2012 yılında The Voice yarışmasının Almanya ayağında yarışan,
Leona Lewis şarkısı
Run'ı söyleyip hiçbir jüriyi kendine döndüremeyen
Selima Taibi, bu tip yarışmaların öğüttüğü yüzlerce isimden sadece biriydi. 15 dakikalık şöhret anını yaşadıktan sonra o da herkes gibi unutuldu gitti. 2016 yılında debut albümü
Bird'ü "
Mogli" adıyla çıkaran
Selima, kendini yollara vurmuş bir şekilde ortaya çıktı. Film çekmeye meraklı erkek arkadaşı
Felix Starck ile birlikte büyük bir okul otobüsüne binerek bir yıl boyunca Kuzey Amerika'ya doğru seyahat etti. Bu seyahat
Expedition Happiness adıyla
Starck tarafından 95 dakikalık bir belgesele dönüştürüldü. Filmin müziklerini ise bundan sonra
Mogli olarak bahsedeceğimiz
Selima yaptı. Alaska buzullarından Meksika ormanlarına, dere tepe, çöl göl demeden gezen
Mogli, yol boyunca yazdığı, çaldığı, söylediği şarkıları hem bu belgeselde kullandı, hem de
Wanderer adını verdiği ikinci albümünü dünyaya getirdi.
Expedition Happiness iyi bir belgesel değil.
Mogli'nin Instagram hesabındaki fotoğraflar bile çok daha güzel. Ama
Wanderer, bu yolculuğu mükemmel biçimde içselleştirmiş, yol üstündeki duraklardan ilham devşirmiş, doğal güzellikleri özümsemiş, tepeden tırnağa huzurlu ve hüzünlü bir yol albümü.
İlk bakışta, indie sınırlarına dahil ettiğimiz, ancak birkaç defa baktıkça işin sadece indie ile sınırlı kalmadığı
Mogli müziği, dinleyicisini de kendisiyle beraber 14 şarkılık ruhani bir yolculuğa çıkarıyor. Hani birisi bir albüm için "ruhani" kelimesini kullansa dinlemeyi hiç canım istemezdi. Ama bunu, yolculuk kavramının insana kazandırdığı arınma duygusundan kaynaklı bir içe dönüş huzuru olarak algıladım. Yaklaşık 6 aydır belli aralıklarla
Wanderer'ı dinliyorum. Hala her seferinde bana yeni gibi gelen şarkılara sahip. Aklımda herhangi bir şarkının melodisi, nakaratı, yürek yarası mutlaka kalıyor. Ama hangi şarkıydı, ne zaman ortaya çıkıyordu, ana gövdeye nasıl bağlanıyordu hatırlayamıyordum. Bu da beni acayip cezbediyor, bir sonraki buluşmam için sabırsızlanmamı sağlıyordu. Bu pastoral yolculuğa ilk çıkış anında beni karşılayan
Winter Sun'ın iki dakikalık büyüsü, albümün genel duruşunun folk yönünde olduğunu gösteriyordu. Oysa ilerleyen kilometrelerde başka güzelliklerin de beklediğini bilmiyordum.
Wanderer'ı bir süre sonra uyuşuk bir folk bütünlüğü olarak görmemizi engelleyen bir dolu incelik, zenginlik, coşku, efkar ve şarkıcılık becerisi mevcut.
Road Holes,
Milky Eyes,
Walls ve
Wanderer birinci sınıf pop rock besteleri. Her biri ikinci sınıf bir şarkıcının eline düşse direk A1 yapılabilecek bu şarkılar,
Wanderer içinde doğal akışına bırakılmış vaziyette süzülüyorlar. Onlarla her karşılaşma zihnimde kaliteli birer kısa metraj film çeviriyor. Bu dörtlüye dahil etmek istemediğim, ettiğim vakit anlamsızca onlardan rol çalabileceğini düşündüğüm muhteşem
Alaska, her duyduğumda çarpan, yakan, yıkan ve bir sonraki buluşmaya kadar bana terk edilmişim duygusu yaşatan zalimlikte. Bazen bir albümde
Alaska gibi bir şarkı çıkar, gözünüze öyle bir perde çeker ki, diğer iyi şarkılar bile zayıf gelmeye başlar. Oysa
Mogli, her şarkıda o kadar naif ve aynı zamanda kontrollü atmosferler yaratıyor ki,
Alaska bile kendini bir bütünün parçası gibi görebiliyor. Öyle ki, ondan bir önceki şarkı olan
Two Lungs, ilk iki dakikasında yavaş, sonrasında biraz orta tempoya dönüşümü ile iki perdelik bir güzellik olarak kendi yerini çoktan sağlamlaştırmış oluyor.
Gerek
Mogli'nin harikulade vokali, gerekse şarkılardaki değişken (ama hep koyu) hava neticesinde özellikle
Earth,
Riverside,
Waterfall ve
Lost'tan oluşan ikinci bir grup var. İrlanda, İskoçya, Galler civarının kelt kökenlerinden fazlaca etkilenmiş izlenimi uyandıran bu taş gibi dörtlü, albüme inanılmaz bir yoğunluk katıyorlar. Bu dört şarkıyı (belki de albümün tamamını)
Enya'nın dinlediğini, yüzünde hüzünle karışık karakter sahibi bir gülümseme belirdiğini hayal ediyorum. Albüm bittiğinde hissettiğim yoğunluğa istinaden aynı gülümseme bende de beliriyor. Zaman zaman iyi seslerin çıktığı bir TV şovunda kimsenin beğenip dönmediği
Selima'nın,
Mogli olarak kendine çizdiği bu yeni yol, onu müthiş bir gezgine çevirmiş.
Leona Lewis şarkısında ortaya çıkamayan sesi,
Mogli olarak kendini keşfetmiş. En önemlisi de iyi oyuncunun iyi bir senaryoda coşmasına benzer şekilde, iyi bir sesin kendi yazdığı sıfır kilometre iyi şarkılarla, arşınladığı kilometrelerden damıttığı duyguları müzik formuna sokmasındaki başarısı.
Wanderer'ı hiçbir "2017'nin en iyileri" seçkisinde göremeyeceksiniz. Çünkü gezgin olmanın özelliklerinden biri de bu: Popüler olana da, deneysel olana da kendince mesafeli olup, sadece kendi yoluna bakmak. Doğadan öğrenmek!
1. Winter Sun
2. Road Holes
3. Earth
4. Milky Eyes
5. Two Lungs
6. Alaska
7. Riverside
8. Wanderer
9. Waterfall
10. Flood
11. Spirits
12. Lost
13. Walls
14. Outro
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder