23 Haziran 2020 Salı

Run-D.M.C. - Raising Hell


Run-D.M.C. (Run DMC de olabilir), Joseph "DJ Run" Simmons, Darryl "D.M.C." McDaniels, ve Jason "Jam-Master Jay" Mizell tarafından 1982 yılında Queens/New York'ta kuruldu. Eğer hip hop bir müzik türü olarak kabul edildiyse bunun sebebi Run DMC'dir ve 80'lerde Public Enemy ve LL Cool J ile birlikte tüm zamanların en iyi rap starlarından biridir. Aynı mahallede komşu olan üçlü, dönemin ırkçı politikalarının gölgesinde yeşerttikleri bu sıra dışı müzikle milyonlara erişmiş, milyonlar satmış, listelerin zirvesinden inmemişlerdi. Rap müziğin öncülü genelde Kurtis Blow olarak kabul edilir ama özellikle Run DMC'nin başarısı çok daha geniş kitleleri kucaklayıcı, hem ana akımı, hem de protest kanadı büyüleyici olmuştu. Run-D.M.C. (1984) ve King Of Rock (1985) adlı iki albümlerinin ardından 1986'da çıkardıkları Raising Hell ile olağanüstü bir patlama yaparak Türkiye'de bile tanınmış, pop, pop rock, hard rock ve taverna hegemonyasına farklı bir soluk olmuşlardı. Benim de onlarla tanışma albümüm olan Raising Hell, daha önce dinlediğim hiçbir şeye benzememesiyle, aynı zamanda rock öğelerini de bu tuhaflığa ustalıkla yedirmesiyle kalbimi kuşatıp fethetmişti.

Grubun içincü albümü Raising Hell, benim için ilk albüm gibiydi. Bunun gibi iki albüm daha çıkmış ama ben üçüncüde bu müzikle tanışmıştım. Hatta uzun süre Raising Hell'i grubun debut albümü sandım. Hip hop ve rap öncüllerinden biri olmasının bir sürü sebebi var. Simmons ve McDaniels'in birbirlerinin ciğerini bilen uyumları, beraber ve solo performansları, atışmaları, "rhyme"ları, beatboxları daha o zamanlar zamansızlığını ilan etmişti bile. Bütün bunlara Mizell gibi ufku geniş bir DJ'in kendinden sonraki kuşaklara ilham verecek, hatta onların doğrudan kullanacakları samplelar, scratchler de eklenince, rap denilen şeyin sadece birilerinin konuşur gibi kelimlerle oynayıp kafiye kastıkları basitlikte bir müzik olmadığı anlaşılıyordu. Tüm bunlar Run DMC müziğinde birer enstrüman gibi organize edilmişlerdi. My Adidas, Walk This Way, You Be Illin' ve It's Tricky albümden single olarak çıkan sapına kadar hit besteler olsa da, açılıştaki Peter Piper, kapanıştaki Proud To Be Black, albüme adını veren Raising Hell, Hit It Run, Dumb Girl, Perfection hepsi ayrı güzelliklere sahip hip hop/rap tasarımları.


Run DMC'yi, Raising Hell'i fark etmemi sağlayan tek unsur Walk This Way şarkılarıydı. 80'lerde ne zaman, hangi TV kanalında gördüğümü hatırlamadığım bu hilkat garibesi adeta aklımı başımdan almıştı. Hard rock efsanelerinden Aerosmith'in 1975 tarihli Toys In The Attic albümlerinde yer alan Steven Tyler/Joe Perry ortak bestesi olan şarkının Raising Hell için coverlanma hikayesi de oldukça ilginç. Raising Hell'in yapımcılarından biri Joseph Simmons'ın kardeşi Russell Simmons, diğeri de ayrı bir yazı konusu olabilecek bilge ve yogi insan Rick Rubin'di. Raising Hell kayıtları döneminde Rubin sık sık Toys In The Attic ile vakit geçiriyordu. Bazı konserlerde grup Walk This Way'in ilk birkaç saniyesindeki loop gidişatını freestyle takılırlarken çıkarıvermiş. Üstelik daha şarkının tamamının nasıl olduğunu bilmeden, sözlerini bile duymadan, Aerosmith'in kim olduğu hakkında bir fikirleri olmadan bunu yapmışlar. Rubin'in kafasında çakan şimşek onu acayip düşüncelere sevk etmiş. Albümün dördüncü şarkısı olan Walk This Way'i (Raising Hell'de de dördüncü sırada) önlerine attığında hepsi şaşırmış. Şarkının orijinal sahipleriyle bir düet fikrine Simmons ve McDaniels sıcak bakmasa da Mizell kapısını kapatmamış. Neticede herkes onay verince stüdyoya girilmiş ve olağanüstü bir remake ortaya çıkmış. Fakat hiç kimse, hatta Rubin bile şarkının single olarak çıkmasını beklemiyormuş. Hem yerel, hem de rock radyo istasyonlarından umulmadık büyüklükte bir talep görünce Walk This Way tekli olarak orijinal halini bile geride bırakan satış rakamlarına ulaşmış. O dönemde böyle bir birlikteliğin radikalliğinden geriye tüm zamanların en orijinal coverlarından biri çıkmış.

Yeni Walk This Way, Aerosmith'e de iyi geldi. Zira grubun o zamana kadarki zirvelerinden sayılan Toys In The Attic ve Rocks'tan sonra uyuşturucu sorunları, ticari başarısızlıklar, ayrılıklar Aerosmith'i epey yıpratmıştı. 1985'e kadar yaptıkları her albüm onları biraz daha dibe sürüklemişti. Run DMC ile yapılan bu geri dönüş sayesinde Aerosmith adını duyması mümkün olmayanlar bile (ki bunlardan biri de bendim) duymuş oldu. Tyler ve Perry'nin de itiraf ettikleri üzere Walk This Way'in verdiği gaz, 1987 yılında çıkardıkları ve bana göre grubun en iyi albümü olan Permanent Vacation'ın yaratım sürecine de yansıdı. İki grup da aradan geçen yıllara rağmen bu şarkıyı hiç unutmadılar ve çeşitli etkinliklerde tüyleri diken diken eden performanslarla onu taze tuttular. Run DMC'nin Walk This Way yanında It's Tricky ve Raising Hell ile konuşlandırdığı rock ruhu, Jimi Hendrix'ten sonra hard rock ve siyah duruş arasındaki yakın ilişkiyi perçinledi. Rock müziğe gönül vermiş siyahları, hip hop ve rap müziğe gönlünü kaptırmış önyargısız beyazları cesaretlendirdi. Judgement Night Soundtrack gibi muhteşem birlikteliklere ilham kaynağı oldu. Zaten Run DMC en baştan kuruluşu ve bu müziğin kendi ayakları üstünde duruşunu kesinleştirmesi ile çığır açmıştı. Bendeki çığırı açması ise Raising Hell ile, Walk This Way ile gerçekleşti. Ve iki yıl sonraki Tougher Than Leather ile devam etti.

1. Peter Piper
2. It's Tricky
3. My Adidas
4. Walk This Way (feat. Steven Tyler and Joe Perry)
5. Is It Live
6. Perfection
7. Hit It Run
8. Raising Hell
9. You Be Illin'
10. Dumb Girl
11. Son of Byford
12. Proud to Be Black

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder