Tricky ile tanışmamı hiçbir zaman unutamam. Aslında
Tricky'nin
Tricky olduğunu bilmeden
Massive Attack sayesinde tanıdığımdan haberim yoktu. 1995 tarihli efsane
Maxinquaye albümünün efsane şarkısı
Black Steel'in klibini gördüğüm andan itibaren
Tricky'nin kim olduğunu öğrendim. Müthiş bir şoktu benim için. Klip daha önce gördüğüm hiçbir şeye benzemiyordu. Ya da benziyordu ama benim için bir UFO'ydu. Şarkı ise daha önce duyduğum bazı şeylerin karması gibi durmasına rağmen, o da UFO'nun içindeki teybin içinde dönen bir rock şarkısıydı. Grunge'ın ani bir darbeyle bağımsızlığını ilân ettiği bir döneme gelmiş olması, üstelik bu müziğe taptığım o dönemde kendini bana kabul ettirmek için kaymak gibi bir elektronik altyapının arkasından akan mükemmel bir rock oluşu nedeniyle sağladığı dişli kabul görme arzusuna hayran kalmıştım. Böyle şarkılara nefes aldığım sürece de hayran kalacağım. Benim için ilk görüşte aşkın şarkı formatına dönmüş hallerinden biridir
Black Steel...
Oysa
Tricky'yi yanlış anlamışım. Bunu
Black Steel'i ilk duyduğum andan itibaren pusu kurduğum
Maxinquaye albümüne sahip olunca anladım. Trip hop denen şeyi badmington benzeri bir oyun bile sanmışlığım vardır geçmişte. Bunun gerçek bir trip olduğunu bana öğreten
Blue Lines,
Protection veya
Dummy gibi başka efsaneler değildir. Çünkü ben onları kafamda başka türlü adlandırmıştım. Trip hop adını ilk duyduğum albüm, dolaysızlığıyla bunun gerçek bir trip olduğunu anladığım ilk albüm
Maxinquaye'dir. Haliyle
Black Steel ile pusuya düşürdüğüm bir albümün
Ten ya da
Nevermind ayarında olması gerekiyordu biraz. Evet
Tricky'yi yanlış anlamıştım. Ama onu doğru anlayabilmem için önce yanlış anlamam gerektiğini anlamam zaman aldı. Bu zaman,
Maxinquaye'in sindirilme süresiyle alâkalıydı. Çünkü
Blue Lines,
Protection,
Dummy,
Ten,
Nevermind sindirim sistemine çok fazla zorluk çıkaran tipler, tripler değildiler. Ama
Maxinquaye sevene de, nefret edene de kapılarını ardına kadar açmış bir tasarımdı.
Sonraki
Tricky takiplerim
Nearly God,
Pre-Millennium Tension,
Angels With Dirty Faces ve
Juxtapose ile tam bir dumura vesile olmuştu. Zira bir oturuşta
Maxinquaye'i tam kadro sayabilecek iken, ardından gelen bu karanlık mı karanlık albümlerin o karanlıklıklarına saygıda kusur etmesem de aklımda yer eden hiçbir şarkı olmamasını biryerlere bağlayamamışımdır hiçbir zaman. 90'ları "trip hop'un karanlıklar prensi" olarak sonlandıran
Tricky, her biri ömür törpüsü olan bu albümleriyle kendi "art hop" vizyonuna
Maxinquaye gibi "trip" katamamıştır bence. Yine de umutla her yeni
Tricky albümünde
Maxinquaye'yi aramışımdır. Hâlâ da aradığım söylenir. Milenyumu bir geçe çıkardığı
Blowback ise, benim o umutla beklediğim şeye nanik yaparcasına reggae, pop ve rock kalıplarına
Tricky'ce bir tribin ani zıplayışıdır. Beklenmedik, hatta
Tricky ile asla yan yana gelmeyeceğini düşündüğümüz ünlülerin konuk olduğu, gıcık ama gerçek bir tabirle "ticari" bir albümdür
Blowback. Gerçek bir "trick hop"tur.
Söyleşilerinde kendisinin de itiraf ettiği üzere
Blowback ile tamamen radyolara ya da kolay hazmedilir bol misafirli albümlere öykünmüştür. Birileri
Maxinquaye ile
Blowback arasındaki albümlerden sonra
"hey dostum senin sorunun ne ha!" falan demiş midir bilinmez. Fakat ortada bir sorun olduğunu anlamak için bilirkişi olmaya gerek yok. Trip hop enteli olmamak yeterli. Radyo, pop, ticari vs. kelimeleri yanıltmasın,
Blowback öyle boyband çapsızlığında bir albüm değil zaten. Gerçi bahsi geçen söyleşilerinde
"o an aklıma gelseydi Britney Spears ile bile çalışabilirdim" demesi hafiften kayış kopma belirtisi olarak algılansa da, temelde adamın yapmaya çalıştığı gayet anlaşılabilir bir durum aslında. Kariyerinin yarıdan çoğunu ne idüğü belirsiz şarkılar tasarlayıp söyleyerek geçiren bir müzisyenin böyle sıkı bir parti verme zamanı çoktan geçmişti bile. Hem parti konukları da öyle yoldan toplanmış isimler değiller.
En flaş olanlardan başlarsak, bu noktada
Evolution Revolution Love harikasını ilk elden saymak gerek. Son albümleri pek sarmasa da her zaman 90'larımın efsane gruplarından biri olarak kalacak (hatta ümütsizce tekrar birararaya gelmelerini istediğim)
Live'ın solisti
Ed Kowalczyk'in konuk olduğu bu şarkı bileğinin hakkıyla hit olmuş bestelerden.
Tricky,
Blowback ile aynı yıl çıkan
Live albümü
V içindeki şahane
Simple Creed şarkısının ortalarında bir yere homurdanmak suretiyle konuk olarak iade-i ziyarette bulunmuştu.
Anthony Kiedis ve
John Frusciante'nin yer aldığı
Girls, yine
Frusciante'nin bu defa
Flea ile atıştığı
#1 Da Woman, bir
Tricky albümü şarkıları gibi değil de, sanki
Tricky'nin
Red Hot Chili Peppers deplasmanına gitmiş halini yansıtmaktalar. Yine de sahiden çok sağlamlar. Oysa bu kez
Alanis Morissette'li
Excess ve
Cyndi Lauper'lı
Five Days ise tam
Tricky'nin yatağına (!) attığı bu hatunların dilinden konuşan parçalar. Her iki hatun da onları hatırladığımız gibi söylemiyorlar ama olsun. Şarkılar
Tricky'nin elinden çıkmış o trip pop havasında ya, o yeter.
Albümün konuk sıfatıyla değil de işçisi olarak gerekli görüldüğü anda devreye giren tanınmamış isimlerinden
Ambersunshower,
Stephanie McKay ve
Hawkman'dan özellikle
Hawkman'ın cevval ragga vokaliyle renk verdiği
Over Me,
Give It To 'em, sıradışı
Nirvana coverı
Something In The Way ve tuhaf bir Jamaika hüzün taşıyan
Diss Never (Dig Up We History), konuklu parçaların arkasını iyi kollayan şarkılar.
Sweet Dreams klâsiğinden sample yapılmış
You Don't Wanna, sevimli bir slow çocuk şarkısı naifliği taşıyan
Your Name, arabesk rock sınırlarından gezinen
Bury The Evidence ve
Blowback öncesi herhangi bir tuhaf
Tricky albümüne rahatlıkla koyabileceğimiz
A Song For Yukiko da albümün bir alt liginde başarıyla mücadele veren şarkılar.
Blowback özellikle
Maxinquaye düşünüldüğünde en iyi
Tricky albümü değil. Ama geri kalanlar düşünüldüğünde bence kesinlikle en iyi ikinci.
1. Excess (with
Alanis Morissette)
2. Evolution Revolution Love (with
Ed Kowalczyk)
3. Over Me
4. Girls (with
Anthony Kiedis and
John Frusciante)
5. You Don't Wanna
6. #1 Da Woman (with
John Frusciante and
Flea)
7. Your Name
8. Diss Never (Dig Up We History)
9. Bury the Evidence
10. Something in the Way
11. Five Days (with
Cyndi Lauper)
12. Give it to 'Em
13. A Song For Yukiko (with
John Suzuki and
Yukiko Takahashi)