2007'de Turku/Finlandiya'da kurulan beş kişilik Sammal'ın 2022 tarihli albümü Aika laulaa'yı etiketindeki "scandinavian progressive rock" tanımından ötürü hemen sağlama almıştım. Bazı siteler progressive rock etiketini bu şekilde daha belirgin hale getirerek aslında çok iyi bir hizmette bulunuyorlar. Zira öyle her önüne gelen progressive rock albümü dinlenmez. Hele 2022 yılı bu tür için çok vasattı bana göre. Peki içinde her "scandinavian" yazan progressive rock veya herhangi bir rock iyi midir? Dungen (İsveç), Second Sun (İsveç), The Vintage Caravan (İzlanda), Von Hertzen Brothers (Finlandiya), MEMO (Finlandiya), Hollow Ship (İsveç) gibi gruplardan bahsediyorsak evet. Bu coğrafyadan çıkan diğer rock türlerinde de şahane örnekler olduğu gibi, uzak durulacaklar da var elbette. 2009 tarihli Rökstenen - A Tribute To Swedish Progressive Rock Of The 70's benzeri toplama albümlerden haberdar olmak için define avcısı gibi kazmanız gerekebilir. Weedian derlemelerinden de arada çok iyi örnekler çıkmakta. Yukarıda saydığım kişisel favorilerimden en çok Second Sun'a yakın bulduğum Sammal, sırf bu yakınlıkla bile geçer not alabilir. Aika laulaa'yı çok beğendiğim için Sammal'ın geçmişine bakmak istedim. Orada 3 adet albümleri olduğunu görünce sevinçten gözümden bir damla yaş süzüldü. Ne var ki teker teker dinlediğim bu albümleri bir türlü benimseyemediğim için de tadım kaçtı. Sebebinin ise sound kaynaklı değil, şarkı yazım ve tasarımı olduğunu düşünüyorum. Zira hepsinde hissettiğim ortak his sıkılmaktı.
Sammal'ın referansları Thin Lizzy, Camel, The Allman Brothers gibi baba gruplar olarak gösteriliyor. Bu benzetmelerin detaylarını sorgulayacak bir progressive/psychedelic donanıma sahip değilim. Ama Sammal'da, özellikle de tek beğendiğim albümleri olan Aika laulaa'da hissettiğim en belirgin duygu nostalji oldu. 70'ler psychedelia ve progressive soundun içine modern bir dinamizm yerleştirip bunu o "modern" olma halinin yavanlığından arındırarak yapan grubun bu nostaljiye sahip çıkışı, daha açılış şarkısı På knivan'dan bile anlaşılıyor. Böyle şarkılar, çoğunlukla albümün geneliyle ilgili sağlam fikirler verir. İşte o da tam öyle bir şarkı. Karizmasından gözlerimi alamadığım Sehr kryptisch ve İngilizce başlayıp son düzlükte tekrar ana diline dönen Returning Rivers da bu açılışa çok güçlü bir omuz vermek suretiyle albümün kalitesini iyice belirginleştiriyorlar. İlerleyen dakikalarda bu güçlü omuzların arasına Jos ei pelaa da ekleniyor. Sırtı asla yere gelmeyecek bu dört şarkı albümün yarısı ediyor. Kalan yarısında da gayet güzel numaralar mevcut.
Ortalama, hatta bir süre sonra monoton 1.5 dakikalık girişinden sonra karakter değiştiren On aika laulaa, yine aynı girişle çıkış yaparken aradaki o karakter sayesinde şık bir kompozisyon yazdığını ilan ediyor. İki çok iyi enstrümantal şarkının birleşimi gibi duran λ, yine grubun yaratıcı gücünün bir eseri. Hatta onu dinlerken keşke full enstrümantal bir albüm yapsalar diye de aklımdan geçirdim. Son iki şarkı Grym maskin ve Katse vuotaa ise sanki asit atmış gibi saykodelik bir finale imza atıyorlar. Her ikisi de önceki albümlerindeki iyi olan şarkıların izindeler. Aika laulaa, genelde bir progressive rock şarkısından beklendiği üzere başladığı gibi bitmeyen, nereye gideceği pek belli olmayan, yol üstünde çeşitli duraklara uğrayan, içinde Fince bir şeylerin döndüğü ama hiç de yabancılık çektirmeyen şarkılardan oluşan klas bir albüm. Belki de İskandinav olduklarını en fazla bu albümlerinde hissettim diyebilirim. Bu his benim için çok önemli. Belki 70'ler psychedeliasına naklen yetişemedim ama ucundan kenarından yakaladığım kadarıyla aldığım zevki günümüze kadar taşıyan grupların yaptığı şahane işler zaman zaman o öze dönmeye de özendirici bir etkiye sahip. Sammal, önceki albümleriyle olmasa da Aika laulaa ile bu şahane işlerden biri. Benim için geç keşif de bir keşiftir.
1. På knivan
2. Sehr kryptisch
3. Returning Rivers
4. On aika laulaa
5. Jos ei pelaa
6. λ
7. Grym maskin
8. Katse vuotaa
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder