30 Eylül 2020 Çarşamba

Issız Ada Radyosu Arşivi (Eylül 2020)

 
Fleet Foxes - Shore
Yıl: 2020 ABD
Tür: Folk Rock, Indie Folk
"F" Rate: 7/10
I.A.R. tavsiyesi: "Sunblind"
Yelle - L'Ère du Verseau
Yıl: 2020 Fransa
Tür: Electropop, Indie Pop
"F" Rate: 5/10
I.A.R. tavsiyesi: "Karaté"
Everything Everything - Re-Animator
Yıl: 2020 İngiltere
Tür: Indie Pop, Indie Rock, Art Pop
"F" Rate: 4/10
I.A.R. tavsiyesi: "Arch Enemy"


Doves - The Universal Want
Yıl: 2020 İngiltere
Tür: Britpop, Alternative Rock
"F" Rate: 7/10
I.A.R. tavsiyesi: "Mother Silver Lake"
Oh Sees - Protean Threat
Yıl: 2020 ABD
Tür: Psychedelic Rock, Garage Punk
"F" Rate: 6/10
I.A.R. tavsiyesi: "Gong of Catastrophe"
Monday Listening Club - Lost But Found
Yıl: 2020 Kanada
Tür: Nu-Disco, Breakbeat, Dance-Pop
"F" Rate: 7/10
I.A.R. tavsiyesi: "Don't You Think I Know You By Now"
Joji - Nectar
Yıl: 2020 Japonya/ABD
Tür: Alternative R&B, Art Pop, Electropop
"F" Rate: 6/10
I.A.R. tavsiyesi: "Daylight"
The Broadcast - Lost My Sight
Yıl: 2020 ABD
Tür: Blues Rock, Soul
"F" Rate: 5/10
I.A.R. tavsiyesi: "Blue Heron"
Futuro Pelo - A Bigger Splash
Yıl: 2020 Fransa
Tür: Alternative Pop, Electronic
"F" Rate: 7/10
I.A.R. tavsiyesi: "Swamp"
Droid Bishop - Music
Yıl: 2020 ABD
Tür: Synthpop, Synthwave
"F" Rate: 6/10
I.A.R. tavsiyesi: "The Light"
Jadu Heart - Hyper Romance
Yıl: 2020 İngiltere
Tür: Indie Rock, Electronic
"F" Rate: 8/10
I.A.R. tavsiyesi: "Burning Hour"
Robert Plant - Digging Deep: Subterranea
Yıl: 2020 İngiltere
Tür: Alternative Rock, Pop Rock, Best Of
"F" Rate: 8/10
I.A.R. tavsiyesi: "I Believe"
Zombies in Miami - 2712
Yıl: 2020 Meksika
Tür: Indie Dance, Nu-Disco
"F" Rate: 7/10
I.A.R. tavsiyesi: "Moonlight"
Rollin' Dice - Reroll
Yıl: 2020 Yunanistan
Tür: Hard Rock, Stoner Rock, Blues Rock
"F" Rate: 6/10
I.A.R. tavsiyesi: "One More Time"

The Pineapple Thief - Versions of the Truth
Yıl: 2020 İngiltere
Tür: Progressive Rock, Alternative Rock
"F" Rate: 5/10
I.A.R. tavsiyesi: "Demons"

Matt Berry - Witchazel
Yıl: 2009 İngiltere
Tür: Psychedelic Pop, Folk Rock
"F" Rate: 7/10
I.A.R. tavsiyesi: "The Pheasant"

Boogie Nights OST
Yıl: 1997 ABD
Tür: Funk, Soul, Disco
"F" Rate: 8/10
I.A.R. tavsiyesi: Commodores - "Machine Gun"
Boogie Nights, Vol. 2 OST
Yıl: 1998 ABD
Tür: Funk, Soul, Disco
"F" Rate: 7/10
I.A.R. tavsiyesi: Elvin Bishop - "Fooled Around and Fell in Love"

Teenanger - Good Time
Yıl: 2020 Kanada
Tür: Indie Rock
"F" Rate: 6/10
I.A.R. tavsiyesi: "Romance for Rent"
Yello - Point
Yıl: 2020 İsviçre
Tür: Synthpop, Electropop
"F" Rate: 7/10
I.A.R. tavsiyesi: "Arthur Spark"






23 Eylül 2020 Çarşamba

Matt Berry - Phantom Birds

 
1974 Bromham, Bedfordshire, İngiltere doğumlu senarist, oyuncu ve müzisyen Matt Berry, ilk albümü Jackpot'ı 1995'te çıkarmış, ilk oyunculuğunu ise Garth Marenghi's Darkplace adlı mini diziyle 2004'te yapmış. Bu da gösteriyor ki Berry öncelikle bir müzisyen. Oyunculuğu ve müzisyenliği bir arada götüren Berry, özellikle TV için o kadar çok iş yapmış ki, albüm çıkarma işi sadece arada yaptığı kaçamaklara dönmüş. 6. kaçamağı olan Phantom Birds vesilesiyle artık bu çok sevdiğim adamla ilgili bir şeyler gevelemek istedim. İngiliz usülü folk rock, psychedelic pop, soft rock şeklinde özetlenebilecek müziği o kadar sade, temiz ve eski usül ki, 60'ları 70'lere bağlayan bir dönemden bir albüm diye önümüze koysalar sorgusuz sualsiz yeriz. Matt Berry'yi ilk kez 2007 yılında başlayan efsane İngiliz komedi dizisi The IT Crowd'da canlandırdığı, ne iş yaptığı belirsiz büyük bir şirkette patron olan eksantrik ve komik Douglas Reynholm rolüyle fark ettim. Karikatürize rolünü o kadar iyi dolduruyordu ki, onun sahneleri de ışıl ışıl parlıyordu. Çok da güçlü bir ses tonu vardı. Ama o zamana kadar şarkıcı olduğunu bilmiyordum. Hatta dizi bittikten 3-4 sene sonra albümlerini gördüm. Gördüğüm andan beri de her albümünü dinledim. Komedi personasıyla albümlerindeki ciddiyeti arasındaki farkı gördükçe ona olan hayranlığım günden güne arttı.

Matt Berry müziğiyle aramdaki bağın kökleri aslında çocukluğuma dayanıyor. Radyo dinleyerek büyümüş biri olarak bilinçaltıma işlemiş bir puslu atmosferin emarelerini buldum bu müzikte. Radyoda programlar arasındaki boşlukları kapatmak için tozlu arşivlerden seçilmiş kimsenin bilmediği dingin şarkıları çok severdim. Bazen az da olsa yabancı müzik kuşaklarında 70'ler psychedelic pop örnekleri seçilir, ben de bu şarkıların bir akşamüstüne veya akşama kattığı o hüzünlü tadını zihnime kazırdım. Bunlar beynimin bilmediğim bir arşiv deposunda o kadar güzel saklanmış ki, Matt Berry onların bazılarını arşivden indirmeyi başarmış adamlardan biri. Sapına kadar İngiliz olmasının verdiği nostalji duygusu da ayrı tabii. Puslu havası ve kır ambiyansıyla bir İngilizlikten söz ediyorum. Eski BBC dizileri, rüzgarlı ve dalgalı bir sahil, loş odalar, kabuk bağlamış yaraları kavlatmanın çocuksu hazzı, Pazar akşamlarının omuzlara çökmüş hüznü, yorganı üzerine örttüğünde duyduğun tuhaf bir huzur hali ve "acaba şu an radyoda ne çalıyor" merakı... Bunlar ve dahası. Bu müzik o kadar çok şeyi çağırıyor ki, üzülmek veya sevinmek tümden somutlaşıyor.

Moonlight FlitSomething In My EyeYou Danced All NightMan Of DoomWhere's My Love? ve diğerleri akıp giderken bu somutluk bir rüyada olma haliyle iç içe geçerek dengeleniyor. "Nostalji" bunu en iyi özetleyen kelimelerden biri. Ama o nostaljiyi şimdi bile iliklerimize kadar hissediyorsak onun eskidiğini, nostaljik olduğunu nasıl söyleyebiliyoruz? Filmler ve şarkılar, tıpkı eski fotoğraflar gibi o zamanları hemen yakalayıp huzurunuza getiriyor. İnanılmaz beyin fonksiyonlarından biri. Daha zorlasak kimbilir o tozlu raflardan, sandıklardan neler çıkar. İngilizlerin efsane olmuş pedal steel gitaristi BJ Cole ve Berry'nin çok iyi anlaştığı progressive rock davulcusu Craig Blundell'in katkıları bu müziği ılık country mecralarına taşısa da, Berry o elit pop kimliğini ve retroluğunu bir an olsun geride bırakmıyor. Önceki albümlerinde de bu disiplin söz konusuydu. Fakat Phantom Birds'te olduğu kadar yoğun gelmemişti nedense. Yaşlandıkça içimize daha farklı mı işliyor diye sordum Berry'ye. O da dedi ki, "benim içimden gelen bu". Keşke hepimiz içimizden gelenleri, geçmişimizi, nostaljimizi onun gibi şarkılara döküp somutlaştırabilsek, her dinlediğimizde de o geçmişin dehlizlerinde soyutlaşabilsek.

1. Something in My Eye
2. Danced All Night
3. Phantom Birds
4. Moonlight Flit
5. Man of Doom
6. Where’s My Love?
7. Take a Bow
8. Intermission
9. Hail to the King
10. In My Mind
11. That Yellow Bird
12. Waving Goodbye
13. Covered in Clowns

13 Eylül 2020 Pazar

Slomosa - Slomosa


Bergen/Norveç doğumlu Slomosa dörtlüsü, her "kendi adını taşıyan debut" çıkaran gruba nasip olması gereken taş gibi bir rock albümüyle huzurlara çıktı. Grup üyeleri dahil şimdilik haklarında hiç bir yerden bilgi edinemediğim Slomosa, sanki mesaj verir gibi beni müziğim anlatır diyor adeta. Biz de oradan yürürsek yılın en iyi stoner rock albümlerinden biriyle muhatap olduğumuzu söyleyebiliriz. Gerçi benim için 2020 pek fazla iyi stoner rock albümü çıkaramadı. Peki bu durum Slomosa'yı kötünün iyisi mi yapıyor? Hayır. Yaptıkları müzik, bir ilk albüme göre çok diri ve olgun. Ama grubun çok önemli bir eksiği var. O da iyi bir vokalisti olmaması. İsmini bilmediğimiz bu vokalist arkadaş, hemen her şarkıda beleş girdiği maçta tezhürat eden ergenler gibi bağırıp duruyor. Bir süre sonra şarkılara yazık olmuş diye hayıflanabiliyorsunuz. Keşke tamamı enstrümantal olsaymış diye de ekliyorsunuz. 8 şarkılık albümün çoğunda bu kulak tırmalayan amatörlük çok bariz. Ama grup öyle iyi müzik yapıyor ki, bu vokal handikapını bile çoğu şarkıda örtmeyi başarabiliyor. Tabii göreceli biçimde başarabildiği kadarıyla.

Harikulade riffleriyle bu vokal dezavantajını bertaraf eden açılıştaki Horses ve progressive tavrıyla Scavengers bana göre albümün yıldızları. In My Mind's Desert ve kapanışta yer alan On and Beyond albümün ağır abileri misali güçlü tasarımları ve katmanlı yapılarıyla güven tazeliyorlar. Vokalist dostumuzun o holigan tavrı nedense There Is Nothing New Under The Sun şarkısında işe yarıyor. Çünkü şarkı garage/stoner işbirliği içindeki bir punk aroması taşıdığından özellikle nakarat kısmı amacına ulaşmış gözüküyor. Kevin, Just To Be, Estonia üçlüsü ise daha iyi bir vokalle çok daha iyi yerlere gelebilecek şarkılardı bence. Bana biraz da son yıllardaki Yunan stoner tayfasının yaptığı iyi işleri anımsatan Slomosa, uzun vadeli düşünüyorsa ve grupta belli bir ağırlığı yoksa şu vokalden bir an önce kurtulmalı. Demiyoruz ki, nameli, tenorlu, baritonlu bir ses olsun. Stoner rock her şeyden önce karizma ister. Grubun müziği o kadar ciddi ki, death metal vokali bile çok yakışabilirdi. Hatta grup üyelerinden biri de kadın ki, bu şarkıları o söylese gayet orijinal durabilirdi. Olan olmuş, önemli bir negatifliğe karşın Slomosa iyi bir albüm yapmış. Türe yatkın kulaklar gerekli mesajları alacaktır.

1. Horses
2. Kevin
3. There is Nothing New Under the Sun
4. In My Mind's Desert
5. Scavengers
6. Just to Be
7. Estonia
8. On and Beyond

5 Eylül 2020 Cumartesi

Annett Louisan - Kitsch


1977 Almanya doğumlu Annett Louisan, ara sıra albüm kapaklarını görüp Fransız şansonları söyleyen Parisli bir genç kız imajı edindiğim bir şarkıcıydı. Hatta diskografisine baktığımda zamanında 2014 tarihli Zu viel Information albümünü dinlediğimi de fark ettim. Tabii bu albüme dair en ufak bir ayrıntı bile aklımda kalmamış. Zaten o albümün kapağını görünce anladım dinlediğimi. Yıllar sonra kendisiyle yolumuz yine bir albüm kapağı vesilesiyle kesişti. Kitsch adındaki 8. Annett Louisan albümünün şarkı listesini görünce eğlenceli dakikaların tik tak seslerini duyar gibi oldum. Çünkü 70'ler, 80'ler, 90'lar karması popüler şarkıların coverlarından oluşan listeyi gördüm. Cover albümleri ciddiye aldığımdan bazı bilmediğim şarkıların orijinallerini de dinledim. Mesela bunlardan Bungalow ve Reality'nin orijinal hallerinin biraz daha iyi olduğunu düşünüyorum. Ama genel olarak bildiğim şarkılardaki Louisan dokunuşları, şarkıların nerelere gidebileceğini görme açısından çok hoşuma gitti. Çok iddialı olmayan, eline yüzüne de bulaştırmayan, pop, swing, bossa nova, şanson, pop caz esintileriyle bezeli şık yorumlar, yaz sonu serinletici etkisine sahipti.

Saatlerini bu türlere yönelik beklentilere göre ayarlayan dinleyiciler için oturup dinlenecek kalitede bir albüm Kitsch… "Oturup dinlemek"ten kastım, onu bir fon olarak kullanmadan, işi gücü kısa süreliğine bırakıp kendini bir içecek eşliğinde onun kollarına bırakmak. Bir butikte veya bir kafede fonda çalan işlere çok benzediği, duyulduğu vakit "bu şarkı şey değil miydi, dur bakalım, aklıma gelmedi şimdi" dedirttiği için belki hak ettiği değeri görmeyebilir. Ama bir butik ya da kafe fonunu güzel biçimde doldurmak da önemlidir. Hele de bunu yapan öyle isimsiz cisimsiz biri değil, öncesinde 7 albüm sahibi tecrübeli bir şarkıcıysa. Favoriler sıralamamda Bitter Sweet Symphony, Friday I'm In Love, I Want It That Way, Nights In White Satin dörtlüsü zirvede. Bu dörtlünün, hatta çoğu kişinin "suçlu zevk" olarak gördüğü, benim sevmekten hiç suçluluk duymadığım Backstreet Boys şarkısı I Want It That Way'in orijinalleriyle olan yakın ilişkim Louisan yorumlarını beğenmemi engellemedi. Ayrıca Friday I'm In Love'ın temposuna sadık kalınması da hoşuma gitti. Zira böyle bir efsanenin sahip olduğu o coşkuyu ancak bu tempoyla verebilirsiniz.

Popüler müziğe damga vurmuş Nights In White Satin, Hello, Eternal Flame, (I Just) Died In Your Arms gibi acıklı besteleri kendi potasında çok dengeli biçimde eritip yumuşatan Annett Louisan, bazen önüme çıktığında "şimdi bunların havasında değilim" diyerek atladığım bu slowlara farklı bir açıdan, yanı yıkıcı ve yıpratıcı olmayan bir hüzünle bakmış. Bu kez temposuyla oynadığı Eternal Flame ve Torn gibi şarkılarda da güzel tonlar yakalamış. Marleen adlı Almanca piyano baladını da çok beğendim. Zaten beğenmediğim ya da albüme fazla bulduğum Atemlos durch die Nacht, Reality ve Somewhere Over The Rainbow dışında şarkı yok. Bu albüm çıktığında 43 yaşında olan ama 20 yaşında bir genç kızın sesine, 30'lu yaşlarındaki bir kadının görüntüsüne (albüm kapağı 18 diyor o ayrı) sahip Annett Louisan, başka bir cover albüm yapmadığı müddetçe muhtemelen bir daha yolumun kesişmeyeceği sevimli ve saygı duyulası bir şarkıcı. Kitsch ise favori cover albümleri heybemde yerini çoktan aldı.

1. Hello (Lionel Richie)
2. Bitter Sweet Symphony (The Verve)
3. I Want It That Way (Backstreet Boys)
4. Bungalow (Bilderbuch)
5. (I Just) Died in Your Arms (Cutting Crew)
6. Words (F.R. David)
7. Eternal Flame (The Bangles)
8. Friday I'm in Love (The Cure)
9. Atemlos durch die Nacht (Helene Fischer)
10. Nights in White Satin (The Moody Blues)
11. Marleen (Marianne Rosenberg)
12. Reality (Vladimir Cosma)
13. Torn (Natalie Imbruglia)
14. Somewhere Over the Rainbow (Judy Garland)
15. Bungalow (Single Edit)