26 Ocak 2021 Salı

Simply Red - Stars

 
80'lerin ortalarında radyolara öyle bir şarkı düştü ki, heavy metal ve hard rock'tan nevri dönmüş, pop konusunda ise belli isimler dışında kendini kapatmış zihinlere adeta ilaç gibi geldi. Holding Back The Years adlı bu şarkının kırdığı kalplerin haddi hesabı yoktu. Kalbi zaten kırık olanlara bile acımıyor, sanki düşene bir de o vuruyordu. O dönemlerde hiç tarzım olmamasına rağmen hüznüyle beni de büyülemiş, müzikal önyargılarımı gözden geçirmemi sağlamış, pop müziğin soul kanadında yer alan beyaz icralara olan inancımı arttırmıştı. Zira biz soul müziği siyahlardan öğrendik. Her ne kadar "Blue-Eyed Soul" şeklinde etiketlendirilmesine anlam veremediğim bir tür olsa da, bu pop soul kulvarının en leziz örneklerinden biri olan Simply Red'in doğuşuyla sanki yeni bir hüzün dalgası oluşmaya başladı. Bu doğuş, 1984 yılında Manchester'da gerçekleşti ve Holding Back The Years'ın da yer aldığı 1985 tarihli ilk albüm Picture Book ile büyümeye başladı. Yine de ben bu büyümenin albüm bazında bir büyüme olduğunu hiç hissedemedim. Men and Women (1987) ve A New Flame (1989) albümleri de dahil, ilk üç albümü ile pek aram olmadı. Her albümden birer şarkıyı cebime koyarak yola devam ettim. 1991 senesine dair en güzel şeylerden biri olan Stars adlı dördüncü albüme kadar.

Simply Red, her ne kadar albümlerini beğenmesem de takip ettiğim bir grup oldu. Stars'ı da dinlememek olmazdı tabii. O yıllarda bir kaset almadan önce radyolara, özellikle de Yavuz Aydar ve Şebnem Savaşçı'nın canlı radyo programı Stüdyo FM gibi kaliteli kanallara kulak kabartırdım. Bir gün yine akşam saat 6'da Stars piyasaya çıkmadan hemen önce Stüdyo FM'e konuk olunca ortamı hazırlayıp dinlemeye koyuldum. Açılış şarkısı Something Got Me Started zaten albümden önce almış yürümüştü. "Catchy" yapısıyla dans pistlerinin tozunu, aynı zamanda kulakların pasını alan taş gibi bir pop şarkısıydı. Muhtemelen bu albümden cebime koyacağım şarkı da o olur diye düşünüyordum. Gel gelelim diğer şarkılar birer birer sahne almaya başlayınca bu kez olayın başka taraflara gideceğini anlamıştım. Albüme adını veren Stars ile sophisti-pop kollarına atıldığım, Thrill Me ile o popun karizmatik yönüne tanık olduğum, Your Mirror ile o karizmaya katık edilmiş harika hüzne teslim olduğum için çok mutluydum. Your Mirror ne ise, aynı güçlü hüzün sarmalına sahip How Could I Fall da benim için oydu. Tabii tüm bu duygu birikimleri bir anda oluşmadı. Stars'a her girişte şarkıların üzerine sürekli yeni hissiyatlar eklendi, heyecanlar katlandı.

Simply Red'i Simply Red yapan, tek tük ortaklıklar haricinde tüm şarkıları yazan, çok güçlü bir pop, soul, funk vokal rengine sahip olan kişi 1960 doğumlu Mick Hucknall... Stars'da Something Got Me Started ve Thrill Me dışında tüm şarkılar yine ona ait. Hucknall bu iki şarkıyı grubun keyboard sorumlusu olan ve ayrıldığı 96 senesine kadar harika işler çıkaran Fritz McIntyre ile birlikte yazmış. Hucknall ayrıca bu albümde daha önce Soul II Soul, Sinéad O'Connor, Seal gibi isimlerle olan çalışmalarını duyup beğendiği Japon müzisyen Gota Yashiki ile programming yapması için anlaşmış. Ama bir gün albümün kaydedildiği Venedik'teki stüdyoda davul başında jam yaparken görünce hayran kalıp tam zamanlı davulcu olması için kafalamış. She's Got It Bad ve özellikle süper bir funk füzesi olan Freedom şarkılarında Gota'nın bu hayran kalınası davul hakimiyetini görmek mümkün. Model ile bir de sofraya reggae lezzeti koyan Simply Red, hem bir yanıyla ortaya karışık, hem de bütünlük içinde bir albüm yapıp onu ölümsüzleştiriyor. 90'ların başından beri her mevsimde, sayısız yerde dinlediğim Stars, Simply Red kariyerindeki en sevdiğim albüm olması yanında, benim için tüm zamanların en iyi pop albümlerinden de biridir. Plağı yangında kurtarılacakların başında gelir. Onun için her yer ve her zaman doğrudur. Dinlerken tepenize yıldızlarla dolu bir gökyüzü koyar.

1. Something Got Me Started
2. Stars
3. Thrill Me
4. Your Mirror
5. She's Got It Bad
6. For Your Babies
7. Model
8. How Could I Fall
9. Freedom
10. Wonderland

15 Ocak 2021 Cuma

Jaguar Sun - This Empty Town

 
Chris Minielly adında Kanadalı multi-enstrümantalist bir gencin Jaguar Sun ismiyle kendi başına kaydettiği bir albüm This Empty Town... Günümüz alet edavatlarıyla yapılacak şeylerin artık sınırı yok. Her sene ev stüdyolarında ya da yatak odalarında yapılmış böyle binlerce albüm çıkıyor. Ama ancak 1-2 tanesi insanı kalbinden vuruyor. 2019'da 20 yaşındaki Ryan Downie'nin RYD adıyla ve aynı adı taşıyan ilk albümüyle buna benzer bir vurulma yaşamıştım. Temmuz'da çıkmasına rağmen Aralık 2020'de rastladığım This Empty Town beni o kadar güzel yakaladı ki, albümü bitirir bitirmez RYD'yi ilk dinlediğimdeki ruh halime dönüş yaşadım. Kendine takma adlar seçmiş, kendi imkanlarıyla yaptıkları şahane şarkılarla indie ve dream pop sularına girmiş iki genç adamın dinleyeni duygu dünyalarına davet edişlerindeki inceliğe hayranım. Takma isim kullanarak evde tek başına albüm yapmalar kulağa bir miktar "nerd" gelse de, ortaya çıkan şarkılara bakınca en iyi tercihin bu olduğu anlaşılıyor.

Minielly dostumuzun bilinçli bir şekilde yalnız kalmayı seçerek albüm yaptığını hayal etmek, şarkılarını duyduktan sonra benim için daha anlamlı hale geliyor. Çünkü yalnızlığa, görkemli bir izolasyona, keşfedici bir kafa dinlemeye, kendini salmış bir arınmaya çok müsait küçük bir evren yaratılmış adeta. Albüme o kadar tatlı bir hüzün çökmüş ki, bir pop ilahisi gibi olan açılış şarkısı Red ile gönüllü bir teslimiyet başlıyor. Boş, loş ve hoş bir mekanda ateşböceklerinin etrafta uçuşmasını andıran gitar dokunuşlarıyla çevrelenmiş ketum bir vokal eşliğinde içine girdiğimiz Keep You Warm, kendinden önceki Red ile birlikte bu albümün çok iyi olduğunu söylüyor. Zaten geriye 6 şarkı kalıyor ki, onlar da kendi küçük dünyalarında aynı rüyalar aleminin diğer gizemli parçalarını oluşturuyor. Hepsi çok iyi. Nostaljik, içe dönük, melankolik, kırılgan ve göz alıcı biçimde meditatif bir bütünün şarkı formuna girmiş güzellikleri. Keep You Warm ve Time gibi tempolu şarkılar bile aynı özelliklere sahip. Sanki bir müzik kutusu melodisi etrafına şarkı inşa edilmiş misali Messed Up ya da huzur ve efkarın iç içe geçtiği bir günbatımı yalnızlığı estetiği taşıyan Those Days, bu harikulade ilk albümün diğer görkemli anlarından.

RYD veya This Empty Town gibi albümleri tanıyıp, sevip, bağlandıkça insan bir yandan da korkuyor. Peki ya bir sonraki albüm olursa ve bu albüm ilkinin verdiği tadı vermezse? Çünkü her ikisi de o kadar güçlü, yoğun ve zamansız ki, acaba üstlerine daha ne konabilir diye düşündürüyor. Atmosfer yaratma becerilerindeki estetik, duygu dünyalarındaki zenginlik öyle her indie yapımda rastlayabileceğimiz türden değil. Bu albümlerin üstüne ancak yine kendileri çıkabilir. Fakat asıl mesele, gerçekten bunların üstüne çıkılmasına gerek var mı? Yani bir sonraki albümleri olur mu ya da olursa kötü olur mu düşünceleri bile önemsiz kalıyor. RYD ve This Empty Town artık doğmuş birer albüm ve bendeki ömürleri çok uzun. Bu yüzden yeni albümün olup olmayacağı benim için pek de önemli değil. Hatta Downie ve Minielly bugün müziği bıraksalar bu da o kadar önemli olmazdı. Daha ilk albümden kendi mütevazi zirvelerini bulmuş iki müzisyenin doğurduğu bu şarkılar direkt olarak ölümlü bedenin ölümsüz kabul edilen ruhuna hitap ediyorlar. Eskimemiş, eskimeyecek şarkıların üstüne yenilerinin gelmesi de bu sebepten fazla önem taşımıyor. Gelirse kapımız açık. Gelmezse yine açık...

1. Red
2. Keep You Warm
3. Time
4. Messed Up
5. Those Days
6. Grey Skies
7. This Empty Town
8. Next Year

9 Ocak 2021 Cumartesi

George Lynch & Jeff Pilson - Heavy Hitters

 
Amerikalı hard rock grubu Dokken bünyesinde 1978-98 arası gitar çalmış George Lynch ile 1984-99 arasında bas gitar çalmış Jeff Pilson, dönem dönem bir araya gelip takılan iki arkadaş olmanın ötesine geçip 2003 yılında Wicked Underground adlı bir albüm de çıkarmış iki tecrübeli rock insanı. Lynch'in kariyerinde Dokken haricinde adı sanı pek duyulmamış hard rock grupları varken, Pilson çıtayı yüksekte tutup Dio, Foreigner ve McAuley Schenker Group gibi adı sanı epey duyulmuş gruplarla ter dökmüş. Yıllar sonra tekrar bir albüm yapmak isteyen ikili yeni materyaller üzerinde çalışmaktansa, eski materyalleri yeniden yorumlamaya karar vermişler. Yani cover bir albümle bir çeşit meydan okuma gerçekleştirmek istemişler. İşin meydan okuma kısmı, hadi Led Zeppelin, Deep Purple veya Dio çalalım değil de, Prince, Madonna, Duran Duran, R.E.M. çalıp havamızı bulalım şeklinde olmuş. Diğer türlüsü zaten sıkıcı olurdu. Zira 80'ler ve 90'ların bazı unutulmaz ya da dinlenince hatırlanır pop ve rock şarkılarından derlenmiş bir meydan okumayı her türlü tercih ederim. Artık virtüöz olmuş bu adamların kendilerini başkalarının hard rock şarkıları ile kanıtlayacak halleri yok. Maksat You Got The Love, Kiss, Music gibi şarkıları bakalım nerelere götürebiliriz topuna girmek ki, iyi veya kötü her şeyden önce bu girişime saygı duyarım.

Aralık 2020'de çıkan Heavy Hitters'ın şarkı listesini görmek bile başlı başına bir heyecan vesilesiyken, Dokken gibi hayatımda tek bir albümlerini sevdiğim (Back For The Attack - 1987) bir grubun tanımadığım iki üyesinin bu oyunu nasıl oynayacaklarını da merak + endişe ile beklemekteydim. Tatsız tuzsuz ya da arabesk şeyler yaşanabilirdi. Lakin albümün 11 şarkılık evrenine girince yavaş yavaş, şarkı şarkı hiç de endişeye mahal olmadığını anlamaya başladım. Yıllar geçtikçe cover albümlerde aradığım özellikler de evrimleşti. Bir şarkıcı veya grubun kendi tarzı dışında yaptığı coverlar daha çok ilgimi çekmeye başladı. Hani bu yüzden mi Kiss, You Got The Love, Music, Apologize şarkılarını daha farklı sevdim acaba diye düşünmeden edemedim. Öyle tabii, ama coverlanan şarkıları coverlayanların farklı kulvarlardan olması kadar, bu insanların o şarkılar için çizdiği rotalar da çok önemli. Mesela ülkemizde yıllarca arabesk şarkıları coverlayan rock grupları, arabeskin sadece farklı bir versiyonunu önümüze koymaktan başka bir şey yapmadılar. Tek tük coverlanan pop şarkılarında da heyecan verici bir yenilik öne sürmediler. Rock müzisyeninin vizyonsuzu hiç çekilmiyor kısacası. Kendi türünde bile kötü müzik yapandan da fazla bir şey beklememeli. 


Bu işe yıllarını vermiş George Lynch (67) ve Jeff Pilson (62), her şeyden evvel hard rock hadisesini yalayıp yutmuş adamlar. Cover albüm için seçilen şarkıların renkliliği kadar onları yorumlarken 32 yaşındalarmış gibi göstermelerine ne demeli? You Got The Love, Music ve Kiss'ten muhteşem birer funky hard rock üreten, Apologize gibi içli bir slowdan 80'ler anımsamalı ciğer bıraktıran bir rock baladı çıkaran, Champagne Supernova ile İngiliz britpop /Amerikan hard rock arasındaki kardeşliği görünür hale getiren amcalarımız, orijinal şarkılara olan sadakat ve saygılarını koruyarak ama sık sık onları kaçırıp yaramaz şeyler yaptırarak "cover karakteri" demek istediğim şeyi sapına kadar gerçekleştiriyorlar. O kadar R.E.M. şarkısı dururken, özellikle söyleyiş olarak zorlayıcı sayılabilecek It's The End Of The World (As We Know It) seçmek, üstelik şarkıyı iki farklı tempoda çalmak da bu meydan okumanın parçalarından biri. Ordinary World ve Champagne Supernova'da bu defa fazla macera aramayan, böylece şarkıların dokularını koruyarak onları kendi rock versiyonlarıyla işleyen ikili, macera aradığında da, doku korumak gibi dertler edinmediğinde de cıva gibi akan bir müzik icra ediyorlar. Hatta kapanışı bir konser kaydı olan Lucille ile yapıyorlar. Şahane tasarımlar, yaratıcı gitar sololar, 60 yaş üzeri gencecik ve tutkulu bir vokal, sapına kadar en kalitelisinden hard rock!

Heavy Hitters bana yine iki hard rock veteranı olan Pat Travers & Carmine Appice'ın 2016 tarihli The Balls Album'de duyduğum heyecanı yaşattı. O bir cover albüm değildi ama yıllara meydan okuyan bu adamların içindeki rock tutkusunu her türlü hissedebiliyorsunuz. Yaşlandıkça kendilerini hantal blues şarkılarına ya da milyonlarca kez yapılmış sözde "yeni" hard rock şarkılarına teslim etmeyip egolarından arınmış şekilde başkalarının şarkılarına kendi perspektiflerinden bakma olgunluğu göstermişler. Heavy Hitters ile birlikte Annett Louisan'ın KitschRosie Carney'in de aynı adlı 1995 tarihli Radiohead albümünü komple coverladığı The Bends albümleri 2020'nin bende iz bırakan cover çalışmalarıydı. Nasıl ki birkaç sene sonra Rosie Carney'nin Ok Computer veya Kid A albümlerini coverlayarak çıkagelmesini istiyorsam, George Lynch ve Jeff Pilson da birkaç sene sonra yine 80'ler, 90'lar karışımı başka pop ve rock hitlerini bu enerjiyle albümleştirsin istiyorum. Hatta isterlerse onlara birkaç tracklist bile gönderebilirim. Bir cover avcısı ve severi olmak bunu gerektirir. 

1. One of Us (Joan Osbourne)
2. You Got the Love (Rufus & Chaka Khan)
3. I Feel the Earth (Carole King)
4. Ordinary World (Duran Duran)
5. Music (Madonna)
6. Apologize (OneRepublic & Timbaland)
7. Nowhere to Run (Martha Reeves & The Vandellas)
8. Kiss (Prince)
9. It's the End of the World (As We Know It) (R.E.M.)
10. Champagne Supernova (Oasis)
11. Lucille (Little Richard)

3 Ocak 2021 Pazar

Yılın Albümleri (2020)



1. Tame Impala - The Slow Rush

2. Bafang - Elektrik Makossa

3. Melt Yourself Down - 100% Yes


4. Hollow Ship - Future Remains
5. The Bongolian - Harlem Hipshake
6. King Gizzard & The Lizard Wizard - K.G.
7. City Of The Sun - City Of The Sun
8. Sidonie - El regreso de Abba
9. Second Sun - Kampen går vidare
10. BENEE - Hey u x
11. Grimes - Miss Anthropocene
12. Mother's Cake - Cyberfunk!
13. Jaguar Sun - This Empty Town
14. Miljardid - Ma luban, et ma muutun
15. Paris Jackson - Wilted
16. SLIFT - UMMON 
17. Lucern Raze - International Breakdown
18. Brownout - Berlin Sessions
19. Hazel English - Wake UP!
20. Echosmith - Lonely Generation
21. TootArd - Migrant Birds
22. Shamir - Shamir
23. Matt Berry - Phantom Birds
24. Chico Mann - Double Life
25. Run The Jewels - RTJ4
26. The Soul Motivators - Do The Damn Thing
27. Another Sky - I Slept On The Floor
28. Kacey Johansing - No Better Time
29. Jungle Fire - Jungle Fire
30. Osmosis - Countdown
31. UUBBUURRUU - UUBBUURRUU
32. George Lynch & Jeff Pilson - Heavy Hitters
33. Benediction - Scriptures
34. Moonlight Benjamin - Simido
35. Thunder Jackson - Thunder Jackson
36. The Muggs - Slave To Sound: Volume 5
37. Wolfheart - Wolves Of Karelia
38. Joe Satriani - Shapeshifting
39. Tycho - Simulcast
40. Futuro Pelo - A Bigger Splash
41. Moshi Moshi and The Moist Boys - Rub My Lamp
42. Rope Sect - The Great Flood
43. Monday Listening Club - Lost But Found
44. Jadu Heart - Hyper Romance
45. Mickey M. - Tem Algo Lá Fora
46. Uffe Lorenzen - Magisk Realisme
47. Soul (OST)
48. The New Madness - After Hours
49. The New Division - Hidden Memories
50. Aesop Rock - Spirit World Field Guide




51. Penza Penza - Beware of Penza Penza
52. Joe Bonamassa - Royal Tea
53. Tamikrest - Tamotait
54. Rosie Carney - The Bends
55. The Giving Moon - BLOOM
56. Schrödinger - Last Days On Earth
57. Speedometer - Our Kind Of Movement
58. Ásgeir - Bury the Moon 
59. Mise En Scene - Winnipeg, California
60. Fooks Nihil - Fooks Nihil
61. IST IST - Architecture
62. Shotski - The Double
63. Zombies In Miami - 2712
64. Doves - The Universal Want
65. Fleet Foxes - Shore
66. Novo Amor - Cannot Be, Whatsoever
67. 3Phaz - Three Phase
68. Myrkur - Folkesange
69. Strange Majik - 20/20
70. Toto - Old Is New
71. Annett Louisan - Kitsch
72. SAULT - Untitled (Rise)
73. Tussilago - Sense Of Me
74. Frankie & The Witch Fingers - Monsters Eating People Eating Monsters
75. Yello - Point
76. Rosetta Stone - Cryptology
77. Slomosa - Slomosa
78. Sepultura - Quadra
79. Andy Bell - The Wiev From Halfway Down
80. Awolnation - Angel Miners & The Lightning Riders
81. Holy Fuck - Deleter
82. Dianas - Baby Baby
83. Larkin Poe - Kindred Spirits
84. Riz Ahmed - The Long Goodbye
85. Sylosis - Cycle Of Suffering
86. Nadia Reid - Out Of My Province
87. Tami Neilson - Chickaboom!
88. Nightwish - Hvman. :||: Natvre.
89. Then Comes Silence - Machine
90. Sweet Crude - Officiel//Artificiel
91. Bedük - Intergalactic
92. Greyhounds - Primates
93. JABBA - Cool
94. The Sufis - Double Exposure
95. Bombay Bicycle Club - Everything Else Has Gone Wrong
96. White Denim - World As A Waiting Room
97. The Atomic Bitchwax - Scorpio
98. Puta Volcano - AMMA
99. Hundredth - Somewhere Nowhere
100. Cyril Cyril - Yallah Mickey Mouse

2 Ocak 2021 Cumartesi

Yılın Şarkıları (2020)

 

1. Tame Impala - It Might Be Time

2. Hollow Ship - Magic Mountain

3. Melt Yourself Down - Crocodile


4. Tamikrest - Anha Achal Wad Namda
5. Miljardid - Sisemine Samurai
6. Sidonie - Mi vida es la música (feat. Delaporte)
7. Thunder Jackson - Love Sick Doctor
8. Bafang - Ibabemba
9. King Gizzard & The Lizard Wizard - Automation
10. Ásgeir - Bury The Moon
11. Jaguar Sun - Keep You Warm
12. Paris Jackson - Let Down
13. SJ Hoffman - Alright (feat. Pieter Van Dessel)
14. GUM - Airwalkin'
15. Banfi - Always Goodbye
16. City Of The Sun - The Last Day
17. Shamir - Running
18. Caribou - New Jade
19. Georgia - Started Out
20. Annie - The Countdown To The End Of The World
21. Kacey Johansing - No Better Time
22. Hazel English - Shaking
23. Mother's Cake - I'm Your President
24. NOSOYO - Sink In
25. Benee - Sheesh (feat. Grimes)



26. Echosmith - Last Forever
27. Yelle - Karaté
28. Moonlight Benjamin - Simido
29. All Them Witches - Enemy Of My Enemy
30. Chico Mann - Fighting
31. Osmosis - Praised Be The Shroom God
32. Aesop Rock - Kodokushi
33. Lucern Raze - Trädgården
34. Mint Julep - Iteration
35. The Cadillac Three - Labels
36. Hannah Grace - Praise You
37. Orianthi - Company
38. Shotski - The Double
39. Oh Sees - Gong Of Catastrophe
40. Sansa - Lover View
41. Mise En Scene - Unsolicited Advice
42. The Bongolian - Soul Drums On 110th Street
43. Grimes - Delete Forever
44. Tessa Dixson - My Love (feat. Cat Stevens)
45. Two People - Dream Steppin'
46. Stereo Honey - Change / Fade
47. Awolnation - Mayday!!! Fiesta Fever (feat. Alexander Ebert)
48. Run The Jewels - JU$T (feat. Pharrell Williams & Zack de la Rocha)
49. Misterwives - Running In Place
50. Låpsley - Womxn



51. Joe Satriani - Ali Farka, Dick Dale, An Alien and Me
52. Toto - Alone
53. Eefje de Visser - Bitterzoet
54. The Giving Moon - Before The World Ends
55. Caveboy - Obsessed
56. Then Comes Silence - Devil
57. Another Sky - Fell In Love With The City
58. The Muggs - Eye To Eye
59. Alexandra Savior - Soft Currents
60. TootArd - Babe
61. Cmon - Coo
62. The Sweet Serenades - The Night Goes On
63. Tussilago - Jammet
64. Jess Williamson - Wind On Tin
65. Jungle Fire - Smash & Grab
66. Monday Listening Club - Don't You Think I Know You By Now
67. GoldMinds - Deadwood
68. Nina - Synthian
69. Red Vox - Reeling From The Rafters
70. Tia Gostelow - Always (feat. Holy Holy)
71. Doves - Mother Silverlake
72. Foreign Air - Ultra Mega Love
73. Rope Sect - The Underground Paradise
74. Kate Miller-Heidke - Simpatico (feat. Mallrat)
75. SAULT - Strong



76. Easy Love - Alright
77. Warm Digits - Frames and Cages
78. 3Phaz - Exploit
79. White Denim - I Don't Understand Rock and Roll
80. Loft Beach - Spaceman
81. Phantogram - Into Happiness
82. Black Match - Always
83. Cub Sport - I Feel Like I Am Changin'
84. Frankie & The Witch Fingers - Activate
85. Futuro Pelo - Swamp
86. The Jerry Cans - Kazabazua
87. GGOOLLDD - Who's Girl Is That?
88. Bombay Bicycle Club - Eat, Sleep, Wake (Nothing But You)
89. The Sufis - Cleveland
90. Abu Nein - Geist
91. Landshapes - I'm Mortal
92. The New Madness - New Madness
93. Andy Bell - Skywalker
94. Tycho - PCH
95. Moses Boyd - Only You
96. The Naked and Famous - Easy
97. Figure Walking - Colourful
98. Gum Country - Somewhere
99. RRRags - Sad Sanity
100. IOWA - Почему Так!

31 Aralık 2020 Perşembe

Issız Ada Radyosu Arşivi (Aralık 2020)

Mise En Scene - Winnipeg, California
Yıl: 2020 Kanada
Tür: Indie Rock, Garage Rock
"F" Rate: 7/10
I.A.R. tavsiyesi: "Unsolicited Advice"



VA - Greatest Ever! New Wave Hits
Yıl: 2006 ABD, İngiltere
Tür: New Wave, Post-Punk
"F" Rate: 9/10
I.A.R. tavsiyesi: "The Psychedelic Furs - "Pretty in Pink"

Chris Cornell - No One Sings Like You Anymore
Yıl: 2020 ABD
Tür: Alternative Rock, Cover
"F" Rate: 6/10
I.A.R. tavsiyesi: "Patience"
Riz Ahmed - The Long Goodbye
Yıl: 2020 İngiltere
Tür: Hip-Hop, Rap
"F" Rate: 7/10
I.A.R. tavsiyesi: "Karma"
Taylor Swift - Evermore
Yıl: 2020 ABD
Tür: Indie Folk, Folk Pop
"F" Rate: 6/10
I.A.R. tavsiyesi: "Coney Island (feat. The National)

Larkin Poe - Kindred Spirits
Yıl: 2020 ABD
Tür: Folk Rock, Cover
"F" Rate: 7/10
I.A.R. tavsiyesi: "Nights in White Satin"
Paris Jackson - Wilted
Yıl: 2020 ABD
Tür: Indie Folk, Dream Pop
"F" Rate: 7/10
I.A.R. tavsiyesi: "Let Down"
Jessie Ware - What's Your Pleasure?
Yıl: 2020 İngiltere
Tür: Pop, Nu-Disco, Synthpop
"F" Rate: 6/10
I.A.R. tavsiyesi: "What's Your Pleasure?"
Sven Wunder - Wabi Sabi
Yıl: 2020 Türkiye
Tür: Electronic, Downtempo
"F" Rate: 5/10
I.A.R. tavsiyesi: "Onsen"
Rosie Carney - The Bends
Yıl: 2020 İngiltere
Tür: Indie Folk, Cover
"F" Rate: 7/10
I.A.R. tavsiyesi: "High and Dry"
Bdrmm - Bedroom
Yıl: 2020 İngiltere
Tür: Shoegaze, Post-Punk
"F" Rate: 6/10
I.A.R. tavsiyesi: "Happy"
American Honey OST
Yıl: 2016 ABD
Tür: Hip-Hop, R&B, Indie Folk
"F" Rate: 4/10
I.A.R. tavsiyesi: Mazzy Star - "Fade Into You"
Osmosis - Countdown
Yıl: 2020 Fransa
Tür: Psychedelic Rock, Hard Rock, Blues Rock
"F" Rate: 7/10
I.A.R. tavsiyesi: "Praised Be the Shroom God"
Kacey Johansing - No Better Time
Yıl: 2020 ABD
Tür: Indie Pop, Indie Rock
"F" Rate: 7/10
I.A.R. tavsiyesi: "No Better Time"
Låpsley - Through Water
Yıl: 2020 İngiltere
Tür: Art Pop, Ambient Pop
"F" Rate: 6/10
I.A.R. tavsiyesi: "Womxn"


The Giving Moon - BLOOM
Yıl: 2020 ABD
Tür: Indie Rock, Indie Pop
"F" Rare: 7/10
I.A.R. tavsiyesi: "Before the World Ends"

Run the Jewels - RTJ4
Yıl: 2020 ABD
Tür: Hardcore Hip-Hop, Rap
"F" Rate: 8/10
I.A.R. tavsiyesi: "JU$T (feat. Pharrell Williams & Zack de la Rocha)
Sault - Untitled (Rise)
Yıl: 2020 İngiltere
Tür: Neo-Soul, Alternative R&B
"F" Rate: 7/10
I.A.R. tavsiyesi: "Strong"

Aesop Rock - Spirit World Field Guide
Yıl: 2020 ABD
Tür: Abstract Hip-Hop, Rap
"F" Rate: 7/10
I.A.R. tavsiyesi: "Kodokushi"


King Gizzard & The Lizard Wizard - K.G.
Yıl: 2020 Avustralya
Tür: Psychedelic Rock, Anatolian Rock
"F" Rate: 8/10
I.A.R. tavsiyesi: "Automation"

27 Aralık 2020 Pazar

Bafang - Elektrik Makossa


Fransız anne ile Kamerunlu babanın iki oğlu olan Lancelot ve Enguerran Harre'dan oluşan Bafang, çok kötü geçen 2020'nin son günlerinde tanıştığım harikulade bir rock duosu. Kamerun şehri Bafang kökenli olup Évreux/Fransa da büyüyen kardeşler, buradaki Afrika ve batı kültürüyle iç içe bir hayat yaşamaya başladılar. Bu hayatın içinde Manu Dibango, Francis Bebey, Toto Guillaume, Charlotte Dipanda gibi isimlerin plakları, ayrıca aileyi bir arada tutan "bikutsi" ve "makossa" adlı yerel Kamerun müzikleri de önemli yere sahipti. İki kardeşin şu aralar Londra'daki Voice Of Africa programının yapımcılığını yapan büyük ağabeyleri zamanında onları Fela Kuti'nin isyankar müziğiyle tanıştırdı. 13 Ekim 1966'da Jimi Hendrix'in konser için Évreux'ya gelmesi, bu şehrin tarihinde unutulmaz bir yer tuttuğu için Harre kardeşlere kadar ulaşan bu efsanevi olay onları rock müziğe daha da yaklaştırdı. Hayatlarında tek tutku olan basketbol, Voodoo Child CD'sini dinlemelerinden sonra yerini müziğe bıraktı. Kafa dengi iki kardeş için Jimi Hendrix tam bir dönüm noktasıydı.

Ergenlik çağlarında Enguerran'ın davul, Lancelot'un gitar çaldığı, bir arkadaşlarının da bas gitarla eşlik ettiği bir gup kurup mini konserler vermeye başladılar. Kendi kendilerine Led Zeppelin ve Deep Purple'ı referans belirleyerek hard rock yapıyorlardı. Evlerine 500 metre mesafedeki prova odalarında 10 yıl boyunca her gün buluşup çaldılar. Etrafları çok kalabalık değildi ama o masum özgüvenleri yerindeydi ve aileleri hep destek oldu onlara. Ailecek ara sıra memleketleri Kamerun'a giderlerdi. Lezzetli yerel yemekleri kadar müzikleriyle de yakından ilgiliydiler. Bikutsi ve makossa kültürünü, içlerinde yanıp tutuşan rock ateşiyle buluşturma fikri de bu Évreux - Bafang hattında gidip geldikçe oluştu. Kökleriyle daha sağlam bağlar oluşturdular. Kamerun diyasporası dünyanın her yerine, Kanada, İngiltere hatta Rusya'ya kadar yayılmıştı. Onlara da bu geniş ailenin nimetlerinden faydalanmaya çalıştılar. Enguerran, Sahra, Fas, İstanbul diye sürekli gezerken, Lancelot Norveçli bir kıza aşık oldu. İki kardeş, gezmeyi bırakıp bir araya geldiklerinde kendilerini saatlerce bir odaya kilitleyip müzikal fikirlerini paylaşıyor, bunları müzik yaparak pratiğe döküyorlardı. Jam seansları sırasında ortaya çıkan parçaları bütün hale getirmek, lirikleri Fransızca yazıp sonra çevirmek, ortaya çıkacak farklılıkları dengelemek iki kardeş için tutkulu bir yaşam biçimi haline gelmeye başladı.


2017'de Fransa'nın Caen şehrinde düzenlenen bir organizasyonda ilk ödüllerini aldıktan ve sahnede gerçekleştirdikleri performanstan sonra daha terleri bile kurumadan önlerini bir adam kesti. Bu adam, 1979'da kurulan, her yıl Aralık ayında Rennes kentinde 3-4 gün süren müzik festivali Rencontres Trans Musicales'in kurucu ortağı Jean-Louis Brossard'dı... Brossard onları tebrik etmekle kalmadı, tam bir organizasyon desteği sağlayarak daha geniş kitlelere ulaşmaları için gerekli çalışmaları başlattı. Ben de olsam aynısını yapardım. Zira 2020 Kasım sonlarında çıkardıkları ilk albümleri Elektrik Makossa'yı kaynak alırsak ortada o kadar güçlü bir müzik var ki, bu müziği Edirne'den Kars'a, Jüpiter'den Mars'a cümle alem duysun diye yapımcı musluklarını açmak çok doğru bir hareket olurdu. Albümde yer alan 10 şarkının 10'u da müthiş bir enerjinin, zeka ve duygu dolu bir doğu-batı sentezi rock ruhunun eseri olarak göz kamaştırıyor. Yamela ile başlayan albüm, bu şarkının vereceği fikir üzerine batı yönü bir miktar daha ağır basmış rock algısı yaratabilir. Bu algının orijinal dil kullanımı ile dengelenmeye çalışıldığı da söylenebilir. Lakin o harika Yamela'nın da açıkça ifade ettiği gibi önümüzde ne doğuyu, ne de batıyı amaç edinmiş, bunları sadece araç olarak kullanıp Bafang olmuş kendine has bir müzikten söz etmek hiç de yanlış olmaz.

Afrobeat kültürünün rock ile buluşmasından, bikutsi ve makossa türlerinin öncelikle bir dans müziği oluşlarından en iyi versiyonlarla faydalanmaları Bafang'ın en belirgin özelliği. Hemen her şarkıda dans edilebilen bir rock ritmine kaptırabildiğimiz gibi, hemen her şarkıda oturup dinlenebilecek kalitede etnik rock lezzetleri de duyuluyor. Özellikle International MakossaBamileke NationNjounjou Dance şarkılarında bir gıdım daha hissedilen bu dans tadı aslında her şarkıda türlü şekillerde önümüze çıkıyor, hatta önümüzden hiç çekilmiyor. Yine bir gıdım olmak suretiyle Mbasso ve Ngo Mee'de Brezilya rock (latin rock'tan bazı ayrıksı yönleri olduğu için Brezilya rock) baharatlığı genzime bayram ettirdi. Sabaha karşı 3-4 arasında yazdıkları muhteşem Ibabemba, eğer Red Hot Chili Peppers Kamerun'da doğsaydı nasıl olurdu sorusunun cevaplarından biri sanki. Bitmiyor! Vokal tasarımlarının da en az müzikleri kadar özenli ve catchy olduğunu hatırlatan Mounaye, içinde western ve blues sosları barındıran, içten içe şahane bir gerilim taşıyan, sinematik yoğunluğuyla olağanüstü bir progressive afrorock olan Sifa, albümün diğer yıldızları. Elbet diğerlerinden bir adım öne çıkan şarkılar var. Ama günün sonunda Elektrik Makossa içinde 10 adet yıldızın olduğu bir albüm. Bittikten sonra bile kafada dönüp duruyor. Harikulade bir yaratıcılık, emek, enerji, coşku ürünü ve belki de bu yüzden hiç bir yıl sonu en iyiler listesinde yer almayacak.

1. Yamela
2. International Makossa
3. Mbasso
4. Ngo Mee
5. Bamileke Nation
6. Ibabemba
7. Njounjou Dance
8. Sifa
9. Mounaye
10. Zanga

16 Aralık 2020 Çarşamba

Benee - Hey U X

 
2000 Auckland, Yeni Zelanda doğumlu Stella Rose Bennett'in klasik bir hikayesi var. Müziğe çok düşkün ailesi sayesinde Radiohead, Björk ve Groove Armada müziğiyle tanışmış, ilkokul boyunca gitar, lisede saksafon dersleri almış. Araya su topu girmiş. O alanda kariyer yapmak istemediğinden 17 yaşında kendi şarkılarını yazmaya başlamış. Bu defa araya Katolik Okulu girmiş. Birkaç yıl sonra SoundCloud ve TikTok'a yüklediği müzikal içerikler yapımcı ve müzisyen Josh Fountain'in dikkatini çekince 2019 yılındaki iki EP'nin, bi sürü teklinin önü açılmış. Tabii tüm bunların başında kendisine "Benee" ismini takmış ki, herkesin söyleyip hatırlaması kolay olsun. Artık ne kadar sevildiyse Jimmy Fallon, Ellen DeGeneres, Seth Myers şovlarına davet edilmiş. Çıkardığı bazı singlelar adı pek duyulmamış mecralarca ödüllendirilmiş. 2020 bu kadar çileli olmasaydı onu çok başka yerlerde görebilirdik belki ama şu halde bile çok iyi bir debut albüme adını yazdırmış olması büyük başarı. O albümün adı ise Hey U X...

Josh Fountain ile birlikte yazdığı 13 şarkıya başka isimler de gerek yazım, gerekse ses olarak konuk olmuşlar. Lily Allen ve Grimes gibi tecrübeli isimleri saymazsak Flo Milli, Gus Dapperton, Mallrat, Bakar adlarındaki yeni nesil pop ve rap müzisyenleri de Benee'ye destek çıkmışlar. Yeni nesil diye boşuna demiyoruz. Yapılan pop da gayet yeni nesil işi modernlikler, yaratıcılıklar, tutkular taşıyor. Hit kelimesinin hakkını verenler, dinledikçe kazanılanlar ve birkaç tane de ne yazık ki olmasa da olurmuş dedirtenler olmak üzere üç bölüme ayırabileceğimiz Hey U X, daha açılışta klasını hissettiren Happen To Me'de nasıl bir pop anlayışının, nasıl şirin ve alttan alta hüzünlü bir vokalin bizi beklediğini göstererek oturduğumuz yere daha bir yerleşmemizi sağlıyor. Süper bir alternatif dans hiti olan Sheesh şarkısına, 2020'nin en iyi pop albümlerinden biri olan Miss Anthropocene'e imza atan, aynı zamanda Elon Musk ile olan birlikteliğinden X Æ A-Xii adında bir bebek dünyaya getiren Grimes konuk oluyor. Kendi halinde sevimli bir pop kariyeri bulunan İngiliz şarkıcı Lily Allen ve ilk kez burada duyduğum Amerikalı pop rap ismi Flo Milli'nin misafir olduğu Plain de albümün lezzetlerinden biri.

Sheesh'den sonra en sevdiğim şarkı, Mallrat mahlası taşıyan, henüz albümü olmayan Avustralyalı şarkıcı kızımız Grace Kathleen Elizabeth Shaw'un featuring yaptığı Winter oldu. Albümün tam orta yerinde bu da yapılır mı kabilinden şahane bi beste. Yine çok güzel ve funky bir disko şarkısı olan Kool ve kapanışa damgasını vuran, Benee'nin akustik gitarın yarenliğinde söylediği olağanüstü C U, albümün gücüne güç, kalitesine kalite katan şarkılar. İsmini saymadıklarımdan da saydıklarım kadar olmasa da zamanla verim almaya başlarım belki. 2-3 şarkı hiç albüme konmasa, daha iyi bir albüm kapağı olsa gibi keşkeleri bir kenara bırakıp Benee'yi kendi orijinalliğinde kabul edip sevmek de güzel. Öğrendiğime göre, normal zeka düzeyinde olmasına rağmen okuma ve yazma becerilerinde sorunlar yaratan bir özel öğrenme bozukluğu olan disleksiye sahipmiş. Kimileri de ses rengi ve şarkılarıyla Billie Eilish'e benzetiyorlarmış. Ne disleksi, ne de Eilish'e benzetilmek (arada fark göremiyorum) Benee'nin bana aşıladığı pop duygusuna gölge düşüremez. Olsa olsa bir sonraki albümü kötü çıkar, o gölgeyi kendi düşürür.

1. Happen to Me
2. Same Effect
3. Sheesh (feat. Grimes)
4. Supalonely (feat. Gus Dapperton)
5. Snail
6. Plain (feat. Lily Allen & Flo Milli)
7. Kool
8. Winter (feat. Mallrat)
9. A Little While
10. Night Garden (feat. Kenny Beats & Bakar)
11. All the Time (feat. Muroki)
12. If I Get to Meet You
13. C U

11 Aralık 2020 Cuma

Miljardid - Ma luban, et ma muutun

 
Tallinn, Estonya'dan çıkma Miljardid dörtlüsü, Ma luban, et ma muutun (I promise I'll change) adlı ikinci albümleriyle yine tesadüfen radarıma giren gruplardan biri oldu. Estonya dilinin neye benzediğini bilmediğim için albüm ismi bende İskandinav bir grup olabileceği, hatta doğrudan Finlandiyalı oldukları hissi verdi. Bu hissi 2019 tarihli  Tõde ja õigus (Truth and Justice) adlı Estonya filmini izlerken de yaşamıştım. Fince ve Estonca'nın yakınlığına bir ara bakmak lazım. Konumuza dönecek olursak, ilk albümleri Kunagi Läänes (2017), Estonya Müzik Ödüllerini silip süpürmüş, yılın albümü seçilmiş. Ama bence Ma luban, et ma muutun'un yanına bile yaklaşamaz. Yılın albümü olmasa da yılın en iyilerinden biri bana göre. Miljardid'in olayını tarif ederken pop üzerinden çeşitlemeler yapmak gerek. Genelde İskandinav pop gruplarında görülen art-pop, rock soslu alternative pop veya kemikli tarafından dream pop olarak yansımalara sahip. Mesela çok beğendiğim Danimarkalı grup Blaue Blume'a az da olsa yakınlık gösterdiği söylenebilir. Jonas Smith gibi olağanüstü bir solisti yok belki ama Marten Kuningas da hiç yabana atılır gibi değil.

Sisemine samurai, Savi ve Surra gibi dinler dinlemez cepte olan, dinledikçe de üzerine koyan şarkılar zaten Miljardid'in ne kadar kaliteli olduğunu, ilk albümden bu yana ne kadar geliştiğinin ispatı. S ile başlayan bu üçlünün taşıdığı pop ruhu o kadar lezzetli ki, eğer illa ki "future pop" diye bir şeyden söz edilecekse o uçuk kaçık dijital melodilerle örülü trance/house sıkıcılıklarından değil, bu üçlü gibi şarkılardan medet umulmalı. Tabii üçlü üçlü diyerek öteki Miljardid şarkılarını ötekileştirmeyelim. Açılıştaki albümün isim şarkısı Ma luban, et ma muutun, keyif veren bir synthrock olan Skorpion, Anna Kaneelina adlı bir hanımefendinin vokali ve şarkıya hüzün yayan gitar melodisiyle Kuldsõrmus, sertliğin gruba çok yakıştığının ifadesi olan Kivinugis ve yumuşaklığın gruba çok yakıştığının ifadesi olan kapanıştaki Vajun art-pop namına sevdiğimiz hareketler. Tabii gerçek art-pop buna deniyorsa, ki denmeli de. Özellikle tuşlulardaki becerileri harika. İşin sertliğini de yumuşaklığını da onlar belirliyor. Bazen canlı, bazen canlı hissi yaratan davul ve gitarlarla kurdukları denge sayesinde tümüyle sentetik olmaktan kurtuluyor, özgürleşiyorlar. Vokal duyguları da aynı derecede gelişmiş olunca ortaya paket halinde müthiş bir albüm çıkıyor. İlk ve ikinci albüm arasındaki farka bakınca, şayet olursa üçüncü albüm hakkında hissettiğim tek duygu heyecan olurdu muhtemelen.

1. Ma luban, et ma muutun
2. Savi
3. Surra
4. Skorpion
5. Kuldsõrmus
6. Kivinugis
7. P.S.O
8. Sisemine samurai
9. Vajun

5 Aralık 2020 Cumartesi

Cruyff In The Bedroom - Ukiyogunjou


1998'de kurulan Japon shoegaze dörtlüsü Cruyff In The Bedroom, 4. albümleri Ukiyogunjou'u çıkarmış bulunuyor. Kendilerini sanki 4 albümdür tanıyormuş gibi konuşuyor olabiliriz ama işin aslı öyle değil. Böyle tuhaf isimli grupları öyle müzik marketlerde veya popüler internet sitelerinde bulamıyorsunuz. Kulakları tesadüflere emanet etmekte her zaman fayda vardır. İsmin bıraktığı imajlara istinaden kendilerini daha önce rastlamış ve dinlemiş olduğum  Someone Still Loves You Boris Yeltsin, Clap Your Hands Say Yeah, ...And You Will Know Us by the Trail of Dead, Natalie Portman's Shaved Head, The Tony Danza Tapdance Extravaganza, Breakdancing Ronald Reagan, I Was a Teenage Satan Worshipper gibi ucube isimlere sahip kıytırık ötesi gruplardan sanmamın özürü yok. Keşke daha derinlikli bir isim bulsalarmış kendilerine. Neyse ki kaliteli shoegaze, önyargıları yerle bir etmeye birebirdir. Cruyff In The Bedroom da o güce sahip kaliteli bir grup anladığım kadarıyla. Zira ilk üç albümü dinlemeden konuşuyorum.

Albüme adını veren Ukiyogunjou ile açılış yapan albüm, şayet bu şarkıyla bir mağaza açılışı yapsaydı değil müşteri, çevrede beleş suşi yemek için bekleyen ahaliyi bile kilometrelerce öteye kaçırabilirdi. Ama ardından gelen Cry durumu düzelttiği gibi, shoegaze yoğunluğundan dolayı Japon olduğunu anlayamadığım bir vokal tarafından seslendirilen bu şarkı yüzünden Cruyff In The Bedroom'u başka bir memleketten sanmama yol açtı. Hatta birtakım önyargılarımdan ötürü (ki bunlar çok fazla saçma sapan Japon bayraklı rock örneği dinlemiş olmamdan kaynaklı istem dışı önyargılardır) Sasasihikari gibi tempolu, yoğunluklu ve tutkulu bir şarkıyı Japon bir gruba yakıştıramama durumu yarattı. Lâkin shoegaze'de fonetik aranmaz. Arada ömür törpüsü şarkılara rağmen, yer yer trash metal aşinalığı yaratan sert gitarların fonuna sürekli tekrarlardan ötürü hipnotik etkiler yaratan yumuşak gitar melodilerini dantel misali işleyen grup, shoegaze'in en nitelikli örneklerinden birine adını yazdırmış görünüyor.

Adı geçen Cry ve Sasasihikari yanında, Mirawii Carnaval, Sadness Madness, I See The Moonlight, Loves and Lights hem bu özellikleri taşıyan, hem de albümün en iyileri olarak gördüğüm ve hiç beklemediğim yoğunluğa sahip şarkılar. Öyle ki, Mirawii Carnaval'ın tekdüze vokalinin ve sürekli yinelenen gitar melodisinin bir süre sonra ne zaman yön değiştireceğini beklemenin sıkıntısına rağmen, asıl meselenin bunun yön değiştirmeyecek olduğunu anlamak bile bir deneyim. Melodik pop rock kılığına girmiş bir shoegaze şarkısının nasıl olduğu da yaşayarak öğreniliyormuş. Gerçi benim aklım hâlâ Sasasihikari'de! Japon yapmış geyiği yapmak istemiyorum derken, aslında yapmış olacağım. İyisi mi yapmış olayım da kurtulayım. Yaklaşık 6 dakika olup da bana bir çırpıda bitmiş gibi gelen şarkılardan biri ki, böylelerine taparım. Bazı kaynaklarda dört kişi olarak görünmelerine rağmen fotoğraflarda neden üç kişi göründüklerini anlayamadım. Dinlerken uzun bir süre Japon olduklarını anlamamışken, kaç kişi oldukları kimin umurunda!

1. Ukiyogunjou
2. Cry
3. Yasasihikari
4. Loves and Lights
5. Quruttacekaij
6. The Colour Is Blue
7. Sadness Madness
8. I See the Moonlight
9. Mirawii Carnaval
10. Rain Me
11. Last Night in Antwerp