1999 yılında gitarist
Andrew Trube'ün LA Weekly dergisine verdiği "keyboardist aranıyor" ilanına cevap veren
Anthony Farrell ile birlikte kurduğu
Greyhounds, geç keşfettiğim cool bir ikili. Kurulduktan sonra kısa sürede şarkılar yazıp turnelere akmışlar. Zaten turlamayı hala bırakmamışlar. 2004'te çıkardıkları ilk albüm
Liberty, sonrasında da
No Mass! (2008) ve
Accumulator (2014) adında üç albümleri daha var. Benim onları tanımamı sağlayan dördüncü albümleri
Change Of Pace, Nisan ayı başında çıkmış. Böylesine güçlü bir grubu geç de olsa tanımaktan çok mutlu oldum. Haklarında hiçbir şey bilmeden albüm kapaklarına ilk rastladığımda onları tecrübeli bir alt. country veya blues rock ikilisi sanmış olabilirim. Ama albümü dinlemeye başladığımdaki şaşkınlık ve sevinç karışımı duyguyu yaşamayı seviyorum. Bir alt. country veya blues rock ikilisine de hayır demezdim ama bu cool abiler R&B, funk, blues, soul ve rock karışımı enfes bir müzik icra ederek körün istediği bir gözden fazlasını bahşediyorlar. Üstelik bu türlerin, hele de öncelikle R&B ve soul kısmının hakkını hayranlık verici biçimde köklere bağlılıkla sergiledikleri için her türlü övgüyü hak ediyorlar. Önceki üç albümü dinleme fırsatım olmadı. Ama
Change Of Pace o kadar sağlam, doyurucu, huzurlu, nostaljik ve dinamik ki, şu ana dek 3-4 defa dinlememe rağmen, hala ilk kez dinliyormuş gibi yeni ayrıntılar keşfediyor, önceki keşfettiklerimi (iyi ki) unuttuğumu fark edip onları da yeniden keşfediyorum. Önüme geleni keşfediyorum.
Bu beş yıldızlı albümün kurdelesini kesen
Devil's Eyes,
Trube'ün vokali eşliğinde müthiş bir funk rock ağırlıklı açılış yapıyor. Yedikçe karnımı acıktıran bir yiyeceğe benzeyen şarkıyı dinlerken sanki 70'lerden bir blaxploitation filminin fragmanı gözümde canlanıyor. İkinci şarkı
Walls dönmeye başladığında, daha doğrusu
Anthony Farrell vokali girdiğinde kısa süreli bir dumur yaşıyorum. Zira kendisi direk siyah olarak doğmuş, zamanla rengi açılmış ama sesi siyah kalmış gibi muhteşem bir soul gırtlağına sahip.
Walls'un
Devil's Eyes'dan aşağı kalır yanı yok. Sadece ona göre biraz daha tempoyu düşürmüş vaziyette. Davulu, gitarı, bası,
Farrell'in ara ara girdiği tuşluları tıpkı bir 70'ler kaydı gibi çok net biçimde duyabiliyorsunuz. Hiçbir enstrüman tek başına şarkıyı boğup kendinden bıktırmıyor. Hepsinin yeri ve zamanı ekonomik biçimde belli.
Gettin' Out Alive'ı
Trube'ün tekrara dayalı söyleyiş biçimiyle
Farrell'in o leziz soul bağırışları sürüklüyor. Mütevazi olduğu kadar sevimli
Change Of Pace, güzel olduğu kadar küstah
Set Us Free ile albüm tüm hızıyla sürüyor.
Farrell'in sesi ve neon ışıklar saçan orgu şarkıyı o kendini ağırdan satan güzel kadın küstahlığıyla ılık ılık estiriyor. Ve şayet bu albümü kasetten duysaydık, hakkıyla A yüzünün kapanışını yapacak olan o güzelim
Cuz I'm Here... Son zamanlarda
Take It Easy (
White Denim) ve
Blues That STÄNG (
STÄNG) ile birlikte duyduğum en iyi R&B / blues rock bestelerinden biri olan
Cuz I'm Here,
Farrell'in tutkulu vokali ve
Trube'ün şarkı içindeki hüzünlü gitar solosuyla alenen kalp çalan bir şarkı.
A yüzü nasıl güzel kapanıyorsa, B yüzü de
Before BP (The War Is On For Your Mind) ile güzelce açılıyor. Bu şarkının nakaratının içindeki nefesli atağının verdiği gaz, 70'ler müziğinin minik özetlerinden biridir aslında. Devamında
Andrew Trube'ün vokale geçtiği ve şık bir bar ambiyansı yaratan eğlenceli blues
Late Night Slice var. Boğuk bir atmosferde ketum bir gitar ve nakaratsız
Farrell vokaliyle enteresan rutin oluşturan (tam bu noktada nu-soul tabiri de kullanılır ama nu-blues sanki daha uygun)
For You var. Artık kendilerinden ne tip bir şarkı geleceğini kestiremediğimiz noktada ortaya çıkan ve
Fleetwood Mac şarkılarını anımsatan pop soul
Moonshadows var. Yine
Trube önderliğinde wah wah gitar ve
Tom Petty'yi andıran vokalle örülü karizmatik
Check The Gas var. Dümene geçen
Farrell'in dümensiz, samimi sesiyle,
Trube'ün yine sağlam bir soloyla taçlandırdığı, son 30 saniyesi sadece davulla nihayetlenen rock'n roll'n soul beste
B Sizzle var. Son olarak da artık içinde blues, soul, rock ne varsa bulunabilecek
It's So Good To Be Alive var. Bu kadar varlık içinde, yükseleniyle alçalanıyla, her dakikası kıymetli onlarca güçlü an, adı geçen türlerin her birinden ayrı ayrı zevk alan dinleyiciyi bekliyor. En kısa sürede önceki
Greyhounds albümlerine de uğramak gerek. Şayet onlar da
Change Of Pace gibiyse, uğramakla kalmayıp birkaç gün yatıya bile kalınabilir. O günlerin özellikle geceleri daha bir anlamlı olacaktır. Çünkü bu şarkılar sanki gecelere daha uygun bir ruh halini kabullenmiş görünümdeler. Üstelik gece giyilen takım elbiseyi de, pijamayı da...
1. Devil's Eyes
2. Walls
3. Gettin' Out Alive
4. Change of Pace
5. Set Us Free
6. Cuz I'm Here
7. Before BP (The War is on For Your Mind)
8. Late Night Slice
9. For You
10. Moonshadows
11. Check the Gas
12. B Sizzle
13. It's So Good to Be Alive
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder