unuttuğum Falling For Autumn'u da ekleyerek albümün sürekli vurguladığımız 90'lar tınısına hayran kaldığımı ifade edeyim. O yıllarda çıkmış olsa, sağlam bir tanıtımla Sheryl Crow veya Alanis Morisette klasmanında yer alabilirdi. Onlara çok benzediği veya hit canavarı albümler çıkardığı için değil, 90'lar kadın alternatif rock kulvarına müzikal ruh olarak çok yakıştığı için. Suzan Köcher'in çok ayrıcalıklı olmayan ama karizması da hissedilen sesi, kulakta döndükçe akşam üstü meltemi estiren soundu ile yan yana gelince insanın içi cız ediyor. Hemen 90'lara ait bir çalma listesi aramaya başlıyor.

1. In These Dying Times
2. Maybe I'm a Lemon
3. Sleepless Strangers
4. Seventeen
5. Living in a Bad Place
6. The Trip
7. Camera
8. Falling For Autumn
9. Desert Air Motel

19 Ekim 2024 Cumartesi

The Ragged Jubilee - American Moan


Dinlemeye başladığım albüm The Ragged Jubilee adlı bir grubun American Moan ismi lâyık görülmüş müzik dünyasına ilk adımı. İlk şarkı Blood On The Highway başlıyor ve akustik bir kısa girişin ardından dağdan bayırdan kopmuş blues rock bir şarkıya dalıyoruz. Derken daha ilk cümleden "Blood On The Highway" diye söze başlayan öyle bir vokal giriyor ki, oturduğum yere çivilendiğimi hissediyorum. Sanki Joe Cocker veya ona benzeyen herhangi bir tecrübeli blues rock vokalinin çatallı, miskin ama ölesiye tutkulu sesi kulaklarımı silkeliyor. Şarkının kendisi de artık o saatten sonra kötü bile olsa kulak kesilmeyi hak ediyor. Kaldı ki o harika sesin kalıbına cuk oturan bir beste Blood On The Highway. Albümün devamında sizi atının terkisine atıp parçalı bulutlu uzak diyarlara dörtnala sürecek şarkılar silsilesi bekliyorsunuz. Ne var ki atın ayağı öyle olmuyor. Evet, o diyarlara götürüyor ama bu kez pek de alışık olunmadık bazı farklılıklarla.

The Ragged Jubilee, altı aslan parçasından oluşan Californialı genç bir grup. Grubun eşi benzerini bulabilmek için müzik tarihinin olağanüstü seslerinden örneklendirmeler yapmanızı gerektirecek vokalinin adı ise Ethan Burns... Joe Cocker, Tom Waits, Johnny Winter gibi adamlar çatır çatır şarkı söylemeye başladığında muhtemelen bir portakalda mikroskobik nokta olan bu çocuk, sanki 40 yıllık bourbon içicisi, Lucky Strike tiryakisi gibi kışkırtıcı bir deformasyona sahip olağanüstü sesiyle söylüyor şarkıları. Böyle bir sese sahip olunca şarkılar da bir anda ikinci plâna düşüveriyor. Taklit olamayacak kadar doğal, yağmurda ıslanmış, sonra da üşütmüş kadar hüzünlü, güzel şeyler söylermiş kadar öfkeli tondan titreşimler yayan bir sesten söz ediyorum. Gerisi teferruat gibi kalıyor. Fakat hiç de öyle değil.


İlk paragrafın sonundaki "alışık olunmadık bazı farklılıklar"a baktığımızda, The Ragged Jubilee'nin tanıdık blues rock tınılarının ait olduğu köklü geleneklerden beslendiği kadar, kendi tarzlarını oluşturma çabalarını da görüyoruz. Büyüdükleri coğrafyaya ait blues ve country temellerine, örneğin The Allman Brothers Band ve Lynryrd Skynyrd'a bağlı oldukları kadar okyanusun öte yakasından Led Zeppelin ve Deep Purple'a da hayran şekilde büyümüşler. Bu tadına doyulmaz karışımı daha ilk albümden ne derece ölçülü yansıttıkları tartışılsa da, hiç popülist bir tavır izlemeden, tribünlere oynamadan içlerinden geldiği gibi tasarlamışlar şarkılarını. Ritimler, köprüler, nakaratlar, sololar sürekli kafalarına göre takılıyor. Adının Aaron Wick olduğunu öğrendiğim ve bu bilginin hiç de gereksiz olmadığını düşündüğüm davulcuları da grup için ayrı bir nimet. Ethan Burns grup için ne kadar büyük bir şans ise, Aaron Wick de bir blues rock grubu için o kadar sıradışı bir davulcu. Bu ikisinin sürekli tetikte, canlı ve tutkulu arayışları şarkılara %100 yansıyor.

The Ragged Jubilee şarkılarının her biri grubun ortak ruhunu inşa eden sağlam tuğlalar. Blood On The Highway'in açtığı kapıdan birer birer süzülen bestelerden hüzün dozu yüksek Miss Me While I'm Gone, kıvrak ritmiyle aklımı başımdan alan Treason, ilk yarısı çok sıkı bir blues rock, ikinci yarısı psychedelic bir tripten oluşan Mississippi Water, biraz da High Horse, Another Woman vs. Yitip gitmesini hiç istemediğim, her sene bir albüm yapsa yeridir diyeceğim, bana göre içinde bulunduğumuz yılın en flaş gruplarından birisi The Ragged Jubilee. Gelecekte ufka doğru emin adımlarla ilerleyecektir. Grup olarak ilerlemese bile aklı başında olan kimsenin rock ve soul ses tellerini bir gırtlakta toplamış Ethan Burns'ün peşini kolay kolay bırakacağını hiç sanmıyorum artık.

1. Blood On The Highway
2. High Horse
3. Miss Me While I'm Gone
4. Just A Little Blood
5. Another Woman
6. Treason
7. Country Girl
8. Shelter In The Mainline
9. Going Down To Texas
10. Mississippi Water
11. Rhythm