28 Şubat 2023 Salı

Issız Ada Radyosu Arşivi (Şubat 2023)

Caroline Polachek - Desire, I Want to Turn Into You
Yıl: 2023 ABD
Tür: Alt-Pop, Indie Pop, Art Pop
"F" Rate: 7/10
I.A.R. tavsiyesi: "Welcome to My Island"
Dobbeltgjenger - The Twins
Yıl: 2023 Norveç
Tür: Indie Rock, Psychedelic Rock
"F" Rate: 6/10
I.A.R. tavsiyesi: "Genghis Khan"
VA - MTV's Amp 2
Yıl: 1998 İngiltere
Tür: Drum & Bass, Big Beat
"F" Rate: 8/10
I.A.R. tavsiyesi: "Lo-Fidelity Allstars & Pigeonhead - "Battleflag"
Doomsday Outlaw - Damaged Goods
Yıl: 2023 İngiltere
Tür: Hard Rock
"F" Rate: 6/10
I.A.R. tavsiyesi: "Runaway"
Dina Ögon - Oas
Yıl: 2023 İsveç
Tür: Psychedelic Pop, Dream Pop
"F" Rate: 7/10
I.A.R. tavsiyesi: "Pumpan"
Derya Yıldırım & Graham Mushnik - Hey Dostum, Çak!
Yıl: 2023 Almanya
Tür: Folk Pop, World
"F" Rate: 7/10
I.A.R. tavsiyesi: "Tren Gelir"
Pearl Jam - Yield
Yıl: 1998 ABD
Tür: Grunge, Alternative Rock
"F" Rate: 7/10
I.A.R. tavsiyesi: "Given to Fly"
La Scaltra - Mater
Yıl: 2023 Almanya
Tür: Gothic Rock, Darkwave
"F" Rate: 6/10
I.A.R. tavsiyesi: "Dancing on Debris"
Westing - Future
Yıl: 2023 ABD
Tür: Stoner Rock, Psychedelic Rock, Blues Rock
"F" Rate: 8/10
I.A.R. tavsiyesi: "Back in the Twenties"
Delain - Dark Waters
Yıl: 2023 Hollanda
Tür: Symphonic Metal
"F" Rate: 6/10
I.A.R. tavsiyesi: "Hideaway Paradise"
Baby Charles - Baby Charles
Yıl: 2008 İngiltere
Tür: Funk, Soul
"F" Rate: 7/10
I.A.R. tavsiyesi: "Comin' From a Higher Place"

Skrillex - Quest for Fire
Yıl: 2023 ABD
Tür: Electronic, Trap, Dubstep
"F" Rate: 8/10
I.A.R. tavsiyesi: "Rumble (feat. Flowdan & Fred again..)
Lydsyn - Lydsyn
Yıl: 2022 Danimarka
Tür: Garage Rock, Psychedelic Rock
"F" Rate: 5/10
I.A.R. tavsiyesi: "Tragisk Eskapisme"

The White Blinds - PRESHEATECHA!
Yıl: 2023 ABD
Tür: Funk, Jazz-Funk
"F" Rate: 7/10
I.A.R. tavsiyesi: "Back Atcha!"
Roni Size - Take Kontrol
Yıl: 2014 İngiltere
Tür: Breakbeat, Drum & Bass
"F" Rate: 4/10
I.A.R. tavsiyesi: "Complicated (feat. Tita Lau)
Cosmos Says Hello - The Album
Yıl: 2023 ABD
Tür: Alternative Rock, Pop Rock
"F" Rate: 8/10
I.A.R. tavsiyesi: "Rainbows Again"
Smoove - Dead Men's Shirts
Yıl: 2005 İngiltere
Tür: Funk, Hip-Hop
"F" Rate: 7/10
I.A.R. tavsiyesi: "I'm a Man"

The Mask OST
Yıl: 1994 ABD
Tür: Pop, Pop-Jazz, Rock & Roll, Swing
"F" Rate: 6/10
I.A.R. tavsiyesi: Royal Crown Revue - "Hey Pachuco!"
Gorillaz - Cracker Island
Yıl: 2023 İngiltere
Tür: Synthpop, Electropop, Neo-Psychedelia
"F" Rate: 6/10
I.A.R. tavsiyesi: "New Gold (feat. Tame Impala & Bootie Brown)

Acid Arab - ٣ (Trois)
Yıl: 2023 Fransa
Tür: Electronic, House, Dabke, Techno
"F" Rate: 8/10
I.A.R. tavsiyesi: "Döne Döne (feat. Cem Yıldız)

24 Şubat 2023 Cuma

Breakbeat Era - Ultra-Obscene

 

İngiltere’nin liman kentlerinden Bristol, ekonomik gücünü çoğunlukla ticaret, mühendislik, havacılık, medya ve turizm gibi alanlardan almış bir şehir. Aynı zamanda karnavalları, festivalleri, barları, müzeleri, sanatçıları ile de canlı bir atmosfere sahip. Bristol'ı kim nasıl bilir bilmem ama bizim kuşak şayet gidip görmediyse genellikle bu şehrin adını Massive Attack, Portished, Tricky üçlüsünün trip-hop dehası müzikleri ve albümleriyle duymuştur. Özellikle Karayiplerden aldığı göç sayesinde puslu havasının depresif tezatlığını dub, reggae gibi tropikal türlerle birleştirerek ortaya trip-hop adlı gizemli stilin çıkmasına ilham vermiş olan bu güzide kent, 90'ların en nitelikli müzikal coğrafyalarından biriydi. Yukarıda andığımız efsane üçlünün haricinde asıl adı Ryan Owen Granville Williams olan ama kendisine Roni Size ismini uygun gören Jamaika kökenli DJ ve yapımcı şahıs da 90'ların fırtına isimlerindendi. Solo olarak çıkardığı birkaç albüm öncesinde Roni Size & Reprazent adıyla grup olarak New Forms (1997) ve In The Møde (2000) albümlerine imza atmıştı. Drum & bass, electronica, trip-hop namına ne nasıl yapılması gerekiyorsa yapan, hatta üzerine de fazlasıyla koyarak önemli bir ilham ve referans kaynağı olan bu albümler günümüzde bile etkisini yitirmemiş, bu saydığımız türlerin çınar ağaçları gibi dimdik ayakta durmaktadırlar. Roni Size, üç adet solo albümünde de bu geleneği sürdürmüş, Reprazent'te birlikte çalıştığı bazı elemanlar da kendi sololarıyla kendi markalarını yaratmışlardı.

Roni Size, New Forms'dan iki yıl sonra, biraz da beklenmedik biçimde bir yan projeyle döndü. Beklenmedik çünkü New Forms gibi hem ticari, hem de eleştirel yönden çok başarılı bir albümden sonra beklenen şey ikinci albümdür genelde. Ama Roni Size, Breakbeat Era adlı bu projesinde sanki hiç de yan proje değilmiş gibi şahane işler çevirmiş, bana göre New Forms kadar kafa açmıştı. Roni Size nereye giderse gitsin (ki kendisinin adı sanı duyulmamış daha bir sürü yan projesi var) peşinden giden DJ Die ve nereden geldiği belli olmayan, öncesinde hatta şu yıla dek sonrasında da bir grup veya solo olarak başka yerde bulunmayan Leonie Laws ile bir trio olarak pat diye ortaya çıkan Breakbeat Era, Ultra-Obscene adını taşıyan ilk ve son albümleriyle sadece drum & bass değil, breakbeat, big beat, rave gibi yerinde duramayan türlerin dansını güçlü tasarımlarla sundu. Her bir şarkısı New Forms'a nazaran biraz daha sert ritimlerin Leonie Laws vokaliyle dengelenmiş ve o haliyle pişirilmiş ürünleri. Üstelik drum & bass ve benzeri elektronik tabanlı, albüm askeri tipinde şarkılarda pek rastlayamayacağımız üzere catchy nakaratlar bile mevcut. Leonie Laws ve bu lirikler olmasa, yani full enstrümantal bir albüm olsa yine gideri olurdu. Ama bir kadın vokalin varlığı, şarkıların tekrar eden meditatif yapıları arasında bir tekdüzeliğe, bir uyuşukluğa izin vermiyor. İnsan, böyle tam teşekküllü, kaliteli, sürükleyici bir albümü dinleyince Breakbeat Era'nın tek albümlük bir proje olmasına hayret ediyor ve üzülüyor. Zaten 2000 yılında grubun fişinin Roni Size tarafından çekilmesi, fişi takılı bir sürü projenin yıllarca bir sürü uyuz albüm yaptıkları düşünüldüğünde adaletsiz geliyor.


48 saniyelik Max dahil olmak üzere 15 şarkıdan oluşan Ultra-Obscene, alışık olmayan bünyelere 1 saat 14 dakikalık süresini iki katı uzunlukta hissettirebilir. Şarkı sürelerinin görece uzunlukları ve tekrara dayalı yapıları itibariyle o bünyeler bir an önce sonuca ulaşma hevesiyle süreci pek dikkate almazlar. Oysa Roni Size dediğimiz adam ve onun her türlü projesine ait şarkılar tamamen sürecin kendisinden oluşur. Yine de dediğimiz gibi Breakbeat Era'nin nispeten daha içine girilebilir ve dans edilebilir hamuru neticesinde kimin başına ne geleceğini bilemeyiz. Ultra-Obscene'i ilk dinleyişimden son dinleyişime kadar özellikle Rancid, Our Disease, Ultra-Obscene, Terrible Funk, Control Freak şarkılarından hiç bıkmadım. Enerjileriyle yakıcı, yıkıcı, sonra yeniden yapıcı olağanüstü işler hepsi. Albümün iki enstrümantal şarkısı olan açılıştaki Past Life'ın cool matematiği ve Late Morning'in tempolu bir meditasyon etkisi bırakan gizemli ve düz akıcılığı da albüme her dönüşümde kalitenin göstergesi olmuştur benim için.

Belki ismini vermeyeceğim 5 şarkıyı albümden çıkarsak pek bir şey fark etmeyecek gibi gelmiştir hani. Onlardaki sorun, adını saydığım diğer şarkıların çok üst düzey olmalarından da kaynaklanıyor olabilir. Bu bir sorun mudur, o da ayrı bir şey. Şu an aklıma sadece Temple Of The Dog'un geldiği tek albümlük şahane projelerden biri olarak Breakbeat Era, ister üst düzey, ister sorunlu (!) şarkılarıyla kesinlikle iz bırakmış bir grup. Ya da bana öyle gelmekte. Zira çok fazla hayranı olduğunu görmüyor, sanmıyorrum. Bu kadar underrated kalmaları da ayrıca kalite ifadesi sanki. Roni Size'ın Reprazent ile yaptığı New Forms ve In The Møde'un arasında çok iyi duruyor. Hatta şu an "çok iyi"nin yetersiz kaldığını hissedip "harikulade" bir üçleme olduğu şeklinde düzeltiyorum. Üç solo albümüden en son 2014'teki Take Kontrol sonrasında ortalarda görünmeyen Roni Size'ın ne işlerle meşgul olduğunu da bilmiyorum. Hatta o üç albümü daha önce dinleyip dinlemediğimi bile bilmiyorum. Bir ara o boşluğu doldurmak lazım. Hatta hızımızı alamayıp albüm formatının altın çağlarından biri olan 90'ların mükemmel elektronik albümlerinden oluşan kişisel bir etkinlik yapmak lazım. İçinde tabii ki Ultra-Obscene'in de bulunduğu tek kişilik bir etkinlik.

1. Past Life
2. Rancid
3. Ultra-Obscene
4. Bullitproof
5. Breakbeat Era
6. Time 4 Breaks
7. Late Morning
8. Anti-Everything
9. Animal Machine
10. Our Disease
11. Max
12. Control Freak
13. Terrible Funk
14. Sex Change
15. Life Is My Friend

17 Şubat 2023 Cuma

Kristin Hersh - Hips and Makers


90'lar şahaneydi. Bilgisayarsız, internetsiz, iPodsuz, cep telefonsuz üniversite yıllarının boş vakitlerinde kitap okunur, sinemaya gidilir, müzik setinden veya walkmenlerden müzik dinlenirdi. 90'ların birçok albümü, hayatım boyunca edindiğim dinleyici vizyonumun oluşmasındaki en önemli etkendir. Çünkü o kadar teknoloji yoksunluğuna rağmen, her türlü olumlu-olumsuz duruma karşı imdadınıza yetişecek bir albüm mutlaka vardı. Şimdi daha çok var elbette. Ama önemli olan o yoksunlukta bile bu kadar donanımlı, bu kadar hazırcevap, bu kadar çeşitli olabilmekti. Üstelik o yıllardaki birçok isim, şimdilerde o zaman yazdıklarından daha güzel şarkılar yazamıyor. REM, Depeche Mode, The Cure hep yanımızda olmalarına rağmen hiçbir zaman 90'larda oldukları gibi derinleşmemişlerdi benim için. Madonna dahi bir başka içtendi sanki.

90'ların en büyük hediyesi grunge idi. Alternative Rock ile klasiğin mükemmel buluşması, kendini arayan, sonra da soluğu bu müziğin ve onun getirdiği alternatif modanın içinde alan, ama bu durumu tam olarak tanımlayamayıp "X Kuşağı" olarak kimlik tespitinde bulunan rockerların gönlünde kolayca yer buldu. Tüm zamanların en harika dörtlülerinden Pearl Jam, Nirvana, Soundgarden, Alice In Chains dışında da yığınla grup vardı. 80'lerin ortasından kopup gelen Throwing Muses, bu akımın içinde doğal bir varoluş sergiledi. Üvey kardeşler Kristin Hersh ve Tanya Donelly'nin önderliğinde grunge'ın erkek egemen bir müzik olmadığı yönünde bayrak açmaya çalıştılar. 9 albüm yaptılar. Dağılınca da Belly ve The Breeders gibi iki güzide grup armağan ettiler. Hepsini biliyorum ve seviyorum. Ama Kristin Hersh'in yeri çok başka. Daha doğrusu onun 94 tarihli Hips and Makers albümünün yeri çok başka desem daha doğru.


Henüz kendisini hiç tanımaz etmez iken duyduğum Your Ghost'un inanılmaz hüzün büyüsü bedenimi öyle sarmıştı ki, ölen sevgiliye ithafen "galiba dün gece etrafımda çemberler çeviriyordun" diyen bu tutkusu derinden hissedilen kadın sesi beni hüzünlendirdiği kadar ürpertmişti de... Michael Stipe'ın bu gotik havaya kattığı geri vokal, çello denen tanrısal enstrumanın tepemize bindirdiği kara bulutlar belki de dünyanın en güzel şarkılarından birini döllüyordu. Sonra baktım ki, albümün geneline hâkim bu sıkıntılı iklim, o dönem, daha sonra dönem dönem tam da aradığım şeydi. Grunge yobazı olma yolunda sağlam adımlar attığımı hissettiğim anlarda Hips and Makers'ın beni kontrol etmesi, akustik bilincimin gelişmesinde çok önemli rol oynamıştır. Ders çalışma saatlerinde masa lambası ışığında baştan çıkmak için en mükemmel albümlerden biriydi. Hiçbir şey ifade etmeyen tıngır mıngır folk albümlerinden değildir. Dinledikçe, özledikçe güzeldir Hips and Makers...

Hüzün yüklenmediği halde belki Your Ghost kadar sarsıcı Sundrops, savunmasız ruh halini güçlü bir söyleyişle dengeleyen Me and My Charms, tanımlamak için gotik country şirinliği şeklinde saçmalama gereği duyduğum Cuckoo, piyano ve çellonun bir ninni estetiğinde buluştuğu Beestung, mumlar arasında unutulmaz bir dinleti ortamı vaat eden Houdini Blues ve Teeth, yarısı hırçın, yarısı dingin A Loon ve albümün en uzun, aynı zamanda en olgun parçalarından Close Your Eyes, ilk kez dinleyenlere birşeyler, kendisine alışanara milyonlar ifade eden besteler. Herbiri günler veya saniyeler sürmüştür bilemeyiz. Bildiğimiz, ortaya çıkanın saniyelere ve günlere sığmayı reddeden bu sığmazlık içinde telli çalgıların kudretini en canlı biçimde kulaklara, oradan da beyin kıvrımlarına sızdırmasıdır sanırım.

1. Your Ghost
2. Beestung
3. Teeth
4. Sundrops
5. Sparky
6. Houdini Blues
7. A Loon
8. Velvet Days
9. Close Your Eyes
10. Me And My Charms
11. Tuesday Night
12. The Letter
13. Lurch
14. Cuckoo
15. Hips and Makers

5 Şubat 2023 Pazar

Moxi & Loon - PEDAL

 
Gitar ve vokalde Jake Jarz, davul, gitar, bas ve vokalde Nick Fulsher adlı iki San Diegolu müzisyenden oluşan Moxi & Loon, yepyeni bir rock grubu olmak ile 7. albümlerini çıkarmış olmak arasında gidip gelen hem çıtır, hem de olgun müzikleriyle hayatımıza girmiş bulunmakta. Esasen yepyeni bir grup ve PEDAL adlı albümleri de şahane bir debut. Künyelerinde "psychedelic desert rock" kelimelerini görür görmez hemen içeri girdim. Olay çok hızlı gelişti. Yaklaşık yarım saat süren 8 şarkı su gibi aktı. Ama bu hız, bu akış o kadar doyurucu, o kadar ayakları yere basan, o kadar gizemli suretlerde gerçekleşti ki, her şarkının kendi süresi içindeki devinimleri, birbirleri arasında yarattıkları farklar daha ilk dinleyişimde beni aldı götürdü. Peki nereye? Stoner, psychedelic, garage, surf, indie, blues bileşenlerinden oluşan şahane bir yeraltı kulübüne. Her tarafına garajın yağı, blues'un kiri bulaşmış, ama buna rağmen o kir pastan acayip bir kimya meydana getirip modern saykodelik ışık hüzmelerini üstümüze salmış bir müzik onlarınki.

Adamların her şarkıları ayrı güzel. Nebulosa ile küt diye başlayan albüm bu şarkıyla bana ufaktan Danimarkalı Powersolo grubunu anımsattı. Zıpır bir gitar riffli, punk soslu alternatif rock donanımlı, vokalinden ötürü de french rock çağrışımlı bu enfes şarkıdan sonra gelen Toro Toro bu defa surf rock gitarıyla tam olarak surf rock da diyemeyeceğimiz bir denge kuruyor. Wolfish, gitar ve davulun şahane bir oryantal groove ile yürüdüğü, bir ara yavaşladığı ıssız ama kesinlikle ilginç bir desert rock. Son bir dakikasında ritmini mid tempo yapıp yavaştan başka bir şarkıya dönüşerek de final yapmakta. Rhizome 2023'te şu ana dek duyduğum, muhtemelen yıl içinde de duyacağım en iyi rock şarkılarından biri arasına girdi. Geveze vokali, coşkun gitarı ve yoğun atmosferiyle gerçek bir star. Yine müthiş bir enerji yoğunluğuna sahip Danger Lady, efektlerle dijitalleştirilmiş tuhaf vokalin de güçlü katkısıyla nasıl geçtiği anlaşılmayan müthiş bir fuzz rock.

Crow Dance ile ilginç olmayı sürdüren Moxi & Loon, aynı şakı içinde sırayla üç farklı davul temposu kullanarak ama asıl ilginçliğini sadece buradan değil, bütününden sağlayan bir şarkı. Tern, doku olarak en sevdiğim psychedelic rock tarzlarından birini yansıttığı, yine başladığı gibi bitmediği, başka yerlere kaçmayı sevdiği için hoşlandığım örneklerdendi. Kapanışı yapan PEDAL (Like A Dog) biraz daha kırıtsa nefis bir funk rock olabilecek iken, şu haliyle nefis bir alternative rock olmuş. Ama bana kalsa kapanışa bunu değil de Rhizome'u koyardım ki, çok acayip bir kapanış etkisi yaratırdı sanki. Hoş, Rhizome gibi şarkılar nerede olsa acayip bir etki yaratır benim nazarımda. Yalan olmasın, bir kamyon dolusu kötü albüm dinledikten sonra PEDAL'ın da onlardan biri olacağını sanmıştım. Oysa tam bir maden çıktı. Niye böyle güzel bir müzikle böyle kütür kütür şarkılar yapmak varken, ne idüğü belirsiz, ruhsuz, çapsız şarkılarla dolu albümler çıkıyor? Bu sözde müzisyenler hiç mi ne yazdıklaının, ne çaldıklarının farkına varmıyorlar? İnanılır gibi değil. Yılın geri kalanında PEDAL gibi 7-8 albüm daha çıksa yeter diyecek hale geldik.

1. Nebulosa
2. Toro Toro
3. Wolfish
4. Rhizome
5. Danger Lady
6. Crow Dance
7. Tern
8. PEDAL (Like a Dog)