Tek işin geçindirmediği günümüz kriz ortamında iki grubu birden idare etmeye çalışan başarılı bir funksever olan Nasser Bouzida, her ikisi de Londra'dan çıkan ve belli aralıklarla albümler yapan iki projeye birden sahip bir müzik adamı. İlk olarak Big Boss Man dörtlüsünü 1998'de kurmuş ve Humanize (2001), Winner (2005) ve Full English Beat Breakfast (2009) olmak üzere üç albüm yapmış. Hemen hemen aynı dönemlerde eş dost arasında lâkabı olan The Bongolian ismiyle de solo çalışmalarını yürütmüş. Hani belki lâzım olur diye Psychedelic Bongohead (2001), 100% Heavy Bongo Vibes (2004), Blueprint (2006) ve Outer Bongolia (2008) şeklinde bu soloları da hedef gösterelim ki, kaliteli ve alışıldık kalıplardan taşan sinematik funk dinleyenler de faydalansın.
Big Boss Man'in tüm albümlerini dinlemiş, The Bongolian'ın hiçbir albümünü dinlememiş biri olarak fikir beyan etmem ne derece doğru olur bilmem ama Nasser Bouzida kanımca gerçek bir funk emekçisi ki, her ne kadar Big Boss Man kanadında işler biraz funk klişesi gibi görünse de, The Bongolian tam tersi heyecan verici deneysel ve psychedelic (bu ikisi çoğu zaman zillere basıp kaçan haylaz çocuklar gibidirler) dürtülerin sık sık dürttüğü bir tarza sahip. Bunu söyleyebilmemi sağlayan veri ise Bouzida'nın 2011 tarihine ve The Bongolian adına ait son işi Bongos For Beatniks'in kafa güzelleştirme etkisine sahip kalitesi. Tek tek şarkı isminin zikredilemeyeceği, "bulun, dinleyin" diyerek kısaca işin içinden çıkılabileceği aşmış albümlerden biri. Bir yerlerde "sinematik" kelimesini kullandığıma eminim. Bu kelimenin yanına bir de o sinematik yapının üzerine serilmiş "gökkuşağı" diyesim geldi. Çünkü funk müziğin ne kadar alt türü varsa, neredeyse hepsini koklatan, elleten, öptüren unsurları sezmek mümkün.
Bongos For Beatniks'i dinledikten sonra, Nasser Bouzida'ya ait dört albüm daha dinlemem gerektiği fikrine kapılmam uzun sürmedi. Özellikle funk etiketli deneysellikleri 70'ler taklidi bazı örneklerle ilişkilendirmenin yarattığı sıkıntıları tamamen aşmış bir müzik dinlemenin keyfini dört albümde daha yaşama ihtimali beni heyecanlandırdı. Organ ve perküsyonda artık ustalardan biri olarak gördüğüm, kendi özgürlüğünün sınırlarını çizmiş Nasser Bouzida'nın her yeni işini dikkatle takip edeceğim gereksiz bilgisini de ekleyeyim. Gerçi bu yılın en keyif alarak dinlediğim albümlerinden birisi hakkında söylenecek hiçbir şeyi gereksiz görmüyorum o ayrı.
1. The Riviera Affair
2. Moscow Queen
3. Strange Lovers
4. V.C.O.
5. Hamlet's Playground
6. Give It To Me (On The Left Side)
7. Jackies Half Nelson
8. Lauren's The Clock Maker
9. The Ballad Of Lily Kensington
10. Pretty Bertie
11. Doktor Of Eastern Promise
12. Bongolian Dream
13. Tortoise Walk
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder