Yine kimin nesi, nerenin sesi olduğunu bilmeden tek bir albümünü dinleyerek çarpıldığım gruplardan biriyle karşılaştım. Bu grup 1993'te kurulduysa ve ben daha yeni tanışıyorsam artık herşeyleri daha bir tatlı geliyor kulağıma. Çünkü artık oturmuş bir müzik, beni her hamleye daha hazır hale sokuyor psikolojik olarak. Alan Sparhawk (gitar, piyano, vokal) ve Mimi Parker'a (davul, vokal) 2008 yılında Steve Garrington'ın da (bas) katılmasıyla meydana getirilen son Low albümü C'mon, grubun yıllara yaydığı yaklaşık 9 albümlük kariyerlerinin neresinde, nasıl duruyor hiç bilmiyorum. Fakat şu an son albümün içimde biryerlerde durduğu yer çok karanlık. Low'u tanımlamaya en yetkin kelimenin slowcore olması, türe benim gibi yabancı şahısların gözünü korkutabilecek düzeyde olsa da (bu yabancılık, bu türü hiç duymamış olmaktan değil, türün örnekleriyle iyi vakit geçirememiş olmaktan kaynaklıdır bu arada), bir noktadan sonra tecrübenin önüne kimse geçemiyor.
Genellikle bir albümden veya filmden bahsederken aklıma okuduğum pekçok eserden cümleler veya ünlü yazarlardan, şairlerden konu ile doğrudan alâkalı vurucu özlü sözler gelir. Ama çok mecbur kalmadıkça onları kopyala/yapıştır yapmaya gönlüm elvermez. Kendim birşeyler bulduğumda daha bir mutlu olurum. Onlarınki kadar iyi değildir belki ama en azından kolayca sahiplenebilirim. Ne var ki, özellikle albüm veya şarkı formatında birşeyleri (%100 başkalarına ait olmalarına rağmen) çok daha kolay sahiplenebiliyoruz çoğu zaman. Bize bizi anlatıyorlardır ya da bize gördüğümüz bir rüyayı, hayal ettiğimiz bir anı, belki de çok önceden benzerine çok yaklaştığımız istisnai enstantaneleri hatırlatıyorlardır. Low için yapabileceğim en mükemmel alıntı, yine Low'un kendisinden olacaktır. Ama bu hikâyenin içinde biryerlerde ben de varım, bunu hissettim C'mon'u dinlerken.
Bu kadarla kalmayacak, kaldığı yeri unutturacak başka köhne lezzetlere de sahip bir albüm C'mon. Gitar yoğunluğunun en fazla hissedildiği, epik bir goth folk yakıştırması yapılabilecek Witches, kimsenin mutlu olmadığı gizemli bir kış kasabasının jenerik müziği olabilir rahatlıkla. Son derece dingin ve huzurlu bir çakırkeyif bilincin sokak lambaları altında süzülen Nightingale, albümün arınma sürecine çok fazla katkı sağlayan şarkılardan. Bir jukebox'ın 60'lar bölümüne attığınız paranın hakkını sonuna kadar verebilecek kadar lekesiz, tertemiz bir country sakinliğine hakim Something's Turning Over ise, albüme hiç beklenmedik, ama buna rağmen kasvetli ortamdaki camları açıp içeri toprak kokusunu alan bir final yapıyor. Hayat devam ediyor. Biz müzik dinledikçe, film izledikçe, kitap okudukça, öpüştükçe, öldürdükçe de devam edecek. Uyku ile uyanıklık arasında uyumaya çalışmanın müziği de hep kafamızda dönecek.
1. Try To Sleep
2. You See Everything
3. Witches
4. Done
5. Especially Me
6. $20
7. Majesty / Magic
8. Nightingale
9. Nothing But Heart
10. Something's Turning Over
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder