30 Kasım 2015 Pazartesi

Issız Ada Radyosu Arşivi (Kasım 2015)

Enya - Dark Sky Island
Yıl: 2015 İrlanda
Tür: Celtic New Age
"F" Rate: 8/10
I.A.R. tavsiyesi: "I Could Never Say Goodbye"

Calibro 35 - S.P.A.C.E.
Yıl: 2015 İtalya
Tür: Psychedelic Rock, Space Rock
"F" Rate: 7/10
I.A.R. tavsiyesi: "Bandits on Mars"
 
Sandrider - Sandrider
Yıl: 2011 ABD
Tür: Stoner Rock, Stoner Metal
"F" Rate: 7/10
I.A.R. tavsiyesi: "Scatter"
 
Le Galaxie - Le Club
Yıl: 2015 İrlanda
Tür: Synth Pop, Electronic, Nu Disco
"F" Rate: 6/10
I.A.R. tavsiyesi: "Le Club"




 
 
Van Halen - For Unlawful Carnal Knowledge
Yıl: 1991 ABD
Tür: Hard Rock
"F" Rate: 7/10
I.A.R. tavsiyesi: "In 'n' Out"
The Starlite Desperation - Go Kill Mice
Yıl: 1999 ABD
Tür: Alternative Rock, Garage Rock
"F" Rate: 6/10
I.A.R. tavsiyesi: "What I Want"
Billy Gibbons and The BFG's - Perfectamundo
Yıl: 2015 ABD
Tür: Blues Rock, Latin Rock
"F" Rate: 6/10
I.A.R. tavsiyesi: "You're What's Happenin', Baby"
 
Funky Bijou - The Soundtrack
Yıl: 2015 Fransa
Tür: Hip-Hop, Funk, Breakbeat
"F" Rate: 7/10
I.A.R. tavsiyesi: "Return of the Anthem"





 
Wayne's World OST
Yıl: 1992 ABD
Tür: Hard Rock, Pop Rock
"F" Rate: 8/10
I.A.R. tavsiyesi: Queen - "Bohemian Rhapsody"
 
Wayne's World 2 OST
Yıl: 1993 ABD
Tür: Hard Rock, Pop Rock
"F" Rate: 6/10
I.A.R. tavsiyesi: Norman Greenbaum - "Spirit in the Sky"
 
The Black Lamps - The Black Lamps
Yıl: 2015 İngiltere
 Tür: Indie Rock, Shoegaze
"F" Rate: 7/10
I.A.R. tavsiyesi: "The Archivist"
 
Tracy Chapman - Greatest Hits
Yıl: 2015 ABD
Tür: Folk Rock, Singer/Songwriter
"F" Rate: 9/10
I.A.R. tavsiyesi: "Fast Car"





 
Ellie Goulding - Delirium
Yıl: 2015 İngiltere
Tür: Electropop
"F" Rate: 4/10
I.A.R. tavsiyesi: "Lost and Found"
Erkin Koray - Elektronik Türküler
Yıl: 1974 Türkiye
Tür: Psychedelic Rock, Anatolian Rock
"F" Rate: 8/10
I.A.R. tavsiyesi: "Yalnızlar Rıhtımı"





 
Cee-Lo Green - Heart Blanche
Yıl: 2015 ABD
Tür: Pop Soul, R&B, Pop
"F" Rate: 5/10
I.A.R. tavsiyesi: "Working Class Heroes (Work)
 
 
 
 
 
 
Nur Yoldaş - Sultan-ı Yegah
Yıl: 1981 Türkiye
Tür: Progressive Pop
"F" Rate: 8/10
I.A.R. tavsiyesi: "Sultan-ı Yegah"
 
 
 
 
 
 
Wolfheart - Shadow World
Yıl: 2015 Finlandiya
Tür: Melodic Death Metal
"F" Rate: 7/10
I.A.R. tavsiyesi: "Last of All Winters"
 
 
 
 
 
The 'Verb - Reverberated... for Your Pleasure
Yıl: 2007 ABD
Tür: Surf Rock
"F" Rate: 6/10
I.A.R. tavsiyesi: "The Wrath of the Mercenary"
 
 
 
 
Dirty Ghosts - Let It Pretend
Yıl: 2015 ABD
Tür: Indie Rock, Post-Punk
"F" Rate: 5/10
I.A.R. tavsiyesi: "Some Kids"
 
 
 
 
 
 
 
Coldplay - A Head Full of Dreams
Yıl: 2015 İngiltere
Tür: Pop Rock, Dream Pop
"F" Rate: 6/10
I.A.R. tavsiyesi: "Adventure of a Lifetime"
 
 
 
 

28 Kasım 2015 Cumartesi

Dirty Streets - White Horse


Memphis dolaylarından gelen üç kişilik Dirty Streets, 2009 tarihli ilk albümleri Portrait Of A Man'den beri takip ettiğim sağlam bir blues rock grubu. Tabii yıl olarak 2009'dan beri takip etmiyorum. Grupla ilk tanışmam 2011 albümleri Movements ile gerçekleşmişti. İki yıl sonra Blades Of Grass derken, yine iki yıl sonra bu kez White Horse ile geri geldiler ve bence en iyi işleri olduğu için haklarında iki lafın belini kırma vakti geldi. Önceki üç albüm fena sayılmazdı ama bel kırmaktan ziyade, vasat üstü bir puan verilip saygı duyulası işlerdi. Oysa White Horse ile birlikte gruba duyduğum bu saygı artık sevgiyle birleşmiş durumda. Blues rock'ı psychedelic unsurlarla karıştırmaya eğilimli grupların geneline duyduğum saygı, White Horse gibi nadir örnekler sayesinde sevgiye dönüşüyor. Dirty Streets bu albümle, bu karışımın günümüzdeki en dikkat çekici temsilcilerinden biri olduğunu kanıtlamış bana göre.

Her zaman olduğu gibi ilk dinleyişte sağlam ipuçları vererek işin özünü ikinci (hatta üçüncü) dinleyişe saklamayı ustalıkla beceren şarkıların toplandığı White Horse, ayakları yere basan psychedelic blues rock örneklerini birbiri ardına sıralıyor. Daha ilk evrede çıkardığım ilk beş dahilindeki Save Me, Plain, When I See My Light, White Horse ve Good Kind Of Woman, albümün bir rock cümbüşü olmasında başı çekenler. Ama Accents ve Dust adındaki iki şarkı, özellikle grubun psychedelic tecrübesini kusursuza yakın biçimde yansıtan özel parçalar. Böyle şarkılarda grup içi jam uyumunun tadına farklı bir açıdan varma fırsatı da bulabiliyorsunuz. Wah pedalını pek bir seven Justin Toland'ın gitarı ve sesinin blues'dan soul'a açılabilen yelpazesi kendini dağıtmayıp, bu türler buluşmasını tek bir çatı altında ustaca gerçekleştiriyor. Bence Dirty Streets bu son albüme kadar ancak 1-2 defa dinlenecek albümler yapmışken, White Horse ile yıllar geçtikçe demlenecek, daha da tatlanacak bir işe imza atıyor. Bir yerlerde plağına da rastlamak dileğiyle...

1. Save Me
2. Looking for My Peace
3. Accents
4. Think Twice
5. When I See My Light
6. Good Kind of Woman
7. The Voices
8. Good Pills
9. Plain
10. Dust
11. White Horse

25 Kasım 2015 Çarşamba

Best Behavior - Good Luck Bad Karma


Brooklyn'den gelen dört kişilik Best Behavior, şarkıları yazan, yapımcılığı yapan, vokal yapıp gitar çalan Alex Gruenburg'ün tek kişilik projesi gibi bir grup. İlk albüm Good Luck Bad Karma, Ağustos ayında çıkmasına rağmen pek ses getirmemiş (muhtemelen bundan sonra da pek getirmeyecek) ama son yıllarda duyduğum en güçlü indie, garage, surf rock albümlerinden biri olarak kalbimi çaldı. Artık klişe olarak değil, türün olmazsa olmazları şeklinde bakılması gereken şarkı tasarımlarındaki bu güç, cayır cayır bir garaj sertliğinden kaynaklanmıyor. Elbette garaj ortamının cayır cayır vaziyeti mevcut. Ama bunu akıcı bir şekle sokmak, tutkuya bulamak herkesin harcı değil. En önemlisi de, daha ilk dinleyişte "catchy" olduğunu belli edip, bir sonraki dinleyişe kadar kendini unutturmayı, bu sayede gizemini belli bir süre muhafaza ederek kendini özletmeyi beceren şarkılar yazmış Gruenburg... Belki bu tariften yeni olmayan tipik bir garage rock algısı oluşabilir. Oluşsun. Fakat bu sebepten bende uzun süreli bir beraberliğin işaretleri de oluştu ki, benim bu türle münasebetim albüm formatından ziyade, şarkı formatında arşivliktir. Oysa Good Luck Bad Karma albümü, takım halinde arşivime girdi.

Her şarkısına, karaoke potansiyeli barındıran karakterde ve tutkuda nakaratlar koyan Best Behavior, bu güçlü nakaratlardan ekmek yeme kolaycılığına kaçmadan diğer gerekli giriş-geçiş-çıkış fikirlerini de boşa harcamıyor. O nakaratları bazen dinleyiciyi şarkının içine çekmek için olta niyetine kullanıyor, bazen de şarkıyı o nakarat üzerine inşa ediyor. Böylece 01:38 dakikalık Star Signs ile 03:30 dakikalık Always sanki aynı süreye sahipmiş gibi kendi derdini anlatıyor ve akıyor. Sadece onlar değil tabii. Magic, Bad Habit, No Friends, Buried On A Mountain diğer anlatılmaz yaşanır Best Behavior parçaları. Please Come Back (Baby You're My Girl), Now I Don't, Not Ready gibi şarkılar sayesinde 60'larla da flört ettiklerini çok net şekilde duyuyoruz. Kapanıştaki akustik Backwards Explanation'a biraz daha western sosu katılsaymış iyi olurmuş ama bu hali de fena sayılmaz. Hepsinde bir ruh, denge, kişilik, karizma, enerji ne derseniz deyin çok samimi biçimde hissediliyor.

Best Behavior, yavan emsalleri gibi amfiyi kökleyip enstrümanlara abanmıyor, şarkı denen şeyin hakkını teslim etmek için becerilerini ortaya koyan bir grup. Sabit bir garaj rock yolu üzerinde yürüyüp sıkıcı olmaktansa, o yol üzerindeki ara yollara girip etrafın tadını çıkarıyor, sonra tekrar ana yola çıkıp yollarına devam ediyorlar. Hatta girdikleri o ara yollar üzerine kendi küçük kasabalarını, köylerini inşa edip onlara şarkı isimleri koyuyorlar. Rock'n roll, garage, surf, indie yakınlığını akrabalık derecesinde aynı haneye yerleştiriyor. Birbirinin kopyası şarkılar yerine, kendi küçük bağımsızlıklarını ilan eden, isim sahibi parçalar üretiyorlar. Mesela Always diye bir şarkıları var. Sadece "always" sözcüğünden ibaret nakaratı bile söyleniş biçimiyle şarkıyı güçlü bir karaktere büründürebiliyor. Söylenecek daha çok şey bulunabilir. Mikrofon onlarda kalsın daha iyi. Burada albümden bahsederken bile karnı acıkmış birinin yemek muhabbeti yapması gibi iştaha gelmek harika!

1. Star Signs
2. Buried on a Mountain
3. Please Come Back (Baby You're My Girl)
4. Not Ready
5. Tinder Flakes
6. Magic
7. If I Ever Found It
8. Bad Habit
9. Always
10. Now I Don't
11. No Friends
12. Backwards Explanation

21 Kasım 2015 Cumartesi

Stevie Ray Vaughan and Double Trouble - In Step


3 Ekim 1954'te Dallas'ta doğan, 27 Ağustos 1990'da bir konser dönüşü geçirdiği helikopter kazası sonrası henüz 35 yaşında hayatını kaybeden Stevie Ray Vaughan, bu ömre sığdırdığı albümler, sayısız konserler, önemli ödüllerle olağanüstü bir blues efsanesiydi. Benim bunu anlamam ise kadim dostları Double Trouble ile 1989'da çıkardığı In Step albümü ile oldu. Özellikle 90'larda hiç elimden düşürmediğim bu albüm (kaset), dönemin çetrefilli rock atmosferinden bunaldığım anlara acayip bir alternatif oluşturuyordu. Yeni bir şey içermemesine, eski kaynakları modern blues kalıplarıyla yansıtmasına rağmen üstadın gitarından yaydığı, şarkı formuna soktuğu süper yeteneğini en iyi özümseyebileceğimiz anlara sahip In Step, aradan geçen 25 yıldan sonra bile yan bakılmayacak sertlikte blues rock besteleriyle hala bir çınar ağacı gibi dimdik durmakta.

Vaughan'ın 6 stüdyo albümünden dördüncüsü olan In Step, onun için bir yeniden doğuş albümü sayılırdı. Uzun süren alkol ve uyuşturucu alışkanlığı yüzünden girdiği rehabilitasyonun ardından çıkan ilk, üç kişilik Double Trouble ile yaptığı son albümdü. 10 şarkının hepsi için ayrı paragraflar açabilir, yazının iyice şişmesine sebep olabilirim. Zamansız ya da kendi zamanını sürekli ileri alabilen yapıdaki In Step, bir kere benim için gelmiş geçmiş en büyük blues rock şarkılarından biri olan, hatta toplamda benim için gelmiş geçmiş en büyük şarkılardan biri olan Crossfire'ı barındırıyor. İlk duyduğum andan bu yana her dinleyişimde yeniden aşık olduğum Crossfire, asla başkasının çalıp söyleyemeyeceği, çalıp söylese bile asla buradaki tadı veremeyeceği süper bir blues rock bestesi. Günümüz modern blues kalıpları diye bir şey varsa (ki var), bana göre örnek gösterilmesi gereken şarkılardan biridir Crossfire.


Üç blues ikonundan Let Me Love You Baby (Willie Dixon), Leave My Girl Alone (Buddy Guy), Love Me Darlin' (Chester Burnett) gibi üç şahane cover bulunan albümde Vaughan, bu şarkılara adeta yeniden hayat veriyor. Hatta bu şarkıların orijinallerinden haberim olmadığı için uzun süre Vaughan'a ait olduklarını sanmıştım. Orijinallerini de sonra dinledim. Onların önünde ceketimi iliklemekle beraber, Vaughan yorumlarına da şapka çıkarmadan edemem. Vaughan'ın 2011'de hayata veda eden yakın dostu şarkıcı, besteci, davulcu Doyle Bramhall (Snakecharmer şarkısı nefistir bu arada) ile yazdığı dört şarkı da birbirinden çılgın anlar içerir. Bunlardan The House Is Rockin' ve Scratch-N-Sniff'in rock'n roll enerjileri adamı kan ter içinde bırakırken, Tightrope ve Wall Of Denial'ın 1989'a ait modern blues rock duruşlarını günümüzle karşılaştırmak insanı zaman zaman hayrete düşürür. İki enstrümantal Vaughan bestesinden biri olan iki dakikalık Travis Walk, sanki Vaughan gitarına nazire yapan Double Trouble davulcusu Chris Layton'ın ağzı bir karış açık bırakan performansıyla dikkat çekiyor. Bir diğeri olan kapanıştaki dokuz dakikalık Riviera Paradise ise, caz rock sularında uzun ve serin bir yolculuğa çıkarıyor.

Stevie Ray Vaughan aramızdan ayrılalı uzun yıllar oldu. Ardında bıraktığı tüm kayıtlar çok değerli. Ama benim için In Step, Stevie Ray Vaughan kullanma kılavuzu gibidir. Tellere tane tane vurduğu anları gözünüzde canlandırırcasına özümsediğiniz mükemmel gitar tekniği, boyut değiştirten gitar soloları kadar, eşsiz bir soul gırtlağına sahiptir. Bilmeyen biri onu rahatlıkla bir siyah sanabilir. Beyaz blues rock'ın bu soul ses ile kimyası, siyah ve beyazın karışıp grileşmeden kendi renklerini diledikleri an ön plana çıkardıkları bir blues cümbüşüne dönüşür. En ufak açığı bile kapatmaya muktedir, sanki Vaughan sesi ile düet yapan Vaughan gitarı ilham vericidir. Buna işinin ehli bas, davul, hammond organ, nefesliler dahil olunca tüm blues rock karizması iliklere kadar hissedilir. Rehabilitasyon sonrası psikolojiden haberim yok. Ama tahmin edilir biçimde eski düzensiz hayatı yeniden rayına oturtmak için alınan tedbirler, verilen sözler bütünü olarak tanımlarsak, In Step hem bütün tedbirlerini almış, sözlerini tutmuş, rayına oturmuş bir görüntü çiziyor. Tabii blues sertliğini, çılgınlığını, hüznünü, emprovize yoğunluğunu törpülemeden.

1. The House is Rockin'
2. Crossfire
3. Tightrope
4. Let Me Love You Baby
5. Leave My Girl Alone
6. Travis Walk
7. Wall of Denial
8. Scratch-N-Sniff
9. Love Me Darlin'
10. Riviera Paradise

7 Kasım 2015 Cumartesi

The Verner Pantons - First Album


The Verner Pantons, Portland dolaylarından şık bir garaj rock grubu. 2014 tarihli ismiyle müsemma ilk albümleri her indie grubu gibi sessiz sakin ortamlarda. Lakin bu sessizlik, derisinin altında gayet sert ama dışlamayan türden bir rock'n roll ciddiyeti saklıyor. Bu tarz albümleri dinler dinlemez genel yapı itibariyle bende tüm bir kabullenmişlik duygusu oluşturuyor. Olmuş bir albüm olduğuna kanaat getirdikten sonra yavaş yavaş, sindire sindire tadını çıkarmaya başlıyorum. Hızlı bir geçişin ardından başlayan bu sindirim safhası, albümün keşfini ve keyfini daha kolaylaştırıyor. Surf gitarının yarattığı western ambiyansını, yer yer makine yağına batırarak çalınan gitarın garaj ambiyansıyla harmanlayan grup, ne western soundu ile iç kıymaya, ne de garaj soundu ile itici bir sertliğe yanaşmayan bir sağduyuya sahip. Bu yüzden gayet şık ve hoş.

Tanıtımlarında "İskandinav mobilyalarından, 60'lar pop art ve op art akımından etkilenmişler" diye acayip bir cümle bulunan The Verner Pantos, 10 şarkılık albümlerinde bariz yükseliş ve alçalışlar yaşamadan yolunu çizen gruplardan biri. Mobilyaları bilmem ama bolca 60'lar ve pop art'ın özellikle İngiliz çağrışımlı kimliğinden doneler taşıdığı açıkça duyulmakta. Şarkıların aynı tornadan çıktığı çok bariz. Üstelik mezuniyet balosu hüznü taşıyan orta tempolu bir rock'n roll anlayışı, bu müziği sindirmeden, yüzeysel biçimde dinlemek isteyen bünyelere sıkıcı bile gelebilir. Oysa bana göre hiç de sıkıcı değiller. Mesela bu kez sondan başlarsak, bana göre albümün en iyisi olan kapanıştaki Penelope Pinwheel'in nakaratsız REM karizması bile tek başına iyi ki bu albümü dinlemişim dedirtti bana. Öyle ahım şahım bir şarkı olmadığını görüyorsunuz ama gitarın o olgun tavrı, grubu salt surf, western, garaj, rock'n roll, indie vesaire yapmıyor. Bu şarkıdan sonra Little Boat ve Ojos Del Sol diğer favorilerim oldu. Geri kalanlar da başta söylediğim genel yapıyı oluşturan sağlam tuğlalar görünümündeydiler. İnşa ettikleri mütevazi garajdan öyle hemen çıkmak istemedim. Hatta geceyi orada geçirdim.

1. Little Boat
2. Cat's Paw
3. Melancholy Girl
4. Dejame
5. Divisions
6. Ojos Del Sol
7. Sarah Saturday
8. Raven and The Dove
9. Amphetamine
10. Penelope Pinwheel