31 Ağustos 2019 Cumartesi

Issız Ada Radyosu Arşivi (Ağustos 2019)

Ikebe Shakedown - Kings Left Behind
Yıl: 2019 ABD
Tür: Afrobeat, Jazz-Funk
"F" Rate: 6/10
I.A.R. tavsiyesi: "Hammer Into Anvil"

Moron Police - A Boat on the Sea
Yıl: 2019 Norveç
Tür: Progressive Rock
"F" Rate: 7/10
I.A.R. tavsiyesi: "Beware the Blue Skies"
 
The Music - Strenght in Numbers
Yıl: 2008 İngiltere
Tür: Alternative Rock, Alternative Dance
"F" Rate: 6/10
I.A.R. tavsiyesi: "Strenght in Numbers"
Amadou & Mariam - Wati
Yıl: 2002 Mali
Tür: Afrobeat, Afro-Funk
"F" Rate: 7/10
I.A.R. tavsiyesi: "Llbiwan"
Outside Providence OST
Yıl: 1999 ABD
Tür: Rock
"F" Rate: 7/10
I.A.R. tavsiyesi: The Who - "Won't Get Fooled Again"
Queen - The Miracle
Yıl: 1989 İngiltere
Tür: Pop Rock, Glam Rock
"F" Rate: 6/10
I.A.R. tavsiyesi: "I Want It All"
Roni Size & Reprazent - New Forms
Yıl: 1997 İngiltere
Tür: Drum & Bass, Jazzstep
"F" Rate: 8/10
I.A.R. tavsiyesi: "Brown Paper Bag"
Frantic Amber - Bellatrix
Yıl: 2019 İsveç
Tür: Melodic Death Metal
"F" Rate: 7/10
I.A.R. tavsiyesi: "Khutulun"
Tina Turner - Tina Live in Europe
Yıl: 1988 ABD
Tür: Pop, Pop Rock, Soul
"F" Rate: 9/10
I.A.R. tavsiyesi: "Tearing Us Apart (feat. Eric Clapton)
VA - Dark Was the Night
Yıl: 2009 ABD/İngiltere
Tür: Indie Rock, Indie Pop, Indie Folk
"F" Rate: 7/10
I.A.R. tavsiyesi: Feist + Ben Gibbard - "Train Song"
Seratones - Power
Yıl: 2019 ABD
Tür: Soul, Rock, Funk
"F" Rate: 6/10
I.A.R. tavsiyesi: "Power"
The Dead Daisies - Locked and Loaded: The Covers Album
Yıl: 2019 Avustralya
Tür: Hard Rock, Cover
 "F" Rate: 5/10
I.A.R. tavsiyesi: "Bitch"
The Ragged Jubilee - In the Valley
Yıl: 2012 ABD
Tür: Blues Rock, Garage Rock
"F" Rate: 7/10
I.A.R. tavsiyesi: "Whiskey"
Lunaries - If All the Ice Melted
Yıl: 2019 İtalya
Tür: Dream Pop, Indie Pop
"F" Rate: 7/10
I.A.R. tavsiyesi: "Unbound"
Di-Rect - Rolling with the Punches
Yıl: 2017 Hollanda
Tür: Pop Rock
"F" Rate: 5/10
I.A.R. tavsiyesi: "Crazy Madonna"
Elephant Stone - Ship of Fools
Yıl: 2016 Kanada
Tür: Psychedelic Rock, Indie Rock
"F" Rate: 6/10
I.A.R. tavsiyesi: "The Devil's Shelter"
King Gizzard and the Lizard Wizard - Infest the Rats' Nest
Yıl: 2019 Avustralya
Tür: Trash Metal, Heavy Psych
"F" Rate: 7/10
I.A.R. tavsiyesi: "Mars for the Rich"
Out of Sight OST
Yıl: 1998 ABD
Tür: Funk, Soul
"F" Rate: 7/10
I.A.R. tavsiyesi: The Isley Brothers - "It's Your Thing"
Enya - Shepherd Moons
Yıl: 1991 İrlanda
Tür: Celtic New Age, Ambient
"F" Rate: 8/10
I.A.R. tavsiyesi: "Caribbean Blue"
Big Wreck - … but for the sun
Yıl: 2019 Kanada
Tür: Hard Rock
"F" Rate: 7/10
I.A.R. tavsiyesi: "So Clear"

26 Ağustos 2019 Pazartesi

Massive Attack - Mezzanine


Birisi Araf mı dedi? Madem öyle, Mezzanine'ı da ekleyerek elektro kombo yapmış olalım. Şu 90'lar sonu 2000'ler başı nasıl bir dönemdir ki, peşpeşe bu kadar elektronik şahesere rahim görevi görmüştür? Kendi hayatının, veya hayatın mânâsına kafa yoran ruhları silindir gibi ezip bu türe altın çağını yaşatmış? Mezzanine, trip hop'u icat eden, hadi etmemiş olsa bile ona kimliğini veren, ete kemiğe büründürüp adrese teslim bir zekâ kazandıran, yeryüzünün Araf'ı (ya da Araf adaylarından biri) Bristol'da yetişmiş en devrimci grup Massive Attack'in başka hayatlara armağan ettiği, kendi hayatının albümüdür benim görüşüme göre. Mezzanine, bahsetmesi o kadar kolay olmayan bir albüm. En uzak kelimelerden cümleler yaratmak gerek onun için. Ya da sadece susmak! Ama buna izin verecek gibi değil. Onu seven her dinleyici, biryerlerden ona bir mektup yazmalı.

Grubun resmi olmayan elemanı Horace Andy'nin belki de hayatında sesini verdiği en güzel şey olan Angel, vokalleriyle Robert del Naja'nın (3D) cennetin şüpheci sorgu meleğini ve Grant Marshall'ın (Daddy G) cehennem zebanisini oynadığı Risingson, Bristol şantözlerinin kraliçesi Elizabeth Fraser'ın söylediği Teardrop ve bu karanlık paralel evrende şeytan üçgenleri yaratan bir sanat eseri olan Inertia Creeps'i ardı ardına dinlemek, insana birşeylerin eşiğinde, milâdında olduğunu hissettiriyordu adeta. Inertia Creeps bittiğinde albüm tam orada bitse de olurdu benim için. Değerinden en ufak bir kuruş bile kaybetmezdi. Oysa geride kulak verilecek 7 hüzmesi daha vardı albümün. (Bu şarkıların tinsel yoğunluğunu dindirmek için tasarlanmış biri parantezli, biri parantezsiz Exchange'leri saymadığımızı varsayalım, yine de 5 tane kalıyor geriye!)


Angel, Risingson, Teardrop ve Inertia Creeps, temelinde inanılmaz bir dijital ruhun yattığı karmaşık döngülere kat çıkıyorlar. Bambaşka algılara kapılar, pencereler açıyorlar. Aynı filmi her seyrettiğinizde aslında aynı film olmadığını farketmeniz gibi Lynchvarî bir gerginlikle dolular. Kırılgan ama temkinli, duygusal ama acımasızlar. Çağdaş, etnik, radikal ve bilgeler. Bu ilk dört elektronik harikanın gerisinde kalan bu şarkılar da aslında "şarkı" kelimesinde kendilerine bir anlam bulamıyorlar. Yine Kraliçe Fraser'ın kanat taktığı Black Milk ve Group Four, Horace Andy'nin hınzır olduğu kadar karanlık karaokesi gibi duyulan "trip pop yavşağı" Man Next Door ve çirkin olmasına rağmen uçma yetisiyle ödüllendirilmiş bir kargaya benzettiğim albüme adını veren müthiş Mezzanine, akademik trip hop dersleri gibiler. Açık kapı ve pencereler, albüm bitişiyle kapanıyorlar. Yani belki benim gibi Mezzanine'ı arka arkaya dinleyemiyor olabilirsiniz. Bu çok normal. Hatta en normali bu. Çünkü öyle arka arkaya dinlenecek bir albüm değil. Yine bir film benzetmesi yaparsak, bittiğinde kendinize gelme ihtiyacı duyduğunuz, sindirmek için zaman talep ettiğiniz, ama bir an önce geri dönmek istediklerinize benziyor.

MezzanineBeaucoup Fish ve Play'in aksine, Massive Attack'in kariyerinde tek tabanca gördüğüm bir albüm değil. Evet kesinlikle Massive Attack kariyerinin en iyisi. Fakat öncesindeki Blue Lines ve Protection da muazzam albümlerdir benim için. Hatta onlar kadar olmasa da 100th Window ve Danny The Dog da genel anlamda Massive Attack ruhuna sahip çıkan işlerdir. Bir tek şu Haligoland saçmalığını anlayamadım. Anladım da anlamak istemedim diyelim. Mezzanine ve Helogoland'i yapan mantık aynı olamaz diye çok kafa yordum. Ama aslında pekâlâ olabiliyor. İnsanların, grupların hayatında utanılacak pekçok an olabildiği kadar, çok önemliden daha önemli bir an mutlaka oluyor. Benim tarafımdan bakıldığında işte o çok önemliden daha önemli anlar Beaucoup Fish, Play, New Forms, Maxinquaye, Dummy, Vegas diye ortaya çıkıyorlar. Başkası buna "kırılma noktası" der. Ama bu adı geçenler, kırıldıkları noktadan sonra tekrar yerine oturtulamamış bir zaman diliminde sıkışıp kalmış, belki de sıkışıp kalmaları daha iyi olmuş, bu sayede efsaneleşmiş enerji patlamaları. Yenilerine ihtiyacımızın kalmadığı eskilikler.

1. Angel (feat. Horace Andy)
2. Risingson
3. Teardrop (feat. Elizabeth Fraser)
4. Inertia Creeps
5. Exchange
6. Dissolved Girl
7. Man Next Door (feat. Horace Andy)
8. Black Milk (feat. Elizabeth Fraser)
9. Mezzanine
10. Group Four (feat. Elizabeth Fraser)
11. (Exchange) (feat. Horace Andy)

12 Ağustos 2019 Pazartesi

Shannon McNally - Geronimo


1973 Long Island doğumlu Shannon McNally, üniversitede antropoloji okurken çeşitli kulüplerde çalıp söylemişliği olan, mezun olduktan sonra bir süre Paris’te sokak şarkıcılığı da yapmış üç albümlü bir müzisyen. 1997 yılında bir şekilde major plak şirketlerinden Capitol ile anlaşma imzalıyor. Hatta aynı dönemde Shannon için Alanis Morissette adlı gencecik kızı ikinci plana bile alıyor Capitol. Ama piyasa normlarına göre daha içe dönük akustik takılmayı yeğleyen Shannon, gayet tecrübeli müzisyenlerle kotarılan ilk albüm Jukebox Sparrows ile Sheryl Crow gibi kendi liginde isimler kadar, 70’ler soundundan da izler taşıyan bir rota belirliyor. Ama Capitol, nedense albümü süresiz biçimde askıya alınca parsayı Alanis Morisette topluyor.

Fakat aslî amacı meşhur olup yırtmak değil, müzik yapmak olan Shannon McNally yılmayıp kendini kanıtladığı süre zarfında Stevie Nicks, Ryan Adams gibi isimlerin konser açılışlarında yer almayı başarıyor. Hatta müzik dışında, dillere destan güzelliği sayesinde Urban Decay kozmetik ürünlerinin modelliğini bile yapıyor. Bunları görüp ellerini ovuşturmaya başlayan Capitol, nihayet 2002 Ocak ayında Jukebox Sparrows’u yayınlamaya karar veriyor. Albümün geç de olsa hak ettiği başarı sonucu, John Mellencamp ile yaz boyu turlamaya kadar terfi ediyor. Burada adı geçen ünlü isimlerin tümü, çeşitli platformlarda McNally’e hep övgü dolu sözler sarfediyorlar.
 

Jukebox Sparrows, genel hatlarıyla idare eder bir albüm. Birtakım pop rock ve blues klişeleri yanında az da olsa soul, caz, hatta albümle aynı adı taşıyan şarkıda deneysel tınılar duymak mümkün. Ama 2005 yılına gelindiğinde üzerinde Geronimo yazan albüm, McNally’nin o yıla dek yaptığı her şeyden daha olgun ve özellikle country blues hatlarını daha da keskinleştirmiş bir pop rock anlayışı taşıyor. Bunu daha açılış parçası The Worst Part Of A Broken Heart ile anladım diyebilirim. Jukebox Sparrows’da bile böyle bir şarkı yoktu zira. The Hard Way misali kaya gibi bir şarkı da yoktu orada. Leave Your Bags By The Door’un akusti-epik tevazusunu da bulamazsınız o albümde mesela. Weathervane, Sweet Forgiveness, In the Name Of Us Honey örnekleri de Shannon McNally çağdaşları sayılabilecek pek çok country kadının ulaşamadığı samimiyet çizgisinde bana göre. Zaten o kadınların çoğu gibi sahte biçimde ağlak olmaktansa, dürüst biçimde muğlak olmayı tercih ediyor çoğu zaman. Bir zamanlar beraber turladığı Stevie Nicks'in ilk yıllarını biraz daha ince perdeden de olsa andıran dişi karizma sahibi vokali de ayrı bir özellik. Albümün tek eksisi, kendine yakışır biçimde kapanış yapamayan Lovin' In My Baby's Eyes belki de.

Shannon McNally 2009 içinde de Coldwater isminde 8 şarkılık bir albüm yaptı. Yine country blues ağırlıklı olmakla birlikte, türe fazla bağlı kalmasından ötürü olgun, ama Geronimo’daki farklı ruhu yakalayamadığını düşündüğüm bir albüm Coldwater... Bu bilgilerin ışığında, “benim sadece bir Shannon McNally’lik yerim var” diyenler için önereceğim yegâne albüm Geronimo olur kesinlikle. Bir zamanlar kendisine tercih edilen Alanis Morisette ile karşılaştıracak olursak, ben kendisini albüm olarak değil, şarkı şarkı severim. Ama haklı olarak dillere kobra gibi dolanmış onca şarkısına rağmen Morisette’in şimdiye kadar Geronimo gibi bir albüm bütünlüğü, olgunluğu, tevazusu yakalayamadığını düşünüyorum.

1. The Worst Part of a Broken Heart
2. Miracle Mile
3. Sweet Forgiveness
4. Geronimo
5. Pale Moon
6. The Hard Way
7. Beautiful and Strange
8. Tennessee Blues
9. Weathervane
10. Leave Your Bags by the Door
11. In the Name of Us, Honey
12. Lovin' in My Baby's Eyes

4 Ağustos 2019 Pazar

Winterlight - Hope Dies Last


Winterlight aslında Tim Ingham adlı bir İngiliz müzisyenin tek kişilik projesi. Gençliğinde My Bloody Valentine ve Cocteau Twins gibi rüyâlar âleminin müziğine marka olmuş isimlere öykünen çeşitli gruplarda çalmış olan Ingham, meşhur olamadan araya başka mühim şeylerin girmesiyle müzikten aktif olarak elini eteğini çekmiş. Aradan yıllar geçtikten sonra birgün laptopuyla müzik yapabildiğini keşfetmesiyle tekrar sahalara farklı bir mevkide dönmeye karar vermiş. Esasen bu saha dediğimiz şey, öyle tıka basa dolu stadyumlar veya devasa konser salonları değil. Gece geç vakitlerde bir laptop ve bir kulaklıkla geçirilen saatlerin meyvesi de Hope Dies Last olmuş. Gece geç vakitlerde bir laptop ve bir kulaklıkla dinlenildiğinde ise Tim Ingham'ı ve müziğini anlamanın ya da anlamaya yaklaşmanın nasıl bir deneyime dönüştüğü anlatılacak türden değil.

Tim Ingham'ın kendine lâyık gördüğü isim ise Ingmar Bergman'ın 1963 tarihli yapıtlarından biri olan Winter Light'tan gelmekte. Normalde bu bilgiye herhangi bir kaynaktan ulaşmamış olsaydık Winterlight adının öyle durup dururken de çıkmış olabileceğine kanaat getirebilirdik. Oysa albümde filmin orijinal adı olan Nattvardsgästerna adlı bir bestenin de bulunması, en azından Bergman külliyatından haberdar olanlar için kaynağı doğrudan işaret etmekte. Çok sevdiği karısının ölümü üzerine hayatın anlamını sorgulamaya kalkan, ama nasıl yapacağını bilememenin çaresizliğinde debelenen bir rahibin hikâyesini anlatan Nattvardsgästerna, her yönüyle bir "inanca olan inanç ihtiyacı" filmidir gözümde nedense. Biraz umudunu yitirmişlik vardır Bergman'da. Oysa tek kelime etmeden sadece müziğin ambient, shoegaze, dream pop akışkanlığına kapılmış Ingham şarkılarının toplandığı albümün adı "Hope Dies Last"tır. Buradaki farklılaşmayı ne yönde anlamamız gerektiğini bir Ingham röportajı okumadan kestirmek zor görünüyor.

Ama Hope Dies Last, umudu olduğu kadar umutsuzluğu, bir sorgu yılgınlığını, bir dünyevi çaba gereksizliğini iliklere kadar indirgeyen, gerçeküstü bir atmosfer yaratan albümlerden. Umuda veya umutsuzluğa, nereye isterseniz çekebileceğiniz modların kelebekler misali havada uçuştuğu bir iklim bu. Çoğu ambient albümde bu partiküllere rastlamak olasıdır. Bana şu sıralar Hope Dies Last denk geldi ve müzik beni tam ortasına aldı. İçinden çıktığım vakit normal hayata dönüşümün çok sade olması için müzik dinleme eylemine bir süre (kısa da olsa) ara vermem gerektiği hissine kapıldım. Gece geç vakitlerde bir laptop ve bir kulaklıkla dinlenildiğinde nasıl kederli bir krala/kraliçeye dönüşebileceğinizin hayreti saklıdır bulabilene. Evet belki umut en son ölür. Yine de ölür. Ama onun ölümsüz olduğunu ümit etmek de aradığımız şeylerden biri olsa gerek.

1. A Sky Full Of Clouds
2. Between Joy
3. Your Wings Make You Fly
4. Awake and Sleeping
5. Suddenly Something Good
6. Nattvardsgästerna
7. Swept
8. Plattenbauten: Palast
9. Zvenya
10. Line Of Flight
11. Of All The Things
12. I Still Hope