Sri Lanka doğumlu Daniel Kadawatha, Daniel Anura Gunnarsson ya da en son takma adıyla Arc de Soleil, henüz 6 aylıkken İsveçli bir aile tarafından evlat edinilmiş. Kendi ev yapımı amfilerini yapan ve enstrümantal rock grupları Spotnicks ve Shadows'a olan sevgisini oğluna aktaran elektro gitarist babasının etkisiyle büyüdü. Birçok farklı isimle, akustikten synthwave'e kadar çok çeşitli stillerde kayıtlar yapmaya ve bunları çevrimiçi olarak üretken bir şekilde yayınlamaya başladı. 2008 yılında dört müzisyeni yanına alarak kurduğu Kadawatha adlı bir grup var ve 2014'te The World of Hypocrisy diye bir albüm yapmışlar. Son derece Amerikan, ucuz mu ucuz bir alternative rock. Daniel Kadawatha bu albümle ilgili ne düşünüyor bilmiyorum ama ben olsam bunu kariyerimin her yerinden çıkarıp atmak isterdim. Neyseki devamı gelmemiş. Bu tecrübe sonrasında tek tabanca takılmayı tercih eden Kadawatha, Arc de Soleil adını alarak yepyeni bir başlangıca yelken açmış.
Sadece ismini değil, müzikal perspektifini de değiştiren Daniel Kadawatha, 2019'da start verdiği Arc de Soleil projesi kapsamında 30 civarı single, 6 adet EP ile eski hayranlarına yenilerini katmak suretiyle yeni bir başlangıç yapmış. Tabii bu materyalleri çeşitli etkinlik ve konserlerle insanların ayağına kadar götürmüş. Halen de turnede kendisi. Sosyal medyayı aktif ve etkili biçimde kullanıyor. Onlardan edindiğimiz görüntülerden anlaşıldığı kadarıyla çok iyi geçen konserler veriyor. Bakınca orada olma isteği uyandıracak kadar etkileyici. Zaten müziğini duyunca sebebi de biraz anlaşılıyor. O zaman önce bu müziği tarif etmeye çalışalım. Funk rock, psychedelic rock, neo-psychedelia, biraz daha zorlasak alternatif pop, hatta Anadolu rock çağrışımı bile yapan şahane bir müzik. Casino Funk EP'sinde disko müziği bile denemiş. Khruangbin referansı çok kullanılıyor. Görüyor ve BALTHVS eklemesiyle arttırıyorum. Kadawatha'nın sahnedeki duruşu, gitar hakimiyeti, kimi zaman eksantrik görünen imajı vesilesiyle Prince'e ve Lenny Kravitz'e benzetildiği de oluyor. Bunlar gayet şık benzetmeler. Fakat onda çok farklı başka şeyler var.
Arc de Soleil, müzikal tasarımı tamamen Kadawatha'nın kendisine ait, söz ve müzikleri yazan, tüm enstrümanları çalan, tüm vokalleri yapan, prodüksyon ve mikslemeleri de kimselere bırakmayan full paket, tek kişilik bir orkestra. Konserlerinde ona eşlik eden çok iyi de bir grubu var. Artık iş gelip albüm yapmaya dayanınca önümüze koyduğu Lumin Rain'in büyüleyici atmosferinde öyle bir kayboldum ve kendimi buldum ki, yeni çıkmış işlere "başyapıt" dememe ilkemi onun uğruna askıya aldım. Evet, 36 dakika 46 saniyelik Lumin Rain olağanüstü bir yolculuk, muhteşem bir deneyim. Dinledikçe serpiliyor, katmanlanıyor, çözülüyor ve sanki kendini sürekli yeniliyor. Arc de Soleil olalı beri Kadawatha'nın müziğinin dönüştüğü sanat formu, kendisinin Mısır'a yaptığı dönüştürücü yolculuğun izlerini de taşıyor. Şarkıların tasarımındaki ve gitar çalma tekniğindeki oryantal dokunuşların kaynağına inerken Sri Lanka'dan, Mısır'dan, Orta Doğu'dan geçiyor olabiliriz. Enstrümantal görünümlü şarkıların arasında birdenbire meleksi, rüyamsı, kozmik vokalleriyle çıkagelen Kadawatha, aslında bu vokal dokunuşlarını birer enstrüman gibi o tasarımlarının çok güçlü bir parçası haline getiriyor. Zira aslında şarkıları söyleyen gitarın kendisi. Bu yüzden biri çıkıp "Lumin Rain bir gitar albümüdür" dese işkembeden salladığını düşünmem, haklı olduğu tarafları gönül rahatlığıyla teslim ederim.
İsim şarkısı Lumin Rain ile başlayan, Riders of the Moon ile biten albüm, bu iki muhteşem şarkıdan hangisini yılın en iyileri arasına koyacağım meselesiyle beni yıl sonuna kadar epey uğraştıracaklar. Başyapıt dememe ilkemi askıya aldığım gibi, bir albümden iki şarkıyı yılın en iyileri arasına koymama ilkemi de aynı askıya alsam diye düşünüyorum. Onu yapmam sanırım. Başka bir şarkıya da yer açılsın. 30 single, 6 EP'den önce Arc de Soleil'i ilk kez duyduğum Lumin Rain'in ilk şarkısı Lumin Rain, gelmekte olanın ilamıydı. Müthiş bir açılış, saykodelik, sinematik, karizmatik bir atmosfer. Cıva gibi akan, her istediği yere girip çıkan, kişilik sahibi, ruh sahibi bir gitar. Hem retro, hem modern bir sound. Aslında Lumin Rain şarkısı ile ilgili bu söylediklerim albüm geneli için de geçerli. Hatta albüm için daha da fazlasını söyleyeceğim. Lumin Rain'in peşi sıra Bina Tifa, Chimera, Sunchaser hem harikulade bir bütünün parçaları, hem de melodi ve tasarım yönünden kendilerini diğerlerinden ayrıştıran çok güçlü şarkılar. Bu müzik deneyimini yaşarken arada Sunchaser ve Dunes Of Djoser gibi güzelliklerle kendinizi ışık ve renk cümbüşü içindeki bir pistte dans ederken hayal edebiliyorsunuz.
Dünya seyahatlerinden kaynaklanan müzikal ve liriksel ruh, Kadawatha'nın gitar çalış stiline ve saykodelik ve doğa referanslı sözlerine çok fazla yansımış. Midnight in Saqqara, "gitara şarkı söyletmek" esprisinin ete kemiğe bürünmüş hali ve kesinlikle albümün en derinlikli şarkılarından biri. O muhteşem gitarın sağladığı manzara etkisinin de çok fazla hissedildiği, "genç çifti piste davet ediyoruz" çağrışımı yapan Echo's Ballad ile birlikte albümün dingin, derin, hüzünlü yüzünü temsil ediyor. Zaten o konuşan gitar, dans ettirdiği, hüzünlendirdiği, kıvrımlarına köşelerine hayran bıraktığı kadar, genç yaşta bir nostalji duygusunun bu denli diri kalışını kutsayan nağmelerle duygudan duyguya sürüklüyor. Buradan kapanıştaki Riders Of The Moon'a bağlarsam, belki basit gibi görünecek bileşenlerden mükemmeli yakalamayı başaran bir evrende olduğumu anladığımı belirtmek isterim. Gitarın o inanılmaz melodisi, ruhani ve kozmik vokalle öyle uyumlu ki, söz konusu bileşenlerin epik bir uçuşa geçmesi neredeyse kaçınılmaz bir hal alıyor. Riders Of The Moon hem tanıdık, hem de çok acayip bir trip. İnsanın üzerine üzerine yağan yaklaşık üç buçuk dakikalık bir şaheser. Dediğim gibi, Lumin Rain veya Riders Of The Moon'dan biri 2025'in en iyi şarkıları arasına girecek. Lumin Rain albümü ise, yılın geri kalanında şayet daha iyisi gelmezse benim için çoktan 2025'in en iyisi oldu bile.
1. Lumin Rain
2. Bina Tifa
3. Chimera
4. Sunchaser
5. Midnight in Saqqara
6. Hirudava
7. Hypno Sun
8. Dunes of Djoser
9. Echo's Ballad
10. Museqa My Love
11. Riders of the Moon
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder