28 Şubat 2021 Pazar

Issız Ada Radyosu Arşivi (Şubat 2021)

The Dead Daisies - Holy Ground
Yıl: 2021 Avustralya
Tür: Hard Rock
"F" Rate: 7/10
I.A.R. tavsiyesi: " 30 Days in the Hole"
The Besnard Lakes - The Besnard Lakes Are the Last of the Great Thunderstorm Warnings
Yıl: 2021 Kanada
Tür: Neo-Psychedelia, Dream Pop
"F" Rate: 6/10
I.A.R. tavsiyesi: "New Revolution"
Scary Pockets - Funk Walker
Yıl: 2017 ABD
Tür: Funk, Cover
"F" Rate: 6/10
I.A.R. tavsiyesi: "Wonderwall (feat. Darren Criss)"

VA - 80's
Yıl: 2016 ABD
Tür: Pop, New Wave
"F" Rate: 8/10
I.A.R. tavsiyesi: Berlin - "Take My Breath Away"
XIXA - Genesis
Yıl: 2021 ABD
Tür: Psychedelic Rock, Tex-Mex
"F" Rate: 6/10
I.A.R. tavsiyesi: "Eve of Agnes (feat. Imarhan)"
Altın Gün - Yol
Yıl: 2021 Hollanda/Türkiye
Tür: Pop, Folk
"F" Rate: 7/10
I.A.R. tavsiyesi: "Yekte"
Keegan DeWitt - Little Fish
Yıl: 2021 ABD
Tür: Score, Ambient
"F" Rate: 8/10
I.A.R. tavsiyesi: "The Beginning"
Alostmen - Kologo
Yıl: 2021 Gana
Tür: Afropop, World
"F" Rate: 6/10
I.A.R. tavsiyesi: "Minus Me"
King Gizzard & Lizard Wizard - L.W.
Yıl: 2021 Avustralya
Tür: Psychedelic Rock, Heavy Psych
"F" Rate: 7/10
I.A.R. tavsiyesi: "K.G.L.W."
Django Django - Glowing in the Dark
Yıl: 2021 İngiltere
Tür: Neo-Psychedelia, Indie Pop, Indietronica
"F" Rate: 8/10
I.A.R. tavsiyesi: "Waking Up (feat. Charlotte Gainsbourg)"
Mia Doi Todd - Music Life
Yıl: 2021 ABD
Tür: Folk, Singer/ Songwriter
"F" Rate: 7/10
I.A.R. tavsiyesi: "Mohinder and the Maharani"
Future Funk Squad - Unified Forms
Yıl: 2021 İngiltere
Tür: Breakbeat
"F" Rate: 6/10
I.A.R. tavsiyesi: "3 Dimensions (feat. Stu Brootal)"
The Silicon - Woody Goes to Nice
Yıl: 2021 Belarus
Tür: Surf Rock
"F" Rate: 5/10
I.A.R. tavsiyesi: "Arabian"

Pure Bathing Culture - Hats
Yıl: 2018 ABD
Tür: Dream Pop, Sophisti-Pop
"F" Rate: 6/10
I.A.R. tavsiyesi: "Seven A.M."
Edie Brickell & The New Bohemians - Hunter and the Dog Star
Yıl: 2021 ABD
Tür: Pop Rock, Folk Rock
"F" Rate: 7/10
I.A.R. tavsiyesi: "Don't Get in the Bed Dirty"
Flyying Colours - Fantasy Country
Yıl: 2021 Avustralya
Tür: Shoegaze
"F" Rate: 6/10
I.A.R. tavsiyesi: "Big Mess"
Still Corners - The Last Exit
Yıl: 2021 İngiltere
Tür: Indie Folk, Dream Pop
"F" Rate: 5/10
I.A.R. tavsiyesi: "Mystery Road"
Anneke van Giersbergen - The Darkest Skies Are the Brightest
Yıl: 2021 Hollanda
Tür: Folk Rock, Singer/Songwriter
"F" Rate: 6/10
I.A.R. tavsiyesi: "I Saw a Car"
Alaa Wardi - Fi Ba7ri
Yıl: 2015 Suudi Arabistan
Tür: A Capella, Alternative Pop
"F" Rate: 7/10
I.A.R. tavsiyesi: "Fi Ba7ri"

Daft Punk - Musique Vol. I 1993-2005
Yıl: 2006 Fransa
Tür: Electronic, Synthpop, Disco
"F" Rate: 8/10
I.A.R. tavsiyesi: "Robot Rock"






18 Şubat 2021 Perşembe

Hayajan - Ya Bay

 
Albüm avına çıktığım günlerden birinde sardıra sardıra dinlediğim 8-10 kötü albüm sonrası tam bunalmışken karşıma Hayajan diye bir grubun Khusouf Al-Ard adlı 2019'da yayınlanan albümü çıktı. Hangi Ortadoğu ülkesine ait olduğuna bakmadan başladığım 10 şarkılık albüm öyle bir aktı ki, değil sardırmak, bitince tekrar dinlemek istedim. Ama 2013 tarihli Ya Bay adlı yine 10 şarkılık bir albümleri daha olduğunu görünce hemen ona yumuldum. Daha ilk şarkı Ya 7Weneh ile de resmen abandone oldum. Böylesi ilk albümde bile yoktu. Bu albüm de akıyordu ama akarken mükemmel manzaralar yaratıyor, her şarkı içinde zamanla keşfedilecek onlarca detay sakladığını belli ediyordu. İki albümünü de çok sevdiğim Hayajan'ı araştırınca Ürdün, Irak ve Suudi Arabistan karışımı beş müzisyenden oluştuğunu öğrendim. Her ne kadar sözler Arapça olsa da, iki albüm de sound olarak "batının iyi yönlerini almış" harika rock şarkılarından oluşuyordu. Takip etmeye değecek yeni bir grup daha kazanmanın sevinciyle biraz daha yoğun, olgun ve karizmatik bulduğum ilk albüm Ya Bay'dan bahsetmek istedim.

Hayajan müziği şaşırtıcı biçimde Ortadoğu oryantalizminden uzak, bildiğin Amerikan/İngiliz gruplarına (ama birinci sınıf olanlarına) ait alternative/indie/pop rock kimliğinde. Ama bu kimlik, Riyadlı solist Alaa Wardi'nin nağmeli Arapça vokaliyle şahane bir kimya yaratıyor. Onun kattığı bu melezlik, şarkıları olduğundan daha orijinal bir seviyeye taşıyor. Üstelik sadece Ortadoğu gırtlağı değil, çok güçlü ve yelpazesi geniş bir rock sesine sahip kendisi. Açılışı yapan, ne kadar övsem az gelecek Ya 7Weneh'in muhteşem karakterinde bu sesin payı da çok büyük. Doğu enstrümanları kullanmadan, gitar, bas, davul ile tasarlanmış şarkılar, dümdüz batı mantığı ile değil, katmanlı ve ruhu olan temeller üzerine inşa edilmiş. Hatta Alaa Wardi'nin sesini şarkılardan çıkarsak hiç kimse Hayajan'a Ortadoğulu bir grup diyemez. İşte karakter sahibi olan, o karakteri söylediği şarkılara da zerk eden vokaller de böyledir. Bu doğu batı sentezi, hem birbirinden bağımsız olup, biraz da ironik biçimde hem de enfes bir bütünlük sağlayabildiği için Hayajan'ın çok özel gruplardan biri olduğunu söylemek gerek.

Albümün süperstarı Ya 7weneh olabilir ama olay sadece ondan ibaret değil. Özellikle Wel Loom Ramani, Ween Min eSneen, Wyama üçlüsü harikulade dizayn edilmiş, progressive rock temaslı pop rock dokularıyla pratiğe dökülmüş kaya gibi besteler. Tutkulu bir balad olan Ween El-Kalam, funky incelikler taşıyan Safina ve Fish Majal, bana 80'lerin Scorpions slowlarını anımsatan Risala bu el emeği göz nuru albümün diğer güzellikleri. Ya Bay'ın son iki şarkısı da coverlardan oluşuyor. İlki, orijinali neydi ki coverı ne olsun dediğim, belki de albümün en zayıf halkası olan Radiohead şarkısı Nude'un (2007 In Rainbow albümünden) Arapça yeniden yorumu. Ama diğeri, mükemmel bir kapanış yapan, Pink Floyd'un efsanevi albümlerinden 1979 tarihli The Wall'da yer alan Comfortably Numb yorumu. Aslına sadık, bu sayede müzikal yönden o epik rock atmosferini yakalamış, Arapça liriklerle de o sözü edilen güçlü kimyayı yakalamış enfes bir cover. Ya Bay'a şayet 2013 yılında rastlasaydım, bana göre 2103'ün en iyi albümleri, Ya 7Weneh'i de aynı yılın en iyi şarkıları arasında üst sıralara koyardım. Bunun gibi başka hangi albümleri/şarkıları kaçırmış olmanın gizemine yeniden vurulmamızı sağlayan böyle keşifler insana tarifi zor bir keyif veriyor.

1. Ya 7Weneh
2. Wel Loom Ramani
3. Safina
4. Fish Majal
5. Ween El-Kalam
6. Risala
7. Ween Min eSneen
8. Wyama
9. Nude
10. Comfortably Numb

14 Şubat 2021 Pazar

Tame Impala - The Slow Rush

 
Tame Impala adını ilk defa 2010 tarihli ilk albüm Innerspeaker ile duydum. O zamandan beri de takip ederim. Innerspeaker'ı pek severim ama 2012'de çıkardıkları Lonerism'i ondan daha çok severim. Hele de bu albümde yer alan Mind Mischief, hayatımda duyduğum en güzel psychedelic rock şarkılarından biridir. Ne zaman rastlasam sonuna kadar dinler, ayaklarımın yerden kesilmesine şahit olurum. Fakat Lonerism'in bende koyduğu çıtanın yüksekliği, 2015 yılına ait Currents'i çok aşağılarda bıraktı. Tame Impala elinden çıkmış bir albüme kötü diyebileceğimi hiç düşünmemiştim. Neo-psychedelia ile aram iyidir ama fazla seçiciyimdir. Grubun psychedelic rock ile neo-psychedelia arasında çizdiği rotayı fazlaca neolaştırdığı ve sebeplerini tam bilemediğim bu seçiciliğime olumlu cevaplar veremediği için Currents bende hep hayal kırıklığı olarak kaldı. 2020 tarihli dördüncü albüm The Slow Rush'ın habercisi olan ve 2019'da çıkan iki single Borderline ve It Might Be Time, grubun neo-psychedelia sularında bu defa çok fena döneceğini bağıran şarkılardı. Nitekim öyle oldu ve The Slow Rush, bence en iyi Tame Impala albümü olduğu gibi, 2020'de dinlediğim en iyi albümdü. Açıkçası hiç de beklemiyorum. Peki neydi onu gönlümde en iyi yapan?

Tame Impala aslında Avustralyalı multi-enstrümantalist müzisyen, yapımcı Kevin Parker'ın bir projesi olarak 2007'de yola çıktı. Tur zamanlarında dört kişilik bir gruba dönüşse de, şarkıların yazım ve tasarımı Parker'a ait ve bence gerçek olayı albümlerde saklı. Tame Impala müziğini tanımlamak pek kolay degil. Tabii burada Parker'ın eğilimlerine bakmak gerek. Parker'ın 60 ve 70'lerin psychedelic rock tutkusu, yine bu tutkudan deneysel doneler devşirmiş The Flaming Lips, My Bloody Valentine, Supertramp gibi isimlerin shoegaze ve progressive mantalitesi, aynı zamanda Britney Spears ve Kylie Minogue gibi şekerli pop zevki bir araya gelince Tame Impala denen şey ortaya çıkıyor. Bu karışımdan hiç bir insan evladı bu çıkarımı yapamaz. Bunlar Parker'ın kendi müziğini tanımlama biçimi. Neo-psychedelia, psychedelic pop, space pop/rock, yani kısaca elektronik müzik altyapısı üzerine kurulmuş zeki bir kozmik sistemden söz ediyoruz. "Future Pop" diye bir tür var ve bu türden çok sıradan, yenilik, farklılık içermeyen, geleceğe dair atmosferik vizyonu olmayan albümler çıkıyor. The Slow Rush belki de o gelecek vizyonuna en yakın işlerden biri.


The Slow Rush'ın olağanüstü bir atmosferi var. Önceki albümlerinde belli bir Tame Impala evreni yaratmışlardı. Ama burada ekstradan bir The Slow Rush evreninden de söz etmek mümkün. Hipnotize eden ritimler, akılda kalıcı nakaratlar, dinletirken dans ettiren, dans ettirirken dinleten, kafa açan, kafa bulandıran, dinleyeni manzaradan manzaraya sürükleyen yaklaşık 1 saatlik bir macera. Breathe Deeper, Instant Destiny, It Might Be Time, On Track, Is It True albümün en sevdiğim, dinledikçe çiçek gibi açılan şarkıları olsa da, bu evren içinde her şarkı kendi yerini tutmuş, biri olmasa eksikliği hissedilecek gibi bütünün parçaları haline geliyorlar zamanla. Kevin Parker, albümü yaparken en önemli ilham kaynaklarından biri olarak, içlerinde Baby One More Time, I Kissed A Girl, Shake It Off, Can't Stop The Feeling!, I Want It That Way gibi Billboard 100 şarkılık listede 1 numara olmuş pop hitlerinde parmağı olan İsveçli besteci, söz yazarı, yapımcı Max Martin'i göstermiş. Tabii Parker bu ilhamı kendi müziğine hiç de Billboard 100'e girecek ölçeklerde kullanmamış. Amaç değil araç edinmiş. Hatta bu ilhamlar bütününe o beyaz sesiyle nasıl oluyorsa 60'lar ve 70'ler soul/R&B hissiyatları bile katabilmiş.

14 Şubat 2020'de piyasaya çıkan The Slow Rush bugün 1 yaşında. Benim için 2020'nin en iyi albümüydü. Sonradan ondan daha iyi bir albüme rastlamazsam hep öyle kalacak. It Might Be Time da tüm bu karışımın nefis bir özeti olduğu için en iyi şarkısıydı. Müziğe olduğu kadar liriklere de sirayet eden zaman mefhumu, nostalji modu ve ondan ustalıkla türetilmiş bu modern "space pop" ruhu, albümü zamansız kılıyor. Kevin Parker'ın laptop, hard drive ve 1960 kökenli Höfner bas gitarıyla tasarladığı, teknik detaylar ve stüdyo kayıtlarıyla şekillendirip son halini verdiği bu şarkıların 10 yıllara yayılacak, henüz doğmamış olanları da 18, 29, belki de 45 yaşında yakalayacak olması fikri, her duyduğum iyi albümden sonra düşündüğüm bir şeydir. Bir müzisyen için kendi müziğini unutulmayacak şekilde kendinden öteye taşıyabilmesi en büyük hayallerinden biridir. The Slow Rush, yaratıcısı Parker için öyle midir ya da tam olarak ne ifade ediyordur bilemem. Ama etmelidir. Bence kötü bir albüm olan, hatta bazı mecralarda The Slow Rush'tan daha iyi olduğu iddia edilen Currents bile Parker için çok şey ifade ediyordur elbette. Ama içlerinde sadece The Slow Rush'a gözü kapalı kefil olurum. Çünkü pamuklara sarılması gereken insan Kevin Parker daha iyisini yapana kadar en iyi Tame Impala albümü budur bence.

1. One More Year
2. Instant Destiny
3. Borderline
4. Posthumous Forgiveness
5. Breathe Deeper
6. Tomorrow's Dust
7. On Track
8. Lost in Yesterday
9. Is It True
10. It Might Be Time
11. Glimmer
12. One More Hour

5 Şubat 2021 Cuma

Lisa Miskovsky - Violent Sky


Sarışının harman olduğu İsveç'te 1975'te doğan Lisa Miskovsky, 2001'de kendi adını taşıyan ilk albümü ve bu albümden çıkan ilk single'ı Driving One Of Your Cars ile İsveç'te En İyi Çıkış Yapan ve Yılın En İyi İsveçli Kadın Şarkıcısı ödüllerini almış. Sonraki çalışmalarında da sadece İsveç'in değil, birtakım Avrupa ülkelerinin listelerinde boy ve sarı saç göstermiş. Hızını alamayıp Backstreet Boys'un Shape Of My Heart şarkısının sözlerini yazmış, melodik death metal yapan memleketlisi In Flames grubunun 2006 albümlerindeki Dead End şarkısına vokal yapmış. Baktı ki bir boyband ile bir melodik death metal grup arası gidip gelen o hız kendisini müzikte kesmiyor, ülkesi şartlarının hazırladığı zemin sayesinde gönül verdiği snowboard sporuna abanmış, hatta İsveç snowboard milli takımına bile girmiş.

Lisa Miskovsky hakkında bu kadar bilgi heveslisi olma sebebim sadece ve sadece Ocak 2011'de çıkan Violent Sky adlı son albümü. Öyle ki fazladan üç Miskovsky albümü, bir In Flames uzunçaları ve bir de Backstreet Boys şarkısı dinlememi sağladı bu albüm. Driving One Of Your Cars gayet iyi bir şarkı. Albümleri arasında ise Violent Sky'a gelinceye kadar sadece 2006 tarihli Changes'ı beğendim. Little Bird, Mary, California Heart gibi ılık rüzgârlar estiren, yormayan, tam tersi dinlendiren bir albüm Changes... Violent Sky, dinlediğim tüm Miskovsky albümleri arasında bana göre Changes'dan sonra gelir muhtemelen. Genele vurursak, İskandinavların yaptığı İngilizce şarkılarda sezilen pop ve pop rock ortamının hoş örneklerinden alınan bir tat varsa (ki böyle bir tattan bahsettiğim üzere benim için var) Violent Sky'dan zevk alınabilir. Ne var ki, ilk iki şarkı This Fire ve Got A Friend, çok iyi bir pop rock beklentisine sokarken, tempo ve şarkı kalitesi gittikçe sıradanlaşıyor. Bu duruma rağmen, sırf gerek Miskovsky'nin sesi, gerekse şarkıların (üst düzey olmamalarına rağmen) samimi gelen havası hatırına kötü diyemeyeceğim bir albüm.

Kariyerinde yer alan bazı şarkıların yapımcılığını üstlenmiş olan Joakim Berg, aynı zamanda İsveçli güzide rock gruplarından Kent'in şarkılarının da yazarı. Bu bilgiyi de aldıktan sonra keşke bu albümde de şöyle bir Kent havası solusaydık diye hislenmedim değil. Silver Shoes biraz birşeyler yapmaya çalışsa da aynı duyguları yakalayamıyor. Neyse, çok iyi değil dedik, kötü de demedik, orta yolu bulduk. En iyisi, bu yazı boyunca adı anılmış Lisa Miskovsky şarkılarından oluşan bir "best of" albüm beklemek. Olmadı onu da artık kendimiz yaparız.

1. This Fire
2. Got a Friend
3. Lover
4. Silver Shoes
5. Some of Us
6. Call Me Anything but My Name
7. Get It On
8. Wise Guy 2010
9. Let Them Come
10. A Little High