27 Ekim 2015 Salı

Pentatonix - Pentatonix


NBC televizyonunda 2009'dan beri sürmekte olan a capella yetenek yarışması The Sign-Off'un 3. sezonunu kazanarak 200.000 dolar ve Sony ile kontrat ödülü kazanan beş kişilik Pentatonix, Sony ve onun çeşitli yan şirketleriyle hep cover söyledikleri bazı EP'ler çıkarmış bir vokal grubu. Kendi adlarını taşıyan 2015 albümlerine kadar hep cover söyleyen grup, If I Ever Fall In Love şarkısı hariç tümü kendi yazdıkları şarkılardan oluşan ilk çalışmalarıyla farklı bir sınav veriyor. Kendilerini ilk defa bu albüm sayesinde tanıdığım ve beğendiğim için hemen sosyal medyada önceki işlerine bakma ihtiyacı duydum. Orada nefis coverlara rastlayınca kendilerini daha çok sevdim. Hatta arka arkaya 7-8 videolarını izleyince onlara birer dizi karakteri gibi alışıyorsunuz. Scott Hoying (bariton), Mitch Grassi (countertenor - yüksek perdeli tenor), Kirstie Maldonado (soprano), Avi Kaplan (bas vokal) ve Kevin Olusola (vokal perküsyon, beatbox) beşlisinden oluşan Pentatonix, tüm nitelikli a capella icracıları gibi en değerli enstrüman olan insan sesinin lezzetini öne çıkaran şarkılara nefes veriyor.

Yaptıkları pek çok üst düzey cover sonrası, ilk kez kendi materyalleriyle verdikleri sınavın sonucu ise genel olarak olumlu. İyi bir cover dinlemekle, sıfır kilometre bir şarkı dinlemek arasındaki fark malum. Cover dinlerken, orijinali ile olan ortak geçmişin sıcak tuttuğu duygularla sürprizlere hazır olurken, yeni şarkıları çok düz bir beklenti içinde dinlemeye başlıyoruz. A capella denince akl(ım)a ilk coverlar geldiği için fırsat buldukça kulak vermeye çalışıyorum. Ama belli isimler dışında bunlar küçük kaçamaklar gibi oluyor. Bu işin piri saydığım Bobby McFerrin bile kendi şarkılarının arasına şahane coverlar koymuş bir adam. İşbu cover söylemek, a capella türüne çok ama çok yakışıyor. Tanıdığımız bildiğimiz o şarkı, tüm o enstrüman hengamesinden uzakta sadece insan sesinin çırılçıplak versiyonunda acayip bir boyuta geçiyor. Fakat Pentatonix albümünü bu tanıdık bildik duygulardan farklı bir bakışla değerlendirmek gerekiyor.


Öncelikle kariyerleri açısından cover grubu kimliğinden kendi özgün kimliğini bulma aşamasına yaptığı başarılı yumuşak geçişle takdir edilmeleri gerekir. Bu albümün grubun yazdığı şarkılardan oluştuğunu bilmesem Na Na Na, Ref, Water, Rose Gold, First Things First gibi ilk beşe seçtiğim şarkıları rahatlıkla daha önce duymadığım bazı şarkıların harika coverları sanabilirdim. Bu şarkılar ve albümün başka parlak anları, grubun cover tecrübelerinden çok iyi dersler çıkardığının göstergesi. Kimilerinin şömine başında söylenen Christmas şarkıları benzetmesiyle aşağılamaya çalıştığı a capella türünün gelişme göstermesi için cover pratiğine ihtiyacı olduğunun da ayrıca göstergesi denebilir. Hoying, Grassi, Maldonado üçlüsünün ileri geri vokallerle sürükledikleri aromalı sesleri ne kadar kaliteli olursa olsun, bu şarkılar sadece onlardan ibaret olsaydı bir noktadan sonra sıkabilirdi. Bu yüzden Avi Kaplan gibi olağanüstü bir bas vokal, Kevin Olusola gibi olağanüstü bir beatbox yeteneği tüm boşlukları dolduruyor. Bu yetmezmiş gibi bir bas gitar veya yaylı gibi, bir drum machine veya canlı perküsyon aygıtı gibi kendi hareket alanlarını da yaratıyorlar. Pentatonix'e bir takım işi diyebilmemiz kesinlikle bu iki adamın renkli performansları sayesinde mümkün oluyor. Bu beş farklı ses biraraya gelince ortaya çıkan armoni, ortak bir karakter yaratıyor.

Albümle ilgili tek eleştirim, biraz fazla pop ve R&B kokması olabilir. Mesela Cracked şarkısındaki gibi blues kökenini hissettiren ya da başka şarkıların ufak anlarında yükselen soul ve gospel coşkusunu yansıtan denemeleri dengeli biçimde kullanmalarını isterdim. Ama hantallaşmayıp sıkboğaz etmedikleri için bu eleştiriyi çok ileri götürmek de istemem. Normalde 13 şarkı bulunan albümün deluxe versiyonunu dinlerseniz, içinde 3 adet cover bulursunuz. Bunlardan sadece Lean On'u (ki 2015'in yaz marşlarından biridir) duymuştum. Where Are Ü Now ve Cheerleader'ın orijinallerini Pentatonix'ten duyduktan sonra dinledim. Şunu söyleyebilirim ki, özellikle Where Are Ü Now ve Cheerleader grubun elinde o kıytırık orijinallerinden çok daha iyi birer şarkı olmuşlar. İsim vermeyeyim, geçmişlerinde bunu daha önce yapmışlıkları da var. Daha önce yazılmış, çalınmış, söylenmiş bazı şarkıların derinine inmeyi, onlardaki gerçek karakteri ortaya çıkarmayı beceren bir yanları var. Üstelik bunu sadece ses telleriyle yapıyorlar. Severek dinliyor, aynı zamanda izliyoruz.

1. Na Na Na
2. Can't Sleep Love
3. Sing
4. Misbehavin'
5. Ref
6. First Things First
7. Rose Gold
8. If I Ever Fall in Love (feat. Jason Derulo)
9. Cracked
10. Water
11. Take Me Home
12. New Year's Day
13. Light in the Hallway
14. Where Are Ü Now
15. Cheerleader
16. Lean On
17. Can't Sleep Love (feat. Tink)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder