Crowded House denilince akla ilk gelenin Don’t Dream It’s Over olması kadar güzel bir şey var mıdır? 80’lerin en büyük hitlerinden birini günümüze hâlâ aynı dokunaklılıkla taşıyabilmiş nadide şarkılardan biridir. Bu şarkıyla bir şeyler paylaşmış bir insanın onu kolay kolay unutamayacağı bir gerçek. Don’t Dream It’s Over, grubun kendi adını taşıyan 1986 tarihli ilk albümlerinde yer alıyordu. O albümde yer alan diğer şarkıların tek notasını bile hatırlamıyorum. Hatta o albümü baştan sona dinlediğimden bile emin değilim. Aynı şeyleri ikinci albümleri Temple Of Low Men’de de yaşamıştım. (Onu baştan sona dinlediğimi hatırlıyorum yalnız!) O albümden de aklıma sadece When You Come iz bırakmıştır. Peki Crowded House böyle her albümünde kalıcı izler bırakmayan tek atımlık bir grup mudur? Değildir! 1991 tarihli Woodface’i dinledikten sonra hiç değildir.
Woodface, bir dinleyici olarak hayatıma soktuğum en özel albümlerden biri olmuştur. Ondan önce ve ondan sonraki Crowded House albümlerinin hiçbirini doğru dürüst hatırlamam. Woodface’i benim için özel kılan tek şey, Don’t Dream It’s Over gibi harikulade bir şarkıyı yapan grubun, ondan daha mütevazi, fakat bütünüyle yoğun bir albüm dolusu şarkı yazabilme kabiliyetlerinin ispatı olmasıdır. “80’lerde dinlediğim en güzel şeylerden biri” cümlesini daha önce kullanmış olabilirim. Bundan sonra da kullanacağım. Çünkü Woodface gibi albümlere kendimi borçlu hissediyorum. Onlarla geçirdiğim zamanlara anlam kattılar. Hâlâ bıkmadan, farklı bir bakışla, aynı zevkle dinliyorum onları. Albümde ışıl ışıl parlayan Weather With You ile tanıdım Woodface’i. Sandım ki yine her zamanki gibi tek hitlik bir albüm. Oysa dinledikçe Four Seasons In One Day ile, There Goes God ile, It's Only Natural ile, How Will You Go ile ve diğerleriyle yavaş yavaş kanıma girdiğini ve beni kendisine yıllar boyu bağlayacağını hissettiğim bir albüm oldu. Neil Finn’in etkileyici sesi ve hem Weather With You gibi kulağa, dile, eklemlere yapışan, hem de sadece kendi kabuğunda mutlu olan besteleriyle 80’lerin ikinci yarısındaki pop/rock güzergâhına kalıbını basmış bir gruptu Crowded House. Şimdilerde dağılmış halde nerede ne yapıyorlar biliyorum. Ama her grup kendi kariyerinde bir tane Woodface yapsa bile yeter sanırım.
1. Chocolate Cake
2. It's Only Natural
3. Fall at Your Feet
4. Tall Trees
5. Weather With You
6. Whispers and Moans
7. Four Seasons in One Day
8. There Goes God
9. Fame Is
10. All I Ask
11. As Sure as I Am
12. Italian Plastic
13. She Goes On
14. How Will You Go
Keşke bu tür sanat etkinliklerinin 10 ya da 15 yıl kadar sonra telif hakkı kalkıp dünya mirası kabul edilse. Amacımız dinlemek. Uzun yıllar sonra hala ticari olarak düşünmek niye? İnternette de bulamıyorum albümü.
YanıtlaSil