1980'li yıllarda Hawkins kasabasında geçen gizemli olayları D&D meraklısı dört geek arkadaş üzerinden işleyen Netflix dizisi Stranger Things, 2016'dan bu yana dört sezon devirdi. Beşinci sezon da yolda. Artık kendi hayranları arasından bile "bu kadar uzamalı mıydı" şeklinde çatlak sesler çıkmaya başladı. İki kısım halinde yayınlanan, uzun metraj süresine sahip bölümlerine rağmen kolayca tüketilebilen sezon 4, ikonik sahneler ve sevilen yeni karakterlerle çizgisini sürdürdü. Matt ve Ross Duffer kardeşlerin başımıza sardığı dizi her sezonunda yeni heyecanlar yaratmayı hep bildi. 80'ler detaylarına olan sevgi ve sadakatlerini çok iyi gösteren Dufferlar, konu 80'ler olunca işin soundtrack kısmına da aynı özeni göstermişler. Diziyi yazan, yöneten, yapımcılığını yapan Duffer kardeşler bu albümlerin yapımcılığına de el atmışlar. Müzik süpervizorü olarak Grammy ve Emmy adayı Nora Felder ile birlikte karışık kaset tadında seçkiler yapmışlar.
Sezon 2'nin soundtrack albümünde Every Breath You Take (The Police), Should I Stay Or Should I Go (The Clash), Africa (Toto), Time After Time (Cyndi Lauper), Rock You Like A Hurricane (Scorpions) gibi nefis hitler duyduk. Sezon 3 albümünde Baba O'Riley (The Who), Material Girl (Madonna), R.O.C.K. In the U.S.A. (John Mellencamp), Wake Me Up Before You Go-Go (Wham!) gibi canavarlar vardı. O yıllara dair bazı ıskaladığım şarkılar buldum. Hepsi gayet keyifliydi. Ama sezon 4 sanırım en iyileri. Yine 80'lerin bazı unutulmaz pop ve rock şarkıları, bunun yanında 50'lerden (Louis Armstrong & Ella Fitzgerald - Dream A Little Dream Of Me), 60'lardan (Ricky Nelson - Travelin' Man), 70'lerden (Rick Derringer - Rock and Roll, Hoochie Koo) eklemeler de albüme renk katmakta. Diğer Stranger Things derlemelerinden farklı olarak, bazı şarkılar o bahsettiğimiz ikonik sahnelerin ikonikleştirilmesinde önemli rol oynuyorlar. Evet, yukarıda önceki derlemelerden çok iyi örnekler saydık. Ama şahsen şimdi hangi şarkı hangi sahnede çalmıştı hiç hatırlamıyorum.
El, Will ve Mike'ın Rink-O-Mania adlı eğlence merkezine paten kaymaya gittiklerinde Rock Me Amadeus'tan Tarzan Boy'a, You Spin Me Round (Like a Record)'dan Wipe Out'a 80'lerin parlak şarkılarını ince ince duyuyoruz. Dizide Jonathan'ın kafası güzel pizzacı akadaşı Argyle ile özdeşleşen Pass The Dutchie, Siouxsie and The Banshees'in en sağlam şarkılarından Spellbound, Journey'nin hem açılışta, hem kapanışta yer alan, remikslenmiş Separate Ways (Worlds Apart) bana 80'lerimin kasetli günlerini anımsatıp nostaljik hüzünlere gark etti. Fakat albümde iki şarkı var ki, dizinin ilgili sahnelerinin sosyal medyada elden ele paylaşılmasını, fenomenleşmesini sağladı. Art pop'un kraliçesi Kate Bush'un 1985 tarihli Hounds Of Love albümünde yer alan Running Up That Hill (A Deal With God) şarkısı 37 yıl sonra Stranger Things neslinin gözdelerinden biri haline geldi. Max'in Vecna canavarından kurtulmasını sağlayan, hayatını kurtaran şarkı olarak diziye damgasını vurdu. Metallica'nın 1986 yılında çıkan trash metal harikası Master Of Puppets'in aynı adlı sekiz buçuk dakikalık şarkısı da dizinin yeni karakterlerinden Eddie'nin uçan upside down canavarlarını üzerine çekmek için gitar solo patlattığı sahneyi uçurdu. Böylelikle diziye en iyi entegre olmuş derlemenin sezon 4 olduğunu söyleyebilme hakkı doğmuş oluyor bir yerde.
Hangi bölümde duyduğumu şu an hatırlamadığım Creedence Clearwater Revival'ın Up Around The Bend şarkısının ve Rusya sahnelerinde çalan marşlardan birinin albüme alınması da hoş olurdu. Ayrıca her sezonda dizinin "score"larını hazırlayan Kyle Dixon & Michael Stein'ın çalışmalarına da göz atılmasını tavsiye ederim. İlk sezondan beri kalabalık kadrosundan oluşturduğu birkaç grupla ortak hedefe farklı yollardan ve maceralardan giden, bu farklı kanalların hepsinde sürekli enerjisini yüksek tutan, gerilimini, mizahını, fantastik öğelerini eksik etmeyen Stranger Things, bu dördüncü sezonuyla yüne sürükledi, bir çırpıda izletti kendini. Ama uzun bölümleri ve bir türlü nihayetlenmeyen meselesiyle çok da yordu. Beşinci sezon da gelecek ki artık daha ne kadar uzatabilirler, ne gerek var diye düşünmek hakkımız. Dufferlar anlatacak bir şeyler bulur yine. Fakat öte yandan iyice vasat film ve dizi çöplüğüne dönüşmüş Netflix'in elinde kalan ve kendisine dünya çapında büyük prim sağlayan popüler işlerden birini kolay kolay bitireceğini de düşünmüyoruz elbette. Beşinci sezonu da izleriz. Ama benim asıl merakım, artık olaylar nasıl gelişecek ve sonlanacak (mı) yönünde değil, soundtrack nasıl olacak yönünde.
1. Journey - Separate Ways (Worlds Apart) (Bryce Miller / Alloy Tracks Remix)
2. The Beach Boys - California Dreamin'
3. Talking Heads - Psycho Killer
4. Kate Bush - Running Up That Hill (A Deal with God)
5. Dead Or Alive - You Spin Me Round (Like a Record)
6. Mae Arnette - Chica Mejicanita
7. Extreme - Play With Me
8. Kiss - Detroit Rock City
9. The Cramps - I Was A Teenage Werewolf
10. Musical Youth - Pass the Dutchie
11. The Surfaris - Wipe Out
12. Starpoint - Object Of My Desire
13. Falco - Rock Me Amadeus
14. Ricky Nelson - Travelin' Man
15. Baltimora - Tarzan Boy
16. Louis Armstrong & Ella Fitzgerald - Dream a Little Dream of Me
17. Rick Derringer - Rock and Roll, Hoochie Koo
18. James Taylor - Fire and Rain
19. Siouxsie and The Banshees - Spellbound
20. Metallica - Master of Puppets
21. Journey - Separate Ways (Worlds Apart) (Steve Perry & Bryce Miller Extended Remix)