17 Kasım 2018 Cumartesi

The Lions Rampant - It’s Fun To Do Bad Things


The Lions Rampant, Kuntucky kökenli genç bir rock triosu. Hangi rock derseniz, ya direk rock & roll, ya da garaj rock olarak isimlendirmek doğrudur. Aslında bu ikisi çok sıkı fıkı türler. Rock & roll dediğimiz şey de garajlara layık bir ruh içerir. Hatta bu ikisinin aynı tür olduğu savunularına sonuna kadar katılırdım. Fakat öyle enteresan gruplar türedi ki, garaj işi tamam da, adına rock dedikleri şey, rock müziğe doğrudan hakaret. Roll’a hiç girmiyorum, zira garajdaki bir alet çantasında ondan bulunmazsa yapılan müziğin tadında hep bir eksiklik seziyorum. The Lions Rampant’ta bu sıkı fıkılığı yoğun biçimde içinize çekmeniz mümkün. Hatta burada da ikisinin aynı tür olduğu savunularına sonuna kadar katılırım. 2010 Ocak ayı sonunda çıkan ilk albüm It's Fun To Do Bad Things cayır cayır yanıyor adeta. İlk şarkı Give Me girdiğinde, acaba kafadan punk abanması bir grup mu diye endişelenmedim değil. Ama endişelerim nakarata kadar sürdü ve garajın hamurunda bulunan punk dokunuşlarına kattıkları, iyi yazılmış şarkılarla da katmerledikleri enerjilerine duyduğum sevgiyle geri kalan 12 şarkıyı da sabırla beklemeye başladım. Lights On ile birlikte ümitlerim daha da arttı. Dakikalar ilerledikçe Shake It Out, Do You Feel It?, I'm A Riot, All Night RNR gibi başka cevherler de olduğunu görünce, kendileriyle boşuna zaman kaybetmediğimi anladım.

Yine de gelecekte daha iyi işler yapabilecek bir grup olacaklardır. Şu anki heyecanlarıyla konserlerde terden sırılsıklam edecek, boyun tutulmalarına yol açacak türden şarkılara ağırlık vermişler çoğunlukla. Ama diplerde bir yerde, oturup dinlenesi şarkılar da çıkarabileceklerinin sinyallerini de veriyorlar. Rock & roll oturup dinlenir mi demeyin. Esas onu yapmak marifet bana kalırsa. Tamam, “yaramazlık yapmak eğlencelidir” ve bu tür müziğin başına oturuyorsak “oturmaya gelmedik” moduna girmiş şarkılara da hazırlıklı olacağız. Ama biryerlerde gördüğüm “intelligence dance music” tanımlamasını böyle durumlarda sıklıkla aklıma gelir. Yani her tür, o tür ile özdeşleşmiş birtakım davranış biçimlerini de bize dayatmak zorunda mıdır? Kılık kıyafet mevzusu da bu dayatmalara bağlı olarak kendini gösterir. Çok uzun bir hikâyedir bu. Bir dans şarkısı, sırf dinlemek için, bir akustik folk şarkısı sırf dansetmek için yapılmış olamaz mı? Yine de her şeye rağmen Lights On, Make Up Your Mind, Leave Me Alone, I’m A Riot şarkılarında oturmak, hele de kalabalık ortamlarda pek bir zor. Hele de vokal ve gitardaki Stuart MacKenzie, ara ara Mick Jagger gibi “yeah”ler çektikçe insanın içi kaynıyor. Çok eğlendikleri belli. Fotoğraflarından da anlaşılıyor. Böyle müzik yaptıkları sürece hak ediyorlar da...

1. Give Me
2. Lights On
3. I Need (Your Love)
4. Kara
5. Shake It Out
6. Cocaine Anne
7. It’s Fun To Do Bad Things
8. Do You Feel It?
9. I’m A Riot
10. Make Up Your Mind
11. Leave Me Alone
12. All Night RNR
13. Cigs & Gin

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder