31 Ekim 2014 Cuma

Issız Ada Radyosu Arşivi (Ekim 2014)

The Marvelettes - The Ultimate Collection
Yıl: 1994 ABD
Tür: Pop Soul, Rhythm & Blues
"F" Rate: 8/10
I.A.R. tavsiyesi: "Please Mr. Postman"
Johnny Marr - Playland
Yıl: 2014 İngiltere
Tür: Indie Rock
"F" Rate: 7/10
I.A.R. tavsiyesi: "Easy Money"
 
The History of Apple Pie - Out of View
Yıl: 2013 İngiltere
Tür: Indie Pop, Shoegaze, Dream Pop
"F" Rate: 5/10
I.A.R. tavsiyesi: "See You"
Pompeii - Loom
Yıl: 2014 ABD
Tür: Post-Rock
"F" Rate: 6/10
I.A.R. tavsiyesi: "Rescue"
 
Guns n' Roses - Use Your Illusion I
Yıl: 1991 ABD
Tür: Hard Rock
"F" Rate: 6/10
I.A.R. tavsiyesi: "Live and Let Die"
 
Guns n' Roses - Use Your Illusion II
Yıl: 1991 ABD
Tür: Hard Rock
"F" Rate: 7/10
I.A.R. tavsiyesi: "Pretty Tied Up"
 
Meiko - Dear You
Yıl: 2014 ABD
Tür: Indie Pop, Singer/Songwriter
"F" Rate: 6/10
I.A.R. tavsiyesi: "Sweeter"
The Tea Party - The Ocean at the End
Yıl: 2014 Kanada
Tür: Progressive Rock, Hard Rock, Alternative Rock
"F" Rate: 7/10
I.A.R. tavsiyesi: "Submission"
Beggar's Blues Diary - Back to Basics...
Yıl: 2011 Yunanistan
Tür: Blues Rock, Hard Rock
"F" Rate: 7/10
I.A.R. tavsiyesi: "The River"
 
Lisa Smith's Powerhaus - Maze of Souls
Yıl: 2008 Kanada
Tür: Blues Rock, Hard Rock
"F" Rate: 5/10
I.A.R. tavsiyesi: "The Needle"
 
The Vines - Wicked Nature
Yıl: 2014 Avustralya
Tür: Alternative Rock, Garage Rock
"F" Rate: 6/10
I.A.R. tavsiyesi: "Rave It"
 
The Chemical Brothers - Surrender
Yıl: 1999 İngiltere
Tür: Big Beat, Neo-Psychedelia
"F" Rate: 8/10
I.A.R. tavsiyesi: "Music: Response"
Betty Who - Take Me When You Go
Yıl: 2014 Avustralya
Tür: Synth Pop, Dance-Pop
"F" Rate: 7/10
I.A.R. tavsiyesi: "Somebody Loves You"
 
Vaudou Game - Apiafo
Yıl: 2014 Fransa / Togo
Tür: Funk, Rock, World
"F" Rate: 8/10
I.A.R. tavsiyesi: "Lazy Train"
Russell Crowe & 30 Odd Foot of Grunts - Other Ways of Speaking
Yıl: 2003 Avustralya
Tür: Blues Rock, Pop Rock
"F" Rate: 6/10
I.A.R. tavsiyesi: "Mission Beat"
Andersons - Stephen & Emily
Yıl: 2014 Japonya
Tür: Indie Pop, Dream Pop
"F" Rate: 7/10
I.A.R. tavsiyesi: "Liberty"
 
Smooth Hound Smith - Smooth Hound Smith
Yıl: 2014 ABD
Tür: Folk Rock, Americana
"F" Rate: 6/10
I.A.R. tavsiyesi: "Crazy Over You"
 
Shantanu Moitra - 3 Idiots OST
Yıl: 2009 Hindistan
Tür: Pop, Hindi
"F" Rate: 7/10
I.A.R. tavsiyesi: Sonu Nigam, Swanand Kirkire & Shaan - "Aal Izz Well"
Kill It Kid - You Owe Nothing
Yıl: 2014 İngiltere
Tür: Alternative Rock, Blues Rock, Hard Rock
"F" Rate: 7/10
I.A.R. tavsiyesi: "Black It Out"
 
Rage Against The Machine - Rage Against The Machine
Yıl: 1992 ABD
Tür: Alternative Rock, Funk Metal, Rap Rock
"F" Rate: 10/10
I.A.R. tavsiyesi: "Take the Power Back"
 

28 Ekim 2014 Salı

Beggar's Blues Diary - Desperate Rock 'N' Roll


Yannis Passas (vokal, gitar), Nikos "Chili" Savvidis (bas), Aggelos Tanis (davul) gibi ad ve soyadlardan anlaşılacağı üzere komşu Yunanistan'dan gelen blues / hard rock üçlüsü Beggar's Blues Diary ile üçüncü albümleri Desperate Rock 'N' Roll sayesinde tanıştım. 2008'de kurulan grubun Back To Basics (2011) ve The Truth (2013) albümlerini bir şekilde ıskalamış olmamı sorun etmeden üçüncü sıçrayışlarında yakaladığım bu çekirgelerin Atina'dan çıktıklarını tahmin etmezdim doğrusu. Bizim buralarda blues tabanlı hard ve stoner rock yönünden en ufak bir örnek ve çaba görmemişken burnumuzun dibinde bu kadar güçlü bir müzik duymak sevinç ile kıskançlık arasında salıncak kuran duygulara sebep olabiliyor. (Gerçi birkaç tane örnek görmüştüm ama kusura bakmasınlar, çekilir eziyet değillerdi doğrusu.)

Yine tanışma sonrası hoşlaştığım gruplarda yaşadığım üzere önceki albümlerine döndüğümde grubun güçlü rock tarzını hiç bozmadığını, tam aksine her albümde üzerine birşeyler koyduğunu hissettim. Grubun doğaçlamaya müsait, uyumlu, sert ama yıldırmayan müziği, köklere olan bağlılıklarını iyi analiz ettiklerini gösterir nitelikte. Tabii burada kökler derken rebetiko, entexno, sirtaki gibi algılar oluşmasın. Grubun bugüne kadarki bütün söz ve müziklerini yazan Yannis Passas'ın yer yer Lemmy Kilmister'in ilk zamanlarını hatırlatan vokali de bu kalifiye blues rock'a güç verince Beggar's Blues Diary'ye kayıtsız kalınmıyor. Biz de kaydımızı yaptırıp kendimizi Mart sonunda çıkan üçüncü albüm Desperate Rock 'N' Roll'un akışına geç de olsa bırakıyoruz. Geç oluyor belki ama sözünü ettiğimiz rock türevlerinin buluşmasından alınan keyif, dinleyicisine hiç güçlük çıkarmıyor, rifflerle, köprülerle, sololarla perçinleniyor. Bazen bir piyano, bazen bir saksafon ortaya çıkıp bu sıkı rock notaları arasında kendilerine yer açıyorlar.

Enstrümantal Gotta Mova'nın açılışta hemen motoru çalıştırmasının ardından Lunatic, The Motorchrist, Downtown Train, Desperate Rock 'n' Roll, Renegade Son başta olmak üzere Passas'ın tüm besteleri sıradanlıktan uzak bir rock kardeşliği sergiliyorlar adeta. Araya Jesse James gibi tutkulu bir country rock baladı da koyarak kendi sınırları içindeki yelpazesini ortaya koyan grup, gereksiz hızdan ve bayıltan yavaşlıktan uzak, hızını ve yavaşlığını yerine göre çok iyi ayarlayan ölçülü bir tavırla müziğine serbest hava kanalları açıyor adeta. Yaptığım benzetme çok kişisel. Öyle ki bu hava kanallarına sahip olmayan bazı gruplar ne kadar dirayetli bir müzik ortaya koysalar da bir süre sonra gitar, bas, davul üçlemesinin yoğun taarruzu, kapalı bir yerde duman altı olmuş moduna sokuyor adamı. Tabii şarkıların da iyi yazılmış olmaları gerek ki, "iyi müzik ayrıdır, iyi şarkı ayrıdır" diye düşündürtmesin o aynı adama. Mesela birkaç saat önce dinlediğim Crobot ismindeki Amerikalı stoner rock grubunun taş gibi müziğine rağmen aklımda tek bir şarkısı kalmadı. Tekrar dinlemek isteyecek birşey bulamadım. Tekrar dinlemek isteyecek birşeyler bulabildiğim Beggar's Blues Diary benzeri grupları bu yüzden seviyorum.

1. Gotta Mova
2. Lunatic
3. The Motorchrist
4. These Days
5. Jesse James
6. Renegade Son
7. That Road
8. Lizard
9. Downtown Train
10. Gun in My Hand
11. Desperate Rock 'N' Roll

20 Ekim 2014 Pazartesi

Lisa Smith's Powerhaus - 612


Lisa Smith ve Chuck Page tarafından 2006 yılında Toronto'da kurulan Lisa Smith's Powerhaus, blues kökenli hard rock alanında çok iyi işler yaptığı halde henüz dünya çapında popüler olamamış onlarca gruptan biri. Ama aynı durum ülkesi Kanada için söz konusu değil doğal olarak. Smith ve Page'in iki stüdyo müzisyeni arkadaşlarını da aralarına almalarıyla dörtlü haline gelen grup, 2008 yılında çıkardıkları ilk albüm Maze Of Souls ile çok olumlu eleştirilere mazhar olup çeşitli ödül ve adaylıklar elde etmiş. Daha çok konser performanslarıyla uğraştıklarından, yeni albüm çalışmalarına başlamaları 2011'i bulmuş. Materyal toplayalım, turları bitirelim, arada stüdyoya girip kayıt yapalım derken sene 2014 olmuş ve Ekim ayında yeni albüm 612 çıkmış. İyi de olmuş çünkü aksi taktirde ne gruptan, ne de Lisa Smith gibi harika bir sesten haberimiz olmayabilirdi. Tesadüfen Maze Of Souls ile karşılaşmak gerekiyordu önce.

Maze Of Souls ile karşılaşmak da şahsen bana pek güven aşılamayabilirdi. Zira klasik hard rock havasında ilerleyen ilk albüm, grubu sevdirecek niteliklere sahip değildi bana göre. Grubu sevdirecek niteliklere sahip numaramız 612'den oluşuyor. Klasik hard rock havasında problem yok. Lakin o havayı daha kaliteli şarkılarla, blues ve soul incelikleriyle doldurunca, en önemlisi de Lisa Smith'in haklı olarak yere göğe sığdırılamayan karizmatik sesiyle bezeyince aradaki fark barizleşiyor. Smith'in sesi bile daha bir güzel çıkıyor bu albümde. Jeff Beck, Jimmy Page, Eric Clapton hayranı olan gitarist Chuck Page'in akustikten elektriğe uzanan yetkin gitar kompozisyonları kendini hard rock ile sınırlandırmayıp blues, pop rock ve soul gitarına da gönlünü açık tutmuş bir görüntü çiziyor. İlk albümde duyup duymadığımı bile hatırlamadığım klavye desteğini de unutmamak lazım. Silkeleyince ortaya Loves Blind Eye, Free, No Skin, Zombie Man misali canavar gibi rock şarkıları, I Am ve Pill-O misali taş gibi power baladlar saçılıyor.

Rock alışkanlıklarının bir bölümü 80'ler hard rock'ıyla alakalı, bir bölümü de hard tarafından blues ve soul sempatisiyle içli dışlı dinleyici kitlesi için "daha yok mu" kıvamına gelmek kuvvetle mümkün. Ama müzik ne kadar dirayetli olursa olsun, Lisa Smith gibi, mikrofonu yaz güneşinde kalmış dondurmaya çevirebilecek "kadının dibi" bir ses pek çok şeye farklı bir gözle bakmaya sebep olabiliyor. Ama bu demek değil ki Lisa Smith's Powerhaus tüm başarısını Smith'e borçlu. O dediğiniz Evanescence gibi yavan projeler için geçerli. Smith, sahip olduğu o sesi kişilikli grubuyla birlikte daha da olgunlaştıran, daha da yükseğe taşıyan kolektif bir zenginliğin parçası. Gerçek bir parça olmanın, sahte bir bütün olmaktan daha yeğ tutuluşunu simgeler adeta.

1. Loves Blind Eye
2. Rebel Red Star
3. Distortional Romance
4. I Am
5. Free
6. No Skin
7. Zombie Man
8. Pill-O
9. Slave
10. Siren / 612
11. Pill-O (Extended)

10 Ekim 2014 Cuma

The History Of Apple Pie - Feel Something


İki kız, üç erkekten kurulu Londralı The History Of Apple Pie, indie rock, dream pop, shoegaze odaklı müzikleriyle büyük dalgalar yaratmayan, orta karar bulduğum 2013 tarihli ilk albüm Out Of View ile yüzdüğü çok fazla derin olmayan sularda da boğulmayan bir grup. Orta karar ilk albümden bir sene sonra, bu kez daha kararlı sayılabilecek yeni albüm Feel Something ile debut olarak kalmış yüzlerce indie gruptan farklı bir konuma gelen beşlinin temelleri, birlikte müzik yapan şarkıcı Stephanie Min ile gitarist Jerome Watson'ın faaliyetlerini internette paylaşmalarıyla atılmış. Bu sayede bazı yapımcılardan ve firmalardan teklif almaları suretiyle bir grup olmaya karar vermişler. Stephanie ve Jerome, düzenledikleri seçmelerle gitarist Aslam, bas gitarist Kelly ve davulcu James ile anlaşarak The History Of Apple Pie'ı oluşturmuşlar. Bu enteresan ismi de Google'dan rastgele derledikleri isimler listesi arasından seçip kendilerine layık görmüşler.

Sound yönünden çok fazla farkı olmasa da Out Of View'dan daha iyi bulduğum Feel Something, bu "iyi bulma" meselesinin bazen sadece basit bir "his"ten ibaret olabileceğini gösteren albümlerden. Mesafeyi daha rahat görebilmek için iki albümü peşpeşe dinlediğimde Out Of View'ün kendi türü içinde sivrilmeyen, kaş kaldırtmayan, iz bırakmayan, See You dışında bana göre çok düz ilerleyen yapısı Feel Something ile artık birşeyler hissettiren bir yöne dönmüş gibi sanki. Bir albüm dinliyorsanız, o bütünlük dahilinde aklınızda kalanlar bazen o bütünün kendisi olur, bazen de o bütünü değerli hale getiren belli parçalar olur. Feel Something gibi albümler genelde ikinci sınıfa dahil edilebilir. Come Undone, Tame, Don't You Wanna Be Mine?, Snowball, hele de Jamais Vu, bana göre Feel Something'i değeri kılan parçalar. İlk albümden See You dışında aklımda kalan şarkı olmadığını düşününce iyi bir ikinciyle karşılaştığımı söyleyebilirim.

1. Come Undone
2. Tame
3. Keep Wondering
4. Special Girl
5. Jamais Vu
6. Puzzles
7. Don't You Wanna Be Mine?
8. Ordinary Boy
9. Snowball
10. Just Like This