30 Eylül 2017 Cumartesi

Issız Ada Radyosu Arşivi (Eylül 2017)

Anna of the North - Lovers
Yıl: 2017 Norveç
Tür: Dream Pop, Synthpop, Indie Pop
"F" Rate: 7/10
I.A.R. tavsiyesi: "Moving On"
Nonn - Nonn
Yıl: 2017 ABD
Tür: Post-Punk, Indie Rock
"F" Rate: 7/10
I.A.R. tavsiyesi: "Stay"
Rage Against The Machine - The Battle Of Los Angeles
Yıl: 1999 ABD
Tür: Alternative Rock, Rap Rock
"F" Rate: 7/10
I.A.R. tavsiyesi: "Guerrilla Radio"
Angus & Julia Stone - Snow
Yıl: 2017 Avustralya
Tür: Indie Folk, Indie Pop
"F" Rate: 5/10
I.A.R. tavsiyesi: "Chateau"
Alex Lahey - I Love You Like a Brother
Yıl: 2017 Avustralya
Tür: Indie Rock
"F" Rate: 6/10
I.A.R. tavsiyesi: "I Love You Like a Brother"
 
Marilyn Manson - Heaven Upside Down
Yıl: 2017 ABD
Tür: Alternative Rock
"F" Rate: 4/10
I.A.R. tavsiyesi: "SAY10"
Alvvays - Antisocialites
Yıl: 2017 Kanada
Tür: Indie Pop, Indie Rock
"F" Rate: 7/10
I.A.R. tavsiyesi: "Plimsoll Punks"
Oceantides - ...And The Universe
Yıl: 2017 Ukrayna
Tür: Synthpop, Dream Pop, Post-Punk
"F" Rate: 8/10
I.A.R. tavsiyesi: "Lungs"
 
  
The Computers - Birth / Death
Yıl: 2016 İngiltere
Tür: Indie Rock
"F" Rate: 6/10
I.A.R. tavsiyesi: "This Ain't Right"
 
 
Bad To The Bone - Thirteen
Yıl: 2017 Hollanda
Tür: Blues Rock
"F" Rate: 7/10
I.A.R. tavsiyesi: "Hot Air-Balloon"
Rufus Black - Rise Up
Yıl: 2017 İngiltere
Tür: Blues Rock
"F" Rate: 6/10
I.A.R. tavsiyesi: "Shut Up"
Die Apokalyptischen Reiter - Der Rote Reiter
Yıl: 2017 Almanya
Tür: Melodic Death Metal, Folk Metal
"F" Rate: 7/10
I.A.R. tavsiyesi: "Die Freiheit ist eine Pflicht"
Daler Mehndi - Tunak Tunak Tumba
Yıl: 2011 Hindistan
Tür: Bhangra, Folk Pop
"F" Rate: 7/10
I.A.R. tavsiyesi: "Dum Ba Dum"
Travelin Jack - Commencing Countdown
Yıl: 2017 Almanya
Tür: Hard Rock
"F" Rate: 6/10
I.A.R. tavsiyesi: "Land of the River"
Primus - Antipop
Yıl: 1999 ABD
Tür: Funk Metal, Funk Rock
"F" Rate: 8/10
I.A.R. tavsiyesi: "Mama Didn't Raise No Fool" (feat. Tom Morello)
Jessica Lea Mayfield - Sorry is Gone
Yıl: 2017 ABD
Tür: Folk Rock, Indie Folk, Singer/Songwriter
"F" Rate: 6/10
I.A.R. tavsiyesi: "Sorry is Gone"
Matt Cameron - Cavedweller
Yıl: 2017 ABD
Tür: Alternative Rock
"F" Rate: 7/10
I.A.R. tavsiyesi: "Blind"
 
 
The Woggles - Tally Ho!
Yıl: 2017 ABD
Tür: Garage Rock
"F" Rate: 7/10
I.A.R. tavsiyesi: "Judas"
Beatsteaks - Yours
Yıl: 2017 Almanya
Tür: Alternative Rock, Punk Rock
"F" Rate: 5/10
I.A.R. tavsiyesi: "Yours"
Public Enemy - It Takes a Nation of Millions to Hold Us Back
Yıl: 1988 ABD
Tür: Political Hip Hop, Rap
"F" Rate: 8/10
I.A.R. tavsiyesi: "Prophets of Rage"

28 Eylül 2017 Perşembe

Prophets Of Rage - Prophets Of Rage


Tom Morello (gitar), Tim Commerford (bas) ve Brad Wilk (davul), yani Rage Against The Machine efsanesinin vokalsiz hali olan üçlü, müzikten hiç kopmadı. Sürekli arayış içindeydiler. En uzun soluklu işleri rahmetli Chris Cornell'in mikrofona geçtiği Audioslave oldu. Birkaç şarkı dışında pek haz etmediğim bu oluşum bana şunu göstermişti: Morello, Commerford, Wilk üçlüsünün ihtiyacı kesinlikle Zack de la Rocha tarzı öfkeli bir punk rap solistiydi. Morello'nun hip-hopçu Boots Riley'yi yanına alarak kurduğu Street Sweeper Social Club ise öfke, iyi şarkı, Commerford, Wilk eksikliği nedeniyle beklentilerin hayli altında kalmıştı. Morello birçok tek şarkılık projede konuk gitarist ve şarkı yazarı olarak boy gösterse de, RATM döneminden sonra belli bir istikrar aradığı belliydi. Cornell'in grunge zamanlarından kalma uhrevi, kişisel, melankolik ve karışık hedefler seçen öfkesinin yansıdığı liriklerden ziyade, Amerika'nın bitmeyen sosyal, ekonomik, ırkçı, adaletsiz politikalarına kafa göz dalan sözlere daha iyi oturan bir müzik anlayışına sahipti.

Öte yandan efsanevi bir hip-hop markası olarak Public Enemy de eski günlerinden çok uzakta ne yazık ki. En iyi albümlerini 90'larda yaptığını düşündüğüm, politik duruş ve cesaretlerine her daim saygı duymama rağmen, müzikal açıdan 80'ler sonu 90'lar başındaki mükemmel hip-hop tasarımlarını mumla aradığım grubu bu halde görmek, her yeni Public Enemy albümünde biraz daha içimi acıtıyor. Grubun önemli ismi olan, aynı zamanda rap camiasında (bahsettiğim camia Jay Z, Kanye West ve türevlerinden oluşan uyuzlar takımı değil tabii) sözü dinlenen, siyah politik hareket içinde lafını esirgemeyen Chuck D de arayış içinde oldu. Ama bunlar kalıcı gruplar ve uzun soluklu albüm çalışmalarından ziyade, Amerika dışında pek bilinmeyen kısa, yerel ve geniş çapta ses getirmeyen arayışlar oldu. O da Morello gibi o etkinlikten bu protestoya koşturup, daha iyi bir siyasi yönetim, ırkçılık ve önyargıdan uzak insanca bir yaşam uğruna haksızlıklarla, adaletsizliklerle kendi çapında mücadele etmek için çırpındı.

2016'nın başlarında Tom Morello ve Chuck D'nin bu arayışları nihayet birbirlerini bulmalarıyla sonuçlandı. Hızlı gelişen olaylar sonucu Morello, yanına kader arkadaşları Commerford ve Wilk'i, Chuck D ise Public Enemy'nin turntable sorumlusu DJ Lord'u aldı. Ama bu kadarla kalmadılar. Yine 90'ların en önemli hip-hop çetelerinden biri olan Cypress Hill vokali B-Real de bu projeye balıklama atladı. Böylece Rage Against The Machine, Public Enemy, Cypress Hill gibi üç kilometre taşının dudak uçuklatan ittifakı gerçekleşmiş oldu. 90'larda olsa, rockçısını, rapçisini sokaklara dökecek olan bu oluşum, 2010'lu yılların doymuşluğuyla belli çevreler dışında fazla infial yaratmadı. Bunun nedeni de kendi adıma üç grubun son yıllardaki müzikal düşüşlerinin verdiği güvensizlikti. 2016'da üçü konser kaydı olmak üzere beş şarkılık The Party's Over EP'si ve Prophets Of Rage adlı şarkıyla bu kez ciddi birşeylerin yolda olduğunu hissettik. Adını Public Enemy'nin 1988 tarihli klasikleşmiş albümü It Takes A Nation Of Millions To Hold Us Back albümündeki bir şarkıdan alan Prophets Of Rage, Eylül 2017'nin ortasında çıkardığı aynı adlı debut ile "clear the way" (yolu açın) diyor.


Radical Eyes adında, çok şaşalı olmasa da belli bir karizması olan açılışın ardından ilk single Unfuck The World ortalığı ısıtıp dinleyeni kıvama getiriyor. Legalize Me, Hail To The Chief, Strength In Numbers, Take Me Higher, Hands Up, Smashit gibi şahane rap rock şarkılarının öncülüğünde cıva gibi yerinde duramıyor. RATM'den bildiğimiz ve sevdiğimiz üzere tipik Morello formüllerinin her şarkıda hissedilmesi, yukarıda adı geçen şarkılar başta olmak üzere albüm genelinde eski güzel günleri coşkuyla anmamıza vesile olurken, aynı formüller birkaç şarkıda kendini tekrar eder gibi algılanmasına yol açıyor. Bu formül, süper bir gitar riffinin sürüklediği, agresif ve karizmatik bir rap vokalin öfkesini boşalttığı, slogan gibi bir nakarat ile taçlandırılan, arada CGI'sız eksantrik bir Morello solosunun yer aldığı, sonlara doğru öfkenin iyice arttığı şarkılara hayat veren bir formül. Rock ve rap ortaklığını sevenler için şikayet etmenin imkansız olduğu bir durum. Üstelik burada Chuck D ve B-Real gibi iki rap ustasının politik güçlerinin RATM müzikal altyapısına bindirmeler yapmasını görerek kucaklanması gereken bir durum.

Bazen rifflerin cazip gelmemesi, öfke dozunun tatmin etmemesi, müziğin yeterince gaza getirememesi gibi öznel nedenlerden ötürü bu formülün işlemediği anların da var olabileceğini düşünebiliyoruz. Ama son yıllarda düşüşte gördüğüm bu üç süper grubun yarattığı yeni bir "supergroup"tan beklenen çoğu şeyi bulmuş olmanın heyecanıyla formül mormül sallamıyor insan. 2016 yazından beri süren "Make America Rage Again Tour" adını verdikleri Kuzey Amerika turnesi yeni şarkılar yanında, bu üç grubun protest marşları haline gelmiş şarkılarından da oluşuyor ki, olası bir konser albümü bu heyecan dalgasını katlayabilir. Özellikle Amerika'da Trump sonrası artan ırkçılık başta olmak üzere yanlış politikalara karşı müzik dünyasından yükselen en önemli hareket olarak görülen Prophets Of Rage, meselelerini sadece lirik olarak değil, sert ve kıvrak müzikal yapısıyla da ete kemiğe büründüren mühim bir hareket. Adaletsizliklere, ayrımcılıklara, düzensizliklere, yoksunluklara, cehalete karşı birer koyun olmayı reddeden reflekslerle, öfkeyle hareket eden bir ses. İçinde "öfke" olan bir gereklilik.

1. Radical Eyes
2. Unfuck the World
3. Legalize Me
4. Living on the 110
5. The Counteroffensive
6. Hail to the Chief
7. Take Me Higher
8. Strength in Numbers
9. Fired a Shot
10. Who Owns Who
11. Hands Up
12. Smashit

23 Eylül 2017 Cumartesi

Tiny Masters Of Today - Skeletons


Ivan’ın gitar, Ada’nın bas çaldığı, her ikisinin de vokal yaptığı New York’lu bir ikili olan Tiny Masters Of Today, grunge sonrası birden bitiveren çeşitli türlere hapsedilmiş ilginç gruplardan sadece birisi. Yalnız artık resmi bir tür haline gelmiş post-grunge olarak değil de, garage rock ve lo-fi istasyonundan kalkıp, alternative rock ve indie rock istikametlerine uğrayan bir türler karması şeklinde boy gösteriyorlar. Bir küsür ve iki küsür dakikalık (3:48’lik Big Stick’i saymazsak) şarkılardan örülü ikinci albümleri Skeletons gösteriyor ki, garajdan çıkma rock ölmemiş! Öldüğünü kimse söylememişti zaten de, en azından bana kaba tabirle kuru motor gürültüsü şeklinde gelen bilimum örneklerden sonra kulak pası silmek için de garajdaki bir çivinin başka bir çiviyi sökmesi gerekebiliyormuş. “Noise” veya "experimental" ön ekleri ile türlü gereksizliğe evsahipliği yapmış New York’un Tiny Masters Of Today’e gözü gibi bakması lazım.

Arkada hiç susmayan, ama farklı tonlar ve açılımlarla şarkılara renk katan gitar ve çoğunlukla garajdaki telsizden yayın yapar gibi eşlik eden dişi vokal, ne yaptığını bilen bir davulla buluşunca ortaya hiç sıkmayan, tam tersi bazen garajdaki motor yağından üzeri kapkara olmuş “beach rock” bile olabilen eğlencelikte bir müzik sunuyor. Hatta bu tarz müzikte pek sık rastlanmayan elektronik numaraları da alttan, üstten, yandan farketmek mümkün. İnanmayan Pop Chart, Understandable Honesty, Skeletons, Monkey In The Middle parçalarına kulak atabilir. Açılıştaki Drop The Bomb!, Guy Ritchie tarzı filmlere jenerik olabilecek kadar kıyak bir potansiyel ifşa etmekte. Piyasada 10 tane daha Tiny Masters Of Today olsun, garage rock’ın sırtı kolay kolay yere gelmez!

1. Drop The Bomb!
2. Two Dead Soldiers
3. Skeletons
4. Pop Chart
5. Real Good
6. Big Stick
7. Monkey In The Middle
8. Big Bass Drum
9. Ghost Star
10. Understandable Honesty
11. Abercrombie Zombie

15 Eylül 2017 Cuma

Guardians Of The Galaxy: Awesome Mix, Vol. 2 (OST)


2014 yılındaki Guardians Of The Galaxy sonrası devam filminin geleceğine, Awesome Mix, Vol. 1 olarak yönetmen James Gunn'ın seçtiği şarkıların güzelliğine, haliyle Vol. 2 şarkılarının da yolunun gözleneceğine dair heyecan ve hezeyanlarımı beyan etmiştim. Beklenen günler geldi ve hem film, hem de soundtrack şeklinde Vol. 2'ye kavuştuk. İlk filmin sonlarına doğru gördüğümüz kaset artık kulaklarımızda dönüyor. Yine ilk filmdeki gibi kulağa tanıdık gelen gelmeyen, tabii filmi izledikten sonra çok daha anlam kazanan 14 şarkı ile karşı karşıyayız. Film olarak güzel bir seri yakalandığı gibi, soundtrack olarak da özellikle 70'li yılların benzersiz yüzünü ucundan kıyısından yansıtan bazı örneklerle derlenmiş bir başka serinin de takipçisiyiz. Filmin yolunu gözleyenler kadar Awesome Mix. Vol. 2 de merak konusuydu. Gunn 2015'ten itibaren ara ara albüm hakkında merakları gidermeye çalıştı. İlk filmde konduğu sahnelerle daha bir güzelleşen Hooked On A Feeling, Cherry Bomb, Fooled Around and Fell In Love, I'm Not In Love, Ain't No Mountain High Enough gibi klasiklerin yerini başka şarkılar almış vaziyette. Ama önce albüme konanlardan değil, konmayanlardan bahsedelim ki, konunun o kadar basit olmadığı anlaşılsın.

James Gunn, yazıp yönettiği film kadar soundtrack için de çok titiz davrandığını göstermekte. Öyle ki, gelmiş geçmiş en iyi pop şarkılarından biri olarak gördüğü Hall & Oates'un She's Gone şarkısına filmde uygun yer bulamadığı için albüme de koymamış. Keza Alice Cooper'ın Teenage Lament '74 adlı hiç duymadığım bestesi de benzer bir sebep yüzünden kadroya girememiş. Gunn'ın idollerinden biri olan, ilk albümde Moonage Daydream ile dinlediğimiz David Bowie'den bir başka şarkıyı (büyük ihtimalle Suffragette City) Vol. 2'ye koymak istemiş. Ancak şarkıyı koyduğu sahneyi filmden çıkarınca şarkıya başka bir yer bulmak istememiş. Hani başkası olsa, hayatımın şarkısı, hayatımın idolü demez, boş bulduğu yere şarkıyı iliştirirdi. Ama Gunn, artık aklında ne varsa ona sadık kaldığını, gerekirse film içinde o şarkıdan / şarkıcıdan feragat edebileceğini gösteren özenli bir seçki çıkardığını gösteriyor. Bir de filmde çaldığı halde albüme konmamış olan Jimmy Urine şarkısı Un Deye Gon Hayd (The Unloved Song), albümde çaldığı halde filme konmamış (fakat fragmanlardan birinde çalmış) Sweet şarkısı Fox On The Run mevcudiyeti söz konusu.

 
Albümü açan, aynı zamanda filmin müthiş açılış jeneriğinde duyduğumuz Electric Light Orchestra şarkısı Mr. Blue Sky, James Gunn'ın açılış için mükemmel demesine pek katılmasam da, özellikle Baby Groot'un sevimli hallerine cuk oturmuş. Enfes nakaratıyla bir değil iki sahnede çalan gelmiş geçmiş en iyi Fleetwood Mac şarkılarından The Chain'i duymak heyecan verici. Ego'nun olağanüstü güzellikteki gezegenine girerken çalan My Sweet Lord (George Harrison) muazzam. Rocket'in tek başına ormanda Yondu'nun adamlarını hacamat ederken duyduğumuz Southern Nights (Glen Campbell) bu sahnelerle daha bir güzel. Zaten filmde dikkat çeken bir nokta da, Rocket'in bu kaseti ayrı bir sevmiş ve her fırsatta çalmak istemiş olması. Rocket, Yondu ve Baby Groot'un hapisten kurtulup gemiyi ele geçirdikleri, Yondu'nun ıslığıyla komuta ettiği okunun harikalar yarattığı aksiyon sekansına can katan Come A Little Bit Closer (Jay and The Americans), ortalık yeterince karışıkken bir de Sovereign ordusunun dahil olduğu sırada Kreglin'in gemide tek başına dinlediği Wham Bam Shang-a-Lang (Silver) tekrar tekrar izlenesi / dinlenesi anlar.

İlk filmde Peter ve Gamora'nın yakınlaşmasına mükemmel biçimde eşlik eden Fooled Around and Fell In Love'ın yerini bu defa Bring It On Home To Me (Sam Cooke) ile romantik anlar, "konuşulmayan şeyler" alıyor. Peter'ın annesinin en sevdiği şarkılardan biri olan, Ego'nun da buna tanıklık ettiği, hatta biraz da alay ettiği Looking Glass şarkısı Brandy (You're a Fine Girl) ve tabii hem sözleri, hem de müziğiyle olsun finale huzur, hüzün, anlam katan efsane Father and Son (Cat Stevens) albümün değerine değer katan şarkılar. Son şarkı Guardians Inferno ise albüm için yazılan tek şarkı. Yazarları ise filmin score sorumlusu Tyler Bates ve yönetmen James Gunn. Vokalde ise aynı zamanda şarkıcılık da yapan David Hasselhoff var ki, filmde babasız büyüyen Peter'ın baba figürü olarak benimsediği, aynı zamanda Gunn'ın da Knight Rider zamanlarından hayran olduğu aktör olması itibariyle onur konuklarından birisi. Gunn yine kendine yakışanı yapıp başarılı bir devam filmine, başarılı bir soundtrack hazırlamış. Öyle ki sinemasına olduğu kadar soundtrack seçkilerine de hayran olduğum Edgar Wright bile Baby Driver için aynı şarkıları seçmemek adına Gunn'ı arayıp emin olmak istemiş. Üçüncü filmle beraber Awesome Mix, Vol. 3 de gelir muhakkak. Gerçi walkmen kırıldı ve Kreglin Peter'a 300 şarkı kapasiteli bir MP3 player verdi. Ama walkmen tamir olsun, üçüncü bir kaset ortaya çıksın istiyor insan. Kimbilir Gunn'ın aklında bu defa hangi nostaljik şarkılar, nasıl sürprizler olacak?

1. Electric Light Orchestra - Mr. Blue Sky
2. Sweet - Fox on the Run
3. Aliotta Haynes Jeremiah - Lake Shore Drive
4. Fleetwood Mac - The Chain
5. Sam Cooke - Bring it on Home to Me
6. Glen Campbell - Southern Nights
7. George Harrison - My Sweet Lord
8. Looking Glass - Brandy (You’re a Fine Girl)
9. Jay and The Americans - Come a Little Bit Closer
10. Silver - Wham Bam Shang-a-Lang
11. Cheap Trick - Surrender
12. Cat Stevens / Yusuf Islam - Father and Son
13. Parliament - Flashlight
14. The Sneepers (feat. David Hasselhoff) - Guardians Inferno

7 Eylül 2017 Perşembe

Motörhead - Under Cöver


28 Aralık 2015'te aramızdan ayrılan heavy metal efsanesi Lemmy Kilmister'ın ardından plak şirketleri boş durmayıp onun güzel hatırasını yaşatmaya çalışıyorlar. (Yersen tabii. Küplerini dolduruyor da olabilirler.) Ölümünden sonra, önce 2016 Haziran'ında konser CD/DVD'si Clean Your Clock, 2016 Aralık'ında ise 3 CD'den oluşan Wake The Dead adlı Best Of albümü piyasaya sürüldü. Motörhead hayranlarının bundan şikayetçi olacaklarını sanmıyorum. Ben değilim. Neyse, 2017 yılında Motörhead için ne yapabiliriz diye kafa yoran uzmanlar, Under Cöver adında parlak bir fikirle çıkageldiler. Albüm adından da anlaşılabileceği üzere grubun 1992 - 2015 arasında çalmış olduğu 11 adet coverdan oluşuyor. Bugüne kadar başka birinden tek bir tane bile iyi Motörhead coverı duymamış olan ben, başkalarına ait 11 adet şarkı coverlayan Motörhead'in üstüne balıklama atlamasam olmazdı. Mutlaka albümde yer bulamamış başka coverları da vardır. Ama Under Cöver dahilindeki hiçbir şarkıyı daha önce kendilerinden duymamış olmanın heyecanıyla adeta yeni bir albüm dinliyormuş gibi sevinmeden kendimi alamadım.

En beğendiklerimden başlarsam, açılışı yapan süper Judas Priest şarkısı Breaking The Law'ı, bir Dio harikası Starstruck'ı, önceleri The Rolling Stones'tan başkasına yakışmayacağını düşündüğüm fakat dinleyince Motörhead'e de çok yakıştığını fark ettiğim Jumpin' Jack Flash'i, 2015 yılına ait iki en yeni cover olan ve sound olarak albüme farklı bir hava katan Heroes ve Sympathy For The Devil klasiklerini saymam farzdır. Bu olmazsa olmaz 5 şarkının yanına God Save The Queen, Hellraiser ve Shoot 'Em Down gibi Motörhead ruhuna uygun yorumlar da eklenince ailecek sıkı bir heavy metal ziyafeti yaşıyoruz. Kapanıştaki Metallica coverı Whiplash ise o ruhun trash ve punk arasında seyreden yanını bize yansıtmaktan geri durmuyor. Sadece Rockaway Beach yerine daha dişli bir Ramones şarkısı olabilirdi diye düşündüm. Ama Lemmy başkanın bir bildiği vardır diyerek onu da bağrımıza basıyoruz. Belki de yukarılarda bir yerlerde Bowie ve Dio ile Jack Daniels'ın gözüne vuran Lemmy, sadece kendi besteleriyle değil, başkalarının şarkılarıyla da büyüklüğünü yine, yeniden kanıtlamış oluyor. Onsuz bazen üşüyoruz. Ama bizi ısıtacak 22 stüdyo, bilmem kaç tane konser albümü kolayca ulaşılacak mesafede olunca rahatlıyoruz.

1. Breaking the Law (Judas Priest) 2008
2. God Save the Queen (Sex Pistols) 2000
3. Heroes (David Bowie) 2015
4. Starstruck (Dio) 2014
5. Cat Scratch Fever (Ted Nugent) 1992
6. Jumpin' Jack Flash (The Rolling Stones) 2001
7. Sympathy for the Devil (The Rolling Stones) 2015
8. Hellraiser (Ozzy Osbourne) 1992
9. Rockaway Beach (Ramones) 2002
10. Shoot 'em Down (Twisted Sister) 2001
11. Whiplash (Metallica) 2005