27 Aralık 2009 Pazar

Juliette & The Licks - Four On The Floor


Nirvana’yı saymazsak Dave Grohl denince akla ilk gelen ismin Foo Fighters olması ne kötü! Umarım ki bundan sonra Them Crooked Vultures adı da akıllara gelecek. Hatta artık sadece o gelse bile olur. Ama Dave Grohl denince aklıma başka bir şey daha geliyor. O da zorda kalan müzisyenlerin imdadına yetişen bir davul emekçisi oluşu. Oraya birazdan geleceğiz. Asıl konumuz Juliette & The Licks... Hâlâ duymamış olan varsa tabiî o Juliette de Juliette Lewis oluyor. Yani Kalifornia, What's Eating Gilbert Grape, Natural Born Killers, Strange Days, From Dusk Till Dawn ve daha birçoklarında rol almış fena halde seksi insan... Lewis’in müzikle ilk flörtü 1994 yılında Melisa Etheridge’in Come To My Window videosunda görünmekle başladı. Bir yıl sonra da senaryosunu James Cameron’un yazdığı, o zamanki karısı Kathryn Bigelow’un yönettiği harika bilim kurgu macera Strange Days filminde canlandırdığı Faith rolüyle sahnede PJ Harvey coverı Hardly Wait’i seslendirdi. 2000 yılında da The Crow: Salvation filminin soundtrack albümünde The Infadels ile düet yaptı. Sinema yüzünden uzun süre kopuk kaldığı rock aşkına sıkı bir dönüş ihtiyacı hissederek dört müzisyenle birlikte Juliette & The Licks’i kurdu.

Müzikte adını duyurmadan evvel Juliette Lewis, Johnny Depp’in gece kulübüne, HIM’in videosuna, Prodigy’nin albümüne konuk olayım derken nihayet grubuyla önce bir EP, bir yıl sonra yani 2005’te de ilk albüm You're Speaking My Language’i yayınlıyor. Bu süreçte şarkı yazarı ve prodüktör Linda Perry (4 Non Blondes) de onu yalnız bırakmıyor. Albümün tanıtımı için düzenlenen tur, grup için gayet iyi geçerken ve yeni şarkılar yazılmaya başlanırken tur sonunda davulcu Jason Morris nedense grubu bırakıyor. Neyse ki bunu duyan adamımız Dave Grohl hızır gibi yetişerek yakın dostu Lewis’i ve grubunu mağduriyetten kurtarıyor. Başlangıçta sadece birkaç demo için gruba yardım eden Grohl, baktı şarkılar tam sevdiği kıvamda, ikinci albüm Four On The Floor’un tamamı için grupla birlikte stüdyo mesaisine kalıyor. Sonuç bence You're Speaking My Language’den bile iyi. Hatta geçenlerde 2009 tarihli Terra Incognita’yı dinledim. Four On The Floor’daki dinamizmin, kaliteli ve özenli şarkıların çeyreği bile yok.


Smash and Grab, Hot Kiss, Sticky Honey üçlüsüyle başlayan albüm, iki küsür dakikalık fişek gibi rock’n roll kayalarını üzerimize salıp sallıyor, yuvarlıyor. Ardından biraz da şarkı sürelerini uzatıp ağır takılarak (tempo olarak değil!) çerezlik olarak yaftalanmaktan imtina ediyor. Death Of A Whore, Purgatory Blues, Bullshit King ise bu tavrın üç numunesi olsun. Juliette Lewis, Iggy Pop’un kendisiyle aynı yaşlardaki dişi versiyonu gibi söylüyor. The Licks, teorilerini başarıyla pratiğe döküyor. Dave Grohl, gittiği yere “…was here” yazan tipler gibi teorisini değil, emeğini ölümsüzleştiriyor. Bana göre en iyi Juliette & The Licks albümünün bu olması Grohl’a mı bağlanır, hayır! Davulda kendine bir stil edinip duyulduğu an “işte o!” denilecek kadar belirgin gelmese de, Grohl gibi bir adam girdiği stüdyoda mutlaka fikir beyan etmiştir yine de. Etmediyse bile en iyi Juliette & The Licks albümü Four On The Floor’dur kanımca.

1. Smash and Grab
2. Hot Kiss
3. Sticky Honey
4. Killer
5. Death of a Whore
6. Purgatory Blues
7. Get Up
8. Mind Full of Daggers
9. Bullshit King
10. Inside the Cage

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder