İngilizcedeki en güzel kelimelerden biri olan "
Euphoria", edebi ve fonetik şıklığı sayesinde pek çok şarkıda, şiirde, kitapta karşımıza çıkmıştır. Haliyle grup kuran müzisyenlerin de kendilerine isim olarak onu düşünmeleri şaşırtmamalı. Mesela 1967'de kurulan tek albümlü Hollywood'lu bir psychedelic rock dörtlüsü, bu kez New York'ta 1968'de kurulup, yine bir albüm çıkararak silinen bir folk pop dörtlüsü, 70'lerde Milwaukee'den çıkan beş kişilik bir psychedelic rock grubu, 2001 Japonya kurulumlu bir post-rock grubu, L.A.'den yine tek atımlık dört kişilik bir hard rock grubu, 91-93 arasında ömür sürmüş Avustralyalı bir pop dans grubu, 2002'de İspanya dolaylarında kurulan bir post-rock grubu kendilerine
Euphoria adını uygun görmüşler. Kendine bu adı uygun gören benim için en değerli
Euphoria ise, Torontolu müzisyen
Ken Ramm'in 1993'te müzik hayatına başlayan tek kişilik projesi olmuştur.
Euphoria (1999),
Beautiful My Child (2001) ve
Precious Time (2006) adında üç albümü bulunan
Ken Ramm, ilk albümünde yer alan harika şarkısı
Delirium ile çeşitli TV dizilerinde, fragmanlarda, reklamlarda boy göstererek kredisini arttırmış. Üç albüm sonrası 2006'dan bu yana da sırra kadem basmış. Buraya kadar hep tanıdık şeyler söyledik. Asıl orijinal olan, kulağımızın duyduğu müzik. Şimdilerde
Euphoria'yı yeni duyan varsa "bunun neresi orijinal" diye çıkışabilir. Ama 2000'lerin başında bu müzikle tanışılsaydı kazın ayağı öyle olmayabilirdi.
Euphoria, elektro, 12 telli akustik ve slide gitarlarla dantel gibi örülmüş ezgilerini electronica ve downtempo bir altyapıya döşeyerek western özünü bozmayan modernlikte bir ruha sahip. Batının iki farklı formatını tek vücut haline getirişindeki ustalık o kadar derin ki, onu fonunuza yerleştirdiğinizde boyut değiştirip biryerlerinden yakalama arzusu duyacağınız anlar mutlaka olacaktır.
Delirium'u duyan varsa
Euphoria'nın sinematik yönünün ne denli güçlü olduğunu anlayacaktır. Dizilere, fragmanlara, reklamlara fon olması boşuna değil. Bana göre en iyi albüm olan
Beautiful My Child'da bu özellik had safhada. Açılıştaki
Sweet Rain ile
Delirium'u asla birbirinden üstün tutmamama rağmen
Beautiful My Child albüm olarak ilkini aşmıştır bana göre. Enerjisi ve yağmurun hüzünlü yanını ümitli bir gizeme dönüştürmüş atmosferiyle
Sweet Rain albümün tartışmasız yıldızlarından biri. Bir diğeri de aynı özelliklerle ama biraz daha diri duran tekno western halet-i ruhiyesine haiz albümün isim şarkısı
Beautiful My Child. 12 şarkılık albümün geri kalanı onlar kadar sivrilmeyen, fakat bazı çevrelerin zekice tanımladığı "guitronica" ya da "rock chill out" rotasında seyreden enstrümantal lezzetler. Tabii aralarda soul ve gospel vokallerin gitarlarla biraraya gelip
Euphoria'nın "elecountry" (bu da benim kaydırmam!) zihniyetini perçinlediği, meseleyi biraz daha ıssız western dekoruna yerleştirdiği de oluyor.
Beautiful My Child'ın en vurucu anlarından birini de kapanıştaki
Sky Delta yapıyor. Tamamen 12 telliyle örülmüş besteden öyle bir melodi akıyor ki kulaklardan, sanki 12 ayın en önemli enstantaneleri olağanüstü bir kolajla gözlerimizin önünden film şeridi gibi geçip gidiyor. Gerçek virtüözite her zaman gitara abanmak, onu enseye götürüp çalmak, hız rekorları kırmaktan ibaret olmuyor.
Sky Delta 2000'lerin başında bana bu cümleyi kurdurtmayı başarmış 2:39 dakikalık bir akustik epiği. O çalmaya başladığında üç günlük açlığım sonrası en sevdiğim yemeği yerken bırakıp, bitişini bekleyebilirim. Hayatımın şarkılarından oluşturacağım bir albümün kapanışına outro olarak koyabilirim.
Sweet Rain ve
Sky Delta'yı aynı albümde bulabildiğim için
Beautiful My Child bence en iyi
Euphoria albümüdür. Mutluluğun kapalı bir gökyüzü altında çizilmesi muhtemel milyonlarca resminden ikisini barındıran bir albümdür.
1. Sweet Rain
2. Little Gem
3. In The Pink
4. Runaway Monday
5. Beautiful My Child
6. Desert Drive
7. By The Sea
8. Cactus
9. Devil May Care
10. Outside
11. 1001 Dreams
12. Sky Delta
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder