Divinyls adını duyan varsa %90 I Touch Myself şarkısı sayesinde duymuştur. Yok eğer duymayan varsa onlar için ise Divinyls sadece "I Touch Myself'i söyleyen grup" olarak kalacaktır. 90'ların hemen başında büyük sükse yapan bu şarkının arka plânında 30 yıllık bir rock tecrübesinin yattığını öğrenmek ancak internet ansiklopedileri sayesinde mümkün oldu. Çünkü kurulduğu 1980'den bu yana yalnızca 5 stüdyo albümü yapan ve haliyle pek popüler olmayan Divinyls'i bir anda parıl parıl parlatan I Touch Myself, mahalle mahalle dolaşıp tecrübe satıyor olsan bile illâki bir liste hiti yapmadan kendi kıtandan dışarı çıkamayacağını yüzüne vuruyordu.
1980'de solist Christina Amphlett ve gitarist Mark McEntee tarafından kurulan Divinyls, aslında zaman içinde değişimler yaşayan 5 kişilik bir gruptu. Ama ikili dağıldıkları yıl olan 1996'ya kadar hiç ayrılmadı. İlk albümleri Desperate'i 1983'te çıkaran grup, belli aralıklarla özellikle ülkesi Avustralya'da listelere abone olup, konserlerde ful çeken bir rock ikonu haline gelmiş. Ama onları hem Amerika'nın, hem de bizim tanımamızı sağlayan I Touch Myself'in de bulunduğu kendi adlarını taşıyan (aslında yazılış olarak albüme diVINYLS demişlerdi) 1990 tarihli işleri en iyi kabul edilir. Yani en azıdan ben öyle kabul ederim. Zaten 90'lar başında ülkede kaseti çıkan tek albümleri oydu diye biliyorum ki yanılıyor da olabilirim. Yıllar sonra ulaşılması daha kolaylaşan külliyatları içinde bu defa daha bilinçli şekilde test ettiğim üzere en iyisinin de diVINYLS olduğu yönünde fikrim sabittir.
I Touch Myself, baştan çıkaran sözleri, kirli pop rock çekiciliği ve Christina Amphlett'in, boş anına denk geldiği bir erkeğin aklını uçurabilecek sesiyle, kısaca herşeyiyle seksi bir şarkıydı. En önemlisi de hâlâ o telden çalıyor olması. 80'ler sonu 90'lar başı muhafazakârlığında yeşeren "ne zaman seni düşünsem kendime dokunuyorum" cümlesinin eskimesi beklenemez. Zaten hangi dönemde yeşerirse yeşersin, herkesin gözü önünde durup da bir türlü mikrofonun önüne en yalın haliyle çıkmayı beceremeyen liriklere kapak olan bu şarkı o dönemin sıradışı örneklerinden biri haline bile gelmişti. Hatta yobaz Teksas'ta verdikleri bir konserde şarkı esnasında görevlilerin fişi çektiği bile söylenir. Pornoyu gösterip vermeyen erotizm bir beceriyse (ki olaya sanatsal açıdan yaklaşmıyorsak beceri meceri değildir!) I Touch Myself'in olayı anlaşılmıştır.
Kaldı ki bu güzel albüm I Touch Myself'in tekelinde bir albüm değil kesinlikle. Aynı söz, müzik ve performans uyumu (hatta bazılarında daha fazlası) Make Out Alright, Bless My Soul (It's Rock-N-Roll), If Love Was A Gun, Need A Lover, Bullet gibi müthiş rock şarkılarının bünyesinde de duyuluyor, koklanıyor, tadılıyor. Hele o Need A Lover, gelmiş geçmiş en karizmatik rock besteleri diye henüz doğmamış listeme girişini çok önceden garantilemiş bir adrenalin harikasıdır. Fakat üzücü olan, ne diVINYLS öncesindeki albümleri, ne de sonrasındaki veda albümleri Underworld bu kalitenin yanından bile geçememişlerdir bana göre. En azından kariyerleri boyunca şu dünyaya çok iyi bir albüm bırakmayı başarmışlardır ya, gerisinin fazla önemi yoktur. (Bu feci klişe cümle bir süre sonra kendini imha edecektir!) Gerçi Christina Amphlett'in bu albümde sesini, nefesini verdiği şarkıları duyunca hormonal dengeleri altüst olanlar için iyi şarkılardan kurulu başka iyi Divinyls albümleri olsa fena olmazdı.
1. Make Out Alright
2. I Touch Myself
3. Lay Your Body Down
4. Love School
5. Bless My Soul (It's Rock-n-Roll)
6. If Love Was A Gun
7. Need A Lover
8. Follow Through
9. Cafe Interlude
10. Bullet
11. I'm On Your Side
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder