15 Mart 2024 Cuma

Heave Blood & Die - Burnout Codes

 
Tromsø, Norveç'te kurulan Heave Blood & Die, dördüncü albümü olan Burnout Codes'u 26 Ocak'ta çıkarmış. İlk iki albümlerini hiç sevmemiş olmama rağmen nedense takip etmeye devam ettiğim, bunun meyvesini de nihayet 2021 tarihli üçüncü albüm Post People ile aldığım grup, bence Burnout Codes sayesinde kendi zirvesine erişmiş. Post People benim için 2021'in en iyi albümlerinden, Kawanishi Aeroplane de en iyi şarkılarından biriydi. İlk iki albümdeki o saçma screamo ve post-hardcore ısrarlarını bırakıp, enerjilerini, sertliklerini daha iyi yazılmış şarkılara kanalize etmeye başladılar. Stoner özelliklerini koruyarak bu iyi yazılmışlarla post-punk, post-rock, post-metal genlerini daha belirginleştirdiler. Post People ile başlayan olgunlaşma süreçleri Burnout Codes ile sürüyor hatta daha da güzelleşiyor. Bu kadar "post" olmanın getireceği deneyselliği, "kimse bizi anlamasın ama iyi müzik yaptığımızı düşünsün, biz de experimental etiketiyle ne yapsak bu insanlara kakalarız" tembelliğiyle alakası olmayan bir seviyeye taşımışlar. Nitelikli soundlarını tüm şarkılarına enjekte edip, psychedelic rock'tan shoegaze'e, post-punk'tan stoner metal'e geniş bir yelpaze içinde türleri paslaştırmışlar. Vokallerde de daha önce de belirttiğimiz gibi Post People'dan itibaren şu screamo belasından kurtularak gücü farklı oktavlarda yakalamışlar. Son albüm Burnout Codes'u da, bu albümün kaydedilmesi ile piyasaya sürülmesi arasında hayatına son vermeye karar veren bas gitarist Eivind Andrè Imingen'in anısına ithaf etmişler.

Post People'dan sonra Burnout Codes da kendi yılının en iyi albümlerinden biri. Bir kere sırf Dog Days, Things That Hurt ve HEATWAVE 3000 üçlüsü için bile bu en iyi sıfatını hak ediyor albüm. Harika bir enerji, yoğunluk, öfke, coşku özellikle bu üçünde zirvede. Açılıştaki Dog Days'in basit ama "killer" gitar rifflerinin üzerime üzerime gelmesi o kadar heyecanlandırdı ki, arkasından paldır küldür gelen Men Like You'nun nasıl bir şarkı olduğunu anlamam ancak birkaç dinlemeden sonra mümkün oldu. Ama sanırım albümde zirvenin de zirvesi Things That Hurt olmalı. Onu duyduğum andan itibaren günlerce "understand, understand" diye gezdim durdum. HEATWAVE 3000 ise adeta bir modern rock marşı gibi heybetli. Albümle vakit geçirdikçe Hits ve Stress City'nin de demirbaşlar arasına girdiğini fark ettim. Imingen'in neden intihar ettiğinin hikayesini bilmiyorum. Ama çok da iyi bir performans gösterdiği şu albümün hırçınlığının içine sızmış duygulardan biri de yılmamak, direnmek, mücadele vermek diye hissettim ben. Burning Codes, içinde böyle de bir trajedi de barındıran fakat barındırmamış olsaydı dahi gücünden sual olunmayacak dirayetli bir rock albümü.

1. Dog Days
2. Men Like You
3. Hits
4. Stress City
5. Mjelle
6. Things That Hurt
7. HEATWAVE 3000
8. Seen It All

7 Mart 2024 Perşembe

Ali - Malaka

 
Yeni çıkan single listelerinde gezinirken heybeme koyduklarımın biri de An Najma adında hoş bir funk şarkısıydı. Single çıktıysa albüm de yakında gelir diyerekten ara sıra takıldığım, dinledikçe sevdiğim şarkının sahibi Ali gözüküyordu. Bildiğin Ali... Kimdir bu Ali deyip derine daldığımda çok da derinlerde olmayan 2023 tarihli ilk ve şimdiye kadar tek albümü Malaka'yı buldum. Şahane bir deep funk, soul ve yer yer oryantal unsurlarla bezenmiş, kimi enstrümantal, kimi vokalli, ballı börekli şarkılara rastladım. 2023'ün en iyi albümlerinden biri olduğu halde 2024'te farkına vardığım Malaka, çıktığı yılda dinleyemedığimiz (ve listelerimize alamadığımız) çok iyi albümler kulübünün üyelerinden biri oldu. Bu kulübe üye albümlerim arasında ilk aklıma gelenler Hayajan grubunun Ya Bay (2013) ve Khusouf Al-Ard (2019) albümleriyle ToodArt'ın Laissez passer (2017) harikası oldu. İlginçtir bu gruplar Ortadoğulu. Belki Ali'nin de Ortadoğulu olduğunu olduğunu düşünmem sebebiyle bu albümler çağrışım yapmıştır. Zira bu şekilde geç fark ettiğim başka işler mutlaka vardır. Ama sandığımın aksine Ali bir Endonezyalı çıktı. Malaka albümü, Ali'nin Orta Doğu kültürünü 70'lerin Endonezya rock, sinematik soul, funk, disko ve afrobeat öğeleriyle birleştirerek geleneksel funk formundan ses veriyor. Bu formun üzerine vokalli şarkılarda Arapça duymak da kimyayı bozmadığı gibi, daha orijinal, otantik, farklı bir lezzet taşıyor.

“Malaka” unvanı, Ortadoğuluların yüzyıllar önce Malakka Boğazından ticaret yaparak Endonezya'ya ilk geldikleri girişi temsil ediyor. Sadece iki vokalli şarkının sözlerinin Arapça yazıldığı (birinin de sadece şarkı isminin nakarat olarak kullanıldığı) albüm, Endonezya kültürü ve yaşam tarzının derinliklerine nüfuz etmiş olan Ortadoğu müziğinin etkisinin yansımalarından biri. Bu etkileşimi deep funk ile servis etmek de şahane bir fikir. Albüm bu fikrin incileriyle dolu. Equator gibi doğrudan 70'ler blaxploitation ruhu taşıyan funk tadı zaten mevcut. Daha ilk şarkı Dance, Habibi bizi neyin beklediğinin habercisi. Funk olmasına rağmen disko olmayan bir dans havası hakim şarkılarda. Ama bunun yanıda Crystal Sand'deki o "Kafkas Yöresi Halk Oyunları" havası mı desek, South East'in o salon dansı ambiyansı mı desek, her bir şarkı harika. Tüm bunlar funk ile sentezlenmiş ve asla funk müziği geri planda bırakmamış denemeler. Hele albüme adını veren Malaka ve albümün en coşkulu anlarından Ya Shaams, şayet ayıp olmazsa "halay funk" demeyi uygun gördüğüm çok havalı şarkılar. Shoreline Transit'i de Beastie Boys'un Check Your Head evrenine çok yakıştırdım. Ali'nin farkına varmamı sağlayan single An Najma neyin habercisi henüz belli değil. Fakat pusudayım ve bu defa partiyi kaçırmayacağım.

1. Dance, Habibi
2. Malaka
3. Equator
4. Crystal Sand
5. Shoreline Transit
6. South East
7. Tangerine
8. Ya Shaams
9. Grand Voyage

29 Şubat 2024 Perşembe

Issız Ada Radyosu Arşivi (Şubat 2024)

SONS OF ZÖKU - ËNDLËSS
Yıl: 2024 Avustralya
Tür: Psychedelic Rock, World
"F" Rate: 8/10
I.A.R. tavsiyesi: "Möönlight"



Philip Sayce - The Wolves Are Coming
Yıl: 2024 ABD
Tür: Blues Rock, Hard Rock
"F" Rate: 7/10
I.A.R. tavsiyesi: "Oh! That Bitches Brew"
Slope - Freak Dreams
Yıl: 2024 Almanya
Tür: Funk Metal, Rap Rock
"F" Rate: 6/10
I.A.R. tavsiyesi: "Talk Big"
Runner - Stardust
Yıl: 2024 ABD
Tür: Ambient, Folktronica
"F" Rate: 6/10
I.A.R. tavsiyesi: "Six"
Kula Shaker - Natural Magick
Yıl: 2024 İngiltere
Tür: Psychedelic Rock, Neo-Psychedelia
"F" Rate: 5/10
I.A.R. tavsiyesi: "Kalifornia Blues"
Club Makumba - Sultânia
Yıl: 2024 Portekiz
Tür: Alternative Rock, Jazz-Rock, World
"F" Rate: 7/10
I.A.R. tavsiyesi: "Janaina Calling"
Klysma - Death
Yıl: 2024 Belçika
Tür: Death Metal
"F" Rate: 6/10
I.A.R. tavsiyesi: "The Earth Mother Awakens (feat. Guttural Slug)

Talk Show - Effigy
Yıl: 2024 İngiltere
Tür: Dance-Punk, Post-Punk
"F" Rate: 7/10
I.A.R. tavsiyesi: "Red / White"
Mega Cat - Mega Cat
Yıl: 2024 ABD
Tür: Afrobeat, Funk, Neo-Psychedelia
"F" Rate: 6/10
I.A.R. tavsiyesi: "Rat Fight"
Nouvelle Vague - Should I Stay or Should I Go
Yıl: 2024 Fransa
Tür: Lounge, Bossa Nova, Pop, Cover
"F" Rate: 6/10
I.A.R. tavsiyesi: "People Are People (feat. Quéméré & Alonya)

Filmmaker - Hollywood Cult
Yıl: 2024 Kolombiya
Tür: Industrial Techno, Darkwave
"F" Rate: 7/10
I.A.R. tavsiyesi: "Elite Dungeons"

Vermintide - Ashamed of My Species
Yıl: 2023 İsrail
Tür: Death Metal, Deathgrind
"F" Rate: 6/10
I.A.R. tavsiyesi: "Empty Oceans"

Ane Brun - Rarities
Yıl: 2013 Norveç
Tür: Folk Pop, Chamber Pop, Cover
"F" Rate: 6/10
I.A.R. tavsiyesi: "All My Tears"


Ane Brun - Rarities 2
Yıl: 2023 Norveç
Tür: Folk Pop, Chamber Pop
"F" Rate: 7/10
I.A.R. tavsiyesi: "Both Sides Now"

Everything Everything - Mountainhead
Yıl: 2024 İngiltere
Tür: Alt-Pop, Alternative Dance
"F" Rate: 3/10
I.A.R. tavsiyesi: "Cold Reactor"

Galaxie 500 - Le temps au point mort
Yıl: 2006 Kanada
Tür: Garage Rock, Psychedelic Rock
"F" Rate: 7/10
I.A.R. tavsiyesi: "Chuck Berry"
Çiçek Taksi - Bin Dilde
Yıl: 2023 İsviçre
Tür: World, Folk, Klezmer
"F" Rate: 5/10
I.A.R. tavsiyesi: "Papatya"


Mohama Saz - Quemar las naves
Yıl: 2020 İspanya
Tür: Psychedelic Rock, World
"F" Rate: 7/10
I.A.R. tavsiyesi: "Yurum '91"
GALVEZTON - Some Kind of Love (A Tribute to The Velvet Underground)
Yıl: 2024 ABD
Tür: Psychedelic Rock, Surf Rock, Cover
"F" Rate: 6/10
I.A.R. tavsiyesi: "Temptation Inside Your Heart"
BALTHVS - Cause & Effect
Yıl: 2022 Kolombiya
Tür: Neo-Psychedelia, Psychedelic Pop
"F" Rate: 7/10
I.A.R. tavsiyesi: "Turkish Coffee"

25 Şubat 2024 Pazar

Vermintide - Virus Pedigree

 
Tel Avivli death metal triosu Vermintide ile, Virus Pedigree adlı ikinci albümü vesilesiyle tanışmış bulunmaktayım. 12 şarkı, toplam 12 dakika 47 saniyelik temiz bir delirme hali. Hiç lafı dolandırmadan gümbür gümbür bir death metal, deathgrind (death metal'in daha tiz, brutal vokalli ve kısa süreli şarkılardan oluşan bir alt türü) ve cehaletimden mülhem bir tabirle death punk yapan Ortadoğulu üç adam. Andrey (vokal), Yaniv (gitar), Ido (bas) adındaki bu üçlünün 12 dakikalığına hayatı dar eden albümünde davulu kim çalıyor (ya da drum machine kimin kontrolünde) bilemiyoruz. Lakin ortada kayıtsız kalınmayacak bir sertlik, yoğunluk, vahşilik var. Death metalde aradığım özellikler farklı farklı. Belki başka bir albümle ilgili yorum yaparken de tekrar etmiş olabilirim. Bazen melodik, bazen brutal, bazen extreme. Bu çoğu zaman sounddan kaynaklı bir his meselesi. Mesela davulun hızını da yavaşlığını da derinden hissedeceksin. Riffler kuvvetli olacak. Vokal bir death metal enstrümanı gibi tamamlayıcı rolde olacak, dehşet verecek, bunda samimi olduğuna inandıracak. Bunun gibi daha pek çok gerekçe sayabilirim. Bir yemeği nasıl yemeyi veya bir kıyafeti nasıl kombinlemeyi sevdiğinize benziyor. Herkesin death metali kendine. Camiada birbirlerinden farklı muameleler görseler de Cattle Decapitation, Insomnium veya Organectomy'de hep binlercesinden farklı bir şeyler buluyorum. Zira her türde olduğu gibi gittikçe büyüyen bir death metal çöplüğü de var. 

En uzunu 1:47, en kısası 38 saniye süren Virus Pedigree şarkıları (şarkıları deyince bir an gülesim geldi) death metal uzmanları arasında nasıl karşılandı bilemiyorum. Albümle ilgili hiç yorum okumadım. Ama benim hala tam kapasite açıklayamadığım beklentilerime cevap verdi. 2023'te çıkardıkları Ashamed Of My Species de 14 dakika 17 saniyeden oluşuyordu. İki albüm arasında neredeyse hiç fark yok. Seneye 13 dakika civaında bir albüm daha yapmalarını bekliyorum. Böyle albümlerden favori şarkı ismi vermek de tuhaf kaçıyor. Fakat yine de az önce sözünü ettiğim 1:47'lik They Told Me I Did It belki de tek aklımda kalan şarkı sanırım. Onun da sebebini hiç bilmiyorum. Albümün en uzun şarkısı olmasıyla ilgisi olabilir mi, o da bilmediğim şeylerden biri. Hoş, yine az önce sözünü ettiğim 38 saniyelik An Open Door bile kendini bir şekilde ortalama uzunlukta bir death metal şarkısı olarak göstermeyi bir şekilde beceriyor. Sadece 12 dakika olup da bu kadar doyurucu olabilen hiç bir albüm dinlemedim. Zaten hayatımda dinlediğim tek 12 dakikalık albüm de bu. Bu kulaklar 12 dakikadan fazla süreye sahip tek bir death metal şarkısı bile duydu. Şimdi Virus Pedigree'ye konsept albüm diyeceğim, yine gülesim gelecek. Hadi "korku tüneli" desek neyse!

1. Sky Burial
2. Cut by Hitchens's Razor
3. Collectivistic Reproductive System
4. Human Rape
5. The Consumer Automaton
6. An Open Door
7. Those Are Walls I Call My Home
8. Are We Human or Are We Cancer?
9. They Told Me I Did It
10. Bring Back the Children
11. Taste or Life?
12. Daily News

18 Şubat 2024 Pazar

With Honors (OST)


90'lardaki teknolojik sıkıntılardan bahsederken, tek bir şarkının veya klibin bile istediklerimize ulaşmak yönünde bizi harekete geçirebileceğine değinmiştik. Değinmediysek de şimdi değiniyorum. En azından buna benzer birşeyler gevelemiştim. Hips and Makers ile aynı yıl piyasaya çıkan With Honors albümünü keşfetmemi sağlayan ne YouTube, ne Google, ne de MTV idi. Televizyonda sadece bir kez izlediğim Your Ghost klibi fitili ateşleyendi. Şarkıyı nasıl bulurum, nasıl ederim derken underground bir plakçıdan çekme kaset yoluyla bu işlerin pekâlâ yürüdüğü bilgisine ulaştım. 2000'lere kadar Hips and Makers'ı asla orijinal bir kayıtla dinlememişimdir bu yüzden. Ama Hips and Makers'a veya With Honors'a ulaşmamı her ne sağladıysa sağlamış olsun, ona hâlâ minnettarım. With Honors'un tracklistini gördükten sonra yaşadığım heyecanı bugün bile tarif edebilirim. Çünkü öncesinde bir şekilde duyduğum veya önceden bildiğim bir sürü güzelliği aynı sınırlara dahil etmişti bu albüm. Duymadıklarımı da 40 yıllık arkadaşım gibi benimsetmişti. Oradan buradan bir mixtape yapsan belki bu kadar şık olmazdı.

Harvard öğrencisi Monty'nin bilgisayarı bozulduğu için kopyasını alamadığı tezini evsiz Simon'a kaptırması, Monty'nin ona kalacak yer ve yiyecek vermesi durumunda tezinden hergün bir sayfa vermeyi teklif ettiği anlaşma üzerine kurulu With Honors, 90'ların başka bir güzelliğiydi. Joe Pesci'nin sonradan daha büyük işlere soyunacak bir grup genç oyuncuyu etrafına alıp adeta oyunculuk dersi verdiği film, izlendiği anda değeri anlaşılan, takvimler 2000'leri gösterdiğinde de değerinden birşey yitirmediğini gösteren şirin ve mütevazi filmlerdendir. Soundtrack albümü de birçok ünlü ismi biraraya getiren şekerliktedir. Mesela Madonna bile I'll Remember şarkısını hiçbir albümüne koymayıp With Honors'a vermiştir. Üstelik bence I'll Remember, Madonna tarihinin en iyi şarkılarından biridir. Bunun yanında Duran Duran'ın Led Zeppelin, Pretenders'ın Bob Dylan, Belly'nin (Kristin Hersh'ün kardeşi Tanya Donelly'nin grubu olduğunu yineleyelim) Tom Jones coverları aşmış biçimde karşımıza çıkmaktalar daha ne olsun!

Yetmemiş Lindsey Buckingham'dan, The Cult'tan, Grant Lee Buffalo'dan albümün ritmine uygun lezzette şarkılar koymuşlar. Daha sonraları sırf Cover Me şarkısı yüzünden Candlebox grubunun kendi adlarını taşıyan ilk albümlerini almışlığım (ve pişman olmamışlığım) vardır. Babble diye taş gibi bir elektro grubu da ilk kez With Honors'ta duymuştum. Zaten başka yerde de duymadım şimdiye kadar. Hatta bir keresinde ders çalışırken sabahladığım esnada açık olan radyodan kısık kısık loş odama süzüldüğünü hatırlarım Tribe şarkısının. (Bulursanız bu şarkının Tibetan Remix'i de harikadır.) Albümle ilgili tek sıkıntım, o yılların sağlam grunge insanlarından Mudhoney'nin fevkalade kötü Run Shithead Run şarkısı ile, hangi kesime hitap ettiğini bilmediğim, (bilmek de istemediğim) müzisyen bozuntusu Lyle Lovett'ın bir parçasının hangi akla hizmet şu güzelim albüme konduğu. Onlar olmasa rahatlıkla 10 şarkısıyla da gönül tellerine akort yapabilecek kalitede bir albüm zira. 80'lerde çocuk olmak ne ise, 90'larda üniversite öğrencisi olmanın nostaljik fragmanlarını hep canlı tutan albümlerden biridir, bu yüzden özeldir With Honors. Hem film, hem de soundtrack olarak...

1. Duran Duran - Thank You
2. Madonna - I'll Remember
3. The Cult - She Sells Sanctuary (Butch Vig Mix)
4. Belly - It's Not Unusual
5. Candlebox - Cover Me
6. Kristin Hersh - Your Ghost
7. Pretenders - Forever Young
8. Grant Lee Buffalo - Fuzzy
9. Mudhoney - Run Shithead Run
10. Babble - Tribe
11. Lyle Lovett - Blue Skies
12. Lindsey Buckingham - On The Wrong Side

3 Şubat 2024 Cumartesi

VA - The Metallica Blacklist

 
1991 tarihli Metallica albümünün 30. yıl dönümü şenlikleri kapsamında 10 Eylül 2021'de hem bu albümün deluxe versiyonu, hem de The Metallica Blacklist adında akıllara zarar bir tribute albüm piyasaya sürüldü. The Black Album'deki 12 şarkı, 53 farklı grup ve şarkıcının coverlarıyla 4 disklik bir pakete dönüştü. Ortada coverlanacak 12 orijinal Metallica şarkısı, onu coverlayacak 53 isim olunca şarkıların birden fazla versiyonlarını duymaya hazır olacaktık. Bu durum, "lütfen  coverlar iyi çıksın" temennimizi güçlendiriyordu. Zira o kadar kapsamlı bir proje ki, aklımıza gelenin başımıza geldiği sıkıcı, aklımızı uçuran vurucu anlar da mevcut. Mesela tam 12 tane Nothing Else Matters yorumu, öte yandan iki tane Through The Never yorumu, sadece bir tane Struggle Within yorumu bulunmakta. Bu orantısızlık ve özensiz görünüm, sık sık "keşke şu şarkı veya bu şarkı konmasaymış" duygusu yaşatıyor. Metallica, geçmişte coverlarını duyduğu The Warning, The Hu, Rodrigo y Gabriela gibi Meksika'dan, Moğolistan'dan isimlerin yaptıkları karşısında heyecanlanıp böyle bir proje yapsak gazına gelmişler. Aralarında Giles Martin gibi sözü geçen bir ismin de bulunduğu yapımcı ekibi de bu projeyi resmen duyurup, isteyen müzisyenlerin The Black Album'den istedikleri parçaları yorumlayabileceklerini belirtmiş. Katılım gösteriyor ki, bu efsane albümün ünlü camiada da epey hayranı bulunuyor. Bu projenin evrensel, zamansız, sınırsız ve her türe açık olmasını isteyen Metallica, sonuçtan da gayet memnunmuş. Eleştirmenler ise sevdikleri ve sevmedikleri yanlarıyla her zamanki gibi bolünmüşler. Şimdi her diske ayrı ayrı bakalım:

DISC 1

Orijinal albümdeki şarkı sırası ile gittiğimiz için en güçlü olmasını beklediğim bu diskte 6 adet Enter Sandman, 7 adet Sad But True yorumu var. Ne var ki Japon/İngiliz pop şarkıcısı Rina Sawayama'nın, bir de Kanadalı Alessia Cara ile Meksikalı kızlardan oluşan The Warning'in birlikte yaptıkları Enter Sandman dışında hiçbirini beğenmedim. Hadi en abartılmış gruplardan biri olduğunu düşündüğüm Weezer neyse de, İsveçli heavy metalci Ghost'tan bu kadar düz, orijinalinden taklit, hiçbir farklı dokunuş içermeyen bir cover beklemezdim. Neyse ki üç tane nefis Sad But True yorumu, bu diski şenlendiriyor. Jason Isbell and The 400 Unit'in Sad But True tasarımı, belki de bu projenin en özgün, en havalı işi. Şarkıyı şahane bir alt. country, western, rockabilly evrenine taşıyan grup, cover nasıl olmalı dersi veriyor bana göre. Hemen ardından DJ ve yapımcı Camilo Lara projesi olan Mexican Institute Of Sound'un Sad But True'su geliyor ki, o da bu diskin en heyecan verici şarkılarından biri olarak göz kamaştırıyor. Asıl adı Anne Erin Clark olan St. Vincent'tan da bir Metallica coverı duymayı hiç beklemezdim. Ama dinlediğime de memnun oldum. Aynı şekilde, genç İngiliz pop rockçı Sam Fender da bir konserinde piyano baladına çevirdiği Sad But True ile ilk diskin farklı anlarından birine imza atıyor. Güney Koreli alternative rock grubu YB'nin yorumu ise, şarkının temposunu arttırdıkları için biraz ilginç sayılabilir. Bu sebeplerden dolayı ilk diskin puanı 7/10 olsun.

1. Alessia Cara & The Warning - Enter Sandman
2. Mac DeMarco - Enter Sandman
3. Ghost - Enter Sandman
4. Juanes - Enter Sandman
5. Rina Sawayama - Enter Sandman
6. Weezer - Enter Sandman
7. Sam Fender - Sad but True (Live)
8. Jason Isbell and the 400 Unit - Sad but True
9. Mexican Institute of Sound - Sad but True (feat. Metallica, La Perla, Gera MX)
10. Royal Blood - Sad but True
11. St. Vincent - Sad but True
12. White Reaper - Sad but True
13. YB - Sad but True

DISC 2

Burada bizi 5 adet Holier Than Thou, 7 adet The Unforgiven coverı bekliyor. Kabaca baktığımda Biffy Clyro ve Cage The Elephant dışında kimseyi tanımıyor olmanın, yeni isimler dinleyecek olmanın, belki de şöyle enteresan, otantik bir The Unforgiven duyma ihtimalinin heyecanı ile başladım. Lakin birkaç şarkı dışında ne yazık ki hüsran oldu. En çok da Holier Than Thou gibi The Black Album'ün en aslan parçalardan birinin kıytırık punk gruplarına boğdurulmasına üzüldüm. Bence en iyisi Biffy Clyro'nun yorumuydu ama o da şarkının sonlarına doğru bulduğu başka bir rotayı fazla uzattığı için sarkmaya başladı. Hala Slipknot bilmem nesi Corey Taylor gibi adamlardan iyi Metallica coverı yapmasının beklendiği bir vizyon varmış, öğrenmiş olduk. The Unforgiven cephesinde de durum farklı değil. Vishal Dadlani, Divine & Shor Police ve Flatbush Zombies adlı hiçbirini tanımadığım projelerin, hip-hop üstü rap donanımlı tasarımları fena değil de, niye birbirine benzeyen bu tasarımların ikisi de The Unforgiven'ı yorumlamışlar? Hint dostumuz Vishal Dadlani'nin yanık ses renginin bu şarkıya kattığı baharat biraz olsun onu öne çıkarıyor. Bana göre bu ikinci diskin en özgün şarkısı, Amerikalı art pop, alternative R&B, psychedelic pop şarkıcısı Moses Sumney'nin The Unforgiven'ı olmuş. Sumney, şarkıyı folktronica'nın, neo-soul'un gizemli sularında vaftiz edip sonsuzluğa uğurlamış adeta. Tabii bu diskin son şarkısı olduğu için olumlu manada bir uğurlayıştan söz ediyoruz. Sadece bu şarkıyı alıp kalanı çöpe atsak, bu "blacklist" de üç diskten oluşsa yeridir. Puan olarak 4/10 yeterli olsa gerek.

1. Biffy Clyro - Holier Than Thou
2. The Chats - Holier Than Thou
3. OFF! - Holier Than Thou
4. PUP - Holier Than Thou
5. Corey Taylor - Holier Than Thou
6. Cage the Elephant - The Unforgiven
7. Vishal Dadlani, Divine & Shor Police - The Unforgiven (Metallica)
8. Diet Cig - The Unforgiven
9. Flatbush Zombies - The Unforgiven (feat. Metallica & DJ Scratch)
10. Ha*Ash - The Unforgiven
11. José Madero - The Unforgiven
12. Moses Sumney - The Unforgiven


DISC 3

Bu diskte 4 adet Wherever I May Roam, 3 adet Don't Tread On Me (aslında biri Don't Tread On Else Matters) sadece 2 adet Through The Never, 6 adet de Nothing Else Matters coverımız var. Dave Gahan ve The Hu, bu diskin headlinerları. Chase & Status ve Portugal. The Man ise merakla beklediğim isimler. Bir de hiç sevmediğim Miley Cyrus'ın WATT, Elton John, Yo-Yo Ma, Robert Trujillo, Chad Smith gibi akıllara zarar bir featuring ile yaptığı Nothing Else Matters yorumu bulunuyor ki, onu da merak etmemek elde değil. Fakat sadece iki şarkı harika, geri kalanında bazı sıkıntılar mevcut. Dave Gahan'ın Nothing Else Matters söylüyor olması zaten tarihi bir olay. Onun sesinde şarkı o kadar farklı bir huzur, sakinlik, hüzün kimliği kazanmış ki, narin elektro dokunuşlarının sürüklediği bir nehir misali usul usul akıyor. The Black Album'ün bence en iyi şarkılarından biri olan Through The Never'ın yorumu ise, Metallica'nın da hayranı olduğu Moğol rock grubu The Hu'nun sayesinde bayır aşağı yaldır yaldır gidiyor. Şarkıyı Moğolca dinlemek de ayrı bir zevk. Daha önce Sad But True'yu da coverlamış (ve yine uçurmuş) olan grubun bu projenin en orijinal isimlerinden biri olduğu su götürmez. Meraklısına The Hu'nun 2022 marka albümü Rumble Of Thunder bence yılın en iyi albümlerinden biridir ve şiddetle tavsiye edilir. Yine Through The Never'ın Nijeryalı şarkıcı Tomi Owó versiyonu da bu diskin fark yaratan anlarından biri. Şarkıyı tanınmayacak hale sokmuş ki, iyi mi, kötü mü bilemesem de gayet iyi bir iş çıkmış.

Joe Pardi adlı country şarkıcısı dostumuzun Wherever I May Roam denemesi ise bir hayli kötü. Zaten adamın iyi bir country sesi de yok. Şarkıyı da orijinaline uygun şekilde risksiz çalması, bol miktardaki "ne gerek vardı" anlarından biri sadece. Herkes mutlaka risk almak zorunda değil. Ama en azından Phoebe Bridgers gibi ele aldiğın şarkıyı kasmadan, kendi tarzında çalıp söylemek zor olmasa gerek. Kendisi "Nothing Else Matters bir piyano ağırlıklı bir pop baladı olsa nasıl olurdu"nun en iyi cevaplarından birini vermiş. Gelelim bol featuringli Miley Cyrus yorumuna. Cyrus'ın itici sesi bir yana, o kadar ünlü simanın garnitürden öte gitmeyen konuklukları, zaten kötü bir Amerikan arabesk pop rock'a dönüşmüiş şarkıya hiç bir orijinallik katmamış. Bu bölümün kapanışında Şili doğumlu Mon Laferte'den orijinal bir yorum beklerdim, o da olmadı. Hani kendisine bayıldığımdan değil ama yine de onun art pop dokunuşlarına tanık olduğum için beklentim artmıştı. Sonuç olarak bu diskten üç şarkı alıp olay mahallini terk ediyoruz. 3/10


1. J Balvin - Wherever I May Roam (feat. Metallica)
2. Chase & Status - Wherever I May Roam (feat. Metallica & BackRoad Gee)
3. The Neptunes - Wherever I May Roam (feat. Metallica)
4. Jon Pardi - Wherever I May Roam
5. SebastiAn - Don't Tread on Else Matters (feat. Metallica)
6. Portugal. The Man - Don't Tread on Me (feat. Aaron Beam)
7. Volbeat - Don't Tread on Me
8. The HU - Through the Never
9. Tomi Owó - Through the Never
10. Phoebe Bridgers - Nothing Else Matters
11. Miley Cyrus - Nothing Else Matters (feat. WATT, Elton John, Yo-Yo Ma, Robert Trujillo, Chad Smith)
12. Dave Gahan - Nothing Else Matters
13. Mickey Guyton - Nothing Else Matters
14. Dermot Kennedy - Nothing Else Matters
15. Mon Laferte - Nothing Else Matters


DISC 4

Artık son bölümdeyiz ama Nothing Else Matters fırtınası devam ediyor. (Fırtına burada olumsuz anlamda kullanılmıştır.) Bir önceki diskte zaten 6 tane Nothing Else Matters varken, 6 tane de bu diske koymuşlar. Şarkının kötü yorumlarından bıkmak bir tarafa, şarkının orijinalinin de kötü olduğunu düşünmeye başladım. Bunlardan Rus piyanist Igor Levit'in modern classical şeklinde yorumladığı, bir de o çok sevdiğim country soul sesinin yüzü suyu hürmetine Darius Rucker'ın seslendirdiği Nothing Else Matters'ları cebime koydum. My Morning Jacket takdir edilesi biçimde şarkıyı bambaşka bir şeye dönüştürmüş olsa da, dönüştürdüğü şeyi sevmedim. Koskoca projede sadece bir defa coverlanan ilk şarkı olan, alt. country grubu Goodnight, Texas'ın seslendirdiği Of Wolf And Man, o kadar Nothing Else Matters'ın ardından geldiği için midir kulağımı temizledi sayılır. Arka arkaya iki The God That Failed yorumunun ikisi de, yorumlayan isimlere bakınca yine hayal kırıklığı yarattı. IDLES ve Imelda May'den beklentilerim yüksekti. Tresor, Cherry Glazerr, Izia ise bu diskin "kim bunlar, niye Metallica coverlamışlar, niye bu kadar kötü coverlamışlar" kontenjanından dahil olmuşlar sanırım. Neyse ki son iki şarkının ilkinde spiritual jazz ve post-bop'ın kral saksafonculaından Kamasi Washington, My Friend Of Misery'yi uçurmuş. Koskoca projede sadece bir defa coverlanan ikinci şarkı ise Meksikalı flamenko ve jazz fusion gitaristleri Rodrigo y Gabriela'nın enstrümantal yorumuyla The Struggle Within. Bu son iki kaliteli yorumun ardından "işte böyle şeyler olmalıydı" diye söylene söylene projenin sonuna ulaşıyoruz.

1. Igor Levit - Nothing Else Matters
2. My Morning Jacket - Nothing Else Matters
3. PG Roxette - Nothing Else Matters
4. Darius Rucker - Nothing Else Matters
5. Chris Stapleton - Nothing Else Matters
6. Tresor - Nothing Else Matters
7. Goodnight, Texas - Of Wolf And Man 
8. IDLES - The God That Failed
9. Imelda May - The God That Failed
10. Cherry Glazerr - My Friend of Misery
11. Izia - My Friend of Misery
12. Kamasi Washington - My Friend of Misery
13. Rodrigo y Gabriela - The Struggle Within

Nihayetinde elimizde 53 adet The Black Album coverı var. Ne yazık ki bir çoğu elimizde, aklımızda kalmayacak kadar vasat. The Black Album kesinlikle bir anma projesini hak ediyordu. Keşke daha seçici olunsaymış, önüne geleni stüdyoya sokmasalarmış. Tamam onlar da Metallica'ya ve bu albüme olan saygılarını göstermek istemişler. Ama saygı göstermek isterken saygısızlık etmişler bir yerde. Aynı şarkının 12 coverını da koyacaksanız onları önceden dinleyip eleyebilirdiniz sayın yapımcılar. Bir de bazı şarkılarda "feat. Metallica" olduğuna bakmayın. O şarkılarda orijinallerinden kes-yapıştır yapılmış. Mesela bir James HetfieldPhoebe Bridgers düeti (James Hetfield - Dave Gahan düeti daha da efsane olurdu bu arada), Rina Sawayama - Kirk Hammett ortaklığı gibi heyecan verici hamleler yapılabilirdi. Ayrıca Macy Gray'in 2012'de çıkan Covered albümündeki Nothing Else Matters yorumu (ki şu yukarıdakilerin çoğundan daha iyidir) gibi arşiv araştırmasıyla eski Metallica - The Black Album coverları bulup eklenebilirdi. En önemlisi, sen Metallicasın, şu tonla tanınmayan isim yerine daha bilinen veya sıra dışı şarkıcı/gruplarla flört edebilirdin. Uzatmayalım, zaten proje yeterince uzatılmış. Bu dört diskten en beğendiklerimi toplarsam şöyle bir sonuç çıkıyor:

1. Rina Sawayama - Enter Sandman
2. Jason Isbell and the 400 Unit - Sad but True
3. Mexican Institute of Sound - Sad but True (feat. MetallicaLa PerlaGera MX)
4. St. Vincent - Sad but True
5. Vishal DadlaniDivine Shor Police - The Unforgiven (Metallica)
6. Moses Sumney - The Unforgiven
7. The HU - Through the Never
8. Phoebe Bridgers - Nothing Else Matters
9. Dave Gahan - Nothing Else Matters
10. Igor Levit - Nothing Else Matters
11. Kamasi Washington - My Friend of Misery
12. Rodrigo y Gabriela - The Struggle Within

31 Ocak 2024 Çarşamba

Issız Ada Radyosu Arşivi (Ocak 2024)

YĪN YĪN - Mount Matsu
Yıl: 2024 Hollanda
Tür: Neo-Psychedelia, Psychedelic Rock, Funk, World
"F" Rate: 7/10
I.A.R. tavsiyesi: "Tam Tam" 


Black Grape - Orange Head
Yıl: 2024 İngiltere
Tür: Britpop, Alternative Dance
"F" Rate: 5/10
I.A.R. tavsiyesi: "Pimp Wars"
Zazen Boys - らんど
Yıl: 2024 Japonya
Tür: J-Rock, Funk Rock
"F" Rate: 6/10
I.A.R. tavsiyesi: "杉並の少年"
Ryan Adams - Sword & Stone
Yıl: 2024 ABD
Tür: Pop Rock, Singer/Songwriter
"F" Rate: 7/10
I.A.R. tavsiyesi: "I Was Here"


Static-X - Project: Regeneration Vol. 1
Yıl: 2020 ABD
Tür: Nu Metal, Industrial Metal
"F" Rate: 5/10
I.A.R. tavsiyesi: "Something of My Own"
Static-X - Project: Regeneration Vol. 2
Yıl: 2024 ABD
Tür: Nu Metal, Industrial Metal
"F" Rate: 6/10
I.A.R. tavsiyesi: "Disco Otsego"
The Fauns - How Lost
Yıl: 2024 İngiltere
Tür: Alternative Dance, Shoegaze
"F" Rate: 7/10
I.A.R. tavsiyesi: "Mixtape Days"



200 Cigarettes OST
Yıl: 1999 ABD
Tür: New Wave, Pop Rock
"F" Rate: 5/10
I.A.R. tavsiyesi: Roxy Music - More Than This"

FÜLÜ - FÜLÜ
Yıl: 2024 Fransa
Tür: Jazz-Funk, Jazz-World Fusion
"F" Rate: 6/10
I.A.R. tavsiyesi: "Ujana"

Hot Garbage - Precious Dream
Yıl: 2024 Kanada
Tür: Garage Rock, Psychedelic Rock
"F" Rate: 7/10
I.A.R. tavsiyesi: "Blue Cat"
BALTHVS - MACROCOSM
Yıl: 2020 Kolombiya
Tür: Psychedelic Rock, Neğ-Psychedelia
"F" Rate: 6/10
I.A.R. tavsiyesi: "Siente"
Dragoon - Oracle of the Dragon
Yıl: 2024 ABD
Tür: Electronica, Downtempo
"F" Rate: 7/10
I.A.R. tavsiyesi: "新人 (Newcomer)
JJ Whitefield - Puzzled
Yıl: 2023 Almanya
Tür: Funk
"F" Rate: 7/10
I.A.R. tavsiyesi: "Bin Dipper"

Animal Ghosts - Wallow
Yıl: 2022 ABD
Tür: Shoegaze
"F" Rate: 6/10
I.A.R. tavsiyesi: "Blue"

Ultrasonic Grand Prix - Instafuzz
Yıl: 2024 İngiltere
Tür: Rock, Funk, Soul, Jazz
"F" Rate: 7/10
I.A.R. tavsiyesi: "Instafuzz"



Mohama Saz - Máquina de Guerra
Yıl: 2024 İspanya
Tür: Psychedelic Rock, World
"F" Rate: 8/10
I.A.R. tavsiyesi: "Arbolito"
Daryl Hall & John Oates - Ultimate Daryl Hall + John Oates
Yıl: 2004 ABD
Tür: Pop Rock, Pop Soul, New Wave, Compilation
"F" Rate: 8/10
I.A.R. tavsiyesi: "Everything Your Heart Desires"

The Reytons - Ballad of a Bystander
Yıl: 2024 İngiltere
Tür: Indie Rock
"F" Rate: 7/10
I.A.R. tavsiyesi: "Adrenaline"

Holy Ship - Beyond Frames
Yıl: 2024 İsveç
Tür: Indie Rock, Psychedelic Rock, Shoegaze
"F" Rate: 7/10
I.A.R. tavsiyesi: "Comprehend the End"

LA SEÑAS - Country of Frenzy -熱狂の国-
Yıl: 2024 Japonya
Tür: Percussion, World, Latin
"F" Rate: 8/10
I.A.R. tavsiyesi: "Dança de Terra"





22 Ocak 2024 Pazartesi

BALTHVS - Third Vibration

 
Karşınızda 2023'ün en iyi albümü. Kendisini bir tane bile yıl sonu en iyiler listesinde görmedim. Anlamıyorum, bu dünya nereye gidiyor? 50, 100, 200 albümlük listeler yapıyorsunuz ve Third Vibration albümü hiçbirinde yok. Tabii gözden kaçırdıklarım varsa onları tenzih ederim. Balthazar Aguirre (vokal, gitar, perküsyon), Johanna Mercuriana (bas guitar, vokal), Santiago Lizcano (davul) üçlüsünden oluşan Kolombiyalı BALTHVS'ın üçüncü albümü Third Vibration harikulade bir tecrübe. Neden en iyi olduğu detaylarına geçmeden önce Kolombiya'dan pek fazla isim tanımadığımı belirtmem gerek. Kendi arşivime baktığımda bugüne kadar sadece Juan Esteban Aristizábal Vásquez ya da müzisyen adıyla Juanes isimli latin pop rock şarkıcısının 2021 tarihli Origen albümünü dinlemiş, 6/10 vermişim. O albümden şu an tek bir şarkı bile hatırlamıyorum. Zaten Kolombiya müziği denilen şey çoğunlukla latin öğelerin yoğunlukta olduğu pop, rock, funk, bossa nova, cumbia bileşenlerinden oluşuyor. Bu tornadan çıkmış şarkılar da hep birbirine benziyor, rutin ve sıkıcı bir türe dönüşüyor. Putumayo Presents: Colombia tarzı bir sürü albümden bu rezil çıkarımı yapmak olası.

BALTHVS de yukarıda saydığımız türlerden etkilenmezse olmaz bir grup. Genlerini asla inkar etmiyor. Zira genlerin inkar edilebilir olanları mevcut. Ama o kadar içten, gizemli, özgür, otantik zihinlerden çıkma bir müzik dinliyoruz ki, ilk defa duyduğumuz bir şey olmayabilir ama çok sık da duyduğumuz söylenemez. Psychedelic rock, funk, neo-psychedelia, exotica, cumbia ve daha zorlasak başka şeyler de çıkacak enfes bir karışımın şarkılara bölünmüş suretleri. Hüznün, dansın, huzurun, esrarengizliğin silüetleri. Daha ilk şarkı All Is One biter bitmez çok iyi bir albümle karşı karşıya olduğumu anladım. Gecesi şehir ışıklarına karışmış bir psychedelic rock üstüne Johanna Mercuriana'nın dream pop vokali muazzam gitmiş. Komorebi hemen hemen aynı formülün bu defa Balthazar Aguirre'nin dream pop vokaliyle tatlandırılmış versiyonu. Bazı albümlerin takım kaptanı vardır. Liderlik vasıfları taşırlar, oyun kurarlar, dümenden sorumludurlar vs. Bana öyle gelir diyelim. Bu albümde Ashes bu duyguyu verdi. Diğer şarkılardan iyi olduğu için değil, güzel bir BALTHVS özeti olduğu veya istediğin zaman akışına kapılma konforu sunduğu için belki.


Albüm yolculuğumuz devam ederken karşımıza iki dakikalık enstrümantal Famagusta Port çıkıyor. Martı seslerini duyar duymaz şarkı bizi bir vapura koyuyor. Üstümüze de puslu ve hafif yağmurlu gökyüzünü yerleştiriyor. Balthazar kardeşimiz gitarı eline alıp 70'ler düğün salonlarımızı, 80'ler yaz akşamlarımızı ya da 90'lar loş öğrenci evlerimizi andıran bize ait bir şarkı çalıyor. Gitarın şarkı söylediği enstrümantal bir sarhoşluk bu. Ardından gelen Ojos Verdes, ilk 20 saniyesindeki girişle o nostaljik efkarı devam ettirip bizi dağıtacak diye beklerken birden şahane bir bossa novanın kıvrak ezgi ve ritimlerine düşüyoruz. Her bir şarkıda başka türlerin BALTHVS'çasını duydukça başımıza daha neler gelecek diye şarkıdan şarkıya geçmeyi sürdürüyoruz. Yolda rastladığımız Feelin' Blue ve hemen peşindeki enstrümantal Sun In Gemini sadece psychedelic funk diye anlatmaya gücümün yeteceği bal gibi, reçel gibi şarkılar. Kapanışta bir de Nakuma Version olarak karşımıza çıkacak olan Pajaro de Cumbia, adından da anlaşılacağı üzere cumbia zamanının geldiğini Johanna'nın o serin vokaliyle duyuruyor. Cosmic Boogie ise kederi ve neşeyi bir potaya sokabilen BALTHVS müziği bir disko topuna dönüşseydi nasıl olurdunun cevabı adeta.

Third Vibration nostaljisi çok güçlü albümlerden. Hayatımızın belli bir döneminde hatırlama ve unutmayla daha fazla imtihan yaşıyoruz. Küçük detaylar, görüntüler, kokular, sesler hemen minik geçmiş fragmanları yaratıyor. Yaşlanıyoruz, yaşlandıkça bazı şeyleri hatırlayamamak canımızı sıkıyor. Kolayca hatırlayınca da çocukluğumuza, gençliğimize, onyıllar öncemize olan özlemimiz depreşiyor, içimiz eziliyor. Balthazar Aguirre'nin gitarı gibi ufak denk gelişler zihnimizdeki kimi kapıları birden açıveriyor. Geçmiş coğrafyasından irili ufaklı parçalar, nasıl işlediğini anlamadığımız biçimde o kapıdan içeri sızıyor. O coğrafya tüm insanlığın ortak mecrası. BALTHVS'ın Kolombiyasıyla, bizim Anadolumuz arasındaki sınırlar kalkıyor. ABD, Afrika, Asya diye bir şey kalmıyor. Herkes her yerden, her kıtadan kendine ait parçalar bulabiliyor. Al işte, küçücük Famagusta Port'un yaptığını hangi psikiyatri seansı başarabilir? Kolombiyalı Balthazar bir yerlerde gitarını çalıp kaydediyor, o kayıt gelip binlerce kilometre ötedeki beni ufka bakarken yakalayıp geçmişimin kim bilir hangi şehirlerine, hangi hatıralarına götürüyor. Geçmişin uyuduğu zihnimimzin karanlık köşeleri, Third Vibration gibi albümlerin önümüze koyduğu küçük el fenerleri sayesinde kısa süreliğine de olsa aydınlanıyor.

1. All is One
2. Komorebi
3. Ashes
4. In Plundered Dreams
5. Famagusta Port
6. Ojos Verdes
7. Feelin' Blue
8. Sun in Gemini
9. Pajaro de Cumbia
10. Cosmic Boogie
11. Pajaro de Cumbia (Nakuma Version)

17 Ocak 2024 Çarşamba

Animal Ghosts - Swell

 
Portland, Oregon'dan çıkma Animal Ghosts, 2024'ün ilk güzelliklerinden biri. Yeni duyduğum her grubu yeni sanmamın sonucu 6. albümleri Swell'i de ilk albümleri sanarak dinlemeye başladım. Etikette shoegaze ve dream pop yazıyordu. Benim açımdan 2023 shoegaze açısından çok çok kuraktı. Kaç adet shoegaze albümü dinlediğimi hatırlamıyorum ancak bir tanesini bile beğenmedim. Animal Ghosts'u beğenmemin sebeplerinde öyle destansı şeyler yok. Shoegaze nedir, nasıl olmalıdır, zaten 6. albümünü yapmış bir grubun doğal olarak cevap verdiği sorular. Yoğun gitarlarla örülmüş besteler, puslu ve ekolu vokal, bas ve davul bindirmeleri, kaos gibi görünen/duyulan şarkılardan sızan güçlü duygular. Animal Ghosts müziğinde her şey yerli yerinde. Yaratılan "dreamy" atmosfere katılmakla birlikte, işin "pop" kısmını neden bu tür müziğe dream pop diyerek çarpıttıklarını anlayamadığım etiket tanrıları "noise rock" şeklinde doğru tespitler de yapıyorlar. Belki de direkt "dream noise" deseler ölmezler. Dream mi, noise mı karar verme işini dinleyiciye bırakmak en iyisi.

Animal Ghosts'un shoegaze tecrübesinden kaynaklanan güçlü şarkılardaki "noise", kelimenin doğrudan çevirisiyle alakası olmayan bir sesler bütünü. Grup bu kaos görünümlü sound içinden şarkı çıkarmayı bilen bir beceriye sahip. Şarkı dediysek, öyle nakaratlı, köprülü, kavşaklı şarkılar değil bunlar. Hepsinin kendine ait ritimleri, akorları, riffleri, vokal rotaları var elbette. Ama genel olarak kaliteli bir shoegaze grubunun sound bütünlüğünden derlenmiş epizotlar. Bu bütünlükten nasıl olduysa Bruise, Swerve, Closer, Helium kendilerini bir adım öne çıkardılar. O da şimdilik, henüz ikinci dinlemede. Sahip olduğu 6 albümden ilkini 2019'da yapan, 2020'de tam üç albüm çıkaran Animal Ghosts sanıldığı üzere uzun bir geçmişten de gelmiyor. 2019-2024 arasına 6 albüm sıkıştırmak belli bir çalışkanlığın göstergesi. Swell gibi albümlere ulaşmak da çalışkanlık ister. Zaten gerideki o beş albüme de bakmayı çok istiyorum. Şayet aralarında Swell'den iyi olanlar varsa sabahlar olmaz. Yoksa da hiç sorun değil. Swell'in enerjisi, duygusu, tortusu uzun süre musallat olacakmış gibi hissediyorum.

1. Wonder
2. Swell
3. Bruise
4. Spells 
5. Swerve
6. Everything (feat Japanese Heart Software)
7. Swallow
8. Helium
9. Closer
10. Blur