8 Ekim 2012 Pazartesi

Lord Huron - Lonesome Dreams


Eline her akustik gitar alanın folk müzisyeni sayıldığı günümüzde, içinde "folk" tanımının geçtiği sürüyle albümde bu kelimenin itibarsızlaştırıldığını görmek hüzün verici. Bu türün doğasında varolan pastoral sakinliği "kişisellik" kaypaklığıyla mıymıntı bestelere kurban etmek hangi aklın ürünü ki? Evet, bazıları bu kişisellikten, otobiyografik efkardan türettiklerini dinleyiciye aktarmayı becermiştir. Ama sözünü ettiğim akustik kolaycılığı bu kaypaklıkla örtbas etmeye çalışan o kadar çok örnek var ki, hepsi cıvık afedersin. Folk bilmem nesi yapıyorum ayağına, uyuz gitar nağmelerini bir okadar uyuz liriklerle paketleyip sunmak o kadar kolay ki, "ben bile daha iyisini yaparım" cüreti hortluyor insanda. Şimdi durup saygı sevgi beslediğim onca folk üstadından (en başta da Neşet Ertaş'tan!) bir dinleyici olarak öğrendiğim en mühim şeylerden biri şuydu: Çıktığı memleket neresi olursa olsun halka yapılan müziğin kişiselliği, kendi gönlünden kopanların o halkın gönlündekilerle örtüşmesiyle daha da anlamlıdır. Mesele gönüle giden yolu bulmakta.

Asıl adı Ben Schneider olan Michiganlı Lord Huron, bana göre o yolu başka bir coğrafyada da olsa biraz bulabilmiş sanki. Gerçi daha ilk albümünden kendisine bu denli gaz vermek nazar değmesiyle sonuçlanabilir belki ama 2010 yılına ait iki başarılı EP'nin ardından Ekim başlarında çıkardığı debut Lonesome Dreams, yoğunluğuyla, hüznüyle, abartmadığı neşesiyle yılın en iyi folk işlerinden biri. İyi besteler kadar, onları sıkıcı hale getirmeyecek diri nakaratlar yaratma gerçeğini kavramış Lord Huron, başta yılın en iyi şarkılarından biri olarak hemen etiketlediğim Time To Run olmak üzere Ends Of The Earth, Lonesome Dreams, She Lit A Fire, The Man Who Lives Forever, I WIll Be Back One Day gibi çok kaliteli şarkılara imza atıyor. İsmini saymadıklarım ise saydıklarımdan daha aşağı kalmıyorlar. Bunlar henüz ikinci dinleyişimde kanımın biraz daha ısındığı örnekler sadece. Yoksa Brother (Last Ride) ve In The Wind, kıyısından köşesinden birer Fleet Foxes derinliğiyle gelecek günlerde daha fazla öne çıkmanın hesaplarını yapıyor gibiler mesela. Yine de Lord Huron'un kendisi için, kendi kendine yarattığı derinlik yetiyor. Elleri çırparak nakaratlara eşlik etme ihtiyacının o gospel coşkusunu, toz toprak içindeki yol yorgunluğunun tatlı hüznüyle çok iyi birleştiriyor. Pazar westerni iklimini öyle bir yakalamış ki, ertesi günün yaşanacak ruhsuz telaşını akıllara bile getirmiyor.

1. Ends Of The Earth
2. Time To Run
3. Lonesome Dreams
4. The Ghost On The Shore
5. She Lit A Fire
6. I WIll Be Back One Day
7. The Man Who Lives Forever
8. Lullaby
9. Brother (Last Ride)
10. In The Wind

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder