21 Mayıs 2014 Çarşamba

Midnight Faces - The Fire Is Gone


Vokalist Philip Stancil ve besteci Matthew Doty'den oluşan Los Angeles kökenli Midnight Faces, ikinci albümleri The Fire Is Gone'ı (tıpkı bir sene önceki Fornication'ı olduğu gibi) sessiz sedasız gün yüzüne çıkardı. Bu sevimli iki adam, o kadar iddiasız, o kadar sade, o kadar samimi bir post-punk yapıyor ki, bu türün tabiatı gereği olan hüznün lezzeti 8 şarkının her birine ziyadesiyle sinmiş bulunuyor. Zaten Matthew'ün dediğine göre albümü onun dairesinde sadece kendileri için yapmışlar. Ama bu demeçten hareketle albümün o son derece sıkıcı kişisel işlerden biri olduğu anlaşılmasın. Tabii türe uzak, radyolara yakın kitleyi ilk seferde kucaklayacak bir albüm de sayılmaz. Midnight Faces'ın kişiselliği aslında post-punk ve new wave kardeşlerin tam da hamurunda olması gerekli kişiselliğin ete, kemiğe, notalara, liriklere bürünmüş hali. Bu gibi durumlarda işin sırrı büyük ölçüde o mütevazide saklı oluyor.

Özellikle Shadows, Hold Tight, Give It Up, The Fire Is Gone şarkılarına ilk, bilemedin ikinci dinleyişte hemen kanım kaynadı. Erken The Cure izleri taşıyan Over Again ve This Time, yavaş bir synth pop tadı içeren Animal ve açılışı yapan Wake Me'yi de onlara ekleyince albümün tamamından söz etmiş oluyoruz. Dream pop iken synth pop, post-punk iken 80'ler diskosu kılığına girerek şarkılar arasında müthiş bir denge sağlıyorlar. Buna rağmen birbirinden hiç ayrı durmuyorlar. Neye benzerse benzesinler, tempolu şarkılarında bile üzgün olmayı başarmışlar. Üzgün olmak bir başarı mıdır sorusunu duymamazlıktan geliyorum. Zira yapacağınız bir şarkıda mutlu veya kızgın olmayı çok kolay başarırsınız. En zorudur üzgün şarkı yazmak. Dünyada bu kadar ölüm, felaket, adaletsizlik varken bile zordur üstelik. Mesele tam olarak üzgün olmak da değil. Ona önce kendini, sonra dinleyenleri inandırabilmek.

Philip'in ilk aldığı albüm Radiohead'in Kid A'sıymış. Matthew'ün ise Michael Jackson'ın Dangerous albümü. Aramızda onlar gibi bu iki albümü ilk satın alma deneyimi edinmiş olanlar vardır belki. İşte o aramızdaki biri olma ihtimalleri kadar gerçek ve sade bir müzik Midnight Faces'ın yaptığı. Muhtemelen Daft Punk'a gıcık olan birinin yazdığı ve bir sürü sitede karşıma çıkan Midnight Faces yazısında "öyle yıldız prodüktörler, ünlü misafirler, robot kostümleri, tümüyle analog stüdyoda kaydedilmiş şarkılar yok bu albümde ve Midnight Faces'ı ancak bu olmayanlarla açıklayabilirsiniz" denmiş. Ama bu güzel yorum bile Midnight Faces'ı anlatmak için çok fazla. Ortada o kadar güzel bir basitlik var ki, illa birşeyler anlatılacaksa bunu en iyi becerecek olan The Fire Is Gone'daki 8 şarkıdır muhakkak.

1. Wake Me
2. Over Again
3. Shadows
4. Hold Tight
5. This Time
6. Give It Up
7. Animal
8. The Fire is Gone

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder