4 Nisan 2012 Çarşamba

Macy Gray - Covered


Dürüst olursak Macy Gray'i pek sevmem. Kişisel değil, genel anlamda şu günümüz contemporary R&B hadisesini sevmiyorum. Çok beylik olacak ama eskinin o güzel buğulu, gizemli, tutkulu R&B/soul bestelerinin yanından bile geçmeyen bir tembellik, bir uyuşukluk, bir ruhsuzluk var şimdikilerde. Fabrikasyon besteler, zilyon kere duyduğumuz vokaller, "canım cicim, gülüm, bırakıp gitme yoksa ölürüm" biçiminde iç şişiren lirikler vs. Hani utanmasam ben bile bunlardan çok daha iyisini yazarım diye bir tarafları kalkıyor insanın. Marvin Gaye'lerin, Aretha Franklin'lerin, Barry White'ların, Al Green'lerin, Diana Ross'ların, Bobby Womack'lerin altın çağını yaşattıkları bu müziği alçaltmaya kimsenin gücü yetmez. Sesi güzel olan herkesi pohpohlayıp Mariah Carey'e bağlamanın âlemi yok. Zaten bu güruhun yaptığı müziğe de soul falan değil, düpedüz çapsız pop dense yeridir. Peki 1967 Ohio doğumlu Natalie Renee McIntyre, yani kısaca Macy Gray bu paragrafın tam olarak neresinde duruyor?

Dürüst olursak Macy Gray'i pek sevmem dedim fakat o müthiş ses rengini, sevmediğim diğer tüm özelliklerinin dışında tutarım. Tam da soul mantığında olması gereken kirli bir tutku hali, çatallı bir hüzün saklıdır sesinde. Ne var ki, nadir istisnalar dışında bir türlü sempati duyamadığım şarkıların esiri olmuştur bu ses. Covered kendisinin 6. albümü ve adından anlaşılacağı üzere 10 adet Macy Gray'e ait olmayan şarkı barındırıyor. Bu da hem cover meraklılarının, hem de o enfes sesin iç edildiğini düşünenlerin önüne sunulmuş bir fırsat sayılabilir. Aralara serpiştirilmiş 6 adet de skit (parça aralarında geçen kısa konuşmalar, gülüşmeler, gereksizlikler) bulunmakta ki, bunların yerine 6 adet daha cover konsa ne güzel olurmuş. Yine de albümde Here Comes The Rain Again, Creep, Nothing Else Matters gibi nostaljisi kuvvetli parçaların etkileyici Macy Gray yorumlarını dinlemek gayet keyif verici, kafa açıcı.


Albümün bana göre kutup yıldızı Nothing Else Matters. Orijinali ile zamanında bu kadar vakit geçirmemiş olsam, hatta asosyal bir köstebek olup şarkıyı ilk defa burada duymuş olsam yani gerçekte kendisi bir soul şarkısıymış meğer diyeceğim. Şayet duyduysa özellikle Kirk Hammett'in kulakları da benimkiler gibi tavana vurmuştur. (Neden özellikle Hammett olduğu ise uzun hikâye!) Önce hammond, sonlara doğru da kimin çılgın attığını bilmediğim dehşet gitar sololarıyla son derece klas bir cover. Yeni yetme bir singer/songwriter olan Colbie Caillat'nın 2007 single'ı Bubbly'nin yeniden yorumunda ise Gray'e karizmatik İngiliz aktör Idris Elba eşlik etmekte. Hani Idris var diye söylemiyorum, bu şarkı da albümün lezzetlerinden biri olmuş. Tek hayalkırıklığım Lovelockdown gibi şahane bir şarkının ne idüğü belirsiz bir kabare oyuncağına dönüştürülmesi oldu. Bunların yanında Smoke Two Joints, Sail, Wake Up gibi orijinalerini hiç duymadığım, ama coverlarını beğendiğim şarkılar da mevcut. Orijinallerini duysaydım ya da Macy Gray dışında başka birinin coverı olarak dinleseydim o kadar sever miydim bilemedim. Bilemediğim ama kendimce hissettiğim bir başka şey ise nihayet bir Macy Gray albümünün (cover da olsa) gerçek anlamda Macy Gray'in hakkını verdiği.

1. Here Comes The Rain Again (Eurythmics)
2. Creep (Radiohead)
3. Smoke Two Joints (The Toyes 1983-Sublime 1992)
4. Teenagers (My Chemical Romance)
5. Nothing Else Matters (Metallica)
6. Sail (Awolnation)
7. Maps (Yeah Yeah Yeahs)
8. Lovelockdown-Buck (Kanye West 2008-Nina Simone 1967)
9. Bubbly (feat. Idris Elba) (Colbie Caillat)
10. Wake Up (Arcade Fire)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder