1994 Las Vegas doğumlu Shamir Bailey çok ilginç ve ilginç olmanın renkliliğini üzerinde taşıyan bir müzisyen. 2020 tarihli Shamir adlı albümünün kapağını gördüğümde r&b, hip-hop, neo-soul, belki biraz da funk titreşimleri aldım. Sonuçta albüm kapağı mühim bir mesele. Ama albümü dinleyince o ilginçlik ve renklilik hemen kendini gösteriyor. Oraya birazdan geleceğiz. Shamir'in müzikal geçmişinde kardeşiyle birlikte yaşadığı müzisyen teyzesi var. Eve girip çıkan çeşitli müzisyenlerden etkilenerek r&b, soul, hip-hop aşinalığı sağlamış, Billie Holiday, Nina Simone, Janis Joplin gibi divaları keşfetmiş. Epiphone marka gitar edinerek kendi şarkılarını yazmaya başlamış. 16 yaşında bir arkadaşıyla birlikte başarısız bir punk grubu kurmuş. Lise yıllarında ilk EP'sinde yer alan şarkılarını kaydedip mezun olduktan sonra demosunu New York'ta bulunan Godmode şirketine yollamış. Şirketin sahibi Nick Sylvester da onu kaçırmak istemeyip anlaşmayı imzalatmış. 2014 tarihli Northtown adlı bu EP ve bir yıl sonra çıkan debut albüm Ratchet ile gelen olumlu yorumlar Shamir dostumuzun yolunu açmış.
Kadın tonlarına eşit tona sahip erkek ses tonu anlamına gelen kontrtenor bir sese sahip olan Shamir, vokal gücünü buradan almakta. Yani duyduğunuzda onu bir kadın sanmanız normal. Öte yandan erkek olabilir mi acaba diye de düşündürmüyor değil. Bu durumun zenginliği şarkılarda kolayca seziliyor. Üstelik bu çift cinsiyetlilik onun sadece sesinden kaynaklı değil. Her ne kadar erkek olarak doğmuş olsa ve genel anlamda öyle tanımlanmayı tercih etse de, kendisini kadın, erkek veya gey olarak da sabitlemek istemiyor. Cinsiyet kimliklerinin maskülen veya feminen olmayan, yani ikili cinsiyet sınıflandırmasının dışındaki kimliklerini kapsayan bir spektrumu olan, bu yüzden çeşitli cinsel yönelimlere sahip "non-binary" denilen yerde konumlandırılmak istiyor. Bitmedi. Müslüman olarak büyümesine rağmen kendini dindarlıktan bağımsız ruhani bir pozisyonda görüyor. Tanrıya inanmadığı gibi, bizzat kendisini tanrı gibi hissettiğini söylüyor. Ama bunu narsist bir tonda değil, sadece evrende kapladığı yer hakkında daha geniş bir bakış açısıyla düşündüğü için bu şekilde dile getiriyor. 2017 tarihli ikinci albüm Hope'dan sonra müziği bırakmaya karar verip bipolar bozukluk nedeniyle hastaneye yatıyor. Oradan güçlü çıkarak yine aynı yıl üçüncü albümü Revelations'ı yazıp kaydediyor.
Her sene bir albüm çıkararak 2020'ye kendi adını taşıyan albümüyle giren Shamir, bana göre öncekilerden farklı bir özen, tutku, coşku ve ruh yüklenmiş rock şarkılarıyla gelmiş. Alternative rock, pop rock, indie rock ve eser miktarda pop unsurlarıyla şekillendirdiği, malum sesiyle bu rock konseptini sağalttığı müziği ortaya On My Own, Running, Diet gibi çok iyi şarkılar çıkarıyor. Sağladığı bu denge alternatif pop rock diye nihai bir varış noktası belirlese de, Other Side gibi hoş bir country pop, Paranoid gibi bir noise rock, Pretty When I'm Sad gibi bir post-punk ile şık bir vizyon ortaya koyuyor. Kapanışı da bir art pop ilahisine benzetebileceğimiz In This Hole ile yaparak perdeyi kapatıyor. Şarkı yazarken ilham kaynağı olarak Taylor Swift'i göstermesi, pek analiz edebileceğim bir durum değil. Sözler genel olarak muğlak ve güzel ama Swift benzerliği tam olarak nerelerde kendini gösteriyor bilemiyorum. Zaten en başta Shamir'in dış görünümü ile müziği arasındaki tezatı aştıktan sonra her türlü muğlaklığa, çılgınlığa ve ilginç bilgiye hazırlıklı hale geliyorsunuz. Hastaneden çıktıktan sonra verdiği bir demeçte söyledikleri de aslında nasıl biri olduğunu, ne amaçladığını özetler nitelikte. "Birçok insan benim deli olduğumu düşünüyor. Aslında biraz öyleyim. Ama kendim için neyin en iyisi olduğunu biliyorum ki, bu bana göre para ve şöhretten çok daha önemli."
1. On My Own
2. "Junglepussy Juice"
3. Paranoia
4. Running
5. "River Is About to Die in This Garage"
6. Other Side
7. Pretty When I'm Sad
8. "There We Go"
9. Diet
10. I Wonder
11. In This Hole
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder