The Mobsmen, “surf rock” olarak geçen 60’lar kökenli (gerçi kökeni konusunda emin değilim fakat en bilinen örnekler bu yıllardan çıkmıştı) eski usül rock’roll ile meşguliyet belirlemiş Norveçli bir dörtlü. Scelerats Syndicate ise ilk albümleri. Quentin Tarantino eğer duyduysa bayılmıştır kendilerine. Tabii biraz da onun Pulp Fiction ile sadece John Travolta’yı değil, surf rock’ı da günyüzüne çıkarttığı hesaba katıldığı vakit böyle bir kafadan sallama daha destekli gelebiliyor göze. Daha Pulp Fiction piyasada yokken benzer rock’n roll-twist tonlarını, nağmelerini, çiğliklerini, muğlak çocukluk hafızasıyla hatırladığım kadarıyla bizim düğün salonlarında da duyardık sanki. Tarzından zerre kadar ödün vermeyen, çoğunluğu enstrumantal, azınlığı vokalli 12 şarkı bir çırpıda başlayıp bitiyor. Norveçli sörfçülerin Amerikan köklerini fevkalade iyi etüd ettikleri şüphe götürmüyor. Tutup onlardan tuhaf bir Avrupa sörf sentezi beklentisi içinde olmuyorsunuz zaten.
Chunkje ile fişek gibi bir açılış, Gridiron Syndicate ile sörf sahillerinden ziyade vahşi batı diyarlarında turlayış, Tandelborstel Twist ile biraz hızlandırılmış twist sayesinde düğün salonlarının tozunu alış, Moaning Lisa ile de “gidiyoruz ama en kısa zamanda yine görüşürüz” kapanışı gerçekleştiriyorlar. Onun dışında Similau’nun karizmasını o kadar birbirine benzeyen melodi, ton, ritim arasından seçebildiğim için kendi adıma mutlu oldum. Albüm geneli düşünüldüğünde oldukça uzun (3:54 dakika) olan vokalli Raven Girl bile bir çırpıda bitti sanki. Avrupa’da sahne aldıkları mekanlara Zorro maskeleri ve pelerinleriyle çıkan The Mobsmen, bu yazıyı klavyeye alırken farkında olmadan iki tur yaptığım albümleri Scelerats Syndicate ile surf rock köklerini sapına kadar yaşayan genç ve atletik bir grup.
2. Gridiron Syndicate
3. We’re the Mobsmen
4. Similau
5. Holy Gold
6. Scelerats Ave
7. Cicero Comet
8. Tandenborstel Twist
9. Flamenco
10. Raven Girl
11. You Better Tell Me Now
12. Moaning Lisa
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder