Kısa bir süre önce kurulduğu halde
The Vaccines,
Kasabian ve
Mumford & Sons gibi grupların konserlerinde destek kuvvet olarak seçilmiş olan Londra dörtlüsü
Various Cruelties, indie ve mainstream rock ile kol kola girmiş çok klas bir müziğin çalındığı çok klas bir debut .
Kasabian neyse de,
The Vaccines ve
Mumford & Sons'ı 10 kere cebinden çıkarıp, sonra da fakire sadaka diye verebilecek bir grubun künyesinde (sırf "yeni" diye!) bunların referans niyetine adlarının geçmesi canımı sıkmıyor değil. Neyse ki
Various Cruelties'deki cevherin farkına varan, aynı zamanda
Beck,
Phoenix,
Goldfrapp gibi isimlerin yapımcılığını yapmışlığı olan
Tony Hoffer yapmış yapacağını, onları tuttuğu gibi Los Angeles'a götürüp stüdyoya sokmuş. Ortaya çıkan "kendi adını taşıyan ilk albüm" muazzam bir rock’n’soul olmuş. Hatta haklarında yazılan bazı eleştirilerde şarkı şarkı
U2,
Radiohead,
The Commitments,
Coldplay,
The Police esintileri yakaladıklarından bahsedilse de,
The Commitments'ın haricinde diğer isimlerle doğrudan bir bağlantı kurmanın biraz da zorlama olduğu kanısındayım.
Various Cruelties, birbirinden güzel 11 şarkısıyla zaten çok dirayetli bir grup olduğunu ilân ederken, bir de üstüne
Liam O'Donnell gibi olağanüstü bir vokalin şarkılara kattığı tutkuyla daha da yüceliyor. Siyah ve beyazı aynı ses tellerinde buluşturan, ilk bakışta
Alex Turner'dan hallice bu ses, sanki 60'lar soul coğrafyasından bir kapsüle binip 2000'lere ışınlanmış, bir anda kendini ifade edebileceği en güzel oluşumlardan biri olan
Various Cruelties'de bularak griliğini konuşturmuş gibi sanki. Henüz açılıştaki
Chemicals'ın muhteviyatı aslen grubun ve
O'Donnell'ın hakkında söylenecekleri müzik ve vokal olarak kusursuz biçimde söylediği için boşa kürek çekiyoruz burada. Peşi sıra
Great Unknown gelince ufaktan affallıyorum. Arka arkaya bu kadar güzel iki şarkı ancak her şarkısı güzel albümlerde olur zira. Mainstream eğilimli
Magnetic Field'ın soul ile bağlarını koparmayan sertliği, 2:15 kadar sürmesini istemeyeceğimiz, aynı zamanda tadında bıraktığı için memnun olacağımız
Cold As You adlı retro punk pop yaramazlığı ile hiç uyum sorunu yaşamıyor.
Her hücresiyle kalbi kırık olduğuna ikna eden
Beautiful Delirium'un, dinlerken kalbimin kırık yanlarına dokunduğunu hissediyorum. Grubun soul ve rock sevişgenliğine alıştığımız anda kalbi kırık
Beautiful Delirium'un ardından gelen
She Is The One, 60'lar R&B ve soul geleneğine olan sıkı bağlılığının dibine vuruyor ki resmen, öyle böyle değil. Öyle ya da böyle
Try A Little Tenderness'in döllediği torunlardan sadece biri bu şarkı. Bitmiyor.
Capsize ile grubun şimdi de nereye, hangi döneme, hangi mevsime koyacağımı şaşırdığım, ama hafiften yaydığı tropik aromasıyla çakırkeyif bir hamak keyfi yaşatan büyüsüne teslim oluyorum.
Chemicals,
Great Unknown ve
If It Wasn't For You ile birlikte albümden çıkan 4. single
Neon Truth ile neşeli biçimde kapanışı yapan bu harika debut, kimseye eyvallahı olmayan, öte yandan herkesi kucaklamak için kollarını açmış son derece doğal, rahat ve özgün bir albüm.
Various Cruelties kesinlikle geleceği olan bir grup. İşte bir albüme, hele de ilk albümüne kendi adını vereceksen böyle albümler için vereceksin.
Tony Hoffer nasıl mübarek bir insan evladıymış ki biryerlerden duyup onlara koltuk çıkmış. Gri gökyüzünden bunalmış Londra'lı dört adamı güneşli Melekler Şehri'ne götürüp böyle pırıl pırıl bir albüm yapmalarına el vermiş. (Zaten
Beck,
Phoenix,
Goldfrapp üçlüsüne de bayılırım!) Ama onların o grilik altında yaşadıkları sıkıntıların yaratıcı etkisine de stüdyosunun kapılarını açık tutmuş. Dileğimiz o kapıların
Various Cruelties'e hep açık tutulması, o stüdyoların
Various Cruelties'in yatacak yeri olması. Belki bundan sonra kendi adını taşımayan, ama kendi adını taşıyan o nefis ilk albümdeki ruhu taşıyan nice albümlere
Various Cruelties adıyla can vermesi.
1. Chemicals
2. Great Unknown
3. If It Wasn't for You
4. Magnetic Field
5. Cold as You
6. Dry Your Tears
7. Beautiful Delirium
8. She Is the One
9. Capsize
10. Thrill Is Gone
11. Neon Truth
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder