17 Haziran 2023 Cumartesi

Cattle Decapitation - Terrasite

 
San Diego'da 1996'da kurulan, 1999'dan beri albüm yapan, 2023'te de 10. albümü Terrasite'ı çıkaran Cattle Decapitation, etiketinde Deathgrind, Goregrind, Grindcore, Technical Death Metal, Brutal Death Metal, Screamo gibi uçuk kaçık yan yollar bulunduran, kısaca death metal anayolunda seyreden taş gibi bir grup. Bunu sadece Terrasite'ı dinlemiş biri olarak söylüyorum. Terrasite o kadar güçlü bir albüm ki, ben bile bunu anlayabilirim. Bazen yeni çıkan death metal albümleriyle ilgili incelemelerde, bahsi geçen grubun geçmişini, gelişimini, başka gruplarla olan benzerliklerini okurken konuya tam hakim olamamanın burukluğunu yaşarım. Öte yandan konuya tam hakim olamadığım için yine bu incelemelerde bahsi geçen bazı albümlerin neden bu kadar yüceltildiğini de anlayamam. O albümlerde benim duyduklarımla, bu müziğe gönülden bağlı dinleyicilerin ve eleştirmenlerin duydukları illa ki boy ölçüşemez. İşte Terrasite gibi albümlerle ilgili okuduklarımın hissettiklerimle örtüşmesi, yukarıda sözünü ettiğim burukluğu hafifletiyor. Cattle Decapitation'ın geçmişini hiç bilmem. Ama iyi bir death metal albümünün nasıl olması gerektiği hakkındaki şahsi beklentilerimin fazlasıyla karşılandığı bir albüm bu. Travis Ryan adında geniş bir vokal paketine sahip şahane bir sesin öncülüğünde gitarları, bası, davuluyla groove harikası şarkıların yüreklere korku saldığı progresif/agresif bir çılgınlık. Ama harala gürele değil, müzikal teknik olarak son derece zekice tasarlanmış bir agresiflikten ve çılgınlıktan söz ediyoruz.

Daha karizmatik bir ismi hak ettiklerini düşündüğüm grubun, sık sık çoğumuzu yoklayan, gezegenin huzur bulabilmesi için insan ırkının toptan ortadan kalkması gibi ütopik bir felsefesi var. Yeryüzü anlamına gelen "terra" ile yiyecek anlamındaki Yunanca kökenli "site" kelimesini birleştirip, gezegene yiyecek muamelesi yapıp önüne gelen her şeyi delice tüketen insanoğlunun bu "parazit"liğini "terazitlik" olarak somutlaştıran grup, dinlemekten çok, okuyarak anlaşılabilecek liriklerinde bu terazit ırkına tüm nefretini kusuyor. Tabii müzik de bu nefrete mükemmel eşlik ediyor. Progresif metali teknik death metal bileşenleriyle iç içe geçirmek, türlü riffleri şarkıların kolon ve kirişlerini sağlamlaştırmak için kullanan, yer yer "bu şarkı birtakım ayarlarla progressive veya alternative rock şarkısı da olabilirmiş" hissiyatı yaratan ama esasen tasarım gücünü tavizsiz sertliğiyle harikulade birleştiren bir grup kendileri. Vokalist Travis Ryan'a geri dönersek, bu gücü omuzlayış biçimine hayran bıraktıran bir insan. Saniyeler içinde brutal vokalden temiz vokale dönebilen, ikisinin ortasından da ses verebilen, sık sık içindeki Gollum'u çıkaran Ryan, gruba karakterini veren en önemli unsurlardan. Cattle Decapitation ile ilgili en tuttuğum şeylerden biri de, death veya black metal albümlerindeki şarkıları birbirinden ayırt etme güçlüğü ve bu yüzden yaşanan tekdüzeliğe düşme halinden uzak oluşu. İlk izlenimin yaratacağı bu benzerlik/tekdüzelik intibasına rağmen her şarkı kendi karakterini oturtmuş vaziyette. Bunu anlamak için de death metal eksperi olmak gerekmiyor. 

Açılıştaki Terrasitic Adaptation ve peşinden gelen We Eat Our Young öyle böyle bir giriş değil hani. Bu iki şarkının üstüne daha 8 tane daha olduğunu düşününce insan hem geriliyor, hem de sabırsızlanıyor. Önce favorilerim neler diye düşündüm. Ama albümle vakit geçirdikçe bunun olmayacağını, içinde bir tane bile boş parça olmadığını anladım. Progresif kelimesinin hakkını veren, dinledikçe başka başka rifler sunan, ilk seferde bu sunduklarını nasıl saklayabildiğini düşündürüp hayran bırakan doyurucu, sonra tekrar iştah açıcı bir albüm. Makul uzunluklara sahip, hani daha uzun olsalar da yine yağ gibi akacakları neredeyse kesin şarkılar içinde oradan oraya savrulmanın keyifli yüzüyle karşılaşıyoruz. En uzun şarkıları kapanıştaki 10 dakikalık Just Another Body bile bu 10 dakikayı bir an olsun sıkmadan epik bir metal yolculuğuna çeviriyor. Şahane bir bütünlük, harikulade bir kaos. Scourge Of The Offspring'de dedikleri gibi "biz (insanoğlu) mikrobuz, bulaşıcıyız, gökteki yıldızlar kadar, sinek sürüleri kadar çokuz". Gerçekten çok haklılar. Müzikal ustalıkları politik haklılıklarıyla birleşince çok daha nitelikli bir oluşum olduklarını anlıyor, teslimiyet talep eden albümlerine, şarkılarına birer terazit oluşumuzun ironisiyle saygı duyuyoruz.

1. Terrasitic Adaptation
2. We Eat Our Young
3. Scourge of the Offspring
4. The Insignificants
5. The Storm Upstairs
6. ...And the World Will Go on Without You
7. A Photic Doom
8. Dead End Residents
9. Solastalgia
10. Just Another Body

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder