Bas ve keyboard çalan
Sharon Lee ile, gitar çalan
Karen Lynn, çocukluklarını beraber geçirmiş kuzenler. Yaşıtları gereksizce oradan oraya koştururken ya da televizyonun karşısında maymuna dönerken onlar sürekli müzik yapmanın yollarını ararlarmış. Oturma odasında ailelerine ve arkadaşlarına mini konserler vererek kendilerini pişirmişler. Biraz daha büyüyünce erkek arkadaşlarının gruplarında geri vokallere çıkmışlar. Bir süre sonra da kendileri için müzik yapma zamanının geldiğini anlamışlar. Yanlarına
Lisa adlı bir davulcu arkadaşlarını alarak
Jadoo adında 60'lar pop müziği etkilenimli power pop yapmaya başlamışlar. Kısa bir süre sonra
Sharon'ın taşınması gerekince grup dağılmış. Fakat kuzenler kopmamış. Çeşitli gruplarla yazarak, çalarak, kaydederek, turlayarak kendilerini geliştirmişler.
The Bookends adı altında müzik yapmaya başlamış, 2018 Ağustos'unda da ilk albümleri
Far Away but Around'u çıkarmışlar. Yine 60'lardan kopamadıkları görülen ikili, power veya sunshine pop denilen cıvıl cıvıl garage pop şarkılarıyla bezeli şeker mi şeker bir albüm yapmışlar. 2018'de dinlemiş olsaydım en sevdiğim 100 albüm arasına mutlaka eklerdim. Böyle albümleri geç keşfetmeyi çok fazla dert etmiyorum. Hatta hoşuma gittiği dahi söylenebilir. Bana daha gözden kaçırdığım kimbilir ne albümler vardır duygusu veriyorlar.
İlk dinlemede birbirine benzeyen, dinledikçe ufak nüanslarla bu türü sevenlerin kendi favorilerini seçebileceği 12 şarkıdan oluşan
Far Away but Around, garaj gitarının ve catchy nakaratların dans ettiği bir rock'n roll güzelliği olarak çok başarılı. Herhangi bir yerde görmedim ama kuzenlerin 60'ları, özellikle
The Beatles,
The Beach Boys, yumuşak tarafından
The Kinks veya surf/garage rock yapan grupları çok sevdikleri anlaşılıyor. Bu saatten sonra üzerine yeni bir şeyler koymanın zor olduğu bu müzik, eğlendirmenin, dans ettirmenin, güneşli bir günde zinde ve mutlu hissettirmenin peşinde daha çok. Hiç yavaşlamadıkları 12 şarkı içinde farklı bir beste, 1-2 slow şarkı arayanlar, aradıklarını bulamayacaklar ne yazık ki. Deneseler fena olmazdı tabii ama onları da öyle kabul etmek lazım. Kendi favorilerime gelirsem, açılışı yapan
A Girl Like Me,
What I Wouldn’t Do, Mean What You Say, Far Away but Around, Only Time Will Tell, Laugh or Cry ve kapanışta yer alan The Rooftop derim. Bu da yarıdan bir fazla eder ki, 2018 yılının en iyi albümlerinden biri olarak görme nedenimi tam ifade etmez. Diğer şarkılar favorim olmayabilir ama bu onları kötü yapmıyor. Favorilerimi çok iyi destekleyen, yormayan, sıkmayan, kendi içlerinde minik güzellikler barındıran şarkılar onlar. Albüm olarak türün güçlü örneklerinden biri olması için bana bu kadarı da yeter.
1. A Girl Like Me
2. Count the Times
3. What I Wouldn’t Do
4. Far Away but Around
5. Mean What You Say
6. Only Time Will Tell
7. Take Two
8. Laugh or Cry
9. My Heart Gets Carried Away
10. Let It Go
11. Morning Sky
12. The Rooftop
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder