4 Temmuz 2014 Cuma

Brownout - Brownout Presents Brown Sabbath


Günün sonunda hediye gibi albümlerle karşılaştığımız anlar vardır. Kişiye özel bu albümler, sanki liste çıkarıp sipariş vermişsiniz gibi önünüze gelmiştir. İşte Austin / Teksas kökenli 8-9 kişiden oluşan latin funk grubu Brownout da 4. albümlerinde kolay kolay kimsenin vermeyi akıl edemeyeceği bir siparişle 2014'ü şereflendiriyor. Bu kıllı, dövmeli, piercingli latin abiler, elbirliğiyle külüstür arabanızı modifiye eder gibi oturmuş mükemmel bir karışıma o iri kıyım kalıplarını basmışlar. Olay şu: Yedi adet Black Sabbath şarkısı coverlanacak! Şimdi Black Sabbath'a külüstür araba diyerek yanlış anlaşılmak suretiyle çarpılmak istemem. Brownout, kendi müziğinden taviz vermeden, hatta üzerine süper bir psychedelic rock lezzeti koyarak yorumladığı yedi adet Black Sabbath klasiğiyle içmeden sarhoş, uçmadan kuş, güreşmeden tuş ediyor.

"Funk", "Cover", "Black Sabbath" kombosuyla daha dinlemeden tav olduğum Brown Sabbath adlı albüm, neresinden tutmaya çalışsam elimden yılan gibi kayıp her seferinde yeni ayrıntılar keşfettiğim favori albümlerimden biri oldu kısa sürede. 2012 tarihli Oozy albümleri benim için sanki daha yeni çıkmış gibi tazeyken birden bu albümü kapımda bulmak çok baba bir sürprizdi. (İşin "baba" kısmının yarısı Brownout müziğine, yarısı da şarkıları yorumlanan Black Sabbath efsanesine gitsin.) Latin güdümlü perküsyonların ve nefeslilerin, klas bir gitar-bas-davul üçlüsüyle yaşadığı sevişgenliğe Iron Man, Into The Void, N.I.B.Hand Of Doom ezgileriyle tanıklık etmek benim için çok özeldi. Zaten funk, cover ve Black Sabbath üçlüsünü ayrı ayrı sevip de bu albümde kaynaştırılış şeklini beğenmeyecek birinin ciddi anlamda müzik algısını sorgulaması gerektiği kanaatindeyim.


Şarkıları tek tek inceleyesim, bana hissettirdiklerini paylaşasım vardı. Ama içinden çıkamadım. Şahane The Wizard'ın şahane trompet solosunu mu, N.I.B.'nin kendi içinde bambaşka şeylere dönüşen evrimini mi,  Black Sabbath'ın jazzy karanlığını mı, The Black Angels grubundan Alex Maas'ın vokal yaptığı Hand Of Doom'un 70'lerden fırlamış karizmasını mı, bir blaxploitation filminin jeneriğine koysan tüyleri diken diken edecek Iron Man'in zıpırlığını mı, erken Santana ruhu taşıyan Planet Caravan'ın ölümcül bir soloyla biten latin rock tutkusunu mu anlatsam bilemedim. Hele de bundan böyle şimdiye dek duyduğum en iyi coverlardan biri olarak bahsedeceğim Into The Void'in, bir big band ile bir doom metal grubunu aynı stüdyoya (oraya sığmazlarsa aynı sahneye) koyup "hadi çalın" dendiği, onların da çalmanın ötesine geçip bu türlerin disiplinleri dahilinde boyut değiştirdikleri efsanevi atmosferine hiç girmiyorum dikkat edilirse.

Black Sabbath (1970), Paranoid (1970) ve Master Of Reality'den (1971) derlenen şarkılar arasında neden Paranoid, Children Of The Grave, Evil Woman ya da Sabbath Bloody Sabbath yok diye hayıflandırmayacak kadar güçlü bir albüm var karşımızda. Öyle ki sadece yedi cover oluşu bile gözüme batmadı. Onlar olduğu kadarını yapmışlar, ben de olduğu kadarıyla fazlasıyla mutlu oldum. Belki o latin kafalarında bir Volume 2 düşüncesi vardır. Hatta düşüncesi bile güzel olmak üzere bir "Brown Zeppelin" ya da bir "Deep Brown" projelerinin fantezisini kurdurabilirler. Yine de yersiz gaza gelmek yerine elimizdekinin kıymetini bilelim. Eskilerden sadece Black Sabbath'a sempati duyuyor da olabilirler. Kafası bi milyon Ozzy'yi bilmem de, güzel insan Tony Iommi bu albümü dinlediyse sevinçten gözleri dolmuştur. Tabii bunlar hep varsayım. Tek gerçek, Brown Sabbath kimyasının mükemmelliği!

1. The Wizard (feat. Alex Marrero)
2. Iron Man
3. N.I.B. (feat. Alex Marrero)
4. Black Sabbath
5. Hand of Doom (feat. Alex Maas)
6. Into the Void
7. Planet Caravan

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder