2015'in en çok beklediğim albümlerinden birine daha nihayet kavuştum. Iron Maiden, Tame Impala, Toto, The Jon Spencer Blues Explosion, The Go! Team, Hogjaw, The Vaccines, Faith No More şeklinde uzayıp giden bir hayalkırıklığı listesinden sonra en güvendiğim isimlerden biri olan Clutch'ın yeni albümü için endişelenmedim desem yalan olur. Psychic Warfare ile ilgili taze gelişmeleri fırsat buldukça sosyal mecralardan takip halindeydim. İlk single X-Ray Visions, tıpkı Earth Rocker gibi aklımı uçurdu. Albümle ilgili endişe bulutlarını yok edip, heyecanlı bekleyişin gerilimini arttırdı. Şarkı zaten grubun lideri Neil Fallon'ın ifadesiyle birilerinden kaçan bir bilim adamının gerginliğinden bahsettiği için taş tam gediğine oturmuş. Bir diğer single Our Lady Of Electric Light'ın modern western hüznü, neon ışıkların aydınlattığı bardaki bir kadından söz ediyor. Tüm lirikleri yazan Fallon neden söz ederse etsin, Clutch müziği bu küçük hikayelere harika tema müzikleriyle koltuk çıkıyor. Bu iki olağanüstü rock şarkısıyla beklentilere tavan yaptıran grup, bana (ve muhtemelen diğer sadık hayranlarına) şu mesajı verdi: "Beklediğinize değecek!"
11. Clutch albümü Psychic Warfare, 2 Ekim itibariyle her türlü müzik markette yerini almış vaziyette. Yaklaşık bir aydır albümle sağlıklı bir birliktelik yaşamaktayım ve fark ettim ki Psychic Warfare grubun en iyi albümü sayılmaz. Çünkü "grubun en iyi albümü" gibi bir ifade Clutch gibi istikrar abidesi bir gruba söylenmez. Adı üstünde, "sadık" bir hayran olmak bunu gerektirir. Önceki 10 Clutch albümünün bana verdiği yetkiye dayanarak nice büyük grubun (buna ne yazık ki Iron Maiden da dahil) 2015 itibariyle çuvallamasını, "bu saatten sonra ne yapsam gideri vardır" özgüvenine bağlıyorum. Halbuki kazın ayağı öyle değil. Clutch her albümünde o kazın ayağıyla gol bulabiliyor. Bunun nedeni, blues kökenini sertleştirerek, tembel olmayan bir stoner rock ile bunu hamlayarak oturmuş bir şablon elde etmesi. İz bırakacak bir nakarat, ona köprü kuracak dinamik bir geçiş çok önemli. Ama bunu sırf albümü kalabalık göstersin diye değil, bir önceki şarkının etkisini unuttursun, bir sonraki şarkıya zemin ya da gizem hazırlasın diye yapacaksın. İşte ondan sonra ne yapsan gidiyor. Başkası "dur burda yeni şeyler deneyeyim" veya "15 sene önce albümü doldursun diye bir şarkı yaptıydım, onu biraz değiştirip albüme koyayım" zihniyetiyle olaya girince kusura bakmayın, bunu yemiyorum.
Clutch, her yeni albümde müziğinin üstüne yeni birşeyler koyan bir grup değil, her yeni albümde müziğinin bulunduğu yerin sağlamlığını tescilleyen bir grup. Hiçbir şarkıda vur-kaç yapmadan, şarkının hacmi ne ise onu yansıttığı için ve bu şarkılar bütününden bir takım oluşturarak "yeni" albümler çıkarmayı sürdürdüğü için büyük bir grup. İşte o hayalkırıklıklarını bana yaşatan onlarca efsane grup, kendi efsane albümleriyle sonsuza dek kalbimde yaşayacaklar. Fakat Clutch benim nazarımda hiçbir vasat ya da düpedüz kötü bir albüm yapmadan o vedaya bir türlü yanaşmıyor. İyi de ediyor. Bir kere şu Neil Fallon denen 44 yaşındaki hipster görünümlü adam, süper kahramanların ille de pelerinli değil, haki montlu ve spor ayakkabılı da olabileceğinin canlı kanıtı. Hatta dış görünüme takılmaya fırsat bulamayacak kadar zihni meşgul eden bir rock kültürünün ikonik temsilcilerinden biri olabilme becerisinin ispatı. Çünkü müzik dışında herşeyin sıradan olmaya hakkı var. "Psychic Warfare is Real!" Psikolojik savaşın gerçekliği biraz da burada. Popüler algılara karşı verilen sonsuz bir dürüstlük savaşı!
1. The Affidavit
2. X-Ray Visions
3. Firebirds
4. A Quick Death in Texas
5. Sucker for the Witch
6. Your Love Is Incarceration
7. Doom Saloon
8. Our Lady of Electric Light
9. Noble Savage
10. Behold the Colossus
11. Decapitation Blues
12. Son of Virginia
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder