31 Ağustos 2021 Salı

Issız Ada Radyosu Arşivi (Ağustos 2021)

Yola - Walk Through Fire
Yıl: 2019 İngiltere
Tür: Country Soul, Blues Rock
"F" Rate: 8/10
I.A.R. tavsiyesi: "Faraway Look"
Sepultura - Sepulquarta
Yıl: 2021 Brezilya
Tür: Groove Metal, Trash Metal
"F" Rate: 7/10
I.A.R. tavsiyesi: "Cut-Throat (feat. Scott Ian)
İpek Yolu - Tropical Anatolia
Yıl: 2021 Almanya/Türkiye
Tür: Folk, World
"F" Rate: 6/10
I.A.R. tavsiyesi: "Fidayda"

David Holmes - The Dogs Are Parading
Yıl: 2010 İngiltere
Tür: Electronic, Funk, Hip-Hop, Compilation
"F" Rate: 7/10
I.A.R. tavsiyesi: "The Die Hard Rationalist"
CLAVVS - World Underwater
Yıl: 2017 ABD
Tür: Indie Pop, Synthpop
"F" Rate: 6/10
I.A.R. tavsiyesi: "Bloom"

Coral Moons - Fieldcrest
Yıl: 2021 ABD
Tür: Indie Rock, Pop Rock
"F" Rate: 5/10
I.A.R. tavsiyesi: "I Feel Alive"
CODA OST
Yıl: 2021 ABD
Tür: Pop, Soul
"F" Rate: 7/10
I.A.R. tavsiyesi: Emilia Jones - "Both Sides, Now"
Rufus Black - Rise Up
Yıl: 2017 İngiltere
Tür: Blues Rock, Soul
"F" Rate: 6/10
I.A.R. tavsiyesi: "Shut Up"
VA - Habibi Funk 015: An Eclectic Selection of Music From the Arab World, Part 2
Yıl: 2021 Almanya
Tür: Funk, Pop, World
"F" Rate: 8/10
I.A.R. tavsiyesi: Magdy Al Hussainy - "Music de Carnaval"

Konni Kass - Diplopia
Yıl: 2021 Faroe Adaları
Tür: Indie Pop
"F" Rate: 5/10
I.A.R. tavsiyesi: "Nighttime"
Pridjevi - Drugi Korijen
Yıl: 2021 Hırvatistan
Tür: Neo-Psychedelia, Chillwave
"F" Rate: 6/10
I.A.R. tavsiyesi: "Dizndajzer"
Goat - World Music
Yıl: 2012 İsveç
Tür: Heavy Psych, Psychedelic Rock
"F" Rate: 7/10
I.A.R. tavsiyesi: "Det som aldrig förändras / Diarabi"
Sorrows - Love Too Late...the real album
Yıl: 2021 ABD
Tür: Indie Rock, Power Pop
"F" Rate: 5/10
I.A.R. tavsiyesi: "So Much Love"
CHVRCHES - Screen Violence
Yıl: 2021 İngiltere
Tür: Synthpop, Electropop
"F" Rate: 6/10
I.A.R. tavsiyesi: How Not to Drown (feat. Robert Smith)
Zventa Sventana - Hа Горе Мак
Yıl: 2021 Rusya
Tür: Electropop, Folktronica
"F" Rate: 7/10
I.A.R. tavsiyesi: "Hа Горе Мак"
Casino OST
Yıl: 1995 ABD
Tür: Soul, Jazz, Blues, Rock&Roll
"F" Rate: 10/10
I.A.R. tavsiyesi: The Moody Blues - "Night in White Satin"
Superstate - Superstate
Yıl: 2021 İngiltere
Tür: Indie Rock, Alternative Dance, Art Pop
"F" Rate: 6/10
I.A.R. tavsiyesi: "Butterfly (feat. Graham Coxon)
the feelers - Hope Nature Forgives
Yıl: 2011 Yeni Zelanda
Tür: Alternative Rock, Pop Rock
"F" Rate: 7/10
I.A.R. tavsiyesi: "Sweet the Tempest"
Ashland Craft - Travelin' Kind
Yıl: 2021 ABD
Tür: Country Rock
"F" Rate: 6/10
I.A.R. tavsiyesi: "Travelin' Kind"


Juleah - Shimmering Road
Yıl: 2013 Avusturya
Tür: Psychedelic Rock, Blues Rock
"F" Rate: 8/10
I.A.R. tavsiyesi: "Town of Abidance"

28 Ağustos 2021 Cumartesi

Juleah - Stoked On Planet Summer

 
Bir albüme şans vermek için kimi zaman kapağı, kim, zaman öncesinde duyduğunuz bir şarkısı, kimi zaman da burada olduğu gibi künyesi yeterlidir. Künyesinde Rock, Shoegaze, Neo-Psychedelia, Surf Rock yazan ve bu sebepten çölde bira bulmuş gibi atlayıp dinlemeye başladığım sevgili Juleah kişisine/grubuna ait Stoked On Planet Summer, kıvrak surf gitarın rehberliğindeki cool bir ablanın seslendirdiği Eat Sleep Sun ile çok iyi bir açılış yapıyor. Alternatif ve indie cenahtan bir "yaz rock" olan bu şarkının ardından Why ile tempoyu biraz düşürüp dokunaklı bir riff sayesinde şarkıyı yükselten Juleah, yavaş yavaş rengini belli ediyor. Sıradaki Chrysalis, bas, gitar, davul üçlüsünün uyumuyla, özellikle de gitarın yaydığı tatlı surf/western melodisiyle ne oluyoruz dedirtti. 2021'de duyduğum en iyi şarkılardan biri olan Chrysalis ile işi ciddiyete binmişken, dördüncü şarkı Fruit Tree and The Fuzzy Bee, yaklaşık 6 buçuk dakikalık süresini hiç hissettirmeyen ve yine gitarın çok iyi bir riff ile psychedelic surf sularına bıraktığı enfes bir şarkı. İşte tam bu noktada, dördüncü şarkıdan sonra albümü dinlemeyi bıraktım. Çünkü Juleah kimdir, bu harika şarkılar nereden gelir, başka albümleri var mıdır diye ona dair her şeyi en baştan almak, Juleah çalışmak istedim.

Amerika'nın hangi güney eyaletinden geldiğini, grup mu yoksa şarkıcı mı olduğunu bilmediğim Juleah, meğer Julia Hummer adında, başkenti Viyana olan Avusturya'nın Vorarlberg şehrinden gelme bir singer / songwriter / guitarist ablamızmış. Stoked On Planet Summer ise onun dördüncü albümüymüş. 2013 tarihli ilk albümü Shimmering Road ile başlayan Juleah yolculuğum daha ilk elden büyülü bir hal aldı. Yarım bıraktığım son albümle aynı sounda sahip Shimmering Road, Juleah'ın yönlendirici, toparlayıcı, bazen de adeta bir vokal gibi kanlı canlı gitar melodileriyle rotalar oluşturan şarkılardan oluşmakta. Hele bir Town Of Abidance var ki, dinlerken yerden yaklaşık 1 metre yükseldiğime yemin edebilirim ama kanıtlayamam. Meğerse benim standartlarımda 2013'ün en iyi şarkılarından biriymiş. Keza Shimmering Road (2013), Melt Inside The Sun (2015) ve Desert Skies (2019) albümleri de kendi yılları içinde yılın en iyi albümlerindenmiş. Bu kadar albüm kaçırdıktan sonra nihayet Stoked On Planet Summer'ı yerinde ve zamanında yakalamanın mutluluğu içindeyim. Hepsi 10'ar şarkıdan oluşan, künyesindeki türleri birebir değil, hepsini ustalıkla karıştırıp bir potada eriten, benim nazarımda bir "Juleah müziği" yaratan bu muhteşem kadının, amatör Eat Sleep Sun videosundan anladığım kadarıyla normal bir eş ve anne görüntüsü de tevazusuyla karizmasını kat kat arttırdı.


Bu Juleah müziğini biraz daha açarsak, sözünü ettiğimiz türlerin hepsinden biraz biraz mevcut ama hiçbirini doğrudan bu surf rock, şu blues rock, bunda neo-psychedelia var, şunda psychedelic rock var diye kasmıyoruz. Surf, western, desert, blues gibi sinematik rock formlarını bu kadar özümseyip onlardan basit bir biçimde kendi çıkarımlarını yapan Juleah, o basitlik içinden hayalgücü geniş dimağlarda harikulade manzaralar yaratacak kadar yoğun sindirimler sağlıyor. Yazın çıkılan doğayla iç içe bir seyahatin, denizle veya çölle paylaşılan tatlı tembelliğin, güneşe sunulan teslimiyetin müziğini yapıyor. Sadece güne değil, geceye de şahane paylar bırakıyor. Gece yarısı girdiğiniz bir beldenin benzin istasyonunu, uzaktan görüp hep uzakta kalmasını istediğiniz şehir ışıklarını, belki aç karnına sigara molası verdiğiniz terminalini, o saatte konuşacak yerlisini bulduğunuz parkını, belki tatlı bir uyku çekeceğiniz köhne otelini aklınıza getiriyor. Gitar tonları ve melodileriyle o kadar güçlü anlar yakalıyor ki, bir orkestra şefi edasıyla şarkıları gidecekleri yere götürmekle kalmıyor, götürdüğü yerden bir sürü hediyelik eşyayı da çantanıza dolduruyor. Bu tasvirlerden virtüözite, komplike, epik çıkarımlar yapılmasını da istemem. Juleah müziğinde muhteşem bir normallik, sapına kadar dürüstlük, günün her anına sirayet eden kafası güzel bir samimiyet var.

Stoked On Planet Summer'a kaldığımız yerden devam edelim. Dört Juleah albümünü en baştan kronolojik olarak yudumlamak istememe sebep olan ilk dört şarkının sihrini tekrar yaşadıktan sonra kaldığımız yerde bizi yaz sıcağının kucağına bırakan bir hippi tribi olarak Sun Worship bekliyor. Enstrümantal El Paisaje Se Mueve'nin tiril tiril surf/western tatlılığı, Snake'in adı gibi yılan kıvraklığıyla sürüne sürüne zihin kıvrımlarında gezinişi, kapanışı yapan Sweet and Bitter'ın psychedelic ve progressive birlikteliğiyle kıvama gelip yükselişi, bana göre yılın en iyi rock albümlerinden birinin diğer parlak anlarını oluşturuyor. Zaten yılın en iyilerinden biri olacağını ilk dört şarkının bitiminde anlamıştım. Julia Hummer, iyi rock şarkıları yazmanın formülünü kendince bulmuş ve dört albüm boyunca bunu istikrarla sürdürmüş. Eğer gitar ana karakterse, onun çıkaracağı iyi bir melodiye, güçlü bir riffe bazen sadık kalmak, bazen de onu başka melodi ve rifflerle desteklemek, bunu özellikle yaz mevsimi konseptinde hem tozlu, hem ıslak ruh halleriyle kaplamak gerektiğine inanmış. Kuru kuru veya harala gürele bir rock değil, içinden türlü türlü renklerin, hislerin, rüyaların fışkırdığı, az bilinen bir pınardan çıkan bir su derim ben buna.

1. Eat Sleep Sun
2. Why
3. Chrysalis
4. Fruit Tree and The Fuzzy Bee
5. Sun Worship
6. El Paisaje Se Mueve
7. Planet Summer
8. Snake
9. Cotton Candy Castles
10. Sweet and Bitter

20 Ağustos 2021 Cuma

Ida Maria - Fortress Round My Heart


Ida Maria Sivertsen, soyadını atarak adım attığı müzik dünyasına ancak 2008’de Fortress Round My Heart albümüyle iştirak ediyor. Ama elbette öncesi de var bunun. Norveç’in ufak bir kasabasında doğup, ebeveynleriniz tarafından piyano çalmaya teşvik edilip, daha 14’ünüzde yerel konserlere çıkarsanız, ilerisi için başarınız kaçınılmaz bir hal alır bir yerde. Daha reşit olmadan, 16 yaşında evini bırakıp İsveç’e taşınıyor, orada da bu albümünde beraber çalıştığı müzisyen dostlarıyla ufak ufak tanışmaya başlıyor. Neticede ortaya çıkan debut son derece olgun, enerjik ve hisli. Kısaca pop-rock veya kanaat notu yüksek tutularak alternatif pop-rock olarak niteleyebileceğimiz Fortress Round My Heart, hiçbiri albüm için yer doldursun hesabı yapılmamış türden emek sarfedilmiş, iyi yazılmış 10 şarkıdan oluşmakta.

Albümün yıldızı Oh My God dahil olmak üzere Morning Light, Forgive Me ve I Like You So Much Better When You’re Naked adlı şarkılarda koynuna kurbağa kaçmış gibi yerinde duramayan soft rock parçalar ile Louie, Queen Of The Night benzeri başka rock (‘n roll) güzellikleri de barındırmakta Fortress Round My Heart… Tabii Keep Me Warm ve See Me Through parçaları da “aman hep kıpır kıpır olmasın, araya da bir iki slow serpiştirelim” hesabı yapılmadığını hissettiren ölçüde kıymetli yumuşaklıkta duygu pıtırcıkları. Söz yazma konusunda da işini ciddiye alan Ida Maria’nın kıvrak ve espirili olduğu kadar, henüz 20’li yaşlarının başında olmasına rağmen, hayata erken atılmayı tercih etmiş bir kadın olarak yazmış olduğu sözlerden az çok karakter yapısını çıkarmak da mümkün denebilir. Buna benzer olmuş debutlar, dinledikçe yeni kıvrımlarının farkına vardırıyor, dinleyicilere gelecek için ümit veriyorlar.

1. Oh My God
2. Drive Away My Heart
3. Louie
4. l Like you So Much Better When You're Naked
5. Keep Me Warm
6. Forgive Me
7. Stella
8. In The Morning Light
9. Queen Of The World
10. See Me Through

13 Ağustos 2021 Cuma

Yola - Stand For Myself

 
Bristol 1983 doğumlu Yolanda Quartey, alışık olduğumuzun aksine müzikle uğraşmayı seçtiğinde ailesinden destek görmemiş, durumları iyi olmadığı için aileye maddi katkı sağlayacak işlerle meşgul olması yönünde sert bir tepkiyle karşılaşmış. Ama şarkı söylemeyi çok seven Quartey, bu engellere rağmen yerel gruplardan biri olan Phantom Limb'e solist olarak girerek kariyerine resmen başlamış. Öncesinde gayri resmi şekilde ufak tefek sahne tecrübeleri de olmuş tabii. Phantom Limb ile aynı zamanda aralarında Massive Attack ve Nitin Sawhney'in de bulunduğu çeşitli elektronik grupların ve DJ'lerin çalışmalarına konuk vokalistlik yapması için çağrılmış. İki albüm ve çeşitli canlı performanslar sonrası Phantom Limb'in 2012'de dağılması, 2013'te de annesini kaybetmesiyle boşluğa düşen Quartey, bu arayı gitar çalışını geliştirerek ve kendi çapında şarkılar yazarak değerlendirmiş. Haliyle bunları yaparken kendine bir solo kariyer inşa etmek için kolları sıvamış. 2016 senesinde bu defa Yola Carter adıyla altı şarkılık ilk solo EP'si Orphan Offering'i çıkarıp olumlu eleştirilerle dikkatleri çekmeye başlamış.

Dikkatini çektiği isimlerden biri de Amerikalı müzisyen/yapımcı Dan Auerbach olunca "yürü ya kulum" evresine geçen Yola Carter, bu isim budama işini sevmiş olacak ki, bu kez sadece Yola olarak belirlediği adıyla ilk solo albümü Walk Through Fire'a girişmiş. Auerbach'ın Nashville'deki Easy Eye stüdyosunda yazılan, çalınan, kaydedilen bu ilk albüm, adını hem evinde çıkan bir yangından, hem de kurtulduğu çok sıkıntılı bir ilişkiden almış. Şarkılar Yola ve Auerbach yanında Bobby Wood, Pat McLaughlin ve Dan Penn gibi Nashville emekçilerinin de katkılarını içeriyordu. Yine Auerbach'ın gözetimindeki tecrübeli stüdyo müzisyenleri, Faraway Look, Rock Me Gently, Love Is Light, I Don't Wanna Lie gibi nefis şarkılar, country duayenlerinden Vince Gill'in konuk olduğu Still Gone, deluxe edition'a eklenen, Elton John'un da çok beğenip sosyal medyada paylaştığı Goodbye Yellow Brick Road coverı Walk Through Fire'ın gücüne güç katan bazı satır başlarıydı. 2019'da çıkan Walk Through Fire'a ancak 2020'de rastlayabildiğim için en iyi albümler listeme, Faraway Look'u da en iyi şarkılar listeme koyamadım. Ama yine 2020'de rastladığım haberde yeni albümünün 2021'de çıkacağını öğrenerek pusuya yattım. Gün geldi ve ikinci Yola albümü Stand For Myself'e kavuştuk.


O kadar konuştuk, Yola müziğinden bahsetmedik. En başta iyi yapıldığında tadına doyulmayan country soul, daha sonra R&B soslu blues rock, yer yer alt. country ve özellikle kökleri 1950'lere dayanan, temelde country ve pop öğelerinin yaylı aranjmanlarla, geri vokallerle desteklendiği "countrypolitan" adı verilmiş bir türe de dahil ediliyor Yola... Yine de çok kafa karıştırmaya gerek yok. Country ve soul gibi Amerika'nın iki farklı kültürüne ait diye yanlış düşünülen, aslında birbiriyle uzun yıllardır iç içe yaşamış bu iki türü kendi başına bir tür olarak görmeyenlere inat, müzik tarihinde inanılmaz örnekleri mevcut. Yola bu türün yeni nesline ait en güçlü temsilcilerinden biri olduğunu iki albümüyle kanıtlamış oldu. Yola'dan çok önce Amerikalı Valerie June'un özellikle Pushin' Against A Stone (2013) ve The Order Of Time (2017) albümleri beni country soul anlamında uçurmuştu. Uzun süre o kalitede işler gelmeyince önce June'un The Moon and Stars: Prescriptions For Dreamers adlı son albüm haberi heyecanlandırdı. Fakat albüm o kadar vasat geldi ki, ikinci kez dinlemek için bile istek duymadım. Neyse ki ilk albüm üzerine başka katlar da çıkabilmiş ikinci Yola albümü Stand For Myself, yarattığı heyecanı boş çıkarmayıp üstüne mest etti.

Bu kez farklı bir şey yapıp albümün kapanışıyla başlamak istiyorum. Zira orada albüme adını veren Stand For Myself var. Bence Yola'nın kariyerinde şu ana kadarki en iyi şarkı. Ritmi, tansiyonu, tutkusu ve Yola'nın harikulade sesine ibadet eden tasarımıyla muhteşem bir soul rock şarkısı. Zaten bu albümün en şık özelliklerinden biri de, Yola'nın soul kıvraklığını, duyarlılığını, çığlıklarını daha bir net duyuyor olmamız diye düşünüyorum. Müziğinin soul kanadına bir gıdım daha ağırlık vermiş gibi sanki. Benim onu ilk etapta sevdiğim hali olan country soul saflarında ise Diamond Studded Shoes, Whatever You Want ve Be My Friend gibi üç mücevher bulunuyor. Albümün en iyilerinden Starlight ise country'den sıyrılmış mükemmel bir soul beste. Yine bu sıyrılmayı yaşayan açılıştaki Barely Alive, albüme tadımlık sağlam bir funk dokunuşu katan Break The Bough, hüzün dozunu ve dengesini sağlayan soul blues baladları Great Divide ve Like A Photograph falan derken albüm uçuyor. Yola etiyle kemiğiyle, saçının teliyle bile gerçekten "müzik" yapan harika bir kadın. Üstelik onu Avustralyalı yönetmen Baz Luhrmann'ın henüz adı konmamış Elvis Presley filminde 50'ler ve 60'lara iz bırakmış, "Godmother of rock and roll" lakaplı Amerikalı şarkıcı Sister Rosetta Tharpe rolünde izleyecekmişiz ki, şahsen bu beni Baz Luhrmann ye da Elvis'ten daha çok heyecanlandırdı. Muhtemelen kısa bir roldür. Ama Yola'nın müzikal yolculuğu hiç de öyle olmayacak bu kesin.

1. Barely Alive
2. Dancing Away in Tears
3. Diamond Studded Shoes
4. Be My Friend
5. Great Divide
6. Starlight
7. If I Had to Do It All Again
8. Now You're Here
9. Whatever You Want
10. Break the Bough
11. Like a Photograph
12. Stand For Myself

6 Ağustos 2021 Cuma

CLAVVS - O

 
Ağustos 2013'te Atlanta'da bir ev partisinde tanışan dört Grammy ödüllü yapımcı, aynı zamanda multi enstrümantalist Graham Marsh ve şarkıcı Amber Renee, artık nasıl bir dalga boyu yakaladılarsa aynı yılın sonunda CLAVVS adını verdikleri projeyle bu kez Marsh'ın ev stüdyosunda çalışmaya başlamışlar. Sonrası malum. İkili bu birlikteliği albümler, EP'ler ve teklilerle 2021'e kadar getirdiler. Soundu, şekli şemaliyle sevdiğim, ilk albümlerinden beri takip ettiğim ama albüm olarak değil, sadece birkaç şarkılarından memnun olduğum CLAVVS, nihayet 2021 tarihli dördüncü albümleri olan O ile albüm olarak da sevebileceğim bir gruba dönüştü. Takip etmeme rağmen kendilerini Echo, Bloom, Spectre, Give Up şarkıları dışında benimseyebilmiş değilim. Son albüm O ise belki bir Echo veya Bloom içermiyor. Lakin bana göre içinde Spectre ve Give Up ayarında bir dolu sıfır kilometre şarkı taşıyor. Daha önce Get You Home, O, Dance In Place, Stay Forever gibi tekliler çıkmış olan albümde aslında radyo dostu, her biri tekli olarak çıkarılabilecek toplam 11 şarkı bulunuyor. Belki Weeds ve Dirt için fazlalık diyebilirim o kadar. İlk bakışta, hatta ilk birkaç bakışta hepsi birbirine benzeyen şarkılar gibi görünse de, hep söylediğimiz üzere zamanla, özellikle nakarata verdikleri önem sayesinde yavaş yavaş kendi kimliklerini bulan, kıvama gelen hoş yaz şarkıları bunlar.

Durum böyle olunca şarkı önerisi yapmak da güçleşiyor. Ama şimdilik 4-5 defa dinlemiş olmanın, önceki CLAVVS işlerine de aşina olmanın verdiği ukalalıkla Put It Down, Heyi, Get You Home, Ship, Stay Forever şeklinde bir ilk 5 çıkarabilirim. Graham Marsh'ın basit ve bu sebepten etkili şarkı formülü, kendi yağıyla kavrulmayı kabullenmiş, büyük işler peşinde olmayan nitelikte. Amber Renee ise ayrıştırıcı bir ses rengi olmasa da bu şarkılara yakışan performansıyla olayı tamamlıyor. Marsh ve Renee ikilisinin daha birinci günden tutmuş olan bu kimyası bazı anlık parlamalarla sahip olduğu tutkuyu hep hissettirdi. Fakat kendi adıma bu tutkuya bütünüyle sadece Echo ve Bloom şarkılarında rastlasam da CLAVVS'tan hiç vazgeçmedim. Belki bu dördüncü albüm de bunun mükafatı oldu. İçten içe acaba çok fazla takılıp kaldıkları bu tarzın dışına az da olsa çıkmaya yönelik ufak tefek deneysellikler ya da riskler alsalar nasıl olurdu diye düşünmedim değil. Bu sabit formülü tadımlık da olsa eğip bükecek, ona ekstra bir boyut ekleyecek böylesi denemeler gayet yakışırdı kendilerine. Sadece tek tük şarkılarıyla değil, albümleriyle de sevmek istediğim isimlerden biri olarak CLAVVS, bende bu eşiği aştığı için memnunum yine de.

1. Ship
2. Arms
3. Stay Forever
4. Run Run Run
5. Heyi
6. Weeds
7. Put It Down
8. Dance in Place
9. Dirt
10. Get You Home
11. O