Kuzey Afrika'da Mali'nin Sahra Çölü dolaylarında yaşayan, ticaret ve hayvancılıkla uğraşan "Tuareg" adlı göçebe halka mensup müzisyenlerin 1979'da Libya'daki mülteci kamplarında temellerini attıkları Tinariwen, çalkantılarla dolu bir tarihin içinden çıkan en değerli şeylerden biri. Tuaregler sadece Libya kamplarında bulunmuyorlardı elbette. 19. yüzyılın sonlarındaki Fransız sömürge politikalarına, 1960'larda Mali hükümetinin baskıcı tutumlarına karşı güçlü direnişler sergileyerek dünyada "isyan" kavramının pek de bilinmeyen önemli sözcülerinden biriydiler aslında. Bu isyanların ardından Sahra'da hala göçebe yaşam tarzını sürdürenler olduğu kadar, Kuzey Afrika'nın şehir ve kasabalarında yerleşik hayata geçenler de bulunmakta. Kamplarda gitarla tanışmaları kaçınılmaz biçimde Bob Marley, Bob Dylan ve Jimi Hendrix etkilerine maruz kalmalarını da geciktirmedi. Böylece isyanın içinde doğmuş bir halkın bireyleri ile müzik tarihinin batı normlarında isyan bayrağını taşıyan üç efsane müzisyeninin ruhani buluşması gerçekleşmiş oldu.
Grubun kurucusu olan Ibrahim Ag Alhabib daha 4 yaşındayken Tuareglerin 1963 Mali ayaklanması sırasında babasının öldürülmesine tanık olmuş. Küçükken bir filmde gördüğü gitar çalan kovboy imajı hiç gözünün önünden gitmemiş. Teneke kutu, sopa ve bisikletin fren kablolarından ilk gitarını yapmış. 70'lerin sonlarında kendisi gibi müzikle ilgilenen Tuareg topluluklarına katılıp Cezayir kökenli rai ile batının rock ve pop karışımından derlenen şarkılar çalıp söylemiş. Marley, Dylan, Hendrix üçlüsü yanında Santana, Led Zeppelin, Elvis hatta Boney M gibi isimlerden de ilham almış. Sonra aralarında kardeşi Leyya Ag Ablil'in de bulunduğu bir grup müzisyenle partilerde, düğünlerde çalmışlar. Kendilerine bir isim koymamışlar ama yöre halkı tarafından Tamashek'te (Tuareg dili) "Çöl İnsanları" ya da "The Desert Boys" gibi bir anlamı olan "Kel Tinariwen" olarak anılmaya başlamışlar. Bazı kesimler ise "Taghreft Tinariwen" yani "Milletin Aydınlanışı" gibi bir ismi layık görmüşler onlara.
1980'de Kaddafi, Sahra'da büyük bir askeri birlik oluşturmak ve civara hükmetmek için Libya'da yasadışı yaşayan Tuareg gençlerine çağrıda bulundu. Ag Alhabib ve grup arkadaşları da bu çağrıya katılıp 9 ay askeri eğitim aldılar. 85'te bu defa Tuareg isyan hareketinin öncülerinden benzer bir çağrıya cevap verdiler. Orada tanıştıkları başka müzisyenlerle büyük birleşmeyi gerçekleştirip Tinariwen (Çöller) adıyla Tuareg halkının isyan bayrağını müzik alanında taşımaya başladılar. 1990'da Tuareg liderlerinden bazılarının Nijerya askerleri tarafından öldürülmesiyle tekrar savaş çıktı. Bazı Tinariwen üyeleri de bu savaşa katıldı. Bir yıl kadar süren bu kaos sonunda anlaşmaya varıldı ve müzisyenler artık bu kez kendilerini tamamen müziğe adamak üzere gruba geri döndüler. Ibrahim Ag Alhabib çektikleri bunca sıkıntıdan tüm dünyanın haberdar olması için silahını bırakıp gitarını aldı. Mücadelesine şiddet yerine kelimeler ve notalarla devam etmesi gerektiğine karar verdi.
The Radio Tisdas Sessions (2001), Amassakoul (2004), Aman Iman: Water Is Life (2007), Imidiwan: Companions (2009) ve Tassili (2011) adlı stüdyo albümleri birbirini izledi. İlk kez 2008 sularında Aman Iman ile tanıdığım grubun sadece kendisiyle değil, Tishoumaren ya da Tuareg Music denilen türle de ilk karşılaşmamdı. Abdallah Oumbadougou, Alhousseini Anivolla, Imidiwen, Terakaft, Bombino, Etran Finatawa, Amanar gibi isimlerin varlığını da yine onlar sayesinde tanıdım. Ama Tinariwen'in öncülüğü ve müziğinin gücü onların diğerlerine nazaran daha fazla tanınır hale getirmişti. Dünyaya açılmaya başlamaları, Natacha Atlas, Lo'Jo, Sinéad O'Connor, Robert Plant, Jah Wobble örnekleriyle çalışmış İngiliz yapımcı ve müzisyen Justin Adams'ın yardımları ve adını sanını bilmediğimiz bir sürü festivalde boy göstermeleriyle oldu. Ali Farka Touré, Robert Plant, Rachid Taha gibi isimlerle sahne almaları şaşırtmadı. Zor günlerden müzikal aydınlığa bileklerinin hakkıyla eriştiler.
New Orleans'ın köklü caz orkestralarından The Dirty Dozen Brass Band'in nefesli takviyesiyle beş buçuk dakikalık enfes bir etnik caz rock hadisesine dönüşen Ya Messinagh'ı da notlarımız arasına almazsak olmaz. İki şarkı dışında tamamı Ibrahim Ag Alhabib bestesi olan diğer şarkılar arasında Tiliaden Osamnat, Swegh Attay, Tamiditin Tan Ufrawan falan derken bir de bakmışsınız albümün tamamını saymışız. Henüz duymayanlar için bunun kulaklarda canlandırması hem zor, hem de aslında basit olduğunu söyleyelim. Bana tarif etseler kafamda kuramazdım. Tuareglerin "assouf" dedikleri Batı Afrika temelli gitarın stilinin sürüklediği, özellikle festivallerde kadınlar tarafından çalınan "tindé" vurmalılarının ve el çırpışların tempoyu belirlediği, Cezayir, Mısır, Fas ve Bollywood etkilenimli yapış yapış olmayan pop ruhunun sık sık yoklama çektiği, tabii daha önce de söylediğimiz üzere batı yakasından Dylan, Zeppelin, Hendrix, Santana yanında Dire Straits ve Kenny Rogers gibi grubun favorilerinin de ilhamlarıyla kutsadığı dramatik, hüzünlü, coşkulu ve tutkulu bir müzik onlarınki.
Sayıları stüdyoda veya turlarda 7 ile 10 arasında değişen Tinariwen, yerel müziği, yerel kıyafetleri, evrensel tanımlarıyla yeryüzünün en karizmatik oluşumlarından birisi. Hayranları arasında Carlos Santana, Robert Plant, Bono ve The Edge (U2), Thom Yorke (Radiohead) Chris Martin (Coldplay), Henry Rollins, Brian Eno, Rachid Taha ve dahası var. Herşeyin temelinde kütüğü Afrika'ya ait blues bulunmakta. Tinariwen çölün ortasında rastlanılan bir blues barda çalan grup. İçmeden sarhoş eden, albüm formatında ne çalıyorsa o barda canlı çaldığı özgür ruhla arasında hiçbir fark olmayan serinletici bir lezzet. O çölün ortasında yeşermiş bir ağaç. Bir park!
1. Imidiwan Ma Tennam (feat. Nels Cline)
2. Asuf D Alwa (feat. Kyp Malone)
3. Tenere Taqhim Tossam (feat. Tunde Adebimpe & Kyp Malone)
4. Ya Messinagh (feat. The Dirty Dozen Brass Band)
5. Walla Illa (feat. Tunde Adebimpe & Kyp Malone)
6. Tameyawt
7. Imidiwan Win Sahara (feat. Tunde Adebimpe)
8. Tamiditin Tan Ufrawan
9. Tiliaden Osamnat
10. Djeredjere
11. Iswegh Attay
12. Takest Tamidaret
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder