2013'te Eksjö/İsveç'te kurulup günümüze kadar ufak tefek yol kazalarıyla da olsa gelebilen melodic death metal, groove metal dörtlüsü Orbit Culture, 5. albüm Death Above Life ile tanıdığım bir grup. İyi ki de tanımışım. Death metal'in kanatları altında, groove, power, nu, progressive, technical ne varsa üstümüze salmışlar. O kanatlar bu metal türlerini öyle bir kuşatmış ki, hepsi o death ruhunun sadık hizmetçileri gibi Orbit Culture müziğinin metal eklektiğine katkı sağlamışlar. Grubun vokalisti, ritm gitaristi, şarkı yazarı Niklas Karlsson ve 750 sayfalık bir romanın karakterlerinden birinin adı gibi tınlayan ex-gitarist Maximilian Zinsmeister tarafından, her ikisi de 17 yaşındayken kurulan Orbit Culture, aynı zamanda başka bir yerel grupta da çalan Zinsmeister'ın bir davulcu ayarlaması, sonra da bir basçının katılımıyla şekillendi. Bir EP ile başlayan yolculuk, albümler, konserler, olaylar, ayrılıklar, yeni katılımlar şeklinde günümüze kadar geldi. Grubun tek sabit üyesi, haliyle de lideri Karlsson bu "kültürü" 12 senedir canlı tutuyor. Artık nasıl bir disiplin uyguluyorsa, 2016'da gruba dahil olan lead ve bas gitaristlerle hala birlikte. 2018'de de davulcu yenilemiş. Eskilerle yeniler arasında nasıl bir fark olduğunu, grubun pozitif mi yoksa negatif mi yönde ilerlediğini yorumlayabilecek durumda değilim. 2025'ten bakınca çok iyi bir albüm görüyorum sadece.
Albümü açan Inferma, death metal ile progressive metal'in birlikteliğinden doğan progressive death metal'in gücünü yansıtan taş gibi bir şarkı. Ona taş dediysek hemen peşinden gelen Bloodhound'a ne diyeceğiz? Bloodhound gerçek bir panzer, asla yumuşamıyor, taviz vermiyor. Bazı şarkılar melodik ve brutal vokallerle karışık ilerlerken Bloodhound, Niklas Karlsson'un brutalde daha iyi olduğunu düşündürdü bana. Melodik takıldığı bazı anlarda klişe nu metal vokallerini andırmıyor değil. Albümün bütün şarkılarını yazdığı, sertliği iyi kontrol ettiği, vokal tasarımlarını ustaca dengeleyip seslendirdiği için bu nu metal iticiliğini görmezden gelebilirim. Nu metal karşıtı olduğum anlaşılmasın. Sadece birkaç istisna dışında bana fazla Amerikan gelen bir tür olmuştur. Albüme dönersek, Hydra, Metallica'nın 80'ler trash vokallerini anımsatan nakarat aurası, power metal ile temasta kurduğu sertlik dozuyla gözüme girdi. Death Above Life ve The Storm, technical death dokunuşlarını iyice belirginleştiren ve yine melodik vokali bir kenara bırakarak brutal takılan diğer iki şarkı. Haliyle benim için albümün en iyilerinden, lokomotiflerinden. Gerçi böyle groove kalibresi yüksek bir albümdeki şarkılardan lokomotif şarkı seçmek mantıksız görünebilir. Ancak adını zikrettiklerim o lokomotifliği kaliteli şarkı yazma ve uygulama açısından tepeye ulaştırmış işler.
Neural Collapse ile son bir kez duvardan duvara fırlatıldıktan sonra kapanıştaki The Path I Walk'ın akustik girişli, biraz da albümün karakterine pek uymadığını düşündüğüm o "fazla Amerkan" ya da "fazla Avrupalı" çağrışımlara maruz kalıyorum. Bana fazlalık gibi geliyor. Bence Neural Collapse bir kapanış için şahane bir seçim olurdu. The Path I Walk düşman olunacak bir şarkı değil elbette. Ama kendi kafamda şekillendirdiğim Orbit Culture karakterinin o agresif, enerjik, dramatik parametrelerine bir yerlerden uymayan, kolay açıklanamayan bir içe sinmeme durumu mevcut. Inside The Waves ve The Tales Of War şarkıları da ilk izlenimde böyle hissettirmiş olsa da, zamanla onları bu parametrelere uygun görmeye, bütünün orijinal parçaları olarak algılamaya başladım. Bir yandan da grubun müzikal yolculuğunu merak etmekteyim. Önceki 4 albüm bir şekilde çekici titreşimler yayıyor. Son albümünü çok beğenip önceki işlerine döndüğüm grup/şarkıcılarda geniş bir perspektife, kapsamlı bir gözleme sahip olduğum da oldu, hayal kırıklığına uğradığım da. Orbit Culture'un nerelerden Death Above Life'a geldiğini merak etmemin özel bir sebebi yok. Albümü çok sevdim. Ama bazen çok sevdiğim albümlerin öncesini merak etmediğim de oluyor. Orbit Culture, death metal'in farklı kulvarlara da sıçradığı, sentezlendiği bir dönemde hem sadık, hem de yeniliklere açık metal severlere hitap edebilen güçlü bir grup.
1. Inferna
2. Bloodhound
3. Inside the Waves
4. The Tales of War
5. Hydra
6. Nerve
7. Death Above Life
8. The Storm
9. Neural Collapse
10. The Path I Walk


Hiç yorum yok:
Yorum Gönder