19 Şubat 2010 Cuma

Beangrowers - Not In A Million Lovers


Futbolun averaj takımı, Eurovision’ın finale bile kalamayanı, şairlerin, yazarların sürgün yeri Malta, bu kötü şöhretinden başka bir şeyi ile anılmadı neredeyse. Oysa ne futbol, ne de Eurovision (al birini vur ötekine!) güzellikleri gölgelemeye gücü yetmeyen zavallı uğraşlardan ibaret. Tesadüfen duyduğum Eurovision garibanlarının kötü şarkıları haricinde daha önce Malta’dan çıkan bir müzik dinlememiştim. Belki de dinlemiştim de Malta’dan çıktığını bilmiyordum. Alison Galea (vokal, keyboard, gitar), Mark Sansone (bas, keyboard), Ian Schranz (davul, keyboard) üçlüsünden oluşan Beangrowers’ı dinledikten sonra şaşırdım. Maltalı olduklarını bilmesem, rahatlıkla Amerikan veya İngiliz bir indie grubu olduğunu düşünebilirdim. Elbette Malta Halk Ezgileri yolunda bir müzik ummuyordum ama yine de Malta denince az da olsa farklı kokular duymak istiyor insan. Neyse biz de Beangrowers’ı böyle kabullenip dinleyelim.

1995’te kurulan grup, yaklaşık iki yıl boyunca kendilerine isim vermeden, sadece üç arkadaşın enstrümanlarla takılmasından ibaret müzik yapmaya devam etti. Ne zaman dikkat çekmeye ve daha geniş çaplı konserlere çağrılmaya başladılar, o zaman kendilerine Beangrowers ismini seçtiler. 48k (1999), Beangrowers (2001), Dance Dance Baby (2004) ve Not In A Million Lovers (2008) albümleri birbirini izledi. Şöhret olmuşlukları, olmak gibi bir dertleri de yok sayılır. Birçok şeyi yer altı müziğine ilgi duyan ufak hayran kitlesinin iteklemesiyle gerçekleştirmişler. Hatta Amerika’daki şöhret garibanı grupların katıldıkları bazı festivallere katılmak bile çok cazip gelmemiş en başta. Ama Not In A Million Lovers’ın tanıtımına da yarayan bu dışa açılma, müziklerinin daha fazla kulağa ulaşmasını sağlamış. O müzik ise bildiğimiz, alıştığımız indie pop’tan ibaret. Not In A Million Lovers öncesinde sadece Dance Dance Baby’yi dinledim. Açıkçası birkaç şarkı dışında sıradan buldum. Olmuş bir soundları, nostaljik, ılık, sevimli bir havaları var. Fakat ya gerektiği kadar hüzünlü değiller, ya da hüzünlü olmalarına rağmen bunu doğru yansıtamıyorlar gibi geldi bana.

Not In A Million Lovers ile bu negatif havayı biraz olsun dağıtmışlar denebilir. Lâkin o hüzün kabızlığı hâlâ devam etmekte bana göre ki, çok büyük eksiklik. Yani Life's A Bitch Then She Sings In Your Band adını koyduğun bir şarkı yapıyorsun, onu da uyuzca monotona bağlıyorsun. Dream Pop karakterli Captain Darling, rüyâ görmeye yakınlaştırmasına rağmen o da bir süre sonra kendinden iş çıkmayacağını hissettiriyor sanki. Love Can Do You No Harm, Untitled Forever, Available kendini dinlettiren şarkılar. Ama olmuş soundlarına rağmen, şarkı yazma konusunda biraz daha çalışmaları, olmadı o şarkıları daha erişilebilir kılmaları gereken bir grup. Yetenekleri heba olmamalı.

1. Quaint Affair
2. Untitled Forever
3. Not in a Million Lovers
4. Love Can Do You No Harm
5. Ours Is a Small Flat
6. Available
7. Captain Darling
8. The Interlude
9. Depths of Bavaria
10. Machine
11. Good Band Bad Name
12. Like Ken
13. Life's a Bitch Then She Sings in Your Band

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder