24 yaşındaki Maria Apetri, güzelim ismi dururken kendine Fallulah demeyi seçmiş bir alternatif pop şarkıcısı. Kendisi ilk albümü The Black Cat Neighbourhood ile klâsik pop, rock’n roll, indie, pop caz, r&b, hatta Balkan etkileri dahi taşıyan çokyönlü müziğini Şubat ayından itibaren dünyanın beğenisine sundu. Canlı enstrumanlarla kaydedilmiş albümün ruhuna da yoğun biçimde yansımış bu canlılık, sondaki bonusu da sayarsak 13 şarkıya da pozitif suretlerle sinmiş. Kaldı ki cansız anları bile ölü değil. Cesur, kendinden emin, özgür, aynı zamanda kırılgan, kişisel ve temkinli gibi sıfatlar kullanma zorunluluğu hissettirdi bana. Kolayca kıskıvrak yakalayabilecek melodileri ziyan etmemiş, onları daha özel bir amaç için kullanmayı tercih etmiş adeta: Fallulah olmak! İçinden “pop” kelimesi geçen bazı albümler/şarkıcılar için takınılan tutum, “en çabuk nasıl zengin ve ünlü olunur” atına ne kadar oynayıp oynamadıklarına şüpheyle yaklaşmaktır. İçinden “pop” kelimesi geçen özelliklere sahip olduğu için Fallulah’a hırslı diyebiliriz. Ama bu hırs, zengin ve ünlü bir Gaga olmaktan ziyade, dönen her dümenin tamamen farkında bir olgunlukla başka türlü beğenilerin popüler kadını olmak istemesinin yarattığı bir hırs. Bütün bunları hiçbiryerden okumadan ve duymadan nasıl bilebiliyoruz? İşte müzik kimi zaman bu kadar güçlü bir gizemden ibaret.
Albümden çıkan ilk single I Lay My Head, çıkar çıkmaz Danimarka’nın en popüler radyolarından birinde “Haftanın Şarkısı” seçilmiş. Ola ki ilk I Lay My Head’i duydunuz, Fallulah sadece bu tip şarkılardan ibaret bir kız sanmayın sakın. Sırasıyla Only Human, Hey You ve Bridges ile şukela bir açılış serisi yaratan Fallulah (söylerken olduğu kadar yazarken de bir türlü alışamadım bu isime!), Use It For Good, Work Song, Hold Your Horses gibi örneklerle de pop kimliğine başarıyla akustik folk özellikleri de ekliyor. İkinci yarısı, bana ilk yarısı kadar etkileyici gelmese de, New York You're My Concrete Lover ile gönlümü almasını bilen Fallulah, kendisini tek bir alana sabitlememiş, fakat esnekliğini de fazla abartmayan müziğiyle gelecek hakkında çok parlak şeyler düşündürüyor. Üzülen, düşünen ve bazen de şımaran sesi de ayrı bir güzel olunca The Black Cat Neighbourhood’un tadı damakta kalabiliyor. Keşke günümüzde içinden “pop” kelimesi geçen her albüm bunun kadar ümit verici olabilse. Acaba Bridges gerçekten iyi bir şarkı mı, yoksa benim mi ikide bir onu dinleyesim geliyor?
1. Only Human
2. Hey You
3. Bridges
4. Use It For Good
5. You Don't Care
6. Work Song
7. I Lay My Head
8. The Black Cat Neighbourhood
9. Give Us A Little Love
10. Hold Your Horses
11. Back and Forth
12. New York, You're My Concrete Lover
13. Bonus Track
Geçen gün Melih bana Osman abinin bloğunda gördüm, dinle mutlaka dedi. Şimdi bende de müptelalık yapmış durumda. :) Her şarkı ayrı güzel. Ama havalardan olsa gerek en çok New York, You're My Concrete Lover'ı sevdim. Malum güneş yüzünü göstermişken, insan biraz hareketli şeyler dinlemek istiyor. :)
YanıtlaSil