10 Ekim 2021 Pazar

Hayajan - Khusouf Al-Ard

 
2013 yılına ait ilk albümleri Ya Bay'dan bahsedeli birkaç ay oldu ama Hayajan sevgim bitmedi. 2019'da çıkardıkları Khusouf Al-Ard da Ya Bay kadar içime işleyen şarkılardan oluştuğu için onun hakkını da teslim etmek istedim. 10 şarkı 35 dakikalık bu albüm için Ya Bay'dan biraz daha kolay benimsenebilir ve sindirilebilir benzeri bir yorumda bulunmuştum. Bunu bir zayıflık veya eksiklik olarak görmüyorum. Sadece Ya Bay'daki progressive ve psychedelic keskinlik onu daha olgun gösterebiliyordu bana göre. Yine buradan Khusouf Al-Ard'ın olgun olmadığını düşündüğüm anlaşılmasın. Kısaca kalite kelimesinin her iki albümü de kapsadığını söyleyerek işin içinden çıkalım olsun bitsin. Her iki albüm arasında 6 yıl olmasına rağmen form kaybı yaşamadan sanki kaldıkları yerden devam etmişler gibi bir albüm Khusouf Al-Ard... İlk albüm için "solist Alaa Wardi'nin sesini şarkılardan çıkarsak hiç kimse Hayajan'a Ortadoğulu bir grup diyemez" demiştim. Bu albümde de adeta bir Ortadoğu enstrümanı gibi nağmelerle, iniş çıkışlarla orkestra şefi gibi şarkılara kimlik veren Alaa Wardi, rock ve pop vokal hakimiyeti konusunda yeteneklerini yine konuşturuyor.

Kurdeleyi kesen Yalla Bina, synth ve ritm itibariyle inceden bir disko havası verince azıcık yadırgadım. Şikayetçi değilim ama ilk albümden kalma beklentilerime hafif bir ters köşe yaptıkları için de sevindim. Üstelik ilerleyen dakikalarda birbirinden şık El-Hob Mawjoud ve Al-Ghabah'da da bu gitarlı Ortadoğu diskosunun çok iyi biçimde kurgulanışını görünce Hayajan'ın vizyonuna bir defa daha tav oldum. O synth ve gitar uyumundan faydalanma şekilleri 80'ler pop/new wave yaşanmışlıklarına hiç de uzak değil. Keza, Ardon Wahed, Zubalah ve özellikle çakmak yakıp havada bir sağa bir sola sallayarak coşkuyla nakaratına eşlik edilesi Jibna Al-Eid yine 80'lerin mid-tempo pop rock nostaljisine satır aralarında şahane atıflarda bulunan şarkılar. Bu durum ilk albümde de vardı ama nasıl orada rock başrolünde bunlar yaşanıyorsa, bu albümde pop başrolünde yaşanıyor. Oya gibi işlenmiş, zekice planlanmış, sahip olması gereken ruh katılmış, hazmı kolay ama bir şekilde o lezzetli tadını unutturup bir sonraki tadımda kendini tekrar hatırlatacak türden şarkıların hastasıyız. Doktorumuz Hayajan ise albüm boyunca bizi tedavi ve taburcu ediyor.

Albüm geneline hakim pop, pop rock ve indie rock kalıplarının yanında başka şahane dokunuşlar da mevcut. Tuşlulardaki becerilerini de dosta düşmana duyuran albümde yan karakter olarak göz dolduran bu synth çeşnisi, Insan'da doğrudan nefis bir synthpop kimliği kazanıyor. İlk 25 saniyesiyle bana eyvah dedirten, ancak birden tatlı bir pop akışkanlığı kazanan, nakaratıyla zirve yapan, 3. dakikasından sonra harikulade bir progressive rock dönüşümü yaşayan 5 dakikalık Mashakel ile o kimliği pasaporta çeviriyor. Albümün bir başka özel parçası da, Alaa Wardi'nin sanki kendi dijital versiyonuyla birlikte söylediği sakin, gizemli, finale doğru tüyleri diken diken eden yükselişiyle Kbirna... Zaten Wardi, ilk albüm de dahil, tüm şarkılara damga, imza, mühür ne varsa vuran vokal yelpazesiyle tam bir kahraman. A capella tarzında Fi Ba7ri (2015) adında bir solo LP'si, Madinat Al-Salah (2016) adında da bir solo EP'si olan Wardi, nasıl profesyonel bir vokal olduğunu gösteriyor. Yine de onu Hajayan şarkılarında duymanın keyfi bu sololarda yok. İki muhteşem albümü arasında 6 yıl bulunan Hayajan, başlarına bir iş gelmezse bu örüntüye göre üçüncü albümünü 2025'te falan çıkaracak. O kadara ya da daha erkenine ömrümüz yeter mi bilinmez. Ama eldeki bu iki albüm, onlarca albümü olan bir sürü grubun külliyatına rahmet okutacak kadar kaliteli ve tutkulu.

1. Yalla Bina
2. Ardon Wahed
3. Zubalah
4. Insan
5. El-Hob Mawjoud
6. Jibna Al-Eid
7. Mashakel
8. Al-Ghabah
9. Kbirna
10. Dinya Mosh Aminah

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder