1979 Ottawa doğumlu Kathleen Margaret Edwards, üç albümlü bir singer/songwriter. Müzik düşkünü bir ailede yetişmenin doğal getirisi olarak küçük yaşta keman çalmayı öğrenmiş, ailesi ile birlikte Amerika'ya taşındıktan sonra da klâsik müzikten sıyrılıp daha pop, daha rock zevkler edinmiş. Liseyi bitirdikten sonra tekrar Ottawa'ya dönmüş ki, genelde müzisyenlerde bu durum tersine işlerdi. Kendi memleketinde barlarda, kulüplerde çalıp söyleyerek 1999'da Building 55 adlı ilk EP'sini çıkarma fırsatı yakalamış. Bu fırsatı da iyi değerlendirip dikkat çekmiş. Ama bu dikkat çekme, kendisinin sokak çalgıcılığı ve konser açılışlarında grubuyla birlikte boy göstermeden ibaret olan yerel ününe fazla birşey de katmamış açıkçası. Ne zaman ki 2002 yılında country ve folk çevrelerince övgüye boğulan ilk solo albümü Failer'ı çıkarmış, işte o zaman Kathleen Edwards adı birçok müziksever için "Bryan Adams'tan sonra Kanada'dan kimi tanıyorsunuz" sorusuna verilebilecek birkaç yanıttan biri olmuş.
Tabiî ardından çaldığı kulüplerin ebadı genişlemiş, devasa sahnelere, stadyumlara dönüşmüş. Gerçi stadyum olayını tek başına doldurduğunu pek sanmıyorum. İşin o kısmı Bob Dylan ve The Rolling Stones'un Kanada ayağındaki konserlerinin ısınma turlarını attıran isimlerden biri olmasından kaynaklanıyor. Ama bu bile pekçok müzisyenin hayallerini süsleyen bir olay değil de nedir? 2005'te Back To Me, 2008'de de Asking For Flowers ile devam eden yolculuğunda Edwards'ı yalnız bırakmayan gitaristi ve aynı zamanda grubunun lideri Colin Cripps'in yapımcılığıyla hâlâ aktif. Yalnız Kanada'nın havasından mı suyundan mıdır, pop rock branşından çıkan isimlerin tadı Amerikan çağdaşlarını daha fazla andırıyor. Bunun bir sorun teşkil ettiği durumların fazlalığına rağmen, Kathleen Edwards'ta bu çağdaşlara nazaran biraz daha fazla sıcaklık hissettim diyebilrim.
Gelelim bu üç albümden neden Back To Me'yi seçtiğime. Albüm kapağının güzelliğinden daha farklı kıstaslarım oluyor böyle durumlarda. Kaldı ki Failer'ın kapağı da çok güzeldir. Kritiklerde genelde Edwards'ın en iyi albümü de Failer olarak geçiyor. Fakat Failer'ın kalitesi nedense bana ya fazla, ya da eksik geldi. Asking For Flowers ise özellikle şarkıların zayıflığıyla "yeni Kathleen Edwards albümü" olmaktan uzak göründü sanki. Ama Back To Me benim için her iki albümün ortasında yakalanmış çok hoş bir denge. Failer'ın içine kapanık country folk dalgalarını daha içine girilebilir rock unsurlarıyla zenginleştirmiş bir denge bu. Mainstream detaylar göze batıyorsa da acıtmıyor. In State'i koy radyoya, içine hafif bir burukluk da katarak çalsın dursun. Back To Me ortalığı daha da alevlendirsin. Independent Thief bir Tom Petty ağırlığı ve hissiyatı koyup farkını farkettirsin. Away akustik diyarlarda gri gökyüzü hüznü yaratsın. Good Things o hüznü güneş ışığına taşısın.
Amerikan kadın rock hareketinden fazlaca etkilenmenin dezavantajlarını taşıyan birkaç şarkı dışında albüm geneli insanı duvardan duvara çarpmayan, ama o duvarları da insanın üzerine üzerine getirerek bunaltmayan bir hassasiyet taşıyor. Lirikleri çoğu zaman buram buram şarkı yazarlığı kokuyor. Sesi bir Beth Hart kadar olağanüstü değilse de olağanın tüm güzelliğini taşıyor. En azından Beth Hart gibi o olağanüstü sesi kötü şarkılarla heba etmiyor bu albümde. Kathleen Edwards yapacağı her albümü dinleyeceğim ve ne kadar kötü olursa olsun bundan hiç de pişman olmayacağım bir kadın. Bu duyguyu bana hiç de özel bir çaba sarfetmeden vermiş olması belki de en çekici yanlarından biri.
1. In State
2. Back to Me
3. Pink Emerson Radio
4. Independent Thief
5. Old Times Sake
6. Summerlong
7. What Are You Waiting For?
8. Away
9. Somewhere Else
10. Copied Keys
11. Good Things
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder